katilcivciv yazar profili

katilcivciv kapak fotoğrafı
katilcivciv profil fotoğrafı
rozet
karma: 2461 tanım: 390 başlık: 33 takipçi: 30

son tanımları


türkiye’nin ruhsal hastalıklarda dünya ikincisi olması

birinciliği kime kaptırdığımızı merak edip girdiğim başlık.
devamını gör...

dava (kitap)

bir franz kafka kitabı.

kitap yavaş akıyor ama bir şekilde okutuyor kendini. insan okurken "niye okuyorum ben hâlâ bu kitabı?" diye düşünüyor ama yine de çekiyor kitap içine. konu cazip değil. joseph k. adlı bir banka memuru bir sabah yatağından kalktığında kendisini davalı olarak buluyor. (kafkavâri bir giriş olsun dedim.) kitap boyunca davası konusunda bir fikri olmayan k.'nın kendini aklama çabalarını, o avukat senin bu tanıdık benim gezişlerini ve yine de muvaffak olamayışını okuyoruz. suç belli değil, kitap boyunca hiç açıklanmıyor. k. tutuklu. güya. ama hiçbir alanda tutulmuyor. k kendinden emin, çünkü masumiyetini biliyor. ancak kimse onun bu davadan kurtulabileceğine inanmıyor. okurken, bürokrasinin o tıkanmalarından siz de evet diyorsunuz, bu iş çözülmez. tanıdıklar, avukatlar, gücün yakınındaki kadın karakterler... k.'nın isyancı ve kendine güvenen karakterine rağmen, ne olduğunu bile bilmediği suçundan aklanmak için oradan oraya koşuşları esnasındaki çaresizliğinin kasveti hissediliyor. hukuk sistemine yönelik güzel ve doğru eleştiriler, elbette var. ancak yine de bana keyifli bir okuma sağlamadı.
devamını gör...

beni gözünüzde büyütmeyin

gülse birsel'in son kitabı.

gülse birsel esasında gözümde büyüttüğüm bir şahsiyettir. severim çünkü. sevdiğim insanları da abartma huyum var ne yazık ki. ama ben de biliyorum ki bir mizah yazarı kendisi. tutup da "abie siyasete girmeli bu kadın" demem. ne alaka zira? ama diyenler oluyor ben de bizzat yorumlarda vs okuyorum. bizim milletimiz de sevdiği insanı fazlaca abartıyor çünkü. o da bu durumu hicvetmek için bir kitap yazmış. içinde çokça günlük hayat durumuna da değinmiş diğer kitapları gibi. eğlenceli bir kadın. zeki. komik. keyiflendirdi yine okurken. yazıları arkadaş arasında makara yapar gibi yazdığı için bazılarının hoşuna gitmeyebilir, ne bileyim erkeklerin mesela. ya da arabesk rap sevdalılarının. arabesk rap diyerek protest rap yapanlara da çakarak bir cephe oluşturdu zaten kendine ama dediğim gibi, kitabın da doğrudan dediği gibi, çok da gözde büyütmeden, arkadaş sohbetinde yapılan goygoylar gibi bakılarak okunması lazım bu kitabın bence. gül geç abicim. öyle.
devamını gör...

ucuz romancılar

murat menteş'in son kitabı.

yakaladıkları şöhretle paraya para demeyen, yalılarda konaklarda yaşayan yazarlarımız murat menteş, emrah serbes ve alper canıgüz'ün yani nam-ı diğer afili filintalarımızın önde gelenlerinin bir yazar tıkanması yaşaması ve buna çözüm ararken hakan günday'ın önerdiği bir büyü şirketinin hatası sonucunda kendilerini bir rüya alemini hayatları olarak yaşarken bulmalarını konu ediniyor. yine keyifli ve zekice bir kurgu, eğlenceli bir üslup. bundan önce okuduğum menteş kitapları arasında en zayıfı diyebilirim ama yine de okumaktan epey keyif aldım.
devamını gör...

futbol ile ilgilenen kadın

bir futbol başlığına yazdıktan hemen sonra gördüğüm başlık.

keyif alınabilecek bir spor değil mi? keyifli değilse erkekler neden izliyor? keyifliyse biz niye izleyemiyoruz? bir kadın futbol izlemekten keyif alıp ilgilenebilir, bir erkek dizilerle ilgilenebilir. her şeyi "bu erkek ilgisi, bu kadın işi" diye kategorize etmek için ne çok kasıyoruz ya
devamını gör...

14 eylül 2024 galatasaray çaykur rizespor maçı

keyifli maç oldu biz galatasaraylılar adına. osimhen sempatik adam he, iyi ısınır bizim takıma bu. aldı bi kere tribünün tadını.
devamını gör...

lohusa (film)

böyle sanat filmi izlemiş gibi bir yorumu hak etmeyen bir film elbette. ama bence keyifli. "ben türk filmlerini sevmiorm abi yeaa" kafasında değilimdir ama yine de komedinin bokunu çıkardığımızı, fazla abartılı, gerçek dışı senaryo ve repliklerle güldürmeye çalıştığımızı kabul ediyorum. bu filmde de gerçek dışı abartılar yok değil ama yine de bence doğal ve eğlenceli. mesaj kaygısı var doğru ama verdiği mesajlar yanlış değil ve çok herkesin hayatından.

gupse özay'ın deliha faciasından sonra komediyi beceremediği yönündeki algılarımı kırdı, doğal oynadığında ne güzel de başarıyormuş.

filmin başları daha günlük hayattan komik anlar üzerine kurgulandığı için daha eğlenceliydi ama bir yerde o cıvıklığa yine geçilmiş. buna rağmen bence izlenmesi çok da vakit kaybı olmayacak bir film.
devamını gör...

babaya mektup

bir baba oğul çatışması olabilecek en samimi şekilde aktarılmış. franz'ın babasına bizzat yazdığı bir mektup. yazılanlara bakıyorsunuz, baba dayakçı, karşısında konuşulmaz, kısacası türk filmindeki acımasız baba figürü değil. böyle olunca yaşanan çatışma daha gerçek. evet dayak yememiş, evet gerektiğinde kafa tutmuş babasına ama aslında onun otoritesi altında hep ezilmiş ve suçluluk hisleriyle büyümüş bir çocuğun tüm bunların farkına vardıktan sonra babasıyla yüzleşmesi... hayatında kendisi için ve kendi iradesiyle aldığını düşündüğü kararların bile esasında içindeki babasına kendisini kabullendirmek için ya da sırf babasına inat olsun diye alınan kararlar olduğunu fark etmesi... babası tarafından sevildiğini ve onaylandığını hissetmeyen bir çocuğun koca adam olduktan sonra bir nevi sitemi ya da hesap sorması, ne dersek.
milena'ya aşkını, babasına sitemini bu mektuplar vasıtasıyla öğrendikçe kafka'yı da gitgide benimsiyorum.
devamını gör...

notre dame'ın kamburu

çocukluk dönemlerimde animasyonunu izlemekle yetindiğim kitabı okumak bu yaşıma kısmet oldu. geç kalınmış bir okuma. son zamanlarda okuduğum dünya klasikleri arasında en hızlı akan kitap oldu. tatil dönemime denk gelmiş olmasına ve konu açısından deniz kenarına çok da uygun olmamasına rağmen:) sahilde bile elimdeydi.
sevgi türlerini sorgulatması çok güzeldi. rahip frollo gibi ya benimsin ya kara toprağın demek mi gerçekten sevmek yoksa quasimodo gibi yüzüme bakmasan da iyi ol diyebilmek mi? benim sevgi anlayışım çok net quasimodo'ya yakın. esmeralda'nın çocuksu phoebus tutkusu ise bana kalırsa aşkla uzaktan yakından alakası olmayan bir saplantı :)
esmeralda'nın annesi ile ne zaman kavuşacaklarını merakla bekletti kitap.
betimlemeler, anlatımlar hem detaylı hem de sıkıcılıktan uzaktı. ayrıca farklı olayların, her karakterin başından geçenlerin ilerleyen sayfalarda birbirlerine bağlanışları ustaca.
kitabın en sevdiğim karakteri ise kesinlikle djali ya, kediymiş keçiymiş fark etmez insana bir 4 ayaklı dost şart :)
devamını gör...

öyle bir istanbul

berker döner adlı bir yazarın 2023 yılında aras yayıncılık tarafından basılan kitabı.

istanbul'daki köklü rum ailelerinin 1950lerdeki yaşamlarını anlattıkları biraz röportaj, biraz öykü tarzında bir kitap. okurken o eski zamanların, eski istanbul'un, görmediğimiz yer ve tarihlerin özlemini yaşatıyor. yazarın anlatımı çok hoş, bazı yerlerde biraz fazla rum sevicilik mi geliyor diye tereddüte düşürüyor ama çabuk toparlıyor. kitapta istanbul dışında bahsedilen tek yer diyarbakır, sunuşta bahsettiği gibi onu da bu kitaba almak istemiş yazar. eski aileler, o konak hayatları, o eğitimler o kadar hoş anlatılmış ki keşke 50lerde yaşasaydım diyecektim neredeyse.
devamını gör...

