mer granger yazar profili

mer granger kapak fotoğrafı
mer granger profil fotoğrafı
rozet
karma: 101 tanım: 23 başlık: 0 takipçi: 1

son tanımları


kalp ritmini hızlandıran şeyler

aşırı doz kahve içmek.
devamını gör...

kürk mantolu madonna

sabahattin ali'nin silik bir adamın bile altını doldurduğu romandır.
devamını gör...

otomat çayı

ülker hanımeller çokodamla ile üniversite hayatıma eşlik eden çaydır.
devamını gör...

sinirsiz stressiz bir hayat

gündemi takip etmemeyi gerektirir. ancak gündemi takip etmesek de bir markete ekmek almaya gittiğimiz zaman bile strese girebileceğimiz bir ülkede yaşıyoruz ne yazık ki.
devamını gör...

sevgisiz büyümüş insan

sonradan bulduğu sevgiyi herkesin gözüne sokacak insandır.
devamını gör...

dürterek konuşmak

insanların kişisel alanına gereksiz konuşmasını ispatlamak için dalan insanlara uyuz oluyorum. bunu yapan biri kendi düşüncesini karşıdaki insana dayatıyordur ve kayda değer bir düşüncesi net yoktur.
devamını gör...

istanbul'da yaşayanların başka şehirlerde yaşayanları insan yerine koymaması

aydınlı bir arkadaşım aydın dışındaki her şehire sallıyor. insanlar her konuda birbirlerine zorbalık yapmak zorunda mı anlamıyorum. neyin kavgasında, neyin ispatındayız?
devamını gör...

küçükken olmak istenen absürt meslek

palyaço. büyüyünce böyle bir meslek ismi olmadığını öğrendiğimde hayal kırıklığına uğramıştım. çünkü palyaço büyüktür animatörlükten.
devamını gör...

bugün için şükrettiğin bir şeyi yaz

sağlığım yerinde, borçlarımı ödeyebiliyorum.
devamını gör...

her şeyi açıklayan en kısa söz

aklıma otostopçunun galaksi rehberi’ndeki meşhur 42 muhabbetini getiren başlık.
devamını gör...

normal sözlük yazarlarının en yaşlı özelliği

ilaç prospektüsü okuyorum.
devamını gör...

klişe teselli cümleleri

“takma kafana be oğlum/kızım.”
devamını gör...

bir şey sorulmadıkça asla konuşmayan kişiler

konuşmaya başladığında ekseriyetle lafı kesilen insandır.
devamını gör...

bulantı

hiçbir yere ait olmama duygusunun en iyi tanımının olduğu sartre tarafından yazılan roman.
bahsi geçen ait olamama duygusu tanımı:

“iki kent arasındayım, biri bilmiyor beni; öteki artık tanımıyor.”
devamını gör...

simone de beauvoir

bir erkeğe boyun eğmemek, özgür olmak, özgürce yaşamak, feminizm vs. görüşünü savunan hanımefendi. henüz çok detaylı incelemedim yazdıklarını fakat bu başta sayıp döktüğüm düşüncelerle son zamanda çok sık karşılaşıyorum. özgürlük fikrine bu denli bağlı biri de özgürlük fikrine tutsak olmuyor mu? salt özgürlük mümkün mü? veyahut da birini sevmek ona boyun eğmek midir?
devamını gör...

kokusu yaşam sevincini artıran şeyler

ılık bir ilkbahar akşamı defne çiçeği kokusu.
devamını gör...

istanbul

eylül’den beri bu şehirde yaşıyorum. her şeye erişebiliyor olmak çok güzel ama bu şehir tam bir baş ağrısı. sakin hiçbir yeri yok, insan yalnız kalamıyor bu şehirde.
devamını gör...

yalnızlık

şükrü erbaş’ın ömür hanım’ı, proust’un albertine’i, johannes’in cordelia’sı... herkes belirtili isim tamlamasıyken ben, yalnızca dönüşlülük zamiriyle pekişmiş birinci tekil şahısmışım gibi hissettiren duygudur.
devamını gör...

sylvia plath

şimdi gönderdiğim o mektuptan hiç emin değilim. hem de hiç. her şeye razı olan, sessizce karşılık veren ve kabul eden ben değil miydim? bir erkeği kendinden nefret etmeye sevkten suçlu değil miydim? ve aslında bütün bunlar bunun bir erkek dünyası olduğu gerçeğinden kaynaklanmıyor mu? çünkü bir erkek önüne gelenle yatmayı seçse bile, önüne gelenle yatma fikrine bütün zarafetiyle hâlâ burun kıvırabilir. kadının kendisine sadık olmasını, onu kendi arzularından kurtarmasını talep edebilir. ama kadınların da arzuları vardır. kadınlar neden duygu bekçisi, bebek bakıcısı, erkeğin ruhunun, bedeninin ve gururunun besleyicisi konumuna indirgenmeli ki? bir kadın olarak doğmak benim korkunç trajedim. ana rahmine düştüğüm andan itibaren bedenimde penis ve testisler yerine göğüsler ve yumurtalıklar tomurcuklandırmaya; tüm eylem, düşünce ve duygu çemberimin kaçınılmaz kadınsılığımla kesin bir çizgiyle sınırlandırılmasına mahkûm edildim. evet, sahnenin dinleyen, kaydeden, isimsiz bir parçası olmaya duyduğum yıkıcı arzularım, hepsi ama hepsi; yol işçileri, denizciler ve askerlerle, meyhane müdavimleriyle haşır neşir olduğum, kız olduğum, daima taciz ve tecavüz tehlikesi altındaki bir dişi olduğum gerçeğiyle yerle bir oluyor. erkeklere ve onların hayatlarına duyduğum ilgi, onları baştan çıkarma arzusu ya da cinsel birliktelik davetiyesi olarak yanlış yorumlanıyor. fakat tanrım, ben herkesle elimden geldiğince derinlemesine konuşmak istiyorum. açık bir arazide uyuyabilmek, batı’ya seyahat edebilmek, geceleri özgürce yürüyebilmek istiyorum... - günlüğünden alıntı.

geçtiğimiz yaz günlüklerini okuyup hayatına dair bilgi edindiğim yazar.
devamını gör...

kitap alıntıları

"aşk başladığında, sevdiğimiz kişinin gözünde, sevebileceği yabancı olarak kalmak isteriz, ama ona ihtiyaç duyarız; bedeninden çok dikkatine, kalbine dokunma ihtiyacı hissederiz."
marcel proust - çiçek açmış genç kızların gölgesinde
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim