feronia yazar profili

oh baby baby it's a wild world..

çok anlamlı ve çok özel bir şarkı
(cat stevens(yusuf islam), maxi priest gibi isimler seslendirmişlerdi ben şu an mr.big'ten dinlemeyi tercih ediyorum.)

rouge (ğuj diye okunur) kırmızı renk anlamına gelir . turkçeye ruj kelimesi oradan gelmiştir.

türkçeye geçen "kürtaj" kelimesi fransızlarda courtage (umarim dogru yazdım) aslında "kazımak anlamında aldırmak" (topraği kazımak) anlamına gelen bir kelimedir. türkçeye yanlış tercüme edilmiştir. çocuk aldırmak anlamına gelen kelime ise fransızlarda "abourt"tur.

bir diger çok meşhur kelimemiz "apartman " da turkçeye yine yanlış tercüme edilmiştir. fransızlar "apartéman"ı daire yani apartman icerisindeki tek ev için kullanırlar. biz ise butun dairelerin disi olan binaya apartman demişiz.
garson da türkçeye yanlış tercüme edilen kelimelerden biridir , le garçone ~oğlan anlamındadır.
neyse ki özür dilerim/kusura bakma tarzıdaki "pardon" kelimesini doğru aldık , bu kelime ile de ufak bi anım var:
bir gün metroda birine çarptım o sıralar fransızca kursuna gidiyordum, vintage giyinmişim artik nasıl havalara girdiysem fransızca telafuz ile "pağğdoñ" dedim(fransizlar r demezler) , o an havalı olduğumu sanmıştım ama sonra peltek görünmüş olabileceğim ihtimali geldi.
o günden sonra kimseye pardon diyemedim*

daryush shayegan - yaralı bilinç

o anda meşgul olması muhtemel olan veya karşısındaki kişiyi umursamayan insandır. belki de sadece morali bozuktur kimse ile konuşmak istemiyordur.
ama ne olursa olsun nedenini kısa da olsa dile getirirse her iki taraf rahatlayacaktır.

menemen.

bir erkek tarafından açılması muhtemel entry'dir, mevcut olmayan ve gerek te olmayan bir gereksizlik.
askerliğe gitmek istemiyorsan anti-militarizm hareketlere bakmanı öneririm.
ben mecbur gidiyorsam siz de gidin çekin mantığı değil biz bu durumdan nasıl kurtuluruz mantığı güdelim. kimse başkalarının canı istedi diye savaşa gitmek zorunda kalmasın.
kadınlar askerlige gitmesin demiyorum isteyen erkek ve kadın elbey gitsin ama zorunlu olmasın.
ayrıca kadınlara zorunlu askerliğinden önce savaş isteyen siyasi liderlerinin ve onların çocuklarının, milliyetçi diye geçinenlerin askerlikleri tartışılması gerekli önce. bircogu askerlikten muaf tutuldu veya bedelli yaptılar.

kamusal kalabalık bi alanda ben de uyaranlar kategorisindeyim.
olan var olmayan var kardeşim
gidin sahile açık alana ne yapıyorsanız yapın ama sınav haftasında kütüphanede tam karşıma sırnaşan çiftler oturmasın konsantrasyonum bozuluyor. *

?ıstenmediği yer (mekân) da durmaya devam eden insan fazla özgüveni olan, umursamayan insandır. ki bence de böyle yaşanmalı hayat hiçbir mekân/doğal alan kimsenin malı değil. ıstemeyen kalksın gitsin.
?ıstenmediği yer somut mekân anlamı taşımayıp başka kişinin hayatı ise o insan ya istenmediginin farkında değil farkettirmek gerek , farkındaysa da ve bu artık taciz eden insan oluyor.
? istenmediği yerden kastımız haketmediği bir makam/torpil ise bu insanın iş ahlâkından yoksun olduğu söylenebilir.

içerisinde bulunduğum kategorideki insan türü. özellikle o yetişkin kardeşleri ile veya çocukları ile birlikte yaşıyor ise izlemesi olasıdır.
ayrıca çizgi filmler ve fantastik filmler günümüzün monoton dünyasından daha ilginç oldukları için çok sarıyor.
kardeşlerim için narnia'nın günlüklerini açmıştım ama film esnasında konuşuyorlar diye onları odadan kovmuş tek başıma sonuna kadar izlemiştim . *

evinde kendisini daha rahat hisseden sevgilidir.
art niyet aramaya gerek yok, ev sinemadan daha rahat , sinemada bacağını uzatıp izleyemiyorsun istediğin yerde durdurup üzerine konuşamıyorsun. çay içemiyor, pasta yiyemiyorsun .

bonus olarak, kendisi ile bilimsel bir belgesel izlemenizi önerdiğim sevgili türü.*

ironik olan şey adamın ilk sabıka kaydının kaçak asker oluşu.. askerlikten kaçtı.
aradan yıllar geçince de bu sefer asker üniformasını indiremiyoruz..

halen istanbul siyasalda ders veriyor, her ne kadar öğrencileri bırakmak ile meşhur olsa da ve bu konu ile ilgili hakkında pek çok rivayetler olsa da, her dersine katılmamıza ve çarşaf kağıtları doldurmamıza rağmen sadece geçebilmek için dua etsek te genel agno'mu düşürse de yine de öğrencisi olmaktan ve kendisini tanımaktan çok gurur duyuyorum ve diğer üniversitelilere kıyas ile zorlansak da yine bunun bizi geliştirdiğini biliyorum. ki zaten kendisinin bir felsefesidir bu - bir şeyi yarım yamalak öğrenmeyi reddeder-bir şeyi öğrenecekse onu sonuna kadar derinlemesine öğrenir- örneğin muazzam derecede ingilizce biliyor ama bir dilde felsefe-siyaset-hukuk konuşamayacaksam hiç başlamasam daha iyi demişti o yüzden başka dile başlamadığını demiştir bir sohbetimizde.
ayrıca çok disiplinlidir (kant aklıma geldi) ve tam bir aristokrattır. aristokrat bir tarzda oluşu öğrencileri ile mesafe koyması anlamı taşımaz aksine her öğrencisini çok ciddiye alır dinler- o an müsait olmasa bile müsait bir zamanını söyleyerek odasına davet eder. ( derslerde konuşmaktan biraz çekiniriz orası gerçek çünkü "bu söylediğiniz hiçbir şey ifade etmiyor" cevabını almamız olasıdır. :)) ama ders dışında birebir sohbet etmek ufuk açıcı.
her ne kadar türkiye'de 1981 kanunu ile ordinaryüs unvanı kaldırılsa da rauf versan için özellikle ordinaryüs profesör ünvanını kullanmayı isterim.

50'lerden kalma o kaliteli tarzı ile hem giyimi hem entelektüel sohbeti ve zarafeti ile tam bir istanbul beyefendisidir.
yağmurun çiselediği bi gün okul çıkışı bir akşam üstü kendisi ile ders dışı başka ülkeler üzerine sohbet ettiğimizde kendimi eski bir filmin içindeymiş gibi hissettim.
onun ile istanbul turu yapmayı ozellikle vapura binmeyi istemek gibi ilginç hayallerim var.

daha çok şeyler yazmak isterdim ama yazı zaten uzadı burada sonlandırayım.
(ps."uluslararası hukuk" ve "uluslararası örgütler" zorunlu derslerinden çok şükür ilk yıl geçen öğrenci.)

kendisi ile dinledilen/kendisi tarafından önerilen hemen hemen her şarkıdır.

anlam yüklü melankolik şarkıları aramaya gerek yok , bir insan acı çekmeyi ve hatırlamayı istiyorsa "ankaranın bağlarında" bile melankoliye girer.
sahi eski sevgilim şimdi ankarada ne yapıyor *

-1 tl altın folyo kaplamalı çikolata
-cino
- küçük ayıcık şekilli jöleler(yeşillerini seçerdim)
-love is ... çikartmalı sakızlar

sadece ingilizce değil pek çok yabancı dil seçeneği ile dil öğrenme sürecinde yardımcı olan ücretsiz uygulamadır.
uygulamada seviyeniz tespit edilerek oyun oynuyor gibi level atlıyorsunuz. eğlenceli öğrenme yöntemi .

muhtemelen kısa boylu kızdır. kapalı açık farketmez.

halk arasında küstüm çiçeği olarak adlandırılan bu çiçek en kücük rüzgarda bile yapraklarını kapatır , içine çekilir.

volkan konak'ın şarkısı da manidar
"mimoza çiçeğimsin
avcın değilim ki senin
kaçma sevdiğim"

bkz.

"yaşımı sorma yaşamadım ki.."
yani ölme yaşının "ideal" olması için önce insanların gercekten yaşaması ve geride yarım bırakmışlıkların , içinde kalmışlıkların olmaması gerek.

anlamlı olsun diyorsanız :
teoman - çoban yıldızı..

----------------
sadece benzer o naif melodiye odaklanmak isterseniz bkz. calogero -danser encore .

1- sorgulamak . bilmediği her şeyi sorabilme cesareti
2- kin tutan bir cocuga da pek denk gelmedim bir şekilde küser sonra küstüğunü bile unutur .