tek başıma bir yolda duruyorum. etrafımda her şey hareket halinde; koşuşturanlar, gülüşenler, kriz geçirenler… ben durmaktan başka hiçbir şey yapamıyorum.
alışınca tıngır mıngır giyiliyor vallah. topuklu giyen kadın özgüveni diye bir şey var. ayakkabıyı ayağına geçirdiğin an yükleniyor otomatik.
topuklu ayakkabı bir kültürdür, sen giyersin giymezsin beni ilgilendirmez bshshshs
ben neyi aradığımı bilmiyorum, onu ürke ürke isimlendiriyorum, o değil diyorum, odur diyorum, ileri varıyorum, geriliyorum.
ama zorluyorlar beni, bulduklarının adını ver, adını ver kestir at diyorlar bana. şahlanıyorum o zaman. bir şey adı konduğu anda kaybedilmiş değil midir? işte hiç olmazsa bunu söyleyebiliyorum..
denemeler- a. camus
cildi güzelleştiriyor diye her gün bi tane kivi yeme rutinine başladım. iki haftadır devam ediyom. az önce bok gibi bi halde ağlayarak bi kivi yedim. rutine bağlılık deyince de ben hahshwhsh
sen benim kaç defa uykumu böldün,
kaç gece uykusuz bıraktın beni,
kaç şafak karşıladım seninle sensiz, hesap ver!
hesap ver...
ayrılığın hesabını bileyim.
çareyi kadehlerde arasam,
alıp başımı dağlara çıksam,
bir daha hiç görmesem seni,
gözlerine bir daha hiç bakmasam
unutmaya yetecek mi?
~metin vural
ille de ben’cilerin en çok yaptığı şey. düştüm dizim kanadı dersiniz, aaa ben de geçen elimi çarpıp kanatmıştım der, şu kadar borcum var dersiniz, ay ben de geçen sene borçtan ne sıkıntı çekmiştim der..
tamam anlat, en çok sen anlat diye ağzına kürekle vurulası tipler
yakın bi arkadaşımın “oyuna invite lazım tıkla çabuk” demesiyle girdiğim telegram camiasında, her gün airdrop oyunları kasarken buldum kendimi. yok hamster yok blum yok catizen.. yüzlerce oyun var sürekli bir şey atıyorlar, tıklamayınca da aklım kalıyor. yıldım beaaa
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.