milliyetçilik hastalıktır

ilerlemesi halinde ölümcül sonuçlar doğurabilecek rahatsızlık türüdür.

aşırısı faşistlige, şovenliğe sebeptir. kararında olmak lazım.

öyle mi? pek enteresan.

herseyin fazlası hastalıktır diyerek düzeltilmesini talep ediyorum.

pelinsu 16 yaşında. pelinsu solcu bir kız; kedi annesi, ateist. kadıköy'de ikamet ediyor pelinsu. pelinsu işçi babasının okulunda harcasın diye verdiği harçlığı hdp eylemlerinde, kadıköy'de bira içmeye harcıyor. pelinsu aydınlanmış, pelinsu var ya nasıl da entel. fularlı seni.
pelinsu milliyetçilik hastalıktır diyor hdp eylemlerinde, katil polis diye ağlıyor. pelinsu'nun hali çok dramatik. pelinsu baran'la tanışıyor. baran çok çakal. baran bu işi biliyor. götürüyor kızı. pelinsu gırtlak kanseri oluyor. pelinsu hasta. pelinsu'ya yazık.

t: bir klişe.

şu işe bakın ki bu hastalık sayesinde şu an bağımsız bir ülkemiz var.

milliyetçi olabilir bi insan lakin milliyetçilik adı altında ırkçılık yapamaz, kendisi gibi düşünmeyeni terörist ilan edemez. her düşünceye insanların saygısı olması gerekiyor. tahammülü olmayan topitoplar milliyetçiliğin ardına sığınıp milleti bölmeye kalkmasın.

ayrıca aşırısı cidden hastalıktır. zoruna gidenin borusuna gitsin sorun yok!

allah şifa vermesin ülkemizi seviyoruz ve onu sonuna kadar savunacağız.

(bkz: peki)

heee hastalık. düşman sınırdan girince düşmana karşı lgbt çatısı altında toplaşır düşman bize kurşun atarken bizde renkli bayrak sallar gaylere twerk yaptırırız. bu avrupanın dünyaya hümanizmi iteleyip kendi içinde en milliyetçi ülkeleri barındırması yüzünden oluyor bunlar hep.

edit: milliyetçiliği bahçeliyle bağdaştırmış bir beyinsiz yazdığının ne olduğundan bi haber milliyetçilere dil uzatmış.

mılliyetçilik değil ,ırkçılık hastalıktır.
heleki türkiye gibi homojen olmayan toplumlarda eğreti duran (hatta komik) ve suç sayılmayan bir olgu olduğu için.
daha çok "ırkçıyız ne olacak" diyen çok ergen göreceğimiz bir gerçek.

milliyetçilik nedir bunu bilmeyen davaroların beyanıdır. milliyetçilik ve ırkçılık farklıdır. milliyetçiyim diyenin bu görüşten, milliyetçiliğe karşı olanların da bu görüşten haberi olduğunu zannetmiyorum. milliyetçilik konusunda en doğru tanım bana göre atatürk'ten gelmiştir ve ben de aynı görüşü savunuyorum. şöyle ki;

[[meb sayfasından alıntı]]
...öyle ise sayılan bütün bu şartlar bir insan topluluğunun millet olmasına yetmemektedir. aynı toprak parçası üstünde yaşayan insanların millet olması için ilk şart, ortak bir geçmişe, kader birliğine, ortak bir gelecek hedefine sahip olmaktır. bu, en tutarlı ve geçerli görüştür. milliyet bağı böylece maddi olmaktan çok manevi bir ilişkidir. bu görüşü benimseyen atatürk, milleti şöyle tanımlamaktadır: bir insan topluluğunun millet sayılabilmesi için "zengin bir hatıra mirasına, birlikte yaşamak hususunda ortak istekte samimi olmaya, sahip olunan mirasın korunmasını birlikte sürdürebilmek konusunda iradelerin ortak bulunmasına, gelecekte gerçekleştirilecek programın aynı olmasına, birlikte sevinmiş, birlikte aynı ümitleri beslemiş olmaya" ihtiyaç vardır, işte bu ana şartları taşıyan bir insan topluluğu millet sayılır. gene atatürk'e göre, bu şartların doğal sonucu, ortak milli bir düşünce, ideal ve en önemlisi ortak dilin ortaya çıkmasıdır. gerçi dil birliği millet olmanın baş şartı değildir ama insanları düşünce, ruh ve kültür açısından birbirine bağlayan ana dilin, pek çok millette tek olduğunu da unutmamak gerekir.
[[/meb sayfasından alıntı]]

yukarıdaki tanıma uymayan ırk veya din farketmeksizin herkes milliyetçi tanımının dışındadır. ''halkların kardeşliği'' edebiyatı yapanlar aslında iddiaları doğruysa tam bu şekilde düşünmelidirler.

(bkz: öyle mi peki)

lutfen bu dusuncelerinizi bir gun yaz kis demeden; ailesinden, sevdiginden, hayatindan feragat edip siz ve sizin gibileri ve dahi vatan topraklarini koruma adina, canini hice sayan mehmetciklerden birinin, yuzune yuzune söyleyin. söyleyin ki omurlerini, canlarini, gencliklerini kimler icin heba ettiklerini bilsinler.

milliyetcilik vatanini ve milletini ekstra sevme ve cikarlarini gozetme ideolojisidir. genel ilkesi de her acidan ulusal bagimsizligi koruma ve kollama uzerine kuruludur. kisinin kendi ailesini daha fazla sevme ve dusunmesi kadar tabii bir dusunce yapisidir bu. hastalikli dusunce yapisi ideolojinin kendisi degildir. ıdeolojiyi cok baska alanlarda ve uclarda yasayan kesimdedir.

sap ile samanı ayırt etme yeteneğinden yoksun , önyargılarla harmanlanmış dünya görüşleri olan ve bu görüşlerini kitlelere empoze etmeye çalışan kişilerce desteklenen bir söz.

bugün türkiye'de bu sözü dillendiren kitleye baktığınızda ise aslında bir çoğunun belli bir etnisitenin şovenliğine soyunmuş ve sırtını dağa yaslayacak kadar gözü dönmüş hastalıklı bir psikolojiye sahip olduklarını rahatlıkla görebilirsiniz.

(bkz: ben ikna oldum)

kime göre neye göre;

yaşadığı ülkenin daha iyi olmasını isteyen adamda milliyetçi, sizin bayildiginiz deniz gezmiste milli demokratik devrim kanadından, atatürk te milliyetçi, atatürk'ün idolojisni oluştururken temel aldığı ziya gökalp in türkçülüğün esasları kitabi da milliyetçi.

şimdi sen bütün bu insanlara hasta mı diyorsun lan? duymuşlar bir nihal atsız ırkçılığı sallayıp duruyorlar. cahil diyince kızmayın oylesiniz!...


edit: nihal atsız gerçek bir deli olabilir lakin akademisyen olarak ülkenin en az % 80 nini de donunda sallar öyle de garip bir adamdir.

çareyi ülkü ocaklarında aramaları bu yüzden.

bilinenin aksine bu ülkenin en milliyetçi partisi hdp'dir. tüm söylemlerinde ağızlarından düşürmediği ''halkların'' ibaresi sadece giydikleri bir smokin. altında türk ve atatürk düşmanlığı ile bıçağını bileyen hasta ruhlu faşist bir zihniyetin yattığını anladığınızda iş işten geçmiş olacak.

ırkçılık hastalıktır. subjektif milliyetçilik olan atatürk milliyetçiliği, ırk ayrımı gözetmeksizin aynı dil, tarih ve vatandaşlık sahibi insanlar arasında soyut bir bağ kurarak topluma bilimi, feni, ilerlemeyi ve gelişmeyi öğütler. bunun neresi hastalık? ülkemizdeki temel problemlerden birisi anlam karmaşası.

en ufak bir haksızlığa milliyetçilik için göz yummak faşizm, aynı şekilde din için göz yumuyorsan satanizmdir. burada hastalık olan, milliyetçilik ya da din değil, haksızlığa göz yummak için bahane bulmak.
belinde silah, durduk yere ölürüm vururum diye sağa sola havlayan, vatansever olduğunu iddia edip her yerde savaşacak vatan haini bulanlar milliyetçi değil hastadır.

milliyetçilik milletini vatandaşını sevmek demektir, bireyin yatay sosyolojik bağlarında yeri vardır. erdoğanın ve hudaparın 'milliyetçiliği ayaklar altına aldık' cümlesindeki milliyetçilik budur. yani biz en iyisi din merkezli bir yatay sosyolojik bağ kuralım, milletin içinde başka dine mensuplar var demek istiyor. bariz bölücülük kokan bu cümleyi kuran hüdapar mevcut vatandan hazetmediklerini anlatmaya çalışıyor. bir aidiyet etnik köken sınır vs tanımadıkları için anca ideallerindeki kürt islam devletini kurduklarında vatanseverliklerinden bahsedilebilir.
aynı şekilde erdoğan zamanında milliyetçiliği ayaklar altına aldık derken yabancı uyruklulardan da oluşan bir ruhban sınıfını yönetime getirip zengin etmeye çalışıyordu. şimdi ise faşizmi milliyetçilik kılığında yedirip herkesi teröristlikle suçlayarak kutuplaşmayı köpürtüp siyonist silah baronlarının servetini arttırmaya çalışıyor.