köpke - en çok favorilenen tanımları (1. sayfa)

(bkz: balık hafızası)
toplum olarak konuşmamız gereken bazı sorunlar var.
bu hadise depremden yıkıntılardan parçalanmış insan cesetlerini temizleyen belediye görevlilerini getiriyor aklıma.
bir işçi tarafından kolundan kaldırılmış, belden aşağısı olmayan bir genç kızın videosu gözümün önüne geliyor.
hayatım boyunca unutmayacağım, kafama saplanmış bir çivi gibi o görüntü.
olur olmaz her yerde karşıma çıkıyor.
daha sonra da aynı yere aynı kalitesizlikte binaları dikmek için sıraya girecek müteahhitlere alan açmak çabasıyla bir an önce hurda ve yıkıntıları öğütüp kaldırmaya çalışanları hatırlıyorum.
çökmüş dükkanından eşyasını kurtaramayan esnaflar vardı.
hayat devam etti mi onlar için mesela? karınları doyuyor mu?
dediğim gibi.
toplum olarak konuşmamız gereken bazı sorunlar var.
...
umuyorum dostum, eşinden kalanlara ulaşabilirsin.
senin için daha güzel bir yarını umuyorum.

ben öğrenci evinde kalırken geceleri brutal vocal atan bir komşu abla vardı. nicki aklıma onu getirdi şimdi.

toplanın rap yapalım o zaman.

2007 nin hikayesi malezya modeliydi: kapitalizme adapte "kapsamı genişletilmiş" şeriat, a.k.a kalpazan tipi şeriat.

yönetim aklı abd 'den ithal, state modeli aparması. yersen.

ekonomide made in china, emek de pekala özelleştirilebilir.

tanım: müşterek aklı olmayan, komşudan aldığı yarım akılla hareket eden devlet wanna-be 'lere verilen ad.

muazzez hocanın yazdığı kitapları bilimsel içerikten ziyade dönemin ruhunu yansıtan birer edebiyat eseri, ya da makale olarak değerlendirmek daha doğru olur diye düşünüyorum. ludingirra the sumerian güzel birsci-fi romanıdır.

daha kimlerin kimlerin diplomaları sahte..
(bkz: imam osurursa cemaat sıçar)
...
kanun neydi, kanun emekti, nizam emekti.
kanunsuzluk en çok "criminal capital" in istediği bir olgu.
o piç akıllılar da anadolu irfanı anadolu bataklığına döndüğünde kendi kıçlarını kurtarabileceklerini zannediyorlar.
avrupanın hoş şehirlerinin zengin sokaklarında "anonymous" yaşayacaklarını zannediyorlar.
onu son padişahlar dahi yapamadı, siz kim köpek??
kendi vatanına ihanet eden kalleş sermayeyi başka devlet muhatap almaz.
..
parça parça aşındırdığınız kurumların duvarları tepenize çökmek üzere.
sandıkla partiyle cambaz oynatıp 1921 anayasası ile özerklik kovalayanlar,
suriye'ye ırak'a bakıp ibret almayacak mısınız?

(bkz: sen ne anlatıyon be abla gözünü seveyim be abi)

işlem uygulanan kanun içeriği ile pazarcı şahsın yaptığı eylem arasındaki bağlantıyı algılayamadığım hadise.
a. pazarcı çöpe domates dökerek nasıl bir kar elde etmeyi amaçladı? örneğin domatesi daha ucuza toptan satarak sürümden kazanamaz mıydı? bir tüccarın bu kadar aptal olacağını düşünmüyorum. sorun çevresel etkiler mi?
b. pazarcı bütün domatesi çok ucuza satsa ne olurdu? o bölgedeki insanlar yeterli stoklara sahip olduğundan domates talebi olmayacak ve stock marketlerin mecburen fiyat kırmasına neden olacaktı. yani piyasaya indirek müdahalede bulunup fiyatların düşmesine neden olacaktı. mesela bu da suç değil midir?
piyasada böyle rastgele fiyat kıran adamlar olduğunda marketler ürün stoklamayacak ve uzun vadede yine "shortage" a neden olmayacak mı?
c. skt'si geçmeye yakın ürünler tc'de neden indirimli satılmaz, neden imha edilir anlayamıyorum. diğer ülkelerde de insanlar indirim takip etmiyor mu? bizde niye böyle?

anlayan beri gelsin.

(bkz: ayol bunlar resmen birbirine aşık)

biz "ümmet"e en azından bir açıklama yapılabilirdi. "sayın suserler.." -sayını da boşver- "ulan suserler, sözlüğümüz kapanmıştır". çok zor olmazdı herhalde.

ahmet kaya başlığı ile beraber bazı entryleri gerçekten hayretle okudum.
netice itibariyle doğu toplumu, her şeyi ilahiyat seviyesine taşımayı başarıyor, derhal o put dikiliyor bir şekilde..
dengesiz beslenme ve düşük eğitim seviyesi de işi daha dramatik hale getiriyor.
..
mr guney'in politikaya bakışı ve sanatı bir yana, birçok adi suçtan sabıkalı ve bir kamu görevlisini öldürmekten ceza almış bir şahıs.
mevzubahis tc olunca semih çelik de psikopat değil dark art sanatçısı olarak da görülebilir.
ne de olsa "mediocre" dan başka bir şeyin alıcısının olmadığı toprak parçası.
kendini "intellectual" ve "progressivist" addedenler, sıradan bir insanı değerlendirirken dahi teraziyi kurmakta başarısız.
şahıs karşı mahalleden ise namussuz, bizim mahalledense - nasıl diyorsunuz - "adamın dibi".
sonra da ülkemizin aydın(!) sanatçıları, vize için hayvan muamelesi gördükleri ülkelerde ödül törenlerinde liyakat, demokrasi diye ağlıyor.
belki de sorunu çözmeye kendinizden başlamalısınız, yine de siz bilirsiniz.
..
hadi hayırlı traşlar.

(bkz: ferrarisini satan bilge)

(bkz: hadım)
(bkz: recm)

(bkz: ne diyo allahım bunlar)

uk'de ophthalmologist olarak yıllık minimum 130k çalışacak, altına teslayı çekip kendine akıllı ev kuracakken gel orta doğu muz cumhuriyetlerinden birisinin başına geç.
mecburiyet böyle bir şey.

devlet içindeki anglosaksonlar tarafından tezgahlanmıştır.

türkiye'de insanların çevre bilincinin sıfır olması ve müşterek konularda son derece "irrational" davranması nedeniyle birtakım kurnaz dolandırıcılara hedef olması durumudur. özellikle bir kesimin şuursuz davranışları ve histeri hali sokak hayvanları sorununun büyümesine neden olmaktadır. bu insanlar kendilerini iyi niyetli birer koruyucu melek olarak zanneder, ancak değillerdir. ne yazık ki türkiye'de yaşamanın kaçınılmaz bir sonucu olan siyasi hayat da bu denkleme dahil olmakta ve sonuç da tam bir delilik haline dönüşmektedir.
...
sokakta çöp konteynerlerinin yanına koyduğunuz bir haftalık biber dolması köpeklerin besini değildir.
besin bile değildir hatta.. sadece ortamdaki bakterilerin çoğalmasına ve direnç kazanmasına neden oluyorsunuz.
çevre kirliliğine yol açıyor ve canlıların hayatını riske atıyorsunuz.
sokak hayvanlarına yardım etmek adı altında ekolojiye zarar veriyorsunuz.
yetmiyormuş gibi paranızı götürüp birtakım suç çetelerine bağışlıyorsunuz.
aydın ve bilime inanan insanlarsınız ya (!), bence müsaade edin bu konuyu ehli olan insanlar çözsün.

size ilginç gelecek belki, insanlar paralarını istedikleri hesaplar üzerinden istedikleri ülkeye yatırım yapmak amacıyla kullanabilir. "mr chengiz" doğru zamanda doğru yatırımları yaparak ülkeden parsayı vurmuş, şimdi de -sizlerin de şikayetçi olduğu üzere- bu "chaotic" ortamda ülkenin geleceğine güvenmediğinden parasını daha "stable" ülkelere götürüyor.

kızmanız gereken ülkenin sermayedarlarının çapsız birer taşeron olup katma değer üretmeyi becerememesi olmalı.

ülkenin bekası, milli olma, milliyetçi ve devletçi olma vatan sevgisi vs.. gibi kavramlar eğitimli insanlara üfürülen yalanlar. sebebi de "taxation", tamamen duygusal... şahsım(!) daha fazla satın almıyor bunları. ülkenin beyaz türkleri beyaz kıçlarını kurtarmak için sağcısıyla solcusuyla kapıkule'de olduğuna göre, y ve z kuşağının birazcık ders alması, belki de akvaryumdan kafasını çıkarması gerekmez mi?

hasan sen bi kenara kaçıl.