butterflytopia yazar profili

butterflytopia kapak fotoğrafı
butterflytopia profil fotoğrafı
rozet
karma: 22825 tanım: 572 başlık: 94 apolet: 1 takipçi: 67
Maybe in another life...

son tanımları | başucu eserleri


müge anlı replikleri

kocanın evi yok ki, kocanın evi yok. beni çıldırtmak mı istiyorsun sen? senin kocanın evi yok! *
devamını gör...

çoklu kişilik bozukluğu

bu kişiler zihinlerin içinde konuşan ses/sesler duyarlar. bu sesler iki veya daha fazla olabilir.

zihin bölünmesi olarak da adlandırılabilmektedir. bir insanda birden fazla kimlik oluşması şeklinde ortaya çıkmaktadır. kişinin çocukken yaşadığı travmalar sonucu ortaya çıkabilmektedir.
devamını gör...

bal

duman grubunun 2002 yılında çıkardığı şarkıdır. hikayesini bilmeyenler için bal'ın hikayesini anlatayım ;

duman grubunun solisti kaan tangöze 2002 senesinde bir konser verir.

konser öncesinde de 6 senelik sevgilisi ahu ile kavga etmiştir. ahu, kaan'ın şimdiye kadar ki hiçbir konserini kaçırmamıştır fakat o gece konsere gelmemiştir. kaan'ın gözleri tüm konser boyunca sevgilisini arar ve ahu'nun onu affetmesi için ona özel yazdığı tüm şarkıları tek tek söylemeye başlar.

bal şarkısını söylediği esnada ahu'nun odasında kendini dolabın demirlerine asarak intihar ettiği haberi gelir. konser boyunca bunu kaan'a söylemezler. intihar haberini konser bitiminde alan kaan tangöze, 15 gün boyunca evden dışarı çıkmaz ve o günden sonra bir daha konserlerde bal şarkısını söylemez.

şarkının bir kısmında "canlı kalan tek yanımsın." diyor. dünyanın en güzel cümlesi olmaya aday.
devamını gör...

yeni bir şehirde yalnız olmak

yeni bir şehre taşındığınızda öyle bir his gelir ve yerleşir ki ruhunuza, baktığınız kaldırım taşında bile tanıdık bir yüze rastlamak istersiniz.

beyninizde sürekli bir bavul taşırsınız. bavulun içerisinde geçmişin acı tatlı hatıraları ile birlikte geleceğin umutlu-umutsuz beklentileri vardır. ayakkabı ile girilmeyen bir evde ayakkabı ile dolaşmak gibidir. bir ayağınız kapının önündedir. ya siz çıkıp gideceksinizdir ya da kapı dışarı edileceksinizdir. huysuz bir bekleyiştir. sınırsız bir düşünce halidir.

döndüğünüz her köşe başı yabancılığınızı hatırlatır.

öte yandan, yabancılık iyidir. yeni bir kişi olmanızın önündeki tek engel, kafatasınızın içerisindeki küçük bir kütledir.
devamını gör...

yay burcu kadını

yay burcu kadınları heyecanlı ve iyimser bir yapıya sahiptir. gençlik dönemlerinde dikkatsiz hareket ederler ama geçmişte yaşadığı yanılgılardan en çok ders çıkaran burç da yay borcudur. becerikli ve yetenekli bir kişiliğe sahiptir. bu özelliği sayesinde pek çok işte başarılı olur.
devamını gör...

milena'ya mektuplar alıntıları

yanımda yürüyordun milena,
düşünsene, yanımda yürümüştün!
aşık biri için ne büyük nimet değil mi?
devamını gör...

gözümden deliler taştı

çağan ırmak, sinema dünyasındaki başarılı işleriyle tanınsa da, edebiyat dünyasına katkılarıyla da adından söz ettiriyor. onun kaleminden çıkan "gözümden deliler taştı" adlı öykü kitabı, bu yönünü bir kez daha etkileyici bir şekilde gözler önüne seriyor. sade bir anlatımın derinlikli bir içsel yolculuğa dönüştüğü bu kitap, okuyucuyu ege’nin huzurlu, ama bir o kadar da fırtınalı bir kasabasına davet ediyor.

gözümden deliler taştı, kasabanın sokaklarında dolaşan sıradan insanların, görünenden çok daha fazlasını barındıran hayatlarına ışık tutuyor. ırmak, bu öykülerde; aşkın sarsıcı gücünden yalnızlığın sessiz çığlığına, hayallerin tatlı heyecanından pişmanlıkların buruk tadına kadar evrensel temaları işlerken, her birini kendine has duyarlılığıyla yeniden şekillendiriyor. onun kelimeleri, adeta bir ressamın fırçasından çıkan renkler gibi, karakterlerin iç dünyalarını canlandırıyor ve kasabanın atmosferine dokunaklı bir gerçeklik katıyor.

