1.
son tanımları
2.
ölümün en iyi tanımı
"buraya kadar. yalnızsın artık. yapayalnız. çığlığın sustu. acı çekmiyorsun. yine başladığın yere döndün. soğuk, kapkara sessizliğe."
1961 tarihli blast of silence filminden bayıldığım bir replik.
1961 tarihli blast of silence filminden bayıldığım bir replik.
devamını gör...
3.
etienne pelosoff
"miles davis ve mayhem birlikte çalsalar ortaya nasıl bir şey çıkardı acaba?" sorusuyla yola çıkıp, müzik yelpazesinin iki uç kutbu black metal ve cazı aynı stüdyoda kaynaştırdığı eğlenceli şarkılar üreten fransız müzisyen. şuradan dinlenebilir.
devamını gör...
4.
ölü canlar
bir nikolay vasilyeviç gogol eseri.
bu gürültülü dünyayı ve onun sizi çeken heveslerini unutun. bırakın o da sizi unutsun. huzur bulamazsınız bu dünyada. görüyorsunuz: bu dünya düşmanlarla, insanı ayartan şeylerle, hainlerle dolu...
bu gürültülü dünyayı ve onun sizi çeken heveslerini unutun. bırakın o da sizi unutsun. huzur bulamazsınız bu dünyada. görüyorsunuz: bu dünya düşmanlarla, insanı ayartan şeylerle, hainlerle dolu...
devamını gör...
5.
nothing compares 2 u
meşhur sinead o'connor versiyonundan bir sene sonra, britanyalı psychobilly grubu the caravans'ın 1991'de çıkardığı "no exuses" isimli albümde, türün dar dinleyici kitlesinin ötesine ulaşmayı başaramamış neşeli bir cover'ı da yayımlanan prince şarkısı.
devamını gör...
6.
volkan
bir isim. sevan nişanyan'ın türkiye kişi adları sözlüğü sitesindeki, 1992'den önce doğan ve 2009 yılında hayatta olan tc vatandaşlarının nüfus kaydı baz alınarak hazırlanmış ad sıklığı sıralamasına göre, 26 kişiyle kadın adları sıralamasında 6297'inci, erkek adlarında ise 43.400 kişiyle 207'inci sıradadır. köken itibarıyla, fransızcada "yanardağ" anlamına gelen "volcan" sözcüğünden, daha da geriye gidildiğinde ise, eski roma'da ateş ve yanardağ tanrısı olarak bilinen, latince "vulcanus" isminden geliyormuş. oysa, ne çoktanrıcılıkla ne de mitolojik öykülerle uzaktan yakından alakası olan rahmetli babaannem, bana bu ismi koymaya karar verdiğinde, volkan konak hayranlığını torununun taşıyacağı isimle tescillemek niyetindeymiş sadece.
devamını gör...
7.
shavir
israilli rock müzisyeni arik einstein'ın, itzhak klepter'le birlikte 1983 yılında yayımladığı stüdyo albümü, aynı zamanda söz konusu albüme ismini veren şarkısı. trajik bir arka planı vardır şarkının. albümün çıkışından bir sene önce, 1982 yazında feci bir trafik kazası geçirir arik einstein. kazada eşi ve kendisi ağır şekilde yaralanır, beraberindeki yakın arkadaşı rebecca rubinstein ise hayatını kaybeder. kazanın ardından sahneden çekilmeye karar verir einstein, konserlere çıkmaz artık, yarı-münzevi bir yaşantıyı kucaklar. hazin olayın einstein'ın iç dünyasında açtığı yaranın izlerini, albümde sözlerini kendisinin yazdığı tek şarkı olan "shavir"de izlemek mümkündür. "shavir" sözcüğü ibranice'de "kırılgan" anlamına gelir. kendi kontrolünün dışında gelişen olayların ağırlığı altında ufalanıp dağılan hassas ve düşünceli bir karakterin tasvirini dinleriz şarkıda. harici koşullara fazlasıyla duyarlı olan kırılgan ruh hali, tıpkı dalında kurumuş bir yaprak gibi, hayatın ufacık bir fiskesinde sarsılıp düşmeye her an hazırdır... sanatçının 2013 senesindeki vefatından 3 yıl sonra, itzhak klepter ve beraberindeki diğer şarkıcıların ortaklığıyla, bu sefer daha sert bir rock tonunda yeniden kaydedilen şarkının sözlerini dilimize şöyle çevirmeye çalıştım:
çıtkırıldım, çabucak ufalanır,
bütün dünyanın derdini yüklenir omuzlarına,
esen her hafif yelde bir yaprak gibi düşüverir yere,
özetle, çıtkırıldım, kolayca ufalanır.
