1.
anaerkil ve ataerkil toplum
soy geliminin kadın çizgisinden izlendiği soy toplumları anaerkildir. aile anne ve çocuklardan ibarettir, baba soy dışı tutulur. yerleşik hayat ve şehirleşme öncesi tüm klan toplulukları anaerkil düzen içinde yaşamıştı. bu toplulukların yaşam ortamı doğa ile iç içe ve onunla uyum halindeydi. bu yüzden toplum kuralları aile ile özdeşti, basit, katı ve doğaldı. kısas bu tür kurallara örnektir. ne zaman soy toplulukları kentleşme etkisiyle mülkiyet, hakimiyet, savunma, adalet gibi kavramlarla tanıştı, erkeğin toplum yapısı içinde etkisi öne çıktı. artık doğa ile uyum değil doğaya hakim olma söz konusudur. böylece aile (oikos) temelli toplum yapısı yavaş yavaş şehir (polis) temelli yapıya evrildi. bunun izleri antik yunan mitolojisinde açıkça görülebilmektedir. başlangıçta dünyayı başka bir erkeğe ihtiyaç duymadan yaratan gaia gibi bir tanrıça varken, son nesil olimposlu tanrıların çağında athena, babası zeus'un kafasından doğmuştur. artık çağ değişmiştir çocukların gerçek sahibi baba olarak görülmektedir.
bir başka örnek ise adalet anlayışındaki değişim. eski adalet anlayışına (oikosa) göre kocası agamemnon'u (haklı bir sebeple de olsa) öldüren klytemnestra cezasız kalırken, öç almak için kendi annesi klytemnestra'yı öldüren orestes en büyük günahkar sayılmıştır. bu yüzden orestes'e erinyeler (vicdan benzeri suçlulara ızdırap veren ruhani varlıklar) musallat olmuştur. oysa yeni nesil tanrılar (polise göre) farklı düşünmektedir, apollon ve athena orestes'in yargılandığı davada lehine oy kullanarak onu suçsuz bulmuştur. tabi mitolojiden bahsediyorsak da bunun aslında toplumun genel anlayışını yansıtan bir ayna olduğu unutulmamalıdır. tanrıların tavır ve davranışları toplumun gereksinimlerine göre değişmektedir.
oikos temelli adalet, kan davası gibi sürekli kendini tekrarlayan bir döngü yaratırken, polis temelli adalet roma hukukunun, dolayısıyla günümüz hukukunun temellerini oluşturan, toplumsal adaleti sağlayan ilk adımlardan sayılır.
bir başka örnek ise adalet anlayışındaki değişim. eski adalet anlayışına (oikosa) göre kocası agamemnon'u (haklı bir sebeple de olsa) öldüren klytemnestra cezasız kalırken, öç almak için kendi annesi klytemnestra'yı öldüren orestes en büyük günahkar sayılmıştır. bu yüzden orestes'e erinyeler (vicdan benzeri suçlulara ızdırap veren ruhani varlıklar) musallat olmuştur. oysa yeni nesil tanrılar (polise göre) farklı düşünmektedir, apollon ve athena orestes'in yargılandığı davada lehine oy kullanarak onu suçsuz bulmuştur. tabi mitolojiden bahsediyorsak da bunun aslında toplumun genel anlayışını yansıtan bir ayna olduğu unutulmamalıdır. tanrıların tavır ve davranışları toplumun gereksinimlerine göre değişmektedir.
oikos temelli adalet, kan davası gibi sürekli kendini tekrarlayan bir döngü yaratırken, polis temelli adalet roma hukukunun, dolayısıyla günümüz hukukunun temellerini oluşturan, toplumsal adaleti sağlayan ilk adımlardan sayılır.
devamını gör...