öyküler ilk bakışta birbirinden bağımsız gibi görünse de, aslında kasabanın dokusu, yaşanmışlıkların yankıları ve karakterlerin derinlemesine işlenen içsel çatışmalarıyla bir bütün oluşturuyor. bir çocuğun masum ve rengarenk hayal dünyasında geziniyor, ardından yaşlı bir kadının boş odalardaki yankılanan yalnızlığına tanık oluyorsunuz. bir elektrikçinin inatla bağlandığı değerleri, bir mevtanın dramatik geçmişiyle birleşerek hayatın farklı yüzlerini yansıtıyor. ırmak’ın kalemi, bu hikayeleri sadece anlatmakla kalmıyor, onları okuyucunun zihninde ve kalbinde yeniden yaşatıyor.

çağan ırmak, bu kitabıyla hem sinema hem de edebiyat dünyasındaki çok yönlü yeteneğini bir kez daha kanıtlıyor. eğer sıradan görünen hayatların aslında ne kadar sıra dışı hikayeler barındırabileceğini görmek, duygusal bir yolculuğa çıkmak istiyorsanız, "gözümden deliler taştı" sizin için biçilmiş kaftan. her sayfasında, hayatın karmaşıklığı ve güzelliği arasında ince bir denge kuran bu eser, okuyucusuna hem hüzün hem de umut dolu bir deneyim vaat ediyor.
devamını gör...

sultanı öldürmek

ahmet ümit'in usta kalemiyle hayat bulan sultanı öldürmek, polisiye ve tarihi roman türlerini ustalıkla harmanlayan, okuyucuyu zamanın ötesine taşıyan etkileyici bir eser. roman, osmanlı imparatorluğu'nun yükseliş dönemini ve günümüz istanbul'unun karmaşık sokaklarını bir araya getirerek, tarihle modern dünyanın iç içe geçtiği bir cinayet hikâyesini anlatıyor.

hikâye, amerika’da akademik kariyerinde zirveye ulaşmış, osmanlı tarihi konusunda uzman bir profesör olan nüzhet’in istanbul’a dönüşüyle başlar. nüzhet, fatih sultan mehmet döneminde işlenmiş olduğuna inandığı, tarihin akışını değiştirebilecek bir siyasi cinayeti araştırmak için yıllar sonra memleketine geri döner. ancak bu araştırma, onu hiç beklemediği bir sona sürükler. istanbul’a adım attıktan kısa bir süre sonra, üzerinde fatih sultan mehmet’in tuğrasını taşıyan antika bir mektup açacağıyla vahşice öldürülür.

nüzhet’in ölümü, sadece yakın çevresini değil, aynı zamanda tarihi ve polisiye dünyayı da sarsar. olayı çözmekle görevlendirilen dedektif, modern istanbul’un karmaşık yapısı ile osmanlı imparatorluğu’nun görkemli ama entrikalarla dolu geçmişi arasında gidip gelir. fatih sultan mehmet dönemine uzanan bu gizem, dedektifi hem tarihin karanlık köşelerine hem de insan doğasının derinliklerine inmeye zorlar. geçmişte işlenen bir cinayetin, günümüzdeki bir cinayetle nasıl bağlanabileceği sorusu, hikâyenin merkezinde yer alır. bu süreçte dedektif, tarihin sadece bir ders olmadığını, aynı zamanda bugünü şekillendiren güçlü bir anlatı olduğunu fark eder.

ahmet ümit, sultanı öldürmek ile okuyucularını yalnızca bir cinayet hikâyesine değil, aynı zamanda tarihin labirentlerinde kaybolmaya davet ediyor. yazarın derinlemesine araştırmalarla şekillendirdiği tarihi detaylar, romanı yalnızca bir polisiye olmaktan çıkarıp bir tarih şölenine dönüştürüyor. fatih sultan mehmet gibi güçlü bir karakterin gölgesinde, okuyucu hem geçmişin ihtişamına hem de bugünün karmaşasına tanıklık ediyor.

