yeni kraliçe mi? cahilsin bari cehaletini belli etme. kraliyet ailesinde sıralama bellidir. kimin geçeceği, öncelikli olan bellidir. ki geçecek olan belli ve charles’dır o da kraldır. cehaletine sağlık
televizyonculukta semboller olur biliyorsunuz 18 yaş üstü, şiddet vs. filmlerine 120 ıq ve üstü adlı özel sembol çıkarılması gereken öz abimdir. senaryolara katkısı, çekim açıları çekimler, senaryo üst düzeydir. başrol için en doğru kişiyi bulan adamdır. romantik komedi filmlerinden heath leadger’ı çıkarıp efsane yapan kişidir. hafiften bir christian bale takıntısı vardır ki abimizi hiç yanıltmadığındandır. gerçek bir deha. böyle yetenekleri insanlara bayılıyorum ve aşırı saygı duyuyorum. yazımı güzel bir sözümle bitirmek istiyorum; nolan reis çıkar gölgesine oba kuralım.
tam bir şeyler yazıcaktım ki şu tanımı #2195505 gördüm. inanılmaz bir detay hiç farketmemişim. yurtdışında bu başlık biraz haklı olsa da türkiye’de maalesef zorunluluk gibi oluyor. insanların neler yaşadıklarını onlardan dinleyince anlayabiliyoruz.
son not feminizm gibi eşcinsellerin radikalleri de biraz cringe olduğu için bu azınlığı genellememek lazım.
nolan abimizin bir diğer zeka dolu başyapıtıdır. tabiki de the prestige’den bahsederken şu cümleyle başlamak farzdır: “siz gerçeği bilmek istemiyorsunuz kandırılmak istiyorsunuz”. filmde hırsı uğruna her şeyi yapan iki abimizden bahsedilir. başta aynı yerde çalışan iki hırslı insan küpüne zarar veriyor ve ayrılıyorlar. bundan sonra olaylar karışıyor ve birbirlerinin açıklarını arayarak aşağı çekmeye çalışıyorlar. başarıyı yakalamaya çalışan iki insanın
eheh aslında üçmüş
başarılı olduktan sonra kaybettiklerini gözlerimizin önüne seriyor.
not bundan sonrası full spoiler.
ya arkadaş ikizinle dönüşümlü yaşamak ne? her şeyi geçtim yav akşam nasıl için rahat ediyor. hugh abimize gelirsek oğul mu desem ikiz mi desem oluşturup oluşturup boğmak nedir. allahım son 30 dakika herhalde sürekli beynim yanarak izledim filmi.
o zaman nasıl bitiriyoruz incelemeyi, nolan abi çıkar vur gölgesinde serinleyelim.
küçük miktar yaptığım yatırımlardan küçük miktarlar kazandıkça aklıma gelen cümledir. her seferinde ulan 10 katını yatırsam şu kadar gelirdi çarp 30’la ayda şu kadar bayağı iyi derken suratıma vuran gerçekliktir.
pandemi sonrasında bir voleybol antremanında başıma gelen olaydır. 100 kilo vücudumun sağ ayak bileğimin üstüne binmesiyle yaşanmıştır. o an için inanılmaz bir acı oldu ki koskoca üniversite salonu başıma toplanmıştı. geçmeyen 5-6 aylık şiş ağrının üstüne konulan onlarca farklı tanı ve tedavi… ortopedi olarak bence biraz sıkıntılıyız bu arada sonrasında gelen 1,5-2 aylık fizik tedavi ve 9-10 ay geçmesine rağmen bırakın zıplamayı koşamıyorum bile.
bu meledin diğer bir huyu ise kronikleşmesi yolda yürürken en ufak bir sıkıntıda bile burkuluyor ve ağrı acı başlıyor.
kaç ay geçmesine rağmen bilek bağlarım hala iyileşmemiş hala küçük ödemler mevcut. kimsenin başına gelmemesini umut ediyorum.
başlığı açan arkadaş için teşekkür ederim harika bir başlık ancak okur okumaz benzer bir şeyin islam’da olup olmadığını merak ettim. ben araştıracağım ancak bilgisi olan arkadaşlar mesaj atarsa çok sevinirim.
(bkz: bilgi paylaştıkça güzel)
off arkadaş mavi ve yeşil malum partiyi savunuyor. sadece dalga geçtiğini ummuştum ama ciddi galiba. bu zeka seviyesinde yaşamak nasıl bir duygu hep merak etmişimdir.
benim vergilerimle ne olduğu belirsiz insanların gerekli gereksiz borçlarının silinmesi suçtur. öğrenci olarak canımız çıkarcasına ödediğimiz vergide kimin olduğu belli olmayan borçları ödemeyi ben kendime yediremiyorum. belediyeden fakir yardımı alıp o paralarla pavyona giden varken bu borçları ödenen kimlerdir?
böyle bir yetkiyi tek bir adama verdiğimiz için bu tamamen bizim suçumuzdur. tanımımı harika bir atasözü ile bitireceğim. eşşek olursan semer vuran bulunur.
susmaya devam.
ah ah siyaset bilmeyen canlar hdp kapanır adı o olur bu olur sanki hdp ilk pkk partisiymiş gibi davranmayı bırakın. en başarılısı mıdır evet ama bunun nedeni artan kürt nüfusu ve öncelinin zaten olaylı bir şekilde kapanmasıdır. ne kadar sevmesemde objektif olarak selahattin demirtaş’ın da etkisi büyüktür. o yüzden kapatmak hiçbir çözüm değildir. hiçbir zamanda olmayacaktır. bu ve bunun gibi basit şeyler karmaşık siyasette hiçbir zaman çözüm olmayacaktır. araştırmadan bilmeden bir düşünceyi savunmayın.
mantık aramadan kendinizi bırakarak izlediğinizde daha ısınacağınız dizidir. her dakikasında gülmeyi bekleyen arkadaşlara hangi dizide böyle bir şey yaşadıklarını sormak isterim.
ancak her bölümde en az bir kere kahkahalara kapılırsınız. herkes farketmez ama bence birkaç bölümde toplumsal mesajlarda vardır(bkz: yalvaç, kötücül güç ve sokak röportajı).
umarım üçüncü sezonu gelir bir an önce. einstein arkadaşlara duyuru evet absürt evet mantık yok evet çünkü belgesel değil.
garip bir şekilde kanal gezerken rastladığım olaydır. kültürsüz orta anadolulu ankarılıların şaşırmadığım klasik davranışıdır. maganda kültürüne sahip fanatik insanların (ki maksimum zekaları maks 5) yaşıyabiliyor ve benim kaynaklarımı tüketebiliyor olduğu gerçeği thanos felsefesinde bir şeye itiyor beni.
ahlakla dini inancı bütün görmek saçmalıktır. böyle düşünen insanlar başka bir dine ve inanan kişiye saygı duymaz. her ateiste ahlaksız her müslümana ahlaklı diyemeyeceğimiz basit bir örneğidir. ahlaksa bambaşka bir konudur. yüzyıllarca tartışılmıştır. hatta ilginç bir şekilde ekonomi biliminin doğuşu bile ahlak felsefesine bağlanır. o yüzden (bkz: ahlak felsefesi).
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.