müruruzaman yazar profili

müruruzaman kapak fotoğrafı
müruruzaman profil fotoğrafı
rozet
karma: 730 tanım: 79 başlık: 34 takipçi: 25

son tanımları


ma solitude

öylesine sık uyumak için yalnızlığımla, neredeyse bir arkadaşım yaptım onu sözleriyle başlayan pek hüzünlü (bkz: georges moustaki) şarkısı. salt hüzün de değil gerçi, hüzünle karışık bir mutluluk veriyor: "yalnız değilim yalnızlığımla"

"pour avoir si souvent dormi avec ma solitude,
je m'en suis fait presque une amie, une douce habitude.
elle ne me quitte pas d'un pas, fidèle comme une ombre.
elle m'a suivi ça et là, aux quatres coins du monde.

non, je ne suis jamais seul avec ma solitude.

quand elle est au creux de mon lit, elle prend toute la place,
et nous passons de longues nuits, tous les deux face à face.
je ne sais vraiment pas jusqu'où ira cette complice,
faudra-t-il que j'y prenne goût ou que je réagisse?

non, je ne suis jamais seul avec ma solitude.

par elle, j'ai autant appris que j'ai versé de larmes.
si parfois je la répudie, jamais elle ne désarme.
et, si je préfère l'amour d'une autre courtisane,
elle sera à mon dernier jour, ma dernière compagne.

non, je ne suis jamais seul avec ma solitude.
non, je ne suis jamais seul avec ma solitude."

devamını gör...

katre katre

(bkz: oya & bora) grubuna ait mükemmel bir şarkıdır:
devamını gör...

müşerref tezcan

ne mutlu sana şarkısı enfestir:

devamını gör...

çölde çay (film)

"whereas the tourist generally hurries back home at the end of a few weeks or months, the traveler, belonging no more to one place than to the next, moves slowly, over periods of years, from one part of the earth to another."
devamını gör...

labi siffre

cannock chase şarkısı mükemmeldir:

devamını gör...

diogenes

"bir gün agorada masturbasyon yaparken , 'keşke ovuşturmakla karnın da açlığı geçse' dedi."

diogenes laertios - ünlü filozofların yaşamları ve öğretileri - yky, syf 272
devamını gör...

aristippos

"dionysios’un hazinecisi simos -frigyalı bir baş belasıydı- bir gün ona mermer döşeli görkemli bir ev gösterince, aristippos boğazını temizleyip yüzüne tükürdü; simos buna bozulunca da, “daha uygun bir yer bulamadım” dedi."

diogenes laertios - ünlü filozofların yaşamları ve öğretileri - yky, syf 95
devamını gör...

nazım hikmet ran


-sen-

en güzel günlerimin
            üç mel'un adamı var:
ben sokakta rastlasam bile tanımayım diye
en güzel günlerimin bu üç mel'un adamını
yer yer tırnaklarımla kazıdım
                     hatıralarımın camını..

en güzel günlerimin
            üç mel'un adamı var:
biri sensin,
      biri o,
          biri ötekisi..
düşmanımdır ikisi..
sana gelince...
yazıyorsun..
okuyorum..
kanlı bıçaklı düşmanım bile olsa,
insanın
     bu rütbe alçalabilmesinden korkuyorum..

ne yazık!..
ne kadar
      beraber geçmiş günlerimiz var;
senin
     ve benim
         en güzel günlerimiz..

kalbimin kanıyla götüreceğim
                  ebediyete
                     ben o günleri..
sana gelince, sen o günleri -
kendi oğluyla yatan,
kızlarının körpe etini satan
                  bir ana gibi satıyorsun!.
satıyorsun:
günde on kâat,
bir çift rugan pabuç,
            sıcak bir döşek
                  ve üç yüz papellik rahat
                                          için...
en güzel günlerimin
            üç mel'un adamı var:
biri sensin,
          biri o,
             biri ötekisi...
kanlı bıçaklı düşmanımdır ikisi...
sana gelince...

ne ben sezarım,
ne de sen brütüssün...
ne ben sana kızarım
ne de zatın zahmet edip bana küssün..
artık seninle biz,
            düşman bile değiliz..