sonuç olarak, sultanı öldürmek, tarih ve polisiye severler için kaçırılmaması gereken bir başyapıt. ahmet ümit’in akıcı üslubu ve ustalıkla işlenmiş olay örgüsü, okuyucuyu bir yandan tarihin tozlu sayfalarına götürürken bir yandan da günümüz istanbul’unun kaotik atmosferinde soluk soluğa bir maceraya sürüklüyor. bu roman, yalnızca bir cinayet hikâyesi değil, aynı zamanda geçmişle bugünün nasıl iç içe geçtiğini sorgulayan derin bir yolculuk sunuyor.
devamını gör...

flechazo

ispanyolca olan bu kelime, “ok saplanması” anlamına geliyor. uzun uzun anlatmak gerekirse, bir kişinin hiç görmediği bir yabancıya ilk gördüğü an aşık olup, kalbinden ‘ok’ ile vurulması anlamına gelmektedir.

batı edebiyatında bir kişinin, bir karakterin ya da bir yazarın hiç görmediği birine ilk görüşte hissettiği duygu karmaşasını karşılayan bir sözcüktür.

şairler, yazarlar ve eleştirmenler tarafından üzerinde çok durulan bu kelime, batı edebiyatının vazgeçilmez unsurlarından birisi olmuştur.
devamını gör...

polisiye kitap önerisi

doğu ekspresi'nde cinayet
devamını gör...

devlet ana

kemal tahir, türk edebiyatının en önemli isimlerinden biri olarak, özellikle tarihi romanlara olan ilgisi ve bu alandaki başarısıyla tanınır. edebiyat dünyasında derin izler bırakan yazar, tarihsel olayları kurgusal bir dille yeniden ele alarak, geçmişe dair güçlü bir bilinç oluşturmayı başarmıştır. onun kaleminden çıkan "devlet ana", yalnızca bir roman değil, aynı zamanda türk milletinin tarihindeki en önemli dönüm noktalarından birini epik bir anlatımla okuyucuya sunan bir başyapıttır. ilk kez 1967 yılında yayımlanan bu eser, türk edebiyatında tarihi roman türünün zirve noktalarından biri olarak kabul edilir.

devlet ana nedir?

"devlet ana", osmanlı devleti'nin kuruluşunu ve anadolu halkının bu süreçteki rolünü destansı bir üslupla ele alır. roman, türk milletinin köklü tarihinden beslenerek, osmanlı devleti'nin temellerinin atıldığı dönemin sosyal, kültürel ve siyasi yapısını derinlemesine işler. eser, yalnızca osmanlı’nın kuruluş hikayesini değil, aynı zamanda o dönemin anadolu coğrafyasındaki halkların yaşamlarını, inançlarını, dayanışmalarını ve mücadelelerini de gözler önüne serer.

romanın hikâyesi, ertuğrul bey’in liderliğindeki bir obadan osman bey’in beyliği genişletmesi ve osmanlı devleti’nin temellerini atmasına kadar uzanan süreci kapsar. bu süreçte, sadece siyasi olaylar değil, aynı zamanda halkın yaşam mücadelesi, gelenekleri ve inançları da detaylı bir şekilde anlatılır. kemal tahir, olayları sadece bir tarihçi gibi anlatmakla kalmaz, aynı zamanda dönemin ruhunu ve insanını anlamaya çalışır. bu nedenle, "devlet ana" yalnızca tarihi bir roman değil, aynı zamanda türk milletinin ruhunu ve karakterini anlamaya yönelik bir eser olarak da öne çıkar.

romanın önemi ve etkisi

kemal tahir’in bu eseri, yalnızca bir dönemi anlatmakla kalmaz, aynı zamanda türk milletinin dayanışma, adalet ve bağımsızlık gibi temel değerlerini de yüceltir. roman, dönemin sosyoekonomik yapısını, halkın yaşadığı zorlukları ve buna karşı gösterdiği direnci etkileyici bir şekilde işler. eserdeki karakterler, türk milletinin dayanışma ruhunu, cesaretini ve kararlılığını temsil eden semboller gibidir. bu nedenle, "devlet ana", tarihî bir olayın ötesinde, milletin karakterine dair bir destan olarak da değerlendirilebilir.

romanın epik anlatımı, okuyucuyu adeta o dönemin içine çeker. anadolu'nun geniş bozkırlarında dolaşır, obaların arasında yaşamın sade ama güçlü yönlerine tanık olur ve osmanlı devleti'nin kuruluş sürecine bir yolculuk yaparsınız. kemal tahir, dili ustalıkla kullanarak, tarihin soğuk ve durağan yapısını, sıcak ve canlı bir hikâyeye dönüştürür.

neden okunmalı?

