motosiklet kazası geçirmek

öncelikle inandığınız her ne ise size ve çevrenizdekilere yaşatmamasını diliyorum, hayat umarım böyle talihsiz bir olayı 1. şahıstan ya da şahit olunacak kadar yakından göstermez.
çok kötüdür, 100-120 hızla giden bir motor, alzeimer hastası şuuru kaybedip yola sıçrayan bir dayı, ve üstünde dayıya çarpmamak için motorun direksiyonunu doksan derece kırıp parklara uçan ben var bu tanımda.
yks sınavına geç kalmıştım, yetişmek için gaza biraz abanmış, önüme aniden atlayan dayıyı görüp çarpmamak için şükür ki boş olan çocuk parkına dalmıştım. ayak bileğimi çatlarak ve hafif sıyrıklarla, yerden acele bir şekilde gazı takılmış motoru kontak kapa aç yaparak çalıştırıp o acı eşliğinde sınava yetişmiştim. daha kötüsü de olabilirdi, belki ölebiirdim belki de hapisteydim.
sonrasında da motora hep mesafeli yaklaştım, tamam belki hayatımı maddi ihtiyaçlar üzerine kurmuş materyalist bir yaşam biçimim var ama yaşamayı seviyorum, can almayı istemiyorum.
bu tanımdan çıkarılacak sonuç benim için şu oldu, motor sürüşüme inanılmaz güvenirdim, hatta nasıl bir ahmaklık ki tek teker arif mahlaslı profesyonel motor sürücüsüne özenirdim, lakin özgüven bu taşıt üstünde zarara oynuyor. motor altınızdayken, motor ile sidik yarışına girmeyin.

sıkıntılı bir durum kimsenin başına gelmesin isteriz

radyasyondan sonra korktuğum 2. büyük olaydır. yanımdan geçerken bile korkarım. (halbuki bisiklet sürüyorum)
hele +70 hızlar aman yarabbi.

videolarda görüyorum; som füzesi düşmüş gibi yitip giden hayatlar oluyor. lütfen dikkatli kullanınız.

hayatımda bir kere motor kazası geçirmiştim o da motor sürmeyi öğrendiğim yerde. bilen bilir sekiz çizilen bir alan var oraya 3-4 kişi girmiştik önümdeki kadın ani fren yapınca bende kadına çarpmamak için ani fren yapmıştım ve motordan birden düşmemle birlikte üstüme devrilmişti tabi yapmamam gerekirdi amatör olduğumuz için kadına da hak vermiştim. koruyucu ekipmanlar olduğu için bileğimde ufak sıyrıklarla atlatmıştım tabi o ekipmanlar olmasa şu an kırık bir bilekle geziyordum o ayrı konu. o günden sonra hiç kaza yapmadım hatta eğitmenler gelip artık motorcu oldun bundan sonra kaza yapmazsın demişti. motor sürücülerine en büyük tavsiyem hep tetikte olun dikkatiniz yoldan şaşmasın ve ekipman kullanın arkadaşlar. kazasız sürmeler.

tam tamına üç tane motosiklet kazam vardır. üçünde de ölmedim.
- 2008’de kawasaki ninja z 750 s ile damperli tıra çarpıp kaburgalarımı kırdım.
- 2013 yamaha yzf r6 ankara’da konya yolu üzeri direksiyon hakimiyetini kaybedip bariyerlere daldım.
-2018 yzf r6 odtü’nün a1 girişinin önünde eskişehir yolu üzerinde köprücük kemiğim kırıldı.
şimdi ise mt-07 model motosikletim var. sanırım öleceğim*

yahu ben mi çok evhamlı ve korkak bir insanım yoksa siz adrenalin bağımlısı falan mısınız araba kullanmaya çalışırken hız 60 üstüne çıktığında kendimi hızlı ve öfkeli'de gibi hissediyorum motor falan hak getire

motor kullanan kişinin bir kaza anında muhtemelen en açıkta olacak kişi olması sebebiyle yaşamaktan, yaşatmaktan çok korktuğum bir şey

kuzenim motorun arkasından düşürdü bir keresinde beni. kaç metre sürüklendim hatırlamıyorum ama ön kaldırmak denilen atraksiyonu yapan bunu söylemeli en başından.

ekipmanlı vs. ekipmansız olarak kategorize etmek lazım gelir bu kaza çeşidini. her ikisinin de tadına bakmış olan yazar der ki; yapmayın! yapacaksanız da ekipmanlı olanını tercih edin.

motorsiklet sürücülerinin başına sıklıkla gelen acıtan olay. dört kaza atlattım ama hala devam.
kamu spotu: kaskı kolunuza değil başınıza takın..

hiç kaza yapmadım ama her an yapabilecekmişim gibi hissettiğimden artık sattım. bi de insanı ne olursa olsun hıza teşvik edecek kadar çevik bir aletten bahsediyoruz. zevkli çok kerata.

çok değil daha birkaç gün önce, iki kardeşi hayattan koparan elim olay. abla kardeşin bindiği motorsiklet arabayla çarpışıyor ve oracıkta can veriyorlar. hem de çok kötü bir şekilde. hep korkmuşumdur motorsikletten, kazasından. allah ailelerine sabır versin.

20'li yaşlarda hafif bir şeklide 2 defa kaza yapmıştım. insanı ölüme götürebilecek kazaların çoğu motosikletle olmaktadır. en küçük bir hatanın ölümle yüz yüze geldiğini bilerek kullanmak gerekir.

motosiklet kazası geçirmiş bir adam tanımıştım. kazada iki kolu birden kırılmış ve üç ay dua eder pozisyonda gezmiş. nasıl yemek yediğini, nasıl banyo yaptığını, kıçını nasıl sildiğini mereak ettim ama sormadım tabi. "abim de geçirdi motosiklet kazası" dedi. o kazadan sonra yaşantısına lahana olarak devam ediyormuş.
ne kadar dikkatli olurlarsa olsunlar tüm motosiklet sürücülerinin bir gün mutlaka başına gelecek kazadır.

2020 içerisinde eylül-aralık arasında 3 defa başıma gelmiştir. ilki %50 ikincisi %100 kendi hatamdan en son yaşanan da ise %100 karşı taraf hatalıydı ki ayağım kırıldı o kazada. diğerleri onun kadar ciddi sayılmazdı.

motosiklet kullananlar, serçe kuşu gibi olmak zorundadır. derdi bir dostum. bir yudum su içtikten sonra, bir sağa bir sola bakmak zorundadır. hep siken üstünde, hep temkinli. derdi demesine ama bir kazada yitirdik, onca dikkate, itinaya rağmen itin biri son verdi hayatına. motosiklet sürücülerine lütfen dikkat edelim, unutmamak lazım ki, tek bir temasla hayatları son bulabiliyor.

acaba kuşlar da insanlar neden yürüyor diye soruyor mudur diye düşünürken çok ucmali bir kaza gelmişti başıma toprağa parmaklarım saplandı. evet hala yamukluk var parantez bacak gibi. dikkat edin.

bir kere motorsiklet değil "motosiklet"..
motosiklete binen herkesin başına gelir, çünkü 2 tekerin üzetinde aslolan fizil kanınlarına göre balans yani dengenin tutturulması o kadar kolay değildir efendim,
kaza kelimesinin aslında parametresi belirsiz bu başlıkta.. halbuki kazaların kaza olması için doğru fizik kurallarının limitlerinin aşıması ve bunun da istenmeyen durumlarda ve beklenilemeyen, ön görülemeyen olması gereklidir, yani tanımda, durumsallık esasına göre kaza demek gerekir; şöyleki:
durum -1: adam 2 ayağının üzerinde duramıyor kalkıp motosikleti iki bacağının arasına almaya kalkıyor ve sonrada motoru deviriyor. bacağının reki bir kaç yerden kırılıyor. buna motosiklet kazası denmez, "motorun üstüne neden çıktın be tavuk" kazası;
durum-2: adam hanzo ama motor heveslisi; arkadaşının arkasında 3-5 motorla sağa sola gitmiş ve "motorun titreşimini dibinde hissettmiş" olması nedeniyle , "ya nolur bi de ben bineyim" moduna girip, motorun üstüne çıkıp, salak olduğundan tüm uyarılara rağmen, vitese takıp aniden debriyajı bırakıp karşı duvarım sıvasının alt tabakasındaki kireçin tadına bakanların yaşadığı kaza;
durum-3: adam gitmiş motosiklet kursunda eğitim almış, sonra bastırmış parayı kendine en uygun olan ve hocalarının tavsiye ettiği motoru (kendi duygusal sevdiğini değil) almış, sonra da "ileri sürüş teknikleri kursu"nu tamamlamış, bir motorsiklet grubuyla içli dışlı ortak kaderdaşlar edinmiş olmasına rağmen, yolda giderken aniden hıyar belediyesinin kapatmayı unuttuğu mazgala veya çukura (ne hikmetse bu dangalak belediyelerin bu mazgallarıda, çukurlarıda tamda yolun ortasındadır) tekerinin sonucu olan kaza;
durum-4: tecrübeli ve usta motorcu olup, her türlü donanımı ile motoruna binmiş giderken , aptalın tekinin aniden sola veya sağa dönerek önünü kestiği için arabaya, kamyonete veya genelde de kuş serisi döküntüye çarpması sonucu olan kaza,
durum-5: herşeyiyle hem motoru, hem de kendisinin giysi ve diğer müştemilatı full ötesi olan bir motorcunun otobanda giderken, "hıyarsütü sürücü"nün sol aynasına bakmadan aniden şerit değiştirmesi sonucu olan motosiklet kazası;
durum-1450980:......
şimdi yukarıdaki durumlara göre motosiklet kazası acaba nedir? diye bir düşünmekte yarar var.

paramparca olmaktir neredeyse.
ben carpilan taraftim maalesef.
surucu hizliydi, bende kosuyordum. iki tarafta hatali. motosiklet beni belirli bir mesafe surukleyip savurduktan sonra bir arabaya carpiyor (arabanin kapisina) hala duramiyor ve benim bacagimin uzerinden geciyor. surucu de bir koseye ucuveriyor, motosikletin kendisi de kazanin oldugu yerden metrelerce uzaklikta. boyle bir kazaydi.

sag elimin serce parmagi kopma derecesindeydi. her yerim de paramparca ve yanikti (asfalt yanigi). sol tarafimdan 3 kaburgam catlamis, zaten bacagimin da tam orta yerinden kirildigini soylememe gerek yok. yillar oldu kirik yerin morlugu hala durur.

aylar surdu iyilesmem. surucunun akibeti de benden farksiz degildi, o korunakli oldugu icin kirigi cikigi yoktu ama. velhasil iki tarafta paramparca kan revan. cok riskli bir arac oldugunu dusunuyorum. bana carpan bir profesyoneldi.

onleminizi alin. yol bos diye hiz yapmayin.

1964'ten bu yana o kadar çok motosikler kazası yaşadım ki, bazılarında arka selede iken bazılarında ön selede kullanırken..
ceyhan nehrine bile uçmuşluğum var, elbistan'da 3,5 luk jawa ile..
öldürmeyen allah öldürmüyor; içiniz rahat olsun, insan kaderini yaşar, motosiklete bu yüzden binmemezlik etmeyin.
honda shadow 750'im var ve onunla da epeyce yattık, kalktık ama genelde hatırladıklarım nedense hep; ya su ile üstü örtülmüş , ya da kapağı çalınmış mazgallar veyahut asfalt döküyoruz diyerek 50 cm daha derine gömülüp bırakılmış sağa solada asfaltımızı döktünüz diye çakma bezlerin asıldığı teşekkür yazılarının bulunduğu yerlerdeki belediye mazgalları,
karşı trafikten ve yan yolda ortaya fırlayan maganda sürücüleri saymıyorum. mesela; yan yolda zırt diye fırlayan "delik donun içindeki zontalar"a çarpamamak için manevra yapmama rağmen uğradığım kazalar..
şu belediyeler, tüm yollara trafikte öncelik çizgilerini sürekli çizseler (batıda ki gibi);
şu belediyeler, asfalt yollardaki her türlü mazgal, çıkır seviye farkı, bozulmuş asfalt yol gibi tehlikeli nesneleri kaldırımlara veya kaldırım-asfalt ol arasındaki sınıra taşısalar,
hele şu hıyra sürücüler, direksiyon ın solundaki çubuğu ( masturbasyon aracı) yerine dönüş sinyali zorunlu kullanılacak aparat olarak öğrenebilseler;
size yemin motosiklet kazalarının oranı %1' i bile geçmez.
onlarda da sebeplerin başında; motosikleti görünce sıkıştırmaktan zevk alan psikopat murat-şahin ve tempracıların motorculara yaşattıkları gelecektir.