fetiş olarak da betimlenebilecek hastalıktır. alınan kitap sınırlı basım ve sertifikalıysa tadından yenmez. o kitaba sahip olma fikri bile insanı baştan çıkarmaya yeter.
"düşünüyorum o halde varım"
düşünme eylemini ve/veya felsefe ile ilgilenmeyi yüceltmek amacıyla söylemiş olduğundan değil elbette. ontolojik bir kanıtlama olmasından mütevellit.
ateş'e ne zaman kavuşacağız? diye sorduran başlıktır. basılmış bütün kitaplarına sahip olduğum, yukarıdaki soruya da biraz kızan saygıdeğer yazarımızdır kendileri. umay ninemiz ve defne hanımın yeni maceralarını bekliyoruz efendim.
ekipmanlı vs. ekipmansız olarak kategorize etmek lazım gelir bu kaza çeşidini. her ikisinin de tadına bakmış olan yazar der ki; yapmayın! yapacaksanız da ekipmanlı olanını tercih edin.
evine gidecek kadar samimi olduğum insanlara belki ödünç veririm. evine gittiğimde de ister okumuş olsun ister olmasın alırım kitabımı. sormam bile. okusaymış banane. kıymetlim onlar benim. ödünç almanın dışında bir de çalanlar var.
be hey terbiyesiz, benden kitap çalabiliyorsan şayet evime girebilecek kadar bana yakınsın demektir. kelebek ve banko isimli kitaplarımı çalan arkadaşım bunları okuyorsan bilesin peşindeyim. paranoyak oldum. her evine gittiğin arkadaşımın kitaplığına bakıyorum bu iki kitap için.
tanımları okuyunca insan zannediyor ki, enişte gömücülerin herbirinin yedi sülalesi hep tek çocuk. enişteler mecburi akrabaları pek umursamayan kimseler olduğundan da bu kadar gömülüyor olabilir.
işe gidiş- geliş saatlerinde insanların nasıl araç kullandığına bakmak. bir de maliyeti elbette. özgür demirtaş hocanın youtubeda bir videosu var konu ile ilgili. buradan
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.