sivas katliamı

2 temmuz 1993’te pir sultan abdal şenlikleri için sivas’ta bulunan çoğunluğu alevi ve sol görüşlü olan aziz nesin, metin altıok, hasret gültekin, asım bezirci ve nesimi çimen gibi tanınmış isimlerin de içlerinde bulunduğu 37 kişinin madımak oteli'nde yakılarak öldürülmesi olayıdır. madımak insanlık tarihine kara bir leke olarak geçmiştir. *

cehaletin neler yaptırabileceğinin en büyük kanıtıdır.bu kadar büyük bir nefret yalnızca cehaletin getirisi olabilir. almora grubunun bu katliam hakkında güneşin ozanları isimli oldukça çarpıcı bir şarkısı mevcut, sözlerini aşağıya bırakıyorum.

--- alıntı ---

sen güneşin ozanlarını
durdurabilir misin sandın?
rüzgarın şarkısını
susturabilir misin sandın?

korkmuyorum şiddetinden
ateş tutan ellerinden
ürkmüyorum nefretinden
ve karanlık nefesinden

boyun eğmem asla sana
yaksan bile bedenimi
ben doğarım küllerimden
gücün varsa durdur beni!

kayaların ruhundanım ben,
yüzyılların öyküsü bende
otuzyedi güneşim var
ışıldar durur yüreğimde

tutamazsın zincirlerinle
yıldızların ışığını
susturamazsın nefretinle
güneşin ozanlarını

boyun eğmem asla sana
yaksan bile bedenimi
ben doğarım küllerimden
gücün varsa durdur beni!

--- alıntı ---

bu katliamın ismi madımak olayı falan değildir, sivas madımak otel katliamıdır. hrant, tahir, uğur mumcu ve niceleri de ölmedi, öldürüldü. ülkemizin en aydınlık 34 insanı, hepsinin ismini yaşam yaşam bildiğim aydınları öldürüldü 2 temmuz 93'de madımak'da. ben halkım, o güzel insanlar hala odun odun ciğerimde yanıyor benim. ben karalar içindeki bir halkın çocuğuyum, aşağılık, iki yüzlü bir siyasetçi değilim ki bu güzel insanlarımızı sadece tek bir günde anıyım. bilin ki o 34 insan da her gün özlenmeye değecek insanlardı.

güneşin ak yüzüne bir duman çöktü
bir türkü çığlıkla ateşe düştü
kuytu bir köşede bir çiçek küstü
döktü yaprağını boynunu büktü

şu sivas'ın elinde sazım çalınmaz
güllerim yandı yüreğim dayanmaz
kararmış yüreğin hiç ışığı olmaz
bilmez misin ki türküler yanmaz
günü gelir sanma hesap sorulmaz
dayanır kapına pir sultan ölmez
şu sivas'ın elinde sazım çalınmaz
güllerim yandı yüreğim dayanmaz

pir sultanlar ölür ölür dirilir!!!

ulaş bahadır'ın madımak carina'nın günlüğü adlı filminin izlenmesini tavsiye ederim.
izlerken nefesiniz daralıyo,içiniz acıyor ve bunu yapan şuursuz canavarlarla aynı oksijeni soluduğunuz için utanıyorsunuz.

ne yazsam ne kadar yazsam az. her keresinde yüreğimi dağlar. ne kadar araştırdım,neler öğrendim,ne kadar acıyla dağlandı yüreğim bilmiyorum. bulduğum her şeyin de tekrar toplanışı bu oyun.
sivas93

ülkedeki cehaletin somut göstergelerinden biridir. bu olaydan çıkarmamız gereken sonuç nedir?
dinin insanlara vahşeti (tanrı için) normalleştirilmesi mi, yoksa insanların din denen olgunun arkasına saklanıp gerçek nefretlerini açığa çıkarması mı?
hasta bir toplum evet inkâr edemeyiz ama nasıl bu kadar kolay manipüle olabiliyorlar? şu an yaşadığımız hayat onların eseri. yönetildiğimiz kişileri bunlar başa getirdi. ne kadar rahatsız edici bir gerçek değil mi? eğitilmemiş toplum domino taşı ya da aşağıya yuvarlanan kar topu gibi gelip bize dokundu.

