rte ve koyun sürüsü
devamını gör...

eddie vedder - guaranteed
bu şarkıyı gökyüzünü izlerken çok dinledim. tabi şehirden ne kadar gökyüzü izleyebilirseniz o kadardı benim gökyüzüm de ama ne zaman kötü hissetsem bir şekilde yine bu şarkıyı dinlerken buluyorum kendimi. hayattaki tüm saçmalıklara rağmen yalnızken güçlü hissetmemi sağlıyor.

buradan
devamını gör...

bir gözü 1.50 diğer gözü 0.25 olan bir miyopum. 2.5 senedir gözlüğüm var ama toplam taktığım süre 10 saati geçmez, takamıyorum gözlüğü de sinir oluyorum. gaza gelip lens aldım onu da takamıyorum. 3 gündür sadece kirpiğime takıp duruyorum. zaten tek gözüme takacağım ama tek göz iki göz hiçbir şey farketmiyor, olmuyor. hala yılmadım gibi deneyeceğim ama sıkıldım artık göz kapağı reflekslerimden. sakin ol, kırpma diyorum ama lafımı dinletemiyorum. son aşama gaza gelip lazer ameliyatı olmak herhalde benim için.
devamını gör...

bu savaşların, kavganın, vahşetin cinsiyetle alakası olduğunu düşünmüyorum. merhamet ve karakterle alakalı. belki düşündüğümüzde bize kadınlar daha merhametli geliyor olabilir ama belki de genellikle kadınların fiziksel gücü erkekler kadar fazla olmadığı için bize öyle geliyordur. bu yüzden hangi cinsiyete imkan verilince ne yapacağını kestirmek için cinsiyetini baz almak aptallık olur. ayrıca merhametin doğurmakla falan da uzaktan yakından alakası yok bence.
devamını gör...

benim için (bkz: smithereens). verdiği mesajlar izledikten 2 yıl sonra bile aklımda kaldı.
devamını gör...

dik üçgen, hipotenüse inen kenarortay, eşitlik
devamını gör...

dini inanç bir çok etmene bağlı olarak zayıflayabilir ama bence en fazla görüleni: bir olaydan, duyulan bir fikirden sonra sorgulama aşamasına girilmesidir. bu aşama dini inancın bitmesiyle de sonuçlanabilir ya da kafadaki tüm soruların temellendirilip inancın güçlenmesiyle de sonuçlanabilir.
ayrıca bir kesim de beni şaşırtarak sorgulamadan saçma salak sebeplerle inancını terk ediyor, ben de inanmama rağmen ne bu insanlara ne de hayatı boyunca inancını sorgulamayan insanlara saygı duymam. bu yüzden bence herkesin yaşaması gereken bir süreç.
devamını gör...

sözlük gibi bir ortamda bilmiş bilmiş cahilce nasıl yazılabilir merak ettim doğrusu. sonuçta kavramların altına fikirlerimizi yazıyoruz, doğru bilgi yok ki (bazı bilgi içeren başlıklar hariç hatta onlarda da bir yere kadar bilgi, sonrası yine öznel). bence kimseyi cahil olarak yaftalamamak gerekiyor fikirlerini beğenmek zorunda değilsiniz, yok ben görmek istemiyorum diyorsanız da engelleyin.
devamını gör...

sarılıp her zaman arkasında olduğumu söylerdim. mantıken de arkasındayım ama neyse.
devamını gör...

bence çok az olan ya da benim çok az rastladığım insan. genellikle çevremdeki insanlarla fikir ayrılığına düştüğümde sorunu çözüp beni anlamak için dinlemek yerine kendi fikirlerini kabul ettirmek için beni dinliyor gibi yapıyorlar. ben çok anlayışlıyım demiyorum benim de hatalarım oluyordur elbette ama ben onları anlamaya çalışırken böyle yapılınca çıldırıyorum.
zaten hayatımda böyle bir insana bir kez rastlamıştım, onunla da çözemediğimiz sorunumuz kalmıyordu çünkü sadece cevap vermek için değil beni anlamak için dinliyordu. bilmiyorum belki karamsar bir bakış açısıdır ama gözlemlediğime göre genellikle insanlar hep aynı şeyi yapıyor: birbirlerini anlamıyorlar, anlamak için çaba sarfetmiyorlar. iki dakika dikkatlerini verip bir şeyi dinlemek istemiyorlar. herkes herkese bunu yapınca da küçücük sorunlar büyüyor.
devamını gör...

ben de gencim. tavsiye falan vermem aslında doğru olmaz. bu yüzden bunu bir tavsiye değil de birbirimizden beklentimiz olarak görmek daha doğru olur diye düşünüyorum, bir an içimden geldi ve sizinle paylaşmak istedim.

ben bir şeyleri değiştirebileceğimize inanıyorum. salt iyimserlik yapmak istemiyorum, değişim istiyorsak çok fazla çalışmamız gerekiyor. büyük bir ihtimalle şuan rahatsız olduğumuz her şeyin yerine daha iyisini koyamayacağız ama bir şeyleri değiştirmeden de yaşlanmayacağız. sadece mevcut durumdan rahatsızlığımızı dile getirirsek ileride daha da kötüsünün olmasından korkuyorum.bu yüzden hepimizin bir ideali olması geleceği daha güzel yapacaktır. bizde öylesine gelmiş geçmiş hayatlar yaşamamış oluruz.
devamını gör...

jane maryam farsça bir halk şarkısıdır. "nazanine maryam" ve "gole maryam" olarak bilinen şarkı ilk kez mohammed nouri tarafından söylenmiştir. bu şarkı bir rivayete göre aşkı bir rivayete göre ayrılığı anlatır. rivayetler kısaca şunlardır:
ilki humeyni yönetiminde olan iran’da bir subayın, ertesi sabah idam edileceğini bilerek kızına yazdığı mektubun bestelenmesi sonucu oluştuğuna dair.
ikincisi de şarkı sahibi mohammed nouri’nin tarlada çalışmaya gelen maryam adında bir kıza yazdığına dair.
ben şarkıyı sara naeini'den dinlemiştim ve onu tanıyışımın vesilesi olmuştu. onun okumasıyla şarkının hissettirdiklerini tarif etmek çok zor. bana bir ağıt havası veriyor ama sadece ağıtla sınırlandırmak da yanlış olur diye düşünüyorum.

sözlerinin anlamı:
kırmızı ve beyaz çiçeğim, ne zaman geliyorsun?
küçük taç yaprağım, ne zaman geliyorsun?
dedin ki çiçekler açtığında geleceğim
dünyanın bütün çiçekleri açtı, ne zaman geliyorsun?
meryem’im, aç gözlerini, söyle ismimi
şafak vakti ve güneş doğdu
tarlaya gitme zamanı geldi
ah tatlı meryem
meryem’im, aç gözlerini, söyle ismimi
çık evden, yola koyul
omuz omuza, eski günlerdeki gibi
ah güzel meryem
yine sabah oldu ve ben hala uyanığım
keşke uyuyabilsem ve seni görsem rüyamda
hüzün tomurcukları büyüdü kalbimde
yürek nasıl baş eder bu acıyla
ah tatlı meryem
şimdi hasat zamanı, gel, beni terk etme, sen benimsin
çalışmaya gidelim, buğday biçmeye
şimdi biçme zamanı, gel, beni terk etme, sen benimsin
çalışmaya gidelim, gel, gel güzel meryem, tatlı meryem

buradan dinleyebilirsiniz
devamını gör...

hayatımızın bazı dönemlerinde geçmişe özlem duyuyoruz. ama tuhaf bir şekilde ileride bu zaman, geçmiş olunca da bu zamana özlem duyuyoruz. bence bunun nedeni o zamanki acılarımızın zamanla bize olan etkisinin azalması ve belirgin olarak hatıralarımızda geçmişin iyi taraflarının kalması. geçmiş hiçbir zaman özlediğimiz ve arzuladığımız kadar mükemmel olmadı. ayrıca geçmişde bir belirsizlik olmaması, tüm olayların iyi ya da kötü çözüme kavuştuğunu görmüş olmamızdan dolayı da güvenilir bir liman olarak görüyor olabiliriz, aklımızda bir soru işareti kalmıyor ve hayatımızdaki bazı değişiklere alışamadığımızda geçmişi şüphelerden arınmış olarak görüp özlüyor olabiliriz.
devamını gör...

islam hukukuyla yönetilseydi, bir kısım fırsatını bulunca ülkeyi terk ederdi. ve aslına bakarsanız ülkenin biz gençlere ihtiyacı var. ben ülkemde kalmak istiyorum, burada çalışmak istiyorum ama bir yere kadar. bana inanç özgürlüğü bile sunulmazsa kendimi burada heba edemem.
devamını gör...

bana gereksiz bir uygulama gibi geldi. herkes için düşünmek lazım, özellikle müslümanlar için rahatsız edici bir durum. türkiye'de uygulanabilirliği zor.
devamını gör...

birlikte olduğum insana güveniyorumdur. güvenmezsem zaten hayatımda olmaz. o zaman hiçbir şeyi de kısıtlamam, zaten o ne yapması gerektiğini, nerede durması gerektiğini biliyordur. birinin ona karşı davranışından rahatsız olursam zaten o benden önce olmuştur, benim bir şey söylememe gerek kalmadan halleder. neden aklı yokmuş gibi ona ne yapması gerektiğini söyleyeyim ki? ya da aklı yoksa veya güvenmiyorsam neden birlikte olayım?
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

mesleğini seviyorsan, aynı parayı da kazansan sevdiğin işi yapmak için okumuşsundur. mesleğini sevmiyorsan işini sağlama alan birisindir, cesaretsizlikten okumuş olabilirsin. sonuçta ticaret gibi okumadan girilen işler biraz cesaret, atılganlık istiyor.
devamını gör...


- okuduğun nedir?
- şifremeyle ilgili.
- gizli mesajlar mı?
- gizli değil. en zekice tarafı da bu zaten. herkesin görebileceği ama anahtarı olmadan kimsenin anlayamayacağı mesajlar.
- konuşmaktan ne farkı var?
- konuşmak mı?
- insanlar birbiriyle konuşur. içinden geçeni söylemezler, başka bir şey söylerler. ne demek istediklerini anlamamız beklenir.

the imitation game: enigma
devamını gör...

fen lisesinde olduğum için sağım solum bunlarla dolu. hocalar bile siz en yakın arkadaşınızla rakipsiniz diyor. şahsen bana aşırı saçma gelen bir söz ama doğru. çok nadir arkadaşlıklar hariç herkes birbirine rakip olarak bakıyor, sadece sınavlar değil bazen sevgilinizin olması, mutlu olmanız bile kıskanılıp rakip olabiliyorsunuz başkalarına. hep bir şeyleri kıyaslayıp yarıştırma isteği. şuan yks sürecinden tam olarak geçmediğim için bir kıyaslamada bulunamayacağım ama ortaokulda böyle olan arkadaşımın sonucu 50 bine yakın gerimde gelmişti. zaten ondan sonra da aramızda arkadaşlık diye bir şey kalmadı. açıkçası diğerleri neyse de yakın gördüğün biri yapınca can acıtıcı olabiliyor ama umarsamayıp önüne bakmak en doğrusu olur diye düşünüyorum.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim