herifiolanherif yazar profili

şebnem ferah..

tarafların birbirlerine açılmalarıyla başlamış; iki tarafın birbirlerine özveri, uyum, sadakat, güven gibi bağlarla bağlanmış olgu/olay/duygu. varsa taraflar mutlu, yoksa taraflardan biri heba olur.

'sorun beni kırmandan çok, kırgınlığımı görmezden gelip, hiçbir şey olmamış gibi davranmandır. bu davranışın beni kırmaktan çok beni değersizleştirmeye dönüşmüştür artık.' -serbat yabancı

- huzeyfe mücahid

aniden, sancılı bir dönemde çıktın karşıma. daha çocuk akıllıydım, bilmiyordum sevmenin ne olduğunu. gözlerim yeni yeni açılmaya başlamış, satınalınabilir şeylerin verdiği mutlulukların heves olduğunu anlamış, hayata neden geldiğimi sorgular haldeydim.

ilk defa hissettim o kalp sıkışmasını, aldığım nefesin yetememesini, göz pınarlarımda hazır bekleyen damlayı, hiçbir şey yokken kıvranmayı, git gide büyüyen o sebepsiz acıyı.

daha öncen de olmuştu, girmişti hayatıma bir sürü kişi ve evet, hiç bok atmayacağım sevmiştim de onları ama tohumu filizlendirebilecek kadar ıslanmamıştı daha toprağı. sende yaşadım ben bunu fakat bunun seninle hiçbir alakası yok, sen yeşerten olmadı ben sende yeşermesini istediğim için oldu.

bankın dibindeki birbirine bağladığın ayaklarına kapandığımı hatırlıyorum, canım acıyor demiştim, bu içimdeki his benim canımı yakıyor, tek başıma kaldıramıyorum bu duyguyu, ne olur yardım et demiştim. hatırlıyorsundur sen de. ben taşırım, yanındayım, neden bu kadar mutsuzsun diye sormuştun bana. ben de istemsiz çünkü canımı yakacaksın demiştim. içimdeki duygularla birlikte beni yakacaksın ama ben o ateşe elimi sokuyorum, senin bir suçun olmayacak dediğimde susmuştun. haklı olduğumu söylemiştin ama bir konuda yanılmışız, oraya da geleceğim birazdan.

ben kendimle, içimde üstündeki betonu parçalamaya çalışan fidan tanesiyle çırpınırken senin bana söylediğin yoğunluğunda sadece beş dakika göreyim yüzünü gün içerisinde dememe rağmen yapmamıştın. özlemekten sinirlendiğimde, bağıra-çağıra ağladığımda psikolojisi bozuk muamelesi yapıp uzaklaşmaya başlamıştın benden, hatırlıyor musun? hatırla.

uykumda yapmaya çalıştıklarını, sınav zamanıma denk gelen yoğun olmadığın zamanlarda sınavlarıma çalışmak yerine sana ayırdığım zamanı, son kalan bursumla kendine aldığın o taşları hatırla.

şimdi çok iyiyim ama. sayende değersizliğin, özverisizliğin, boşa çabalamanın ne olduğunu öğrendim ve şu anda senden öğrendiğim şeyleri yapmıyorum. güzel ve yaklaşık bir buçuk senedir süren bir ilişkim var. sana benim öğrenmemi sağladığın şeyler için çok teşekkür ederim. umarım bir gün sen de yüzünün gülmesi için bir şeyler yapar, çabalarsın.

pişman değilim ne yaptıysam, sonuna kadar da helaldir bütün hakkım.

fiziksel şiddetten daha ağır, kalıcı hasar verebilecek eylem. bütün ruh hali, sinir sistemini bozabilecek, bilinç altını karmakarışık yapabilecek türden saldırı.

yapmayın, yapılmasına izin vermeyin.

not: birçok durum için birçok çeşidi mevcut.

mazoşistik bozukluktur.

ben de çok severim ama yolculuğun sonunda bacaklarım, kalçam uyuşmuş, kollarım karıncalanmış, uyumak için kafamı yasladığım yerlerden dolayı boynum adeta kopmuş vaziyette uyanırım.

rezilliktir ama güzeldir.

gündüz güneşinin alnında otobüsle sürüneceğime uçakta ölmeyi tercih ederim şahsen ama geceyse otobüs olur, tır olur hiç fark etmez

insandır. kendi cinsiyetinden olanı sevip sevmemesinin bir önemi yoktur. insandırlar ve insan severler. kelimelere o kadar takılmamalı. iyi sabahlar.

üstüne tanımam, tanıtmam, tanıtmaya çalışanı kaileye almam. türk rock tarihinin kraliçesine bir kelime bile söyletmem.

buradan alalım sizi

yapılmasını istemediğim, tedaviyle düzeltilebilecek bir eylemdir lakin farklı boyutları var. kimsenin görmediği yükleri taşıyan insanlar o yükleri atabilir ama yükü olmadan zaten ulaşabileceği zirveye en erken yaşta ulaşmış insanlara diyebilecek bir şey yok.

bir kadeh şarapla, güzel bir kitapla, son içilen sigarayla da sonlandırılabilir.

(tartışmaya açık bir cümle kuracağım.)
bence psikiyatri ve psikolog desteğiyle bu eylem tıbben yasallaştırılabilir.

hayatın sillesini yemiş, artık yiyecek tahta çubuğa midesinde yer kalmamış kişi/kişilerdir. (bkz: me)
korkulacak insanlar değillerdir, dışarıya değil, kendilerine güvenemezler, kendilerini suçlu görürler ama açıldıkları zaman kaçın, kaçacak delik bulamazsanız ölü taklidi yapın belki yırtarsınız.

kişinin cinsel davranışları konusunda kendini kontrol altında tutamamasıdır. madde bağımlılığıyla çok ortak yönü bulunur fakat kişi bir maddeden çok aktiviteye bağımlıdır. tipik olarak mastürbasyon, sürekli şekilde pornografi kullanımı, röntgencilik, sürekli seks yapma veya cinsel aktivitelere karşı koyamama gibi şeyler sayılabilir. kişinin hayatını etkiler, sosyal/iş/okul yaşantısında aksaklıklara sebep olur.

daha fazla detay isterseniz buyrun efenim buradan

zorla evlendirilmiş erkektir. homofobik toplumun baskısı sonucu kendi hayatının müdahelesini ailesine kaptıran 'kaç yaşına geldin, ne zaman evleneceksin, ne zaman torun vereceksin?' baskısına maruz kalmış bir garibandır.

not: aldatmayı normalize etmiyorum. konunun özünü ele alıyorum. aldatmak yerine ayrılın, ayırın.