1933
devamını gör...

elbruz dağları



sözlerini de yazalım:

"elbruz dağlarında olsam yar
bir çerkez kızı sevsem yar
elimde akordiyon belimde balalayka
şimdi kafkasyada olsam yar

kara günler gelip çökende
düşman çizmesiyle ezende
yüreğim kan ağlıyor ilmik boyna geçende
sır vermez partizan sitare

yanan köyüm tüter burnumda
yoldaşım asılmış kolhozda
gün gelir hesap sorar sitare ile natalia
faşiste mezardır kafkasya

krasnadov kırım odessa
kiev harkov kuban ukrayna
düşmedi stalingrad verilmedi moskova
kızıl süvariler hücumda

yoldaşların arasında
kızıl yıldız kalpağımda
berlin'e ilerliyor tankların arkasında
ahmet ile ivan kolkola

görmeliydin yarim sitare
faşisti ezdik biz ininde
kazaska oynuyoruz zafer türküleriyle
şimdi bayrağımız berlinde..."
devamını gör...

dünyada yalnız olduğunu bilmek

the painted bird kitabında jerzy kosinski bu durumu çok güzel anlatmıştır:
"sabahları çok erken kalkıyorduk. hoşgörüyle bakıyordum diz çöküp dua eden yaşlı adama. şehirde yetiştiği halde, bu yaşta köylü hayatı sürüyordu. dünyada yapayalnız olduğunu, artık kimseden yardım beklememesi gerektiğini bilmiyordu. oysa hepimiz yalnız olduğumuzu, gavrila'ların mitka'ların ve öteki dostların, yaşantımızdan gelip geçtiğini bilmeli, anlamalıydık. insanlar anlaşamadıklarına göre, dilsizliğin de önemi yoktu. birbirleriyle takışır, birbirlerinden hoşlanır, öpüşür ya da tepişirlerdi. ama herkes yine kendisini düşünürdü. coşkularımız, anılarımız, duygularımız sazdan perdelerin ırmağı kıyıdan ayırdığı gibi bizi birbirimizden uzak tutuyordu. dikkati çekecek kadar yüksek ama göğe erişmeyecek kadar alçak karlı dağ tepeleri gibi, aşılmaz vadilerin ötesinden birbirimize bakıyorduk. "
devamını gör...

aniden gelen sebepsizce uzaklara gitme isteği

insanın içinde uyuyan bir dev gibidir. uyandığında da sağı solu yıkar, döker, bırakır. bazen bir olay, bazen bir metin bu devi uyandırabilir. bazen de bir şarkı:

devamını gör...

yazarların öğrenmek istediği dil

ingilizce, almanca, fransızca, ispanyolca, italyanca, fince, çince, japonca ve diğer avrupa dilleri ile ilgili kaynaklar için şu adrese bakabilirsiniz: rutracker.net/forum/viewfor...
devamını gör...

enjoy the ride

''stop chasing shadows, just enjoy the ride" diyen morcheeba'nın huzur veren şarkısı. alıp almamak size kalmış.
devamını gör...

nazım hikmet ran


yolda

tıkırdıyor trenin
              rayda tekerlekleri,
devrilerek geçiyor telgraf direkleri.
yarı belime kadar uzandım pencereden,
              suya girmiş gibi serinledim.
tren sesiyle dolan havaları dinledim...

havalar yaz denizleri gibi mavi.
yaz denizleri gibi serin...
arkamızda kalan şehrin
çizgileri karışıyor birbirine,
              renkleri siliniyor.
batan bir gemi gibi ağır ağır iniyor,
              iniyor ağır ağır altına ufkun,
       ufkun kızıl şeridinde gölgelenen moskova...
önümüz
       arkamız
              dört yanımız ova,
ova dümdüz
              uçsuz bucaksız bir ova!!!

bir baş uzandı omuzumdan pencereye
              genç bir kadın başı.
sırtımda sert ve sıcak teması geniş göğsünün,
çarpıyor gözlerime çırpınan ucu örtüsünün
              kızıl bir kuş kanadı gibi.
içimde aşık olmak arzusunun tadı var
taze mayhoş
       bir yemiş
              tadı gibi...
tıkırdıyor trenin rayda tekerlekleri,
devrilerek geçiyor telgraf direkleri.
düşüyor altımızdan kaçan
                     toprağın
                            üstüne
sarı parlak ışıkları sıra sıra camların.

yürüyen bir ışık kervanıyız
                     koynunda beyaz akşamların...
devamını gör...

sevilen şiirin en vurucu dizeleri

"...
bilinir ne usta olduğum içlenmek zanaatında
canımla besliyorum şu hüznün kuşlarını
sen kalabalıkta bulup bulup kaybettiğim kimya
yokluğun gayri şuradan şuraya geldi
bir günler şölenlerle egemen ülkende
şimdi iri gagalı yalnızlıklar dönüyor
n'olur ağzından başlayarak soyunmaya
bir kez daha sür hayvanlarını üstüme üstüme
çık gel bir kez daha yıkıntılardan
çık gel bir kez daha beni bozguna uğrat"
devamını gör...

hasret gültekin

çay başına bostan ektim türküsünü pek de güzel söylemiştir:

devamını gör...

jorge cafrune

no soy de aqui ni soy de alla isimli harika bir şarkıya sahip arjantinli şarkıcı. ayrıca çok karakteristik bir yüze sahiptir kendisi. sergio leone filmlerinden fırlamış gibi adeta.

devamını gör...

bendeniz

çocukluk aşkım. orta okul zamanları, ne zaman telezviyonda klibi çıksa pür dikkat sonuna kadar izlerdim. bana aşırı cool biri gibi görünürdü. o saçlar, giyim tarzı vs. bugün tekrar nedensizce aklıma geldi, bu baharda klibini açtım. yine hayranlıkla izledim. aradan o kadar yıl geçmesine; giyim kuşam tarzının, saç stillerinin vs. değişmesine rağmen, o bugün bile cool görünüyor. ya da bana öyle geliyordur, bilemiyorum. bana göre zamanının çok ötesinde bir tarza sahipti.
devamını gör...

je te laisserai des mots

patrick watson'ın pek hoş bir şarkısı
devamını gör...

malatyalı fahri kayahan

derin hülyalara şarkısını pek severim. her bir mısrası birbirinden güzeldir. kendisi de pek hisli okur bu eserini. ilk dinlediğimde çok sevmiştim. ardından hayat hikayesini okuduğumda bu şarkının tesiri üzerimde daha da fazla oldu. eşinin trajik ölümü, yaşadığı yeri terketmek zorunda kalması, büyük şehirde yaşadıkları...

derin hülyalara şarkısının özellikle son iki mısrası beni pek hüzenlendirir. "yar beni severken uçurum çıktı/gidip denizlere yatasım geldi". ne güzel ve ne hüzünlü sözlerdir yahu! gidip denizlere yatasım geldi... tek cümleyle bir duygu daha nasıl anlatılabilir?

"derin hülyalara kapıldı gönül
bıkmışım elinden ölesim geldi
kalbimin yarası gözle görünmez
hançeri çekip de delesim geldi

görünmez gözüme dünya alemi
yar küsmüş salmıyor kuru selamı
al canımı çektirmeden çilemi
ateşlere düşüp yanasım geldi

gül idim açmadan koptum dalımdan
ancak yarim bilir benim halimden
benzeri çıkar mı bağdat elinden
şu garip başımı ezesim geldi

sönmüyor bu ateş kalbimi yaktı
zamanında sebep yuvamı yıktı
yar beni severken uçurum çıktı
gidip denizlere yatasım geldi.
"

buradan
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim