bu konuyla ilgili çok kötü bir anım var. ortaokuldaki bir öğretmenim 'anne babası yaşlı olan çocuklar evlatlıktır, anne baba yıllarca çocuk sahibi olmadığı ve evlat edinme süreci uzun olduğu için yaşlanmışlardır' gibi bir çıkarımı vardı. o zaman aptal adamın bu düşüncesinden dolayı annesi babası yaşlı olanlar her şeyi sorgulamaya başlamıştı. deli oluyordum. bir de arkadaşımın 12 kardeşi vardı ve annesi çok yaşlı olmasına rağmen hala hamile kalıyordu, arkadaşım üniversitedeyken bile kardeşi olmuştu. meğer bu durum ebeveynlerin korunma ile ilgili bir fikri olmadığındanmış, arkadaşım ailesine korunmayı öğretmişti. bunları düşününce seks eğitimi bir yaştan sonra okullarda şarttır. türkiye bu konuda keşke daha da gelişse.
dönemimizin satranç şampiyonudur. kendisinin çok başarılı olduğunu söylememize gerek olmadığını düşünüyorum. aynı zamanda satrancın sadece oyundan ibaret olmadığını da bize gösteriyor. pandemi döneminde yapılan bir turnuvada rakibinin interneti sıkıntı olmuştu ve bu yüzden magnus carlsen rakip oyunu terk etmek zorunda kaldığından oyunu kazanmıştı. ancak bir sonraki turda kendisi oyunu terk etti ve durumu yeniden eşitledi. başkası olsa kazandığı puanı korurdu. takdir ettiğim bir sporcudur.
berbatlaşan bir yerdir. ınstagram hakkında çok fazla düşüncem var. özellikle pandemi sürecinde beni deli etti. uygulamaya girdiğimde kendimi alışveriş merkezinde gibi hissediyorum. twitter kullanıyorsanız instagramda eğlenmek pek mümkün değil çünkü gönderiler genelde oradan alıntı. güzellik algısının da en büyük besleyicisi instagram, diğer sosyal medya platformlarına girdiğimde kendimi o kadar çirkin hissetmiyorum. sosyal medya uygulamalarına ihtiyacımız var. keşke birileri tekrardan uygulama geliştirse de instagram'ın yerini alabilse. açıkçası facebook'u çok özledim, keşke hepimiz tekrar oraya göç etsek. gerçi yeni uygulama nasıl geliştirilebilir bilmem, her şey yapıldı çünkü. tek istediğim artık eğlenecek başka uygulamalara girebilmek. öneriniz varsa beklerim.
bizim jenerasyon için anne babaların imkansızlıktan buldukları hayvan sevdirme taktiğidir ve herkesin mutlaka çocukluğunda geçen bir civciv anısı vardır. benim de var. ben bir civciv katiliyim. küçükken herkesin başına geldiği gibi ben de civcivlerin ölmesine sebep oldum. şimdiki anne babalar bunun farkında en azından. civciv çok küçük ve hassas bir hayvan olduğu için zarar alması kolay oluyor. dayım kuzenlerime tavşan falan almış geçen gün. ne güzel.
karantinanın başında herkesin deli gibi oynadığı oyundur. her oyun gibi bunu da arkadaşlarla oynamak çok zevklidir ancak benim gibi yalnız insanlar için bir süre sonra sıkmıştır. bir süredir pek duymuyorum oyunun adını. kesinlikle biraz süreklilik katılması için güncellemeler yapılmalı. yoksa oynarım valla mis gibi oyun.
bu sadece türkiye'de değil, dünyada olan bir durumdur. saçma sapan, cahilce hareketler yapan kişi ilgi çeker. ne yazık ki de ilgi çeken kişi ünü de kazanır parayı da.
"bak benim amca oğlunun kolu bacağı yok şükret sen, allah sana kol vermiş bacak vermiş. atlatılır bunlar boş ver."
artık insanları teselli etmek için diğer kötü durumda olan insanları örnek göstermeyi bırakın, bu durum zaten kişi üzgünken onun bencilmiş gibi hissetmesine sebep olur ve daha kötü bir duruma gelir. ayrıca diğer insanlar daha mutsuz diye benim dertlerim azalmaz. teşekkürler.
bazen bazı şeyleri kavramakta zorlanıyorum. açıkçası rtük son zamanlarda uyguladığı sansür politikası dışında ne yaptı? bu gözler kadına olan şiddettin en üst seviyede olduğu sahneleri ve diğer yandan da bir büyülü dünyayı anlatan harry potter filminde 'büyü' kelimesinin sansürlendiğini gördü. nereye gidiyoruz acaba?
herkesin ilkokulda yaptığı deneydir ama ben hiçbir zaman o fasulyeyi büyütemedim. hep böcekler bastı pamuklarımı. içimde bir ukdedir. hatta bu yaşımda kalkıp şuanda fasulye yetiştirmek istedim. gideyim de deneyimi yapayım bari.
net bir şekilde harry potter. her izlediğinizde farklı bir detayı fark ettiğiniz için sizi o kadar da çok sıkmaz, çocukluğumuzdan beri izliyoruz zaten.
çorlu'da doğup büyüyenlerin kendini hemen buradan atmak istedikleri bir şehir. tekirdağ'ın merkezi olarak kabul edilen süleymanpaşa'dan bile nüfusu çok fazladır. il olmaması biraz şüphelidir. fabrikaların pisliklerini döktüklerinden dolayı yanından arabayla geçerken herkese "kapa camı, kapa." diye sayıklatacak iğrenç kokan bir deresi vardır. yine aynı şekilde fabrikalardan dolayı hava kirliliği çok fazladır. kore mahallesi adlı belalı bir mahallesi vardır. çorlu'da yaşanan uyuşturucu, hırsızlık gibi bir sürü suç bu mahalleden çıkar ama eğlenceli bir roman mahallesidir. gençlerin eğlenceli aktiviteye muhtaç olduğu bir yerdir. 2 sıkıcı avm dışında hiçbir şey yoktur. girişimcilerimizi çorlu'ya bekliyoruz.
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.