muazzez ilmiye çığ

1914 doğumlu sümerolog.

kur'an, incil ve tevrat'ın sumer'deki kökeni isimli bir eseri vardır.

müzede çalıştığı 31 yıl boyunca meslektaşı hatice kızılyay ve dr. f. r. kraus ile birlikte müzenin deposunda bulunan sümer, akad ve hitit dillerinde yazılmış on binlerce tableti temizleyip, sınıflandırıp numaralandırmıştır 74 bin tabletten oluşan çivi yazılı belgeler arşivini oluşturup 3 bin tabletin kopyasını yapıp katalog halinde yayımlamıştır.

yaşayan efsane.

bu kadına göre sümerler türk, etrüskler türk, kızılderililer türk, iskitler türk, nuh peygamber türk. noel ağacı türklerden gelme. utanmasa bütün dünya türklerden türemiştir diyecek. bu karı kesin güneş dil teoremi, türk tarih tezi gibi zırvalıklara da inanıyordur. böyle fanatikçe bilim yapılmaz. bilim insanı dediğin tarafsız ve objektif olur.

sümerlerin türk olduğu gibi bir savı saçmalayacak kadar yalan söyleyebilecek kişi. ben bu kadının neresini bilim diye tutacağım?

"ben çevirdiğim tabletleri yaysam ortada din diye bir şey kalmaz." diyen kişidir.

bir ankara kitap fuarında görüp, kısa bir sohbet edip, kitabını imzalatma şansı bulduğum, yaşayan tarih abidesi, küçük dev hanımefendi.

kendisi sümerologtur. herbolog olan zeka yoksunlarının kendisine bok atması da, ülkenin neden bu halde olduğunun kanıtı olsa gerek. resmen korkunç.

hayatını sümer tabletlerini okumakla geçiren, dünyadaki bir çok arkeolog ile çalışan, dünyadaki bir çok sümerolog ile çalışan hatta onları eğiten, dünyadaki sayılı sümerolog olan bir insan için saçmalıyor demek, nasıl bilim demek, olsa olsa korkunç ve sınırsız bir cehaletin göstergesi olsa gerek.

not: kendisinin din ile söylemleri de vardır ama asla net bir şekilde açıklamamıştır. herhalde onları açıklasa idi bu cehalet artıkları kafayı yerdi.

değerli bir sümerologtur. ülkemizde muhtemelen bir numaradır. ancak dünya çapında bir otorite değildir. kaldı ki bu dalda profesör ya da doçentliği de bulunmamakta.

sümerlere türk dedi diye bazı cahillerce linç edilen değerli tarihçidir. tek vasfı evde kumanda tuşlamak, parkta sevişenlere bakıp iç geçirmek, askerde patates soymak ve okulda en arka sırada uyumak olan geriden zekalıların "sümerlere türk dedi ama onlar sümerliiiiğğ hiiaağğ bunun neresi bilimseeel?" zekasızlığıyla değerini yitirecek mi? tabii ki de yitirmeyecek. var olsun muazzez hocamız.

20 haziran 1914 doğumlu sümerolog. ilmiye ismini babasının koyduğundan, uzunca bir süre bu adı sevmemiş olsa da şu anda çok değer verdiğinden bahseder. babasının çağın ötesinde bir düşünce yapısı olması sebebi ile fransızca ve keman eğitimi aldığını söylemiştir.

1940 yılında ankara üniversitesi dil ve tarih coğrafya fakültesi hititoloji bölümünden mezun olmuştur. sümer, akad ve hitit dillerinde yazılmış sayısız tableti temizleyip sınıflandırmıştır. 20'yi aşkın kitabı vardır. atatürk sevdalısı ve aydın bir insanımızdır. değerinin bilinmediği ise şahsi görüşümdür. kendisi artık ölmek istediğini belirtse de sağlığına duacıyız.

ülkemizde yetişen ilk sümerologlardan aynı zamanda hititoloji ve asuroloji alanlarındada yetkin bir bilim insanıdır.

kendisinin sümeroloji alanında yaptığı çalışmalar ve gösterdiği emek takdire şayandır fakat şahsi kanaatim kendisinin tarihsel çıkarımlarının çoğunun hatalı ve hatta saçma olduğu yönünde. muazzez ilmiye çığ'ın çalışmalarını takip eden herkesin göreceği üzere kendisi arkeolojik ve bilimsel bir veriye dayanmaksızın tarihsel çıkarımlarda bulunmaktan kesinlikle kaçınıyor, fakat tarihsel bir çıkarımda bulunacağı zamanda tek ölçütü bilimsel veriler ve bu da saçma görüşler sunmasına sebep oluyor.

örnek vermek gerekirse, heppiniz sümerlerin türk olabileceği yönünde teorileri duymuşsunuzdur. kendiside etimolojik araştırmalar neticesinde elde edilen veriler üzerinden bu teoriyi destekler, oysa ahit kaynaklı soy ağacından bildiğimiz gibi sümerler nuh'un yafes'ten olan torunu gomer'den geliyor türklerde gomer'in oğlu togarmah'ın soyuna dayanıyor. muazzez ilmiye çığ bir söyleşide enuma eliş ve gılgamış gibi destanlardaki bazı bilgilerden yola çıkarak nuh'un türk olabileceğini iddia ediyor. kendisi ahit kaynaklı bilgilerden bihaber mi elbette değil fakat ideolojisinin etkisinde kalarak türk ırkını en merkeze konumlandırmak için statüsünü vs kullanmaktan çekinmiyor malesef. ikinci bir örnek başörtüsünün kökeni ile ilgili yaptığı konuşmada başörtüsünün kökenini babillerdeki tapınak fahişelerine dayandırması. alanen başörtüsünü tarihte ilk kullananlar tapınak fahişeleriydi diyor. neden çünkü elindeki arkeolojik veri bunu gösteriyor, iyide başörtüsüyle ilgili bulunan en eski kalıntı üzerinden onun tarihteki ilk kullanım zamanı olduğuna nasıl kanaat getirebiliyoruz. hayır yani büyük bir kısmı sıcak çöl iklimi olan bir coğrafyada başına güneş geçmesin diye kadın erkek herkesin başına bir şey örttüğünüde mi akıl edemiyor. hayır elbetteki bunun farkında muazzez hanım fakat yine ideolojik sebeblerden bu tarz bir beyanda bulunmaktan çekinmiyor.

kendisi cumhuriyetin kuruluş dönemlerinde dönemin inkılaplarıyla yetişmiş laikliği, çağdaşlığı modernizmi merkezine alan bir ideolojiyle büyümüş biri bu tarz politik yorumlar yapmasını olayları çarpıtmasını ben buna bağlıyorum aksi halde bunların hiç bir izahı yok. gerçekleri çarpıtmak bir bilim insanına kesinlikle yakışmıyor. yinede tarihi alanda yaptığı çalışmalarından emeklerinden ötürü bu tarz şeyleri görmezden gelip yaşınada hürmeten kendisine saygı duyarım.

bazı fikirleri eleştiriye açıktır saçmadır vs. ama şu kadına hem profesör olmadığı halde katıldığı konferanslarda profesör diyorlar. üstelik kendisi profesör olmadığını açıklıyor. sonra bazı tipitipler puğrosöfer deeğiil keğnidini heğr yerde puğrosöfer diye tanitiyür diye kadını suçluyorlar. evet aynen kardeşim profesör değil. büyük ihtimalle medyatik biri olduğu ve çokça kitap yazdığı için kendisini çoğu kişi profesör sanıyor. 30.saniye

kendisi teke tek programında islam ile ilgili bazı alanlar için "oraya girmeyelim" demek zorunda kalmıştır. yerinde olsam ölmeden 5 dk önce söylerim her şeyi, şöyle böyle oldu diye.

politik kişiliğinden bağımsız olarak, çok saygı duyduğum cumhuriyetin yetiştirdiği büyük aydın ve bilim insanlarımızdandır. varolsun.

kişiliği, nadide profili, benzersiz yaşam kalitesi ve gençlere gösterdiği istikameti, insan olarak kredi ve kalitesi asla ama asla tartışılmayacak bir büyüğümüzdür.

lakin tarihçiliği referans olarak alınacak en son insanlardandır. şovenizm ve militarizm tandanslı tarih yorumundan başka en ufak bir tezi olmamakla beraber; ne yazık ki 'deli saçması' diyebileceğimiz birçok söylemi de vardır.

saygındır, dediğim gibi nadide bir insandır ama tarih yorumlamaları ve tezlerinde ciddiye alınacak bir tarihçi değildir.

naif, saygın ve yaşayan bir tarih kendisi. cumhuriyet kadını… bazı saçma sapan politikalarla zihinleri kirlenen insanlar tarafından lekelenmeye çalışılsa da hiç umursamadan aldırmadan yolunda çizgisinde hala gider. eleştiri her daim olur, olabilir zira karalamak ve eleştirmek ayrı kavramlar olduğundan mütevellit “çok biliyorsanız buyrun bir de siz okuyun, öğrenin anlatın da biz de faydalanalım boş zihinleriniz dolar belki”, diye haykırıyorum kadına yapılanları okudukça ve gördükçe. hülasa değeri bilinmeyen (ki biz neyin değerini zamanında biliyoruz) yaşayan tarihtir.

bir sümer tanrısı.

kaynak yayınlarından çıkma kur’an, incil ve tevrat’ın sumer’deki kökeni adlı kitabını okumakta olduğum sümerolog. notlarımı alıyorum. ufuk genişletici… dahası var gibi. tabii kitapta referans gösterdiği eserleri ilk elden ve katışıksız okumak isterim.

lisedeyken kendisiyle evinde tanışma fırsatım olmuştu. göbeklitepelilerin göçü ve sümer hakkında bir sürü soru sormuştum. "dolapta bir sürü notun olduğu bir kutu var ben vefat edersem onları al" demişti. türkoloji okumama rağmen o notları hak ettiğimi sanmıyorum.

elbette sümerler türk mü sorusunu da yönelttim.

muazzez ilmiye çığ, köylü dedeleriniz tarlada oynarken bilim yapan bir insandı.
düşünülenin aksine sümerlerin türk olduğu savına çok uzun yıllar mesafeli kaldığını söyledi. peki bu savı daha sonra neden destekledi?

çünkü bilimsel metotlar vardır. bazı kültürlerin göçleri izlenebilir. mesela kullandıkları kelimeleri, o kelimelerin karşılıkları, değişimi, yer isimleri, kültürel mitler, semboller bunları alırsınız ve karşılaştırırsınız.

sümerler türklerle benzer yer isimlerine ve kozmogoniye sahipti. yüzlerce aynı kelime var. türkler kendi mitlerinde diyor ki, ya şöyle şeyler oldu ve biz burayı terk ettik, sümerler de diyor ki biz daha önce buradaydık böyle bir felaket yaşandı ve terk ettik. bunlar aynı hikaye.

merak edin diye söylemicem neden göç ettiklerini hehe

sümerler tamamen bir türk kültürü müydü yoksa türklerin bir kısmı onların dilini, yer isimlerini, doğa anlayışlarını kökten değiştirecek kadar içlerine girmiş bir azınlık mıydı bilmiyoruz. ama kesinlikle kültürel bir alışveriş olmuş. çünkü keşfedilenler başka türlü açıklanamaz.