çıtkırıldım, çabucak ufalanır,
kendini arar, daima arar durur,
meseleleri büyütür, sanır ki dünyanın sonudur,
özetle, çıtkırıldım, kolayca ufalanır.
çıtkırıldım, çabucak ufalanır,
bütün dünyanın derdini yüklenir omuzlarına,
esen her hafif yelde bir yaprak gibi düşüverir yere,
özetle, çıtkırıldım, kolayca ufalanır.
çıtkırıldım, çabucak ufalanır,
kendini arar, daima arar durur,
meseleleri büyütür, sanır ki dünyanın sonudur,
özetle, çıtkırıldım, kolayca ufalanır.
devamını gör...
8.
yuki no furu machi wo
uchimura naoya'nın yazıp, nakada yoshinao'nun bestelediği, 1950'li yılların başında popülerlik kazanmış bir japon şarkısı. finlandiyalı senarist ve yönetmen aki kaurismaki'nin la vie de boheme filminin son sahnesinde, toshitake shinohara yorumuyla kulaklarımıza çalınır bu şarkı. kederli, dingin, hatıralara gömülmüş, karla kaplı bir yalnızlığı anlatır. şarkının sözlerini, dıdısının dıdısı kabilinden, ingilizce çevirisinin çevirisini yaparak şöylece türkçeleştirmeye çalıştım:
karlı kasaba, karlı kasaba
yalnız hatıralarım gelip geçer
karlı kasabada
uzak bir diyardan gelen
bu hatıralar, bu hatıralar
saracağım onları günün birinde
sıcak, mutlu bir gülümsemeyle
karlı kasaba, karlı kasaba
yalnız ayak izlerim gelir peşimden
karlı kasabada
kalbimi kaplayan
bu hüzün, bu hüzün
dindireceğim onu günün birinde
tıpkı esen yel gibi yeşil bir bahar gününde
karlı kasaba, karlı kasaba
kalbimden bir nefes yükseliyor
karlı kasabada
kimse anlamaz kalbimi
bu boşluk, bu boşluk
dua ederim ki günün birinde
çınlasın çanlar günün ilk ışıklarıyla
karlı kasaba, karlı kasaba
yalnız hatıralarım gelip geçer
karlı kasabada
uzak bir diyardan gelen
bu hatıralar, bu hatıralar
saracağım onları günün birinde
sıcak, mutlu bir gülümsemeyle
karlı kasaba, karlı kasaba
yalnız ayak izlerim gelir peşimden
karlı kasabada
kalbimi kaplayan
bu hüzün, bu hüzün
dindireceğim onu günün birinde
tıpkı esen yel gibi yeşil bir bahar gününde
karlı kasaba, karlı kasaba
kalbimden bir nefes yükseliyor
karlı kasabada
kimse anlamaz kalbimi
bu boşluk, bu boşluk
dua ederim ki günün birinde
çınlasın çanlar günün ilk ışıklarıyla
devamını gör...
9.
hiçbir yere ait olamamak
incil'in çeşitli bölümlerinde, mesih imanlısının dünyevi yaşamdaki durumu tarif edilirken, "dünyaya ait olmama", "dünyada yabancı olma", "dünyayı sevmeme" gibi temalar bağlamında sıklıkla vurgulandığına tanık olunan varoluş hali:
yuhanna 15:19 - dünyadan olsaydınız, dünya kendisine ait olanı severdi. ne var ki, dünyanın değilsiniz; ben sizi dünyadan seçtim. bunun için dünya sizden nefret ediyor.
1. petrus 2:11 - sevgili kardeşler, size yalvarırım, cana karşı savaşan benliğin tutkularından kaçının. çünkü bu dünyada yabancı ve konuksunuz.
1. yuhanna 2:15 - dünyayı da dünyaya ait şeyleri de sevmeyin. dünyayı sevenin baba’ya sevgisi yoktur.
yuhanna 15:19 - dünyadan olsaydınız, dünya kendisine ait olanı severdi. ne var ki, dünyanın değilsiniz; ben sizi dünyadan seçtim. bunun için dünya sizden nefret ediyor.
1. petrus 2:11 - sevgili kardeşler, size yalvarırım, cana karşı savaşan benliğin tutkularından kaçının. çünkü bu dünyada yabancı ve konuksunuz.
1. yuhanna 2:15 - dünyayı da dünyaya ait şeyleri de sevmeyin. dünyayı sevenin baba’ya sevgisi yoktur.
devamını gör...
