buket uzuner

uzun beyaz bulut - gelibolu kitabının yazarıdır.

abartılan bir yazar. ayrıca narsist.

buket aydın daha güzel.

önce kitap isimlerine hayran oldum. güneş yiyen çingene, iki yeşil susamuru anneleri, babaları, sevgilileri ve diğerleri, uyumsuz defne kaman'ın maceraları bir çırpıda aklıma gelenler.
ben severek okurum, nilsu'yu, umay nineyi, mabel'i hepsini severim sözün özü.

fazla kibirli birisi. kişiliğinden önce de yazarlığını beğenmemiştim. uzun beyaz bulut çok kötü bir kitap

kumral ada-mavi tuna kitabı beni vurmuştur. nerden bilirdim hayatımın bir dönemini kitaptaki gibi yaşayacağımı.

buket uzuner bir söyleşisinde kendisine yöneltilen "uzun beyaz bulut-gelibolu" romanına neden "uzun beyaz bulut" adı verildi sorusuna şöyle bir cevap verir:
yeni zelanda'nın ilk sahibi olan yerliler, yani maoriler adalardan oluşan ülkelerine kendi dillerinde aotearoa yani uzun beyaz bulut adını takmışlar. sonra malum ingilizler, iskoçlar ve irlandalılar buraya gelmiş ve adanın adını yeni zelanda olarak değiştirmişler. romanın kahramanlarından biri yeni zelanda asıllı bir anzak asker. işte romanın "uzun beyaz bulut-gelibolu" bu anlamda siyasi bir şifredir. okur, roman geliştikçe bir dedektif gibi bu şifreyi çözecek. belki de çözemeyecek. yani aslında bir polisiye roman olmayan bu romanın okuru zaman zaman bir dedektif rolüne girebilecektir.

ateş'e ne zaman kavuşacağız? diye sorduran başlıktır. basılmış bütün kitaplarına sahip olduğum, yukarıdaki soruya da biraz kızan saygıdeğer yazarımızdır kendileri. umay ninemiz ve defne hanımın yeni maceralarını bekliyoruz efendim.

gelibolu kitabıyla kalbimize taht kurmuş yazardır. dili yalın, rahat okunmalıktır.

üniversitede keşfettiğim ve hayran olduğum yazar. sabırsızlıkla bekliyorum ateş romanı çıksın.

kumral ada mavi tuna kitabı ile tanıştım kendisiyle.. dili sade, anlatımı içten.. gizi kitaplarının içinde..

hakkında uzun uzun yazılası bir yazardır benim için. makus kaderim onunla da devam etmiştir, kendimden başka hiç bir sevenini görmedim etrafımda. "iki yeşil su samuru..." ile tanıdım sevdim kendisini araya giren diğer kitapları ve en son "kumral ada mavi tuna" ile bitirdim okumayı kitaplarını. neden bilmiyorum, bir daha hiç elime alamadım sonraki yazdıklarını. "ayın en çıplak günü" çok sevdiğim bir öykü kitabıdır. az bilinir ama farklı bir tadı vardır. tavsiye edilir.

seneleeeer seneler evvel, ilkokul 5’i bitirdiğim yaz, sahibi babamın çocukluk arkadaşı olan, yaz tatili boyunca çıraklık yaptığım, kadıköy moda’da bir kadın kuaföründe tanışmıştım kendisiyle. kendisine çok türk kahvesi pişirmişliğim, kendisinden çok bahşiş almışlığım vardır. aldığım en güzel bahşiş ise; ‘uzun beyaz bulut gelibolu’ isimli imzalı romanıdır.

o zamanlar kibirden uzak, hep güleryüzlü, iyi bir insandı. umarım hala öyledir.

kadıköylü’dür ve hala aynı kuaföre gitmektedir.

edebiyata tepki olarak doğmuş, buna rağmen başarılı olmuş yazar. tebrikler buket. seni hiç sevemedim.

rahat okunabilen ancak bir çırpıda bitirilemeyen kitapları, aktivist duruşu ve kırmızı saçlarıyla tanıdığım bir yazar.

ateş kitabını merakla beklediğim yazar. ilk üç kitabını çok beğenmiştim.

1955 doğumlu türk yazardır, aslında biyoloji okumuştur.
kumral ada mavi tuna bilinen kitapları arasındadır.

bugün doğum günü olan 1955 doğumlu türk yazardır; edebiyatın farklı dallarında eserler vermiş ve yazarlık kariyerinden önce biyoloji okumuş, biyolog olarak çalışmıştır.

en bilinen kitabının ise kumral ada mavi tuna olduğu bilinmektedir.

imza gününe gelmesi sayesinde kendisiyle tanıştığım yazar. konuşmalarından anladığım kadarıyla eğlenceli birine benziyordu.