"devlet ana", yalnızca bir tarih kitabı değildir; aynı zamanda bir milletin karakterini, kültürünü ve değerlerini anlamak için eşsiz bir fırsattır. kemal tahir, bu eserinde tarihi yalnızca bir olaylar zinciri olarak ele almaz; halkın inançlarını, geleneklerini ve dayanışma ruhunu da hikâyeye ustalıkla işler. eser, türk edebiyatının en önemli yapıtlarından biri olarak, hem tarih meraklılarına hem de edebiyatseverlere hitap eder.

eğer türk tarihine, kültürüne ve milletin karakterini şekillendiren değerlere ilgi duyuyorsanız, "devlet ana" mutlaka okumanız gereken bir eserdir. her satırında, bir milletin yeniden doğuşunu, birlik ve beraberlik ruhunu hissedeceğiniz bu roman, sadece bir okuma deneyimi değil, aynı zamanda geçmişle bir bağ kurma fırsatı sunar.
devamını gör...

sevilen kişiden vazgeçme eşiği

ilk başta kişi yaşadıkları, zaman içerisindeki deneyimleri, biriktirdikleri, toparlamaya çalıştıkları, toparlamaya çalışırken edindiği yeni kayıplar, kıyımları ve günbegün azalan umudu, buna rağmen bir şeylerin eksikliğini hissetmesi, eksikliğini hissetmesine rağmen uzun zamanlar açık bir yarayı o noktadan gelecek küçük yahut büyük bir darbeye karşı koruyabilmesi yönündeki istem dışı tutumu, uzun süreli yalnız kalışları, yalnızlık gibi kanıksanması zor bir durumu kabullenebilmesi gibi anlatılması ve anlaşılması zor, geçilmesi ise güç bir süreçten geçer.

akabinde bir bakış sonrası tüm bu zamanını benzerini geçirme ihtimalini göz ardı ederek geriye sarar insan. sığınılan tek bir bakıştır; bu bakışın sonrasında çok uzun zaman sonra benzerini hissetme konusunda ümidin bile kesilmeye başlanılmasının ardından artık olacağına ihtimal verilmeyen bir duyguya yönelik masum bir "acaba"dır. budur işte; bir ihtimaldir belki, belki tutunmak için bir sebep belki "henüz ölmedim."dir. kendisiyle beraber bir şeylerini daha yaşatma çabası, zamanla ve tüm dünde bıraktıklarıyla inatlaşmasıdır.

bu bakış alaşağı eder insanı. zaman içerisinde ondan gelecek bir sözü beklemeye, ondan gelen o sözü her sözden ayrı tutmaya, benzer bir bakışı görebilmek için o gözleri aranmaya başlarsınız. hatta o kadar uzun zaman yasaklamışsınızdır ki bu özel duygunun sizde yaratacağı yıkıcı, gözleri kapayan etkiyi kendinize; bu etki sarsar bünyenizi. şaşırırsınız. önemlidir bu diğer kişinin nezdinde nasıl olduğu umursanmaksızın o aşamada size. sadece bunu yine yaşayabiliyor olmanız bile önemlidir.