10.
oi mutsi mutsi
finlandiyalı müzisyen tuomari nurmio'nun ağlamaklı bir sesle çığırdığı, iç sızlatan bir fin türküsü. sözlerinin dilimize tercümesi aşağı yukarı şöyle olmalı diye tahmin etmekteyim:
oy ana, ana, yak lambayı,
toprağın altına girmem yakındır,
bütün dostlara elveda,
bir yerlerden beyaz bir kefen bul bana anam,
soğuk bir mezara atacaklar beni yakında.
oy ana, ana, yak lambayı,
toprağın altına girmem yakındır,
bütün dostlara elveda,
bir yerlerden beyaz bir kefen bul bana anam,
soğuk bir mezara atacaklar beni yakında.
devamını gör...
11.
anubi
ismini antik mısır mitolojisindeki ölüm ve cenaze tanrısı anubis'ten alan litvanyalı black metal grubu. 1992-2002 yılları arasında etkinlik gösteren grubun son derece özgün, türün alışılagelmiş kalıplarını zorlayan bir tarzı olduğunu belirtmek gerek. tipik bir black metal grubu değil anubi. discogs, metal archives gibi çeşitli müzik veri tabanı sitelerinde avangard/deneysel black metal olarak sınıflandırılıyorlar. türün yaygın bilinen örneklerinden aşina olduğumuz boğucu ve agresif tempo, anubi'nin şarkılarında sıklıkla rastlayabileceğiniz baskın bir özellik arz etmiyor. genellikle melankolik, yavaş, düzensiz ve ağır aksak seyreden; biraz delibozuk, deyim yerindeyse "sürprizlere açık" bir stilleri var. black metal'in kaotik, gümbürtülü havasını, sanatsal bir incelik ve duygululukla yeniden yorumlayarak kendilerine has bir ses tutturduklarını söyleyebiliriz. 97 yılında yayımlanan "kai pilnaties akis uzmerks mirtis" isimli son albümlerinde; piyano, saksafon, keman ve akordeonla çeşitlendirilmiş, black metal gruplarında duymaya alışık olmadığımız cins ve zenginlikte bir enstrüman dağarcığına sahip oldukları görülüyor. bu enstrümantal çeşitliliğe, şarkıların mistik atmosferini iyiden iyiye derinleştiren ritüelistik vokalleri de ekleyince, ortaya black metal konsepti adına oldukça orijinal ve eş derecede yadırgatıcı bir karışım çıkıyor. grubun vokalisti martynas meskauskas'ın, michigan gölü'nde bir tekne kazası sonucu boğulmasıyla gelen 28 yaşındaki zamansız ölümü, belirli bir kategori içinde tanımlanmaya adeta meydan okuyan bu eksantrik müzik olayının ömrünü de nihayete erdirmiş. grup 2002'de dağılmış.
martynas, ölümünden sonra yayımlanan bir röportajında, anubi'nin yenilikçi üslubunda somutlaşan müzikal yaklaşımını şu sözleriyle ifade ediyor: "amacımız diğer popüler grupların izinden gitmek değil, ilgi çekici bir müzik icra etmek. müzik yaratımdır, moda olanın peşinden gitmek değil." grubun resmi internet sitesinde yer alan tanıtım yazısında ise, kendi müziklerini, "dinleyicinin zihnini, halihazırda olduğundan bile daha karanlık bir dünya yaratmak üzere etkileme girişimi" olarak tanımladıklarını okuyoruz.
martynas, ölümünden sonra yayımlanan bir röportajında, anubi'nin yenilikçi üslubunda somutlaşan müzikal yaklaşımını şu sözleriyle ifade ediyor: "amacımız diğer popüler grupların izinden gitmek değil, ilgi çekici bir müzik icra etmek. müzik yaratımdır, moda olanın peşinden gitmek değil." grubun resmi internet sitesinde yer alan tanıtım yazısında ise, kendi müziklerini, "dinleyicinin zihnini, halihazırda olduğundan bile daha karanlık bir dünya yaratmak üzere etkileme girişimi" olarak tanımladıklarını okuyoruz.
devamını gör...
12.
nasılsın sorusuna düşünmeden verilen iyiyim cevabı
olanca dürüstlüğünüzle "bok gibiyim" demeye cüret ettiğinizde yüzleşmek zorunda kalacağınız istenmeyen sorulara mahal vermemek için geliştirilmiş; ruhunu ezen sıkıntıları ulu orta dillendirmekten hazzetmeyenlerce başvurulan geçiştirici bir cevaptır.
devamını gör...
13.
vatanını ve milletini sevmeyi ırkçılık olarak görmek
sevmek var, sevmek var... bahsettiğimiz sevgi, mensubu olduğumuz milletten gayrısının acılarına duyarsız kalmayı, aynı milletin içinde sayıca azınlığı oluşturan grupların eşit yurttaşlık taleplerini "bölücülük" ve "sapkınlık" yaftası altında öcüleştirip boğmayı, küresel gelişmelere yalnızca ait hissedilen milletin ne idüğü belirsiz "ortak çıkarları" zaviyesinden bakmayı, yaşanılan toprak üzerindeki hakim devlet otoritesine tartışılmaz bir yücelik ve kutsiyet atfetmeyi; nerede, kime karşı ve hangi münasebetle olursa olsun, "devletin ali menfaatleri" adına kalkışılan her türlü can alma eyleminde onun "hazır ol"da bekleşen ateşli askerlerine dönüşmeyi, hatta sırası geldiğinde bu uğurda bizzat kan dökmeyi de içeren saplantılı bir kara sevda ise, haklı bulduğum görüştür.
devamını gör...
14.
iman
incil'in ibraniler bölümünde, adeta gündelik konuşmadan alınmışçasına yalın ve seçik bir tarifini bulabileceğiniz zihin durumu:
iman, umut edilenlere güvenmek, görünmeyen şeylerin varlığından emin olmaktır. atalarımız bununla tanrı’nın beğenisini kazandılar. evrenin tanrı’nın buyruğuyla yaratıldığını, böylece görülenlerin görünmeyenlerden oluştuğunu iman sayesinde anlıyoruz.
ibraniler 11:1-3
iman, umut edilenlere güvenmek, görünmeyen şeylerin varlığından emin olmaktır. atalarımız bununla tanrı’nın beğenisini kazandılar. evrenin tanrı’nın buyruğuyla yaratıldığını, böylece görülenlerin görünmeyenlerden oluştuğunu iman sayesinde anlıyoruz.
ibraniler 11:1-3
devamını gör...
15.
life eternal
black metal janrının kurucu gruplarından mayhem'in, 1994 yılında yayımlanan de mysteriis dom sathanas isimli albümünün beşinci parçası. her ne kadar ismi "ebedi yaşam" sözcüğüne işaret etse de, doğum anı dehşetli bir ölümle gelir bu şarkının. 1991 senesinin 8 nisan'ıdır. grubun vokalisti per yngve ohlin, sahne adıyla "dead", önce bir bıçakla kollarını ve boynunu yaralar; ardından -kurtarılma ihtimalini tümden bertaraf etme niyetiyle olsa gerek- bir av tüfeğiyle beynini dağıtarak hayatına son verir. 22 yaşındaki ohlin'in intiharından geriye, etrafa saçılan kanlar için özür dileyerek söze başlayan kısa bir intihar notuyla birlikte, bahsi geçen şarkının "başka bir varoluş hayali"ni * dile getiren öksüz dizeleri kalır. intihar notunun kapanış cümlelerinde grup arkadaşlarına şöyle seslenir ohlin: "son bir selamlama olarak life eternal'ı sunuyorum. lanet şeyle ne istiyorsanız yapın". sözlerin yazarı, onları sahnede kendi sesiyle okuma imkanını ebediyen yitirmişti. ohlin'in intiharından sonra grubun vokalistliğini attila chisar devraldı. böylelikle life eternal, ilk kez, chisar'ın de mysteriis dom sathanas'ta sergilediği sıra dışı scream vocal tarzıyla black metal sahnesinde yankılandı.
devamını gör...
16.
en sevdiğiniz hukuk terimi
hayatın olağan akışına aykırılık... "saçmalama be, olur mu öyle şey" demenin hukukçası.
devamını gör...
18.
ayıp olmasın diye kötü espriye gülmek
yüz ifadelerimizin, ecnebilerin internet evreninde "hide the pain harold" adıyla bilinen acı dolu sırıtışın canlı birer örneği halini aldığı içtenliksiz gülme edimidir.
devamını gör...
19.
idealist olmak
ta ki, karl marx adında bir aksakallının, "ulan ben bu meseleyi tee iki asır önce çözmedim mi, yine mi aynı bok?!" homurtuları eşliğinde ebedi istirahatgahından kalkıp, yarasa misali tavanda baş aşağı asılı duran siz gafili birkaç usta işi diyalektik darbesiyle yere sereceği güne kadar süregelen hergelelik dönemi.
devamını gör...
20.
yalnızlığın tek cümlelik özeti
1987 tarihli "ağlamakla olmaz sevgilim" şarkısında, "yanında dostların ve sen hala yalnızsın, neden?" diye soruyor mfö. yalnızlık denilen hayat gerçeğinin karmaşık ve dolaylı anlatımlardan uzak bir tarifi, hemen bir sonraki dizede verilen kısacık yanıtta karşımızdadır: "çünkü kimse kimseyi tam bilmez".
devamını gör...