moraycicegi - tüm tanımları (2. sayfa)

o zaman şuraya bir şiir dizesi bırakıyorum:

"ne hasta bekler sabahı,
ne taze ölüyü mezar.
ne de şeytan bir günahı,
seni beklediğim kadar.
geçti istemem gelmeni,
yokluğunda buldum seni
bırak vehmimde gölgeni
gelme, artık neye yarar?"

(bkz: necip fazıl kısakürek)

ilişkide yapılan doğruları merak ettiren başlık.

çok sevdiğim, bende binbir güzel anısı olan kahve fincanım kırıldı. öylece kaydı parmaklarımın arasından. bi anlık boşlukta. beni yaşadığım şeyler üzerinde düşünmeye itti. neler neler kaybettim, neler neler kayıp gitti acaba parmaklarımın arasından öylece?

aslında bi görsel.

baş ağrısı.

eve gelen misafirlerin yüksek ve gür sesle yaptığı dedikodular. üzerime ev yıkılıyor gibi hissediyorum. ev sadece sizin bulunduğunuz odadan ibaret değil sayın misafirler. birden fazla oda olabilir ve o odalarda da insanlar bulunabilir. hatta bazı insanlar ders bile çalışıyor olabilirler. belki de uyuyordurlar kim bilir?

bahçeye çıktığımda köpeğimizin bana doğru koşarak gelip kendini sevdirmesi.

merhamet.

kahve, toprak kokusu, sarı yapraklı ağaçlar, yürüyüş ve ardından gökkuşağı.

taze nane kokusu.

bugün misler gibi açan papatyalar etrafında yaptığım eylemdir.

bir araya gelinmesi mümkün olmayan, derinlerinizde yer etmiş, aklınıza düştüğünde sizi anılara daldıran fakat o an bilincinizde olmayan kişiyi ansızın gördüğünüzde beyninizin onun 'o' olduğunu algılamasıyla oluşan o hisler.

yakın zamanda bu kişi vasfına erişeceğim umarım; bu yola başkoydum. birkaç yakın arkadaşım olması yeterli. en yakınım kendim olayım ki ne gelecekse kendimden gelsin. kendime güveneyim, kendimi seveyim, kendimle dertleşeyim, kendimle mutlu olayım, kendimi anlayabileyim ve en önemlisi kendime öz merhametim olsun. insanların bitmek bilmeyen açgözlülüklerinden, bencilce sevgi açlıklarından, empati yoksunluklarından ve acımasızca kalp kırmalarından gerçekten yoruldum. huzur istiyorum. kendi içimde.

yakın zamanda aldığım bir iltifatı iliştirmek istiyorum şuraya:
"sen benim gözümde pamuk kadar hafif, papatya kadar güzelsin."

"başımın belası bitmiyor. belanın biri gidiyor, diğeri geliyor."

"kendimi arıyorken olmaktan korktuğum yerdeyim; sendeyim."

alev alev

bilgisayarda zaman geçirmeyi son zamanlarda biraz abarttığım için baş ağrısı yaptı, yaklaşık üç gündür ağrı çekiyorum. başım ağrıdığı için keyfim kaçıyor, keyfim kaçınca sinirleniyorum. sinirlenmek gece uykumu kaçırıyor, uyuyamıyorum, tuhaf ve sıkıntılı rüyalar görüyorum. rahat uyuyamadığım için baş ağrım da geçmiyor, ertesi güne sarkıyor. o geçmedikçe ben yine huzursuz oluyorum ve yine sinirleniyorum ve yine uykum kaç... neyse tam bir sinir küpüyüm ve yorgun hissediyorum.

kpss lisans gy gk tamamı çözümlü soru bankası türkçe paragrafları da dahil mi başlığa? (hayır ağlamıyorum, gözüme kpss yüzünden okumaya zaman ayıramadığım dizi dizi romanlarım kaçtı.)

onu, onun istediği şekilde sevmiyor olabilirsiniz. sevme tarzınız yanlıştır belki. ya da her şey doğrudur, sevilen kişi yanlıştır.

bazen tost perileri şeklinde de gelebilmektedir.