haybinkunduzz yazar profili

işin gerçeği ve doğrusu nedir bilir misiniz? incinen nefstir, kalp incinmez. kadim kitaplar böyle der. yanisi izi geçmez ama bu kırıklığı lehine çevirmen lazım. insanı bedbaht edip, yaşarken ölü hale getirmesi bir yana, burada kalmayıp diplerden zıplayışın zirvesinin güzelliğini görmeye doğru lehine.

özellikle çayda bulunan bir polifenol. yani; bitkinin ürettiği, büyümesi ve zararlılardan korunması için çok önemli olan bir bileşik. mesela ham bir meyve yiyince ya da demli çay içince ağzımız buruşurya o işte tanen sebebiyle olur. aslında çok faydalı.

nedir faydası?
antioksidandır. (bu kelime ne kadar çok hayatımıza girdi dimi. her şey antioksidan),
kanser karşı korur.
antimikrobiyaldir. yani mikroplardan koruyucu.
kalp-damar sağlığını destekleyici. yeşil çaydaki tanenler bu anlamda daha faydalıdır.

peki sorun var mı?
var hee.
bi- proteinlerin sindirimini bozarlar.
ki- demirle bağ kurar ve demir emilimini bozar.
üüç- iştahı azaltır, kilo almak isteyenleri etkiler.
döööt- tanenler pişirilerek tahrip edilebilemez ya da efenimdevre dışı bırakılamaz.

tanen; nar, kızılcık, yabanmersini, çiğ kuruyemişlerden bazıları, karanfil, kimyon, kekik, vanilya ve tarçın, kurubaklagiller ama daha çok koyu renkli olanlar, çaklıt, çay,kayfe ve şarabistanda bulunur.

yani bunu abartmamak lazım.
peki gardaş söyle o zaman, çayla aramızı mı bozacaksın nedir? ne kadar içecez.
yavrım bak;
günlük kafein miktarını 400mg altında bırakmak lazım. uyarıcı sonuçta.
250ml kahve 80-100mg kafein içerir.
250ml siyah/yeşil çay 30-50mg kafein içerir.

bu arada yeşil çay antiinflamatuvar ve daha güçlü antiokdsidandır. daha çok sakinleştirici(gaba) içerirken siyah çay ise antiinflamatuvar, antioksidan ve uyarıcı yani daha çok kafein içerir. (yeşil çaya göre 3 kat daha fazladır) ayrıca limon ekleyerek polifenolerin biyoyararlanımını arttırın. her ikside demir, çinko, kalsiyum emilimini bozar.
dozunda ve dengeli litfin.

genelde tekrarlar. tekrarlayan aftlar sebze ve meyveyi az yediğinizin göstergesi oldugunu biliyor muydunuz? folik asit, c, b2, b12 vitamin eksikliğinin de belirtisidir. vücudunuzu tanıyınız.

film/dizi senaryosu gibi bir şey. "in from the cold" diye bir dizi tam bunu işlemiş.
bunun dışında gayet olası. bir cihaza bile gerek duymuyorlar artık.

yaz kızım:
1-balayı bileti.
2-varımı yoğumu ortaya koyup modelleme yapabileceğim bir pc, ekstra 2.ekran
3-aromaterapi difüzörü
4-el yapımı çini gövdeli abajur. ( he ya, abajur, çini mini klasik, geleneksel deme. her tür tasarıma çok güzel uyar.)
5-fotoğraf makinası
7-
8-...
bu sıra bitmez. allah2ın izniyle 1'den başlıyım. gerisi gelir.

allah belasını verir inşallah. vermiş zaten. allah inancı var ise cehennemin dibine. yahu ne ara bu kadar vicdan ve aklı bir arada tutamaz halde olduk. çok sık duyar oldum; bebeğini zehirlemek isteyen, bebeğinin boğazını sıkıp yumruk atan ve döverek öldüren. ya 3 yalık bebek. bebek bunlar. el kadar bir şey. neyin hırsı ve hıncı olabilir. ruh hastaları. sevgilisi diye geçmiş, evli bile değillermiş. çocuk bile istemediler dmeek ki.

* ibtila, belaya uğrayış bir hastalıktır. belaya uğrayan kişiye acırlar ama ahmaklık öyle bir hastalıktır ki başkalarını da yaralar ve incitir.
cihan bağında ey akil budur makbul-ü ins ü cin
ne kimse senden incinsin ne sen kimseden incin.

bazen çok komik oluyor. hani bilmeden din ve dini olgulara saldırmak için cahilliklerinin altına ıslak imza atıyorlar ya da şov yapayım derken rezil oluyorlar. ilmi-hal; ilmihal. yani hal, durum ilmi. sana nerede, nasıl davranılacağını öğretir. şartları şurtları farzları öğretir. bir şey yapıosan farzını bilmen lazım gerekliliğinden ötürü. daha bundan habersiz adam çıkıp hutbe ile alakalı saydıracak, google'da sanırım şöyle bir aratmış, bi bilgi bulmuş ama onu da yanlış bulmuş ve anlatıyor; "reklam olsun diye söylemiyorum. bazen sırf hutbeyi dinlememek için farzı kılıp çıkıyorum"

hadi buradaki yanlışları bulalım?
tek doğru bildiği şey farzı kılması gerekliliği. farzın ne oldugu. bir insan kendini nasıl yalanların izahıydı.
bilmeyenler için;
cuma cemaatle kılınır, hutbe dinlemek farzdır ve hutbe namaz öncesidir.


yani dini sözcükler, ögeler kullanacaksanız çok çok iyi araştırın. zira bir kelimenin kırkbin trlü anlamı ve izahı da olabiliyor. dolu atıp boş çıkmamak lazım. bilmiyorsanız o zaman konuşmamak en güzeli.

vitamin, mineral..
iyot, selenyum, çinko ve tabii olmazsa olmazımız biotin. bunlardan sonra büyük ihtimal saç deride vızıldama duyarsınız.

bu arada alternatif bir reçete/tarif vereceğim, kağıt kalemleri hazırlayınız:
hint yağı, susam yağı, tatlı badem yağı, e vit, b vit karıştır. saç diplerine sür, masajla. havluya sar sonra uzaktan saç kurutmayı tutarak ısıt. uzaması, gürleşmesi vs için..
-

başka sözlüklerden talimatla sözlük içlerine yerleşen tiplemelerdir kesin. ne arıyorlar, ne bulacaklar bilmem. he olay hür-gır çıkarmaksa bu zaten engelleniyor ki, ne bu çaba o zaman.

hayatımı şekillendiren eylem biçiminin adı; mesai. sabah 5'te yattım, öğlene doğru kalktım ve çalışıyorum.( tabee burada fıldır fıldır dönmem ayrı) mesai, yaşam şeklim. dışında kalan zamanlarda ise takılıyorum ya da uyuyorum, arada da yemek yiyorum. ekmek aslanın ağzında bacım.

başlık takip özelliği yok mu? bende merak ediyorum öneri ve yorumları ama ciddiyetle yorum yazan da olmamış. zamanında 1500liraya aldıgım bilgisayarım perte çıkınca, son can çekişlerini yaşayınca bende arayışa girdim. ekran tamirine bile 1800lira para istiyorlar. şaşırmışlar. 3d çalışmalar yapılacak bir bilgisayar min12'lerden başlıyor ve piiiuuv yukarılara. allah yardımcımız olsun be. nirdeee adalet yaa. nerde.. telefonlar olmuş 10bin lira. neyse gidiyorum..

bir alıntı: #1453195
--------------------------------
lâ: olumsuzluk eki.
baş kaldırı serbestisi.
ama değil mi ki tevhidin kelimesi de lâ ile başlar: lâ ilahe.
bilinçli kabul kelimesi onun ardından gelir: illallah.
öyleyse âdem, illâ'ya giden yolda bir lâ hecesidir. isyan tecrübesi onun ilk halidir.

la sonsuzluk hecesi : "biz ettik kendi kendimize edeceğimizi. bize kimse etmedi eylediğimizi.
her ne var ki sende, ödünçtür, senin sanma. şımarma. yarı kısmın topraktır. toprağı horlama. dünyadan, yerine koyduğundan daha fazlasını alma. onun dengesini bozma. uyumuna musallat olma. gülün rengiyle, sütün tavıyla oynama karıncanın yolunu kapama, kırlangıcın yuvasını bozma, yılanın dişini kanatma. pınarların, nehirlerin, ince suların kurumaması için çaba sarf et. göz kulak ol emanete. bozma kıvamını, aldıgın gibi iade et."

tabii burada bahsedilen sadece gülün rengi,sütün tavı, kırlangıcın yuvası, yılının dişi, pınarlar, denihler, denizler, gemiler.... den öte, her şey. severim nazan bekiroğlu'nu.

ödemesi yapılmış 12 seanslık psikolog ücreti.

olmak isteyip olamayanlar, hadi bak güzel bir bilgi veriyorum. mfk yöntemini araştırın. nedir derseniz, henüz bende tam kavramadım. vücudun döngüsü ile alakalı çocuk günleri belirlemiş doç. dr. abimiz. he mfk ismi ise kendi ismi he. araştırın kendiniz.

o kadar uzun yazmış ki okuyamadım. anladığım şey alkole haram dememek için 28383929202737 uzunlukta paragraflar, ayetler döktürerek içkiyi haramlıktan çıkardığı. gerçi bunu yaparak kendi haram bir şey yapıyor ama olsun. onu bilerek yapıyor. onca ayet hadis tefsirini, müçtehitlerin izahlarını hiçe sayıp onca kelam yazınca cehennemi boyladıgına dair hadis var. la saf, yalanladıgın şey allah'ın kelamı, allah'ı yalanlamış oluyor, iftira atmış oluyorsun ve onca kişiyi de. anaam verin ateşi altına, ver ver.