şato

bir kafka kitabı. şu şekil incelemişim bir uygulamada:

k adlı karakterin şatoya kadastrocu olarak çağırılması ancak bürokratik sıkıntılardan dolayı işine başlayamaması sürecinde frieda ile tanışması, onunla yaşadıkları, sonuçsuz kalan klamm'a ulaşma çabaları üzerine bir hikaye var kitapta. olaylar içine her ne kadar çekemese de bürokratik işleyişi tiye alışı ve anlatımın akıcılığıyla kendini okutuyor kitap. halkın cehaletinin yardımıyla şatoyu mabed, klamm'ı ilah yapan bürokratların kraldan çok kralcılıkları çok sinir bozucuydu, bu da anlatımın ne kadar gerçeğe yakınsadığının kanıtı.
devamını gör...

sakarya'da yapılacak aktiviteler

sakarya'yı terk etmek.
devamını gör...

gökçeada

önüme çıkan herkese şiddetle tavsiye ettiğim huzur mekanı. siz önüme çıkmayabilirsiniz diye sözlüğe de yazmaya geldim.

hem kafa dinleyeyim hem gezeym göreyim hem de eğleneyim diyorsanız, şahane tercih. konaklayacak yer aramayın şahika konukevi var merkezde, hemen ordan ayırın yerinizi. kefalos plajının oralardaki mimi's taverna'da çörekotlu peynirle tereyağlı karides gömün. ay bi de oraya kadar gitmişken dereköy'e gidip dernekte panayoda'nın pizzasıyla ev yapımı şarabını için. teşekkürleri sonra kabul ederim. bizimki keyifli tatil için fikir düşünenlere bir amme hizmeti efenim.
devamını gör...

güne bir kendini motive sözü bırak

nerelerden aştık da geldik yavrum benim, otur üz kendini bugün yarın aslan gibi kalkıyoruz hadi bakiyim. (aynaya karşı)
devamını gör...

olmayan sebepten için sıkılması

çok sık başıma gelen gte rahat batması durumudur. bi bok da yok yani bi derin derin iç çekmeler, bi suratsızlıklar falan. noluyoruz a canım ben?
devamını gör...

1 ağustos 2024 türkiye dominik cumhuriyeti maçı

bizim kızlar ısındı. vargas da kendine geldi.

ama yine de iyi ilerledin dominik. geçmiş olsun şimdiden.
devamını gör...

kraliçeyi kurtarmak

vladimir tumanov tarafından yazılmış çocuk kitabı. günışı kitaplığı yayınları tarafından yapılan basımında çeviriyi mine kazmaoğlu gayet başarılı yapmış. ayrıca kitapta betimlenen canavarlar vs sadi güran adlı birisi tarafından da resimlenerek hitap ettiği yaş kitlesinin ilgisini çekebilir bir hale getirilmiş.

öğrencilerime matematikle ilgili kitap okuma ödevleri verdiğimde çoğunluğun okuyup beğendiği kitap bu oluyordu. merak ettim ben de neymiş diye. çok beğendim. bundan sonra doğrudan isim vererek bu kitabı okutacağım.

kitabın ana karakterleri aleks ısaac fog adlı bir öğrenci ile vanessa ve sam adlı arkadaşları. matematik dersi kabusu olan aleks'in bir gün yerde matematik problemlerini kendisi çözen sihirli bir kalem bulmasıyla başlayan hikâye sonrasında yine aleks'in kitaplığında ortaya çıkan kraliçe'yi kurtarmak adlı kitabı bulmasıyla devam ediyor. kitapta kötü kral rechner'in eline düşen zümrüt kraliçe jayden'ın zindandan kurtarılması için sırayla çözülmesi gereken sorular var ve çocuklar önce kraliçeyi sonra da kendilerini rechner'den kurtarmak için bu soruları çözmek zorundalar. sorular çok keyifli, çözümlerse çok açıklayıcı. matematiğin öcü olmadığı algısı yaratabilecek bir kitap. ayrıca hikâyenin gerilimi ve akıcılığı da çok başarılı.
devamını gör...

31 yaşına girmek

girdim, çok beğenmedim. az kaldı çıkıcam 32den bildirim yaparım.
devamını gör...

apollo 13 (film)

başrollerini tom hanks, kevin bacon, bill paxton, gary sinise, ed harris gibi yıldızların paylaştığı ron howard yönetmenliğinde çekilip 1994 yılında yayınlanan film.

neil armstrong ve buzz aldrin'den sonra 1970'te ayda yürüyecek astronotlar jim lovell, fred haise ve (ken mattingly yerine seçilen) jack swigert'in teknik bir arıza sonucunda aya ulaşamadan dünyaya dönüşlerini, başarısız bir başarı öyküsünü anlatan harika bir film. uzaya insan gönderme sırasında arka planda adı geçmeyen ama çok önemli görevler üstlenen insanlara sıkça yer verilmesi ve projenin başlangıcından sonuna kadar sürecin aktarımı açısından çok başarılı. son sahnede o 3 dakika bittikten sonra telsiz bağlantısı yeniden kurulabilecek mi kurulamayacak mı anındaki gerilimi çok yerinde hissettirmiş. eşini aya yollayıp arkada bekleyen eş rolünde kathleen quinlan (marilyn lovell) o duyguyu ve tedirginliği harika aksettirmiş. izlenir.
devamını gör...

schindler’s list

oskar schindler'i canlandıran liam neeson final sahnesinde devleşmiştir. o "daha fazlasını yapabilirdim" çaresizliği ben boğdu boğdu duvara attı. ben bu filmi izlemek in neden bu kadar geç kalmışım yahu, şahaneymiş.
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim