küçük kritikler yazar profili

zigon sehpa

yaptığı her ne ise hayatını ona adıyarak bir çok fedakarlık yapmak... bunu yapmak herkesin harcı değildir...

çok mühim... o kadar mühim ki bir insanın neredeyse tüm hayatını etkileyecek kadar mühim... keşke bilseydim daha güzel şeyler yazmak isterdim buraya ama kendisiyle görüşmüyorum ve bir ilişkim de yok maalesef...

şöyle bir durum var ki
öncelikle iptali kesinlikle saçmadır ve istanbul sözleşmesini de savunuyorum. fakat maalesef karşımızdaki karanlık düşman -artık böyle nitelendiriyorum onları- yıllardır çok iyi bir şekilde oynayan ve milleti kandıran bir düşman. ve bizler maalesef savunduğumuz şeyleri sürekli etiketlemeye çalıştığımız için örneğin lgbti gibi , evet lgbti bireyler vardır fakat karşı tarafın hassas noktası bu, feminizm mesela abi feminzm bu insanların gözünde kötü bi şey olarak var ne yazık ki, siyasi partiler mesela bunlarla bile etiketlediniz... yani demek istediğim bu çok önemli sözleşmeyi kadıköyde 2 bira devirdiğiniz arkadaşlarınızla savunduğunuz gibi savunursanız maalesef kabul edilmez çünkü bunu kabul etmeleri onlar için büyük bir oy kaybı olacaktı ve bu düşman için kayseri'deki mehmet amcanın oyu insan haklarından daha önemli ne acı... politika siyaset içinde düşmana onun gibi yaklaşmalısınız. bu düşman 28 şubattan beri ilmek ilmek kendilerine bir saltanat kurdular maalesef çok acı....

kesinlikle insan olduğunuzu anladığınız zaman başlar. ama bu "insan" dediğimiz öyle her nefes alan aklı olan ve bedensel ihtiyaçlarını giderip öylesine yaşayanları kast etmiyorum. her şeyden öteye aklını koyan ve kendinin yüceliğini bilen kişidir. felsefe de tam burada başlar...bildiğin an ve bildiğini kavradığın an olay bitmiştir... acıların ve sevinçlerin hayırlı olsun şimdiden

devrilmek kavramını biz insanlar veriyoruz o yüzden o ağaç devrilmemiştir ta ki bir insan gidip bakan kadar ve anlatana kadar

biz olmasaydık zaman diye bri şey olur muydu peki

hayatım bugün de devam ediyor..

schopenhauer seçkinlik ve sıradanlık üzerine

uyum problemi yaşamaları...
bu insanları fark ettiğinizde onların bulundukları ortamla bi uyumsuzluğunu fark edersiniz ve sonra içinizden "lan acaba asıl onlar bize uyumlu değilse" diye geçirirsiniz. ama bakın fazla düşünme sorunu olan iki insan birbirine bakıyor şu an

insanların üremesine zaten temelde karşı olduğum için on numara hareket bana göre. kendi eliyle bu dünyada eziyet çekecek bir başka kişi bırakmayarak simülasyonu başarıyla tamamlayan kişidir yaşamı amacı da varlık sebebi de tamamen kendisidir ki zaten böyle olmalıdır. kararını vermeden elde ettiğimiz bu haytta varlığımızın tek sebebi bizizdir başkasının olması mantıklı gelmiyor bana

her insanın içinde bulunan bir şey olduğunu düşünmediğim bir durumdur. örneğin; hayatta hiçbir vasfı olmayan, bi şeylerin mücadelesini vermemiş insanın motivasyonu yoktur ve hiçbir zaman olmamıştır. ama benim yiyecek ekmek bile bulamadığım doğalgazı yanmayan evden türkiyenin en iyi üniversitesinde çok güzel bir bölüm okumamdaki ve sürekli çalışmamdaki durumdur. belki okuyunca ne alaka diyebilirsiniz fakat bilmiyorum maddi zorlukların getirdiği sıkıntılar çok büyük yaralara sebep oluyor o yüzden motivasyonu böyle anlatmak istedim.

öncelikle
1- bu dünyada var olan bir sorun
2- bu insanları kim ünlü etti diye sormalıyız
3- sanırım bu durumda bizi insanların kendi ezikliğinden dolayı sürekli birilerini ünlü yapıp, onunla olumlu olumsuz ilgilenmesinden kaynaklanan bir duruma götürecek henüz bu duruma bir isim bulamadım...

gereksiz bir hareket laf kalabalığı ayrıca insanların boş yere sinirleri bozmaktan başka bir şey değil

cadı olurdum büyük ihtimalle çünkü cadı gibi bir insanım çevreme göre..

tartışma sırasında herkes en çok kendisinin bir şeyler bildiğini sanıyor ve gereksiz bir şekilde karşı tarafı küçümsüyor ''yiaa sen bilmiyorsun ki'' ''yia sen o kitabı okumadın ki'' ya kardeşim bilmiyoruz ama öğreneceğiz izin ver bi

keşke kendimi bu kadar aciz hale getirmeseydin keşke değerli bir yanım olduğuna ikna edebilseydim insanları

bilmesidir...merak etmesidir. çünkü bu evrende bunu yapabilecek tek canlı insandır ve bence özgürlük budur.
bilebilmek, farkında olmak....
bu yüzden en özgür olduğum an bir şeyler bildiğim ve merak ettiğim andır.

''seviyorum sizi: ve bu aşk belki
içimde sönmedi bütünüyle;
fakat üzmesin sizi artık bu sevgi
istemem üzülmenizi hiçbir şeyle.
sessizce, umutsuzca seviyorum sizi,
kâh ürkeklik, kâh kıskançlıkla üzgün;
bu öyle içten, öyle candan bir sevgi ki,
dilerim bir başkasınca da böyle sevilin. ''