sivas'ta, 2 temmuz 1993'te madımak oteli'nde gerçekleşen olay, türkiye tarihinin en acı olayları arasında.
33 aydın ve sanatçının hayatını kaybettiği madımak olay, türkiye tarihinde bir kara leke olarak yerini almıştır.



buradan

(bkz: sivas katliamı)

olaydan ziyade madımak katliamı olarak isimlendireceğimiz; vicdansızların, kendini insan zannedenlerin yapmış oldukları katliamdır.

edit: başlık ilk açıldığında 'sivas olayları' olarak açılmıştı. tanım yaparken onu dikkate alarak yapmıştım. olaydan ziyade şeklinde başlayan tanımım manasını yitirmiş bu haliyle.

yobaz üstü insansı primatların gerçekleştirdiği katliam.

dönemin sivas belediye başkanı, temel karamollaoğlu' dur.

dönemin belediye başkanı temel karamollaoğlu şu anda muhalefetin prensi konumundadır.
kendisi, katliam dan dolayı ‘katliam kasıtlı yapılır, ben insanların ölmesi için böyle bir şey yapıldığı kanaatinde değilim’ demiştir.
yani ülkemizde hiç bir siyasi hizipte omurga olmadığı için, dün katliam sorumlusu gösterilen birini bugün baş köşeye koyabilirler. düşmanıma düşman ise sen bana dostsun.

tarihe kara leke olarak geçmiş korkunç bir olay aynı zamanda faili meçhuldür.

güzel ülkemde yaşanan çok acı, utanç verici olaydır. lakin bu insani hislerimizin de manipülasyona pek açık olduğunu da unutmamak lazımdır.

hatırlarsan fetöcü savcı ve hakimler büyük bir gayretle bizi gerçek olduğuna inandırmaya çalıştığı, adına da ergenekon dedikleri şeye isnad etmişti madımak'ı. bir çuval olayın içinde madımak da ergenekon işi olarak geçmişti. o davalarda koşa koşa gizli tanık olan şemdin sakık'ın şu cümlesiyle örtüşen bir tavırla üstelik: bu cinayetlerin bir sahibi olmalıdır. hmm, oldu.

tarih işte bunlar

ülke için kara leke..
birde yer gördüğünüz sivaslıya yanan mısın yakan mısın diye soru sorulmuyor mu ayar oluyorum..
yaka da aynı yanan da aynı.. aç gözünü kara cahil.. aç...

2 temmuz 1993 yılında gerçekleşen, ülkenin cehalet seviyesini gösteren çok üzücü bir olaydır. o zaman sivas belediye başkanı temel karamollaoğlu'dur.

hayatım boyunca beni en çok kızdıran, en çok küfrettiren, bu ülke halkından daha akp bile gelmeden ümidi kesmemi sağlayan, dünyadaki en rezil ve zararlı şeyin muhafazakarlık olduğunu daha küçücükken öğrenmemi sağlayan katliamdır.

o gün orada o vahşeti yapan veya bunu izleyenlere, mani olmayan kolluk kuvvetlerine lanet olsun. o vandallara hak ettiği cezaları vermeyen, onları danışman, siyasetçi, avukat yapan herkesin de yeri cehennemin en dibi olsun.

sivas'ta olanların gerçek suçluları cezalandırılmayıp muhafazakarlığa göz yumulduğu gün bu topraklar sonraki gelenlere terk edildi. şu an olanlara şaşırmayın.

büyük bir utançtır , felakettir. sadece sivasta yaşayan yobazların altından kalkabileceği bir iş değildir. şehir dışından sırf bu iş için gelip halkı kışkırtanların olduğunu düşünüyorum. hollanda'dan tatil için türkiye'ye gelen genç bir kız vardı. sivas'ta şenlik olduğunu öğrenince merak edip sivas'a geldi. katliamın tek yabancı kurbanı bu kızın madımak otelinde canına kıyanlar siz müslümansanız ben değilim.

bu ülke tarihinin en büyük dram ve utançlarından biridir. mezhepçi yobazlar tarafından insanlığın yakılmasıdır.

olay da değildir,

provokasyon da değildir.

katliamdır.

35 den fazla kişinin feci şekilde öldürülmesi olayıdır. 2 ay sonra olayın üzerinden 28 yıl geçmiş olacaktır.

aşık veyselden benzin bidonlu canilere... nereden nereye.... bir şehrin imajı nasıl yerle bir edilir....