gel zaman git zaman karşınızdakinin de benzer yahut aynı hisler içerisinde olduğuna kanaat getirirsiniz. kurulan ilişki sizin için önemlidir; çünkü kararlarınız vardır, geçmiş ilişkilerinizde noksan noktalarınızı gözden geçirmiş ve bu sefer ne olursa olsun en güzelini yapacağınıza, buna değecek bir insan olacağına karşınızdakinin ve suni zamanlar geçirip onun bunun dilinde persenk olmuş sözcüklere ve bunların oluşturduğu bir gidişe teslim etmemek adına oluşturduğunuzu, olabildiğince olgun yaşayabilmeye ve alabildiğince güçlü tutabilmeye heveslisinizdir. hatta upuzun bir zaman boyunca yalnızlığa sığınmanızın nedenini bile sorduğunuzda kendinize, derdinizin sevilmek olmadığını, her şeye rağmen hala bir şeyler yapabilmek için aracınızın sevebilmeniz olduğunu söylemişsinizdir. sadece hevesinizi tetikleyecek birkaç olgu belki, belki birkaç söz, belki o kuyruğuna takılıp bilinmeyen sonsuzlara sürüklendiğiniz bakışın bir benzeri, basit cesaret verici sebeplere ihtiyaç duyarsınız biriktirdiğinizi o insan kalıbında ortaya döküp amaçladığınız bu eseri ortaya koyabilmek için.

derken sancılı bir düşünce sürecine girersiniz. bu süreç doğrudan bocalamayı göğsünde barındırır. tüm yaşanmışlıklarınız ardından aldığınız gardı indirme zamanı gelmiştir şimdi, karşınızdakinin göğsüne yaslandığınızda tereddüt etmeksizin güveni tatmanız, yarın için kendinize kurduğunuz yollarda onun da olması gerektiğini ona hissettirebilmeniz, "varım" diyebilmeniz, güvenini besleyebilmeniz ve bugüne değin çizdiğiniz yolu silebilmeniz veya bu yoldan tamamen dönebilmeniz için ona ve sevgisine inanabilmeniz gerekmektedir.

fakat öyle zordur ki bu kararı almak... ya gardınızı indirdiğinizde o ince yanınızdan yeni bir darbe gelirse? bunu kaldırabilmeye gerçekten de hazır mısınızdır? o darbe geldiğinde o derinin yine kapanması ve kanın durması için ne kadar daha kendinizden vereceksinizdir? yine mi o uçsuz yalnızlıklar, aşılması zor korkular takip edecektir bunu... korkmaktasınızdır. sadece o bakış için bile pek çok şeyinizi feda edebilecekken, pek çok güzellik sunabilecekken karşınızdakine, hep o güzel sözcüklerin, o benzer bakışların öncesinde bir perde girer sözcükler ve gözler arasına. sözcükler herkes'inkine benzemeye başlar herkese benzer bir şeyi oluşturma adına, iddialarından ve renklerinden ödün verirler, bakışlar kısalır ve siz bunun hatalı olduğunu bilseniz de elinizden aksi gelemez o aşamada. zaman içerisinde oluşturduğunuzun gelişmesiyle beraber biliyorsunuzdur ki olacaktır belki, fakat hem içinde olduğunuzu bilerek, hem de karşınızdakine de bu insiyatifi tanıyarak biraz daha iyileştirmeye bırakırsınız kendinizi onun ellerine. onun iyileşmesi için adım adım bir şeyler yapmaya çalışarak.

her oluş kendi içinde anlam taşır fakat... hızdan korkmanızın sebebi sadece ölümü hızlı getirişidir. zamana yayarak, ağır ağır, hatta karşınızdakinin bile hızını keserek bazen; sindirerek belki, biraz gerçek anlamı ile alışarak, kabullenerek; seni seviyorum'u diyebilmek için değil, "seni seviyorum çünkü..." yü diyebilmek için, tanımış ve kendini tanıtmış zannetmemek için karşısınızdır gözü kapalı sevişlere. gözü kapalı ve ölmeye mahkum sevişlerdir ki bunlar kişiye getirdiği sadece ve sadece, kayıplarının muhasebesi olmuştur. çünkü büyüksünüzdür siz artık, büyümelidir çocuk sevdalarınız da size benzer.

derken süreç öyle ilerlemez. siz dünü gömmüşsünüzdür, çünkü dün geri gelmeyecektir. çünkü dün, dünde kalmıştır. fakat karşınızdakinin dünü yanınıza dikiliverir. karşınızdakinin dudaklarından dünü kelimelere bürünür ve önünüze sürülür. gününü dününe benzetmenizi söyler size. henüz bunun için yeterli olmadığınızı söyler. bir şeylerin eksik olduğunu söyler, ki bilmiyordur; o eksiği doldurmak için göze aldıklarınızı bilmiyordur. o eksiği doldurabilme adına yanınızdakinin herhangi biri değil de o olduğunu bilmiyordur. sizi sevenleri ve onların sizi mutlu etmek için göze alacaklarını bilmenize rağmen sadece siz seviyorsunuz diye yanında olduğunuzu bilmiyordur.

sizin o olmadığınızı ve sizinle yaşadıklarının onunla yaşadıklarına benzeyemeyeceğini bilmiyordur. sadece sizde onunla yaşadıklarını arıyordur belki. belki onunla paylaştıklarını özlüyordur... işin kötüsü siz artık bunları biliyorsunuzdur. söylediği birkaç kelimenin büründüğü anlamdan bihaber aranıza bir başka gölge saklanıverir sonra.

sizin için onu sevdiğiniz gibi sevebilmenin de artık ne kadar zor olduğunu da bilmiyordur oysa. sevgiye atfettiğiniz önem ölçüsünde büyüklüğünün ve zorluğunun da arttığını. onu sevdiğinizi söylediğiniz zamanlarda bu sözcüklerin kendi içinde bir ağırlık barındırdığını.

dünde sizin de bıraktığınız bir aşk vardır halbuki. onunkine benzer şekilde sancıdığı gecelerinizin, gecelerinizin sancınızla bölündüğü ve ardından onsuz devam etmenin akıllıcalığını, nasıl olacağını, yapıp yapamayacağını sorguladığınız ve size şeklinizi almanızı sağlayan. zaman zaman bu güne getirmek için tüm emeğinizi harcadığınız hayatınızı bile sorgulamaya iten sizi. ama yoktur o artık, olmasındır da; belki onda yaşadığınız kupkuru bir körlüktür, belki ilk olduğundandır, belki başka yoksunluklarınız ertesi ilk karşınıza çıkan olduğu içindir, belki ona duyduğunuz aşk değildir... belki aşkı daha hiç tatmamışsınızdır bile, daha içteni, daha sağlamı ve daha güzeli çıkıp yalayıp yutturacaktır size o günlerinizi. belki ardından gelecek acısı size aratacaktır o günlerde yaşadığınız acıyı.

zamandır çünkü, zaman çürütendir. zaman güvenilendir.

fakat siz henüz bu bocalamanın tam da ortasındayken, gözlerinizi kapayıp bir yolda el yordamı ve zamanın yardımını bekleyerek, çarpıp düşmemek adına karınca adımlar atarken, çünkü bunu güvenli bulurken çevrenize setler örüverir bazı sivri, keskin kelimeler. bu kelimeleri sarfettiği için karşınızdaki insanı suçlayamazsınız çünkü bir insan bir tabancayı çekip sizi vursa onu da suçlayamazsınız; sadece olan olmuştur ve sadece yapmak istediği için yapmıştır. sizse artık yaralısınızdır. çünkü dünya korkunçtur ve olmayacak hiçbir şey yoktur bu boktan zemin üzerinde. bu sözler sizin dizlerinizin bağını çözer ve siz gitmeye çalıştığınız yola gözlerinizi sabitleyip devam etmeniz halinde gittiğiniz yol ölçüsünde geri dönüşünüzün zorlaşacağını düşünmeye başlarsınız.
henüz o kadar yolun başındayken söylenmiştir ki bu düşünce sürecine iten sözler sizi, dönüp ardınıza bakarsınız. aldığınız mesafeden geri dönme düşüncesi koyar, üzer, acıtır canınızı. canınız. tek sorumlu olduğunuz ve sizden başka kimsenin sizin kadar düşünemeyeceği...

"canım" dediğiniz acaba canınız mıdır gerçekten sonrasında... kalkıp bir adım daha atayım dersiniz, o zamana değin " değildir" sözcüğü ile üzerine bastığınız soru işaretleri yakanıza yapışıp adım atmamanız gerektiği konusunda geriye çeker sizi. artık "öyle değil" sözcüğünü onlara karşı kullanabilecek olan siz değilsinizdir, o'dur. kendiniz ve oluşturduğunuz konusundaki gücünüz kırılmıştır. siz de...

o eşiği olabildiğince görmezden gelerek ve ne yazık ki artık varlığını bilerek zamana bırakma kararı alırsınız. bundan sonra hemen her oluş, her an gücünüzün aleyhine ilerler. yapabileceğiniz başka bir şey ise yoktur.

zamansa güvenilendir. bebeğinizi ellerine teslim edersiniz onu öldürmemesini umarak. o eşiğe takılmamak içinse dua edersiniz.
devamını gör...

bahtiyar ölmez

2018 yılında atv'de yayınlanan komedi dizisi. artık a2'de yayınlanıyor.

bahtiyar ölmez karakteri istanbul'un kenar mahallesinde yaşar ve babasıyla birlikte cenaze işiyle uğraşmaktadır ama artık bu işi yapmak istemez. beklenmedik bir anda dostundan deve kuşu çiftliği teklifi gelir. babasının tüm birikimini bu teklif için kullanır ve dolandırılır.


hayallerini ve babasının tüm birikimini kaybetmenin öfkesiyle son sürat cenaze arabasını sürerken eski dostunun hatıra olarak verdiği deve kuşu yumurtasını sinirle camdan dışarı atar.

deve kuşu yumurtası öyle bir arabanın camına çarpar ki bahtiyar'ın hayatı bir daha geri dönülmez biçimde değişir.

bahtiyar artık kendisine tıpa tıp benzeyen mafya babası rıfat çakar'ın hayatını yaşamak zorunda kalır.


bu diziye a2 izlerken rast gelmiştim, komedi ile mafyayı çok güzel harmanlanmışlar. youtube üzerinden dizinin tüm bölümlerini izledim. keşke 2018 yılında atv'de yayınlanırken izleseydim dedirten bir diziydi.
devamını gör...

ilyada (kitap)

krallıkların savaşı olduğu kadar
tanrıların savaşı olarakta bilinen bir destandır,
bu destanda adı geçen kahramanlardan biride
odessius'dur (emin değilim nasıl yazılıyor)
okunması gereken kitaplardan biri bence...
devamını gör...

culpa mia

culpa mia (benim hatam), ispanyolca bir roman üçlemesinden uyarlanan ve genç yetişkinlere yönelik bir romantik dram filmidir. film, aşk, tutku, yasak ilişkiler ve karmaşık aile bağları gibi temaları işler.

noah adında genç bir kız, annesinin yeni evliliğiyle birlikte hayatının tamamen değişeceğini bilmeden yeni bir eve taşınır. burada, üvey kardeşi nick ile karşılaşır ve aralarında beklenmedik bir çekim oluşur. ancak bu çekim, yasak bir aşkın kapılarını aralar ve gençlerin hayatını alt üst eder. ikili, hem birbirlerine olan tutkularıyla hem de ailelerinin beklentileriyle mücadele etmek zorunda kalır.

genç yetişkinlerin dikkatini çeken romantik bir dram olmasının yanı sıra, karakterlerin karmaşık dünyalarını ve içsel çatışmalarını yansıtmak için aksiyon dolu sahnelere de yer veriyor. özellikle araba yarışları ve dövüş sahneleri, filmin genel atmosferine önemli katkılar sağlıyor.

nick için araba yarışları, sıkıcı ve kontrol altında tutulduğu hayatından kaçışın bir yolu. hızlı araba kullanmak, ona özgürlük hissi veriyor ve iç dünyasındaki karmaşadan uzaklaşmasını sağlıyor.

nick'in ailesinin zengin olması, onun lüks spor arabalara sahip olmasını kolaylaştırıyor. araba yarışları, bu sınıf farkını ve nick'in bu ayrıcalıklı duruma karşı duyduğu karmaşık duyguları vurguluyor.

romantik sahnelerin ağırlıklı olduğu bir filmde, aksiyon dolu sahnelerin yer alması, hikayenin daha dinamik ve ilgi çekici olmasını sağlıyor.
devamını gör...

bizim hikaye


"bizim hikaye", başrollerini hazal kaya ve burak deniz'in paylaştığı, medyapım imzalı, fatih aksoy'un yapımcılığını, serdar gözelekli'nin yönetmenliğini yaptığı, hatice meryem ve banu kiremitçi bozkurt'un ise senaryosunu üstlendiği komedi ve dram türündeki türk yapımı televizyon dizisidir. istanbul'da çekilen dizi, 14 eylül 2017 tarihinde fox'ta yayımlanmaya başladı. toplam 2 sezondan oluşan dizi, 23 mayıs 2019 tarihinde yayımlanan 70. bölümü ile final yaparak sona erdi.


dizi, yoksul bir ailenin büyük kızı filiz'in hayat mücadelesini ve aşkını konu almaktadır. filiz, hem ailesine bakmak hem de hayallerine ulaşmak için büyük çaba sarf ederken, aynı zamanda karmaşık bir aşk hikayesinin içine düşer.

dizi; gerçekçi karakterleri, etkileyici hikayesi ve toplumsal mesajlarıyla izleyicinin duygularına hitap ediyor. özellikle filiz karakterinin mücadelesi ve hayata tutunma çabası, izleyicilere ilham veriyor.

dizinin en güçlü yönlerinden biri, toplumsal sorunlara duyarlı olması. yoksulluk, eğitimsizlik gibi konuların gerçekçi bir şekilde işlenmesi, dizinin sadece eğlendirmekle kalmayıp aynı zamanda düşündürmeyi de sağlıyor.

eğer daha önce izlemediyseniz "bizim hikaye" dizisini mutlaka izlemenizi öneririm.
devamını gör...

okuduğun kitaptan bir alıntı bırak

"gittiğin gibi geri dönersin, ancak ben seni bekliyor olur muyum, bilmiyorum."
bana seni seviyorum deme sev, miraç çağrı aktaş
devamını gör...

oğuz atay

oğuz atay, türk edebiyatının en önemli isimlerinden biridir. postmodernist yaklaşımıyla türk romanına yeni bir soluk getiren atay, özellikle "tutunamayanlar" romanıyla tanınır.

12 ekim 1934'te inebolu, kastamonu'da dünyaya gelmiş, 13 aralık 1977'de istanbul'da hayata gözlerini yummuştur.

oğuz atay, çocukluğunun bir kısmını ankara'da geçirdi. babası cemil atay, bir dönem milletvekilliği yapmış bir hukukçuydu. atay, üniversite yıllarında edebiyata olan ilgisini daha da artırdı ve çeşitli dergilerde yazılar yazmaya başladı.

oğuz atay'ın en bilinen eserleri arasında şunlar yer alır:

tutunamayanlar: türk edebiyatının en önemli romanlarından biri olarak kabul edilir. roman, bireyin toplum içindeki yalnızlık ve yabancılaşma hissini, modern insanın çelişkilerini ve kimlik arayışını başarılı bir şekilde anlatır.

tehlikeli oyunlar: atay'ın diğer önemli romanı olan tehlikeli oyunlar, bireylerin birbirleriyle kurdukları ilişkileri, güç oyunlarını ve entrikaları ele alır.

bilardo oyunu: atay'ın oyun yazma yeteneğini de gözler önüne seren bu eser, absürt ve mizahi bir dille toplumsal eleştiri yapar.

oğuz atay, türk edebiyatına getirdiği yeniliklerle postmodernizmin öncülerinden biri olarak kabul edilir. eserlerinde akılcılık, duygusallık, gerçeklik ve hayal arasında gidip gelen bir anlatım tarzı benimser. dil oyunları, alıntılar, parodi ve hiciv gibi tekniklerle edebiyatı zenginleştirir. atay'ın eserleri, türk toplumunun ve bireyinin sorunlarını derinlemesine inceleyerek, okuru düşünmeye ve sorgulamaya teşvik eder.

türk edebiyatına kalıcı izler bırakmış önemli bir yazardır. eserleri, sadece ülkemizde değil, dünya genelinde de ilgiyle okunmaktadır. atay'ın eserleri, edebiyatın sınırlarını zorlayarak yeni ufuklar açmış ve birçok yazarı etkilemiştir
devamını gör...

euphoria (dizi)

ingilizce olan kelime, kendini aşırı derecede mutlu hissetmek anlamına geliyor ayrıca sam levinson tarafından yazılan bir amerikan genç drama televizyon dizisidir. ilk bölümü 2019 yılında yayınlanmıştır. 1 sezon, 10 bölümden oluşur.
devamını gör...

güne sert bir şiir bırak

bana yaşattığın acılarım aynısını sen de yaşa!
yaşa ki anlayasın benim derdimi.
lanet olsun sana!
lanet olsun aşkına!
lanet olsun seninle yaşadığım hayata!
lanet olsun seninle geçirdiğim güzel günlere!
lanet olsun!
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim