tekrar merhaba. yine ben. bugün üçüncü terapi günümdü ve daha önceki iki terapiye güle oynaya çıkmış bir insandım ama bugün ağlayarak çıktım terapiden. bugünün konusu çocukluğumdu. bireyselliğim ve hissettiğim yalnızlık duygusunun temelleriydi. adını hatırlamadığım ama alt bilinç miydi neydi, o tarz bir konuyla düşüncelerimi dinlediği bir şeyler yaptı terapist.
bir ormandaydım, yanımda kim vardı? bu soruya kimseyi bulamadım. kimse yoktu çünkü yanımda. tek olamam mı dedim, olmaz dedi terapist. hayvan olur mu dedim, olmaz insan olmalı dedi. aklıma kimse gelmedi. duraksadım, bana zaman tanıdı düşünmem için. sonrasında abim dedim. velhasıl konu buradan öyle bir dallanıp budaklandı ki, yalnız hissediyor olma sebebimin özüne vardım. bağlantı duyduğum bir insan yoktu çünkü. çocukken kurulan güvenli bağlanma bende yoktu. bunu yaşamamıştım ve ne olduğunu bilmediğim bir şeyin yokluğuyla baş etmeye çalışan bir insandım. yalnızlık hissini hiç bu kadar derinden anlamamıştım aslına bakarsanız. aileme dahi bir aidiyet duymuyor olmamı açıklayamıyordum ama artık nasıl açıklayacağımı öğrendim. abimle aramızda ülkeler, mesafeler girince kendimi neden yetim gibi hissettiğimi de öğrendim. çünkü bunca yıl benim gözümde babam abimdi. bunca yıl tek ailem oymuş. şimdi ise o da yok, kendimi yalnız hissetmemin en büyük temellerindenmiş bu. terapist dedi ki, çok yalnızsın ve kimseye bir bağın yok. ikili ilişkilerde neden hep batırdığımı öğrendim böylece. neden hep kötü bittiğini, neden hep bir şeylerin yürümediğini öğrendim. ne zaman birine karşı adım atsam, kendimi fazlalık hissediyor oluşumu fark ettim. hep diken üstündeydim insanların yanında. ya fazla konuştuysam, ya yanlış bir şey söylediysem, ya aşırı yorum yaptıysam, ya burada istenmiyorsan, ya burada olmamalıysam, ya bana kibarlıktan git diyemiyorsa, ya bana hayır demek istiyor ama ayıp olmasın diye yapamıyorsa, ya burada onlar için gereksizsem, ya onlar için fazlalıksam?
kim bana bu fazlalık hissini bu kadar derinden hissettirmişti?
ailem. çocukken yaşanan en ufak bir olayın 23 yaşında hayatımı cehenneme çevirmesi ne kadar ironik, değil mi?
terapiden çıkınca çok kötü hissettim. birçok şeyle yüzleştim bugün. kendimi acı deryasının ortasında hissediyorum artık. kendime kızarken, kendimi bu kadar kötü eleştirirken farkında olmadan aslında çocukluğuma kötü sözleri edenmişim. sorun bende değilmiş. sorun, bende değilmiş.
ben problemli değilmişim, ben hatalı değilmişim, ben yanlış değilmişim. ben, ben gerçekten problemli ve hasta olan değilmişim.
ben gerçekten ailemin anlattığı gibi problemli değilmişim. problem ben değilmişim. problem insanlarmış, problem başkalarıymış. ben yalnızca kendimi suçlamışım, çünkü kendimi buna bile layık görmekte zorlanmışım.
devamını gör...