üzüm suyu, vişne suyu, soda ve buz için ferahlıgınızı alır. bir de kombucha çayı da aynı alkol gibi. tavsiye ederim. hem probiyotik, beyniniz çalışırız. alkol ise sıfır.

iç ses birki: abi millet nasıl cesaret ediyor ya. bunların imanı olmadıgını düşünüyorum ve bilerek, planlı bu şeyleri yayıyorlar. az biraz inancı olan adam hele de bunca ayet hadis yazan biri kur'an ayetinin nokta vigülünün bile imandan edeceğini bilir, çekinir. namaz diye bir şey yok, tesettür yok, o yok, bu yok. nefsim nasıl isterse imanı var. hem imandan olmıyım, hem imanın gerektirdiği şeylerle uğraşıp rahatım, keyfim kaçmasın.

yazmaya karar verdiğimde sorularım vardı ve ilk üye olduğumda beni karşılayan moderatöre mesaj attım, baktım online listesinde de göremedim. 10 ay geçmiş, git başka moderatöre sor dedim kendi kendime ama rengarenk liste. bende gördüğüm ilk renge tıklayıp mesaj attım, o da sözlük kütüphanesi idi. mahlasta "sözlük" ismi de geçiyor ya.. sonra baktım bu konuda bir etkinlik falan var. bir organizasyon adı. adı üstünde işte sözlüğün kütüphanesi. cevapta gelmedi. ben hala o mahlasın bir yazar mı değil mi bilmiyorum. yoksa acemiliğin dibini mi yaptım. bak mesajlar okundu gözüküyor. selam sana kardeş.
o arada ilgili moderatör yazdı zaten sağolsun. kendimi akışa bıraktım. gidiyorum gündüz gece. bu arada telefonu elimden bırakınca sistemden çıkmıyorum. sayfayı kapamadığım müddetçe online oluyorummuş. hani hangi başlıkta oldugumuz gözüküyor ya, bende uzun saatler sonra sözlüğe girmişim ama online olduğumun farkında değilken milletin profilinde dolanıyorum. la neyine. bi baktım oy verir haldeyim. kınadım kendimi. al bu da diğer acemilik.

öyle bir kişiyi ancak mağdur pozisyonuna geçince anlayabilirsiniz. dolayısyla mağdur olduktan sonra "nasıl idare edecem?" ya da "kızım topuklar göte vurarak kaaaç!" temalı iki durum çıkar. tabii sizden ne kaldıysa? ikincisi kendi sağlığınız, geleceğiniz ve hatta nesliniz için önemli.

narsisistle anlaşmak için kendinden dümdük vazgeçmiş olman lazımdır. bunu yapmazsan anlaşamazsın. bağımlı olman lazım. bağımlı demek, çevrende ne durumda oldugunu görüp seni kurtaracak bir kişinin bile olmaması demek. dedim ya, kendinden her şeyden vazgeçmendir. bunu bilinçli de yapmazsın. narsisist 1-suçluluk duydurur, 2-yalnızlaştırır.

bunla mı baş edeceksin:

narsisisti ne sinir eder?
-eleştirilme
-söylediğinin aksinin söylenmesi
-karşıdan ilginin azalması
-karşıdaki kişinin kendi kontrolünü ele geçirmesi ve ondan bağımsız hareket etmesi
-kendiyle yüzleştirilmesi

allah korusun ya rabbel alemin. allah karşılaştırmasın.

çünkü bu kişiyi ayırt edemezsiniz. siz bu mağdur pozisyonda iken dışarıdan süper damat/koca/patron gibi övgüler topluyordur. ve bir tartışma olsa hep siz kendinizi suçlayarak, narsisitten özür dileyerek ayrılırsınız. fark edemezsiniz bile bir şiddetin içinde olduğunuzu. taa ki sizle işi bitene kadar, o sizi bırakınca anlarsınız kayıplarınızı ve sizde açtığı yaraları.

cidden haa dağlara taşlara, allah böylesinin eline düşürmesin. öyle olma ihtimali birinden de kaçın ama dediğim gibi bunlar başta en en en örnek tiptir. zamanla kurban olursunuz. anlamanıza imkan yoktur ki, yavaşça işler sizi.

sosyal medya ortamlarından dışarıya dönük olarak sosyalleşme içine girince arkadaş çevresi genişler. dönem dönem olması normal. hayat değişiyor, çevre stabil değil. hep verilen tavsiye; kursa git. he valla, kurs. ortak bir şeyde buluşulan insanlar. falan..