rea yazar profili

rea kapak fotoğrafı
rea profil fotoğrafı
rozet
karma: 1822 tanım: 119 başlık: 13 takipçi: 77

son tanımları


veganlığın iyi bir seçim olmaması

veganlığın kesinlikle saçma bir ideoloji olduğunu düşünmüyorum. vegan olmakdaki amaç "bitkisel gıdayla yetinip bunun maharet olduğunu göstermek" değil. hayvanlara yapılan zulme ortak olmak istememektir. ayrıca "hadi ben bugün veganlığa başlayayım" şeklinde başlanacak bir şey de değildir. veganlık hakkında neden bazı insanlarda bu kadar kesin hükümler ve aşağılamalar var hiç anlam veremiyorum.
devamını gör...

insanlık

insanlar ve insanlar.
aynı gibi duruyor aslında ama yüzyıllardır devam eden bir düzen var. bu iki grup sürekli birbine ters:
yüzyıllardır insanlar arasında olur savaşlar.
hep insanlar arasında olur kıskançlık ve nefret.
acı, gözyaşı ve kan.
toplumun yararı için kazanılan zaferler.
ve biten onca hayatla övünmeler, onları anmalar.
neden?
ne bu insanlık denilen ve hiçbir insanın yakınından bile geçemediği şey?
devamını gör...

hem öz güven veren hem de öz güven kıran şeyler

birine duygularını açıp reddedilmek. duygularını açabilmen sana özgüven verir. ama reddedilmen özgüvenini kırar.
devamını gör...

rüyadan uyandıktan sonra gerçekliği algılayamamak

bugün sabah ilk defa yaşadığım olay. bu gece bana gerçeklik hissini oldukça fazla yaşatan bir rüya gördüm. rüyamda çok rahattım, huzurlu hissediyordum ve yaşananlar fazlasıyla gerçekti. hayatımın oldukça stresli bir döneminde olduğumdan bu rahatlığı yaşadıktan sonra uyandığımda hayatın gerçekliğini belki algılayamadım belki de algılamak istemedim ama hala sanki hiçbir gerçeklik yokmuş gibi şuan yaşadığım şeyin de rüyaymış gibi olduğunu hissediyorum. (hayır çok fazla bilimkurgu kitabı okumadım.)
devamını gör...

insan kendini nerede aramalı sorusu

acaba kendini aramanın sonu var mı, bu eylemin sonucunda elde edebileceğimiz "bulabileceğimiz" bir şey gerçekten var mı?
ben hayatın bir arayış ve bu arayışın edinilecek bir amaç değil, arayışa; süreç olarak bakılıp bundan zevk almaya çalışmak olduğunu düşünenlerdenim. her alanda olduğu gibi arayış; kendimizi ararken de bitmeyecek. ve bunu bir amaç edinip bu arayışa yüklendiğimizde de bir şey öğrenemeyeceğimizi ve zevk alamayacağımızı düşünüyorum.
toparlayacak olursam bence insan kendini aramamalı, zaten eninde sonunda kendimizle geçirdiğimiz bu yolculuk bize özümüzü yavaş yavaş öğretecek, onun farklı yüzlerini farklı zamanlarda, farklı insanlarla, farklı mekanlarda gösterecek. bazen bunlar hoşumuza gidecek bazen tiksineceğiz ama arayış bu süreçte hiçbir zaman tatmin olmayacak. hep daha fazlasını isteyecek.
ayrıca yalnız vakit geçirmenin insanın kendi özünü daha az ortaya çıkardığını düşünüyorum, tabi ki bu da gerekli ama asıl öz daha çok diğer insanlara, olaylara, hissetiklerimize olan bakış açımız bence.
devamını gör...

wilm hosenfeld

ikinci dünya harbi'nde yüzbaşı rütbesine kadar yükselen, asıl mesleği ortaokul öğretmenliği olan bir alman subay.
 alman işgali altındaki polonya'da görev yaptığı süre boyunca birçok yahudi'nin nazi zulmünden korunmasına ve kurtarılmasına yardım etmişti.
özellikle 1944'ün son aylarında ölü şehir varşova'nın yıkıntıları içinde yaşama tutunan ünlü yahudi piyanist ve besteci władek szpilman'a olan hayat kurtarıcı yardımları nedeniyle tanındı. szpilman, aylarca ona bakan bu subayı gelecekte kaleme alacağı şehrin ölümü: varşova'da bir adamın hayatta kalmasının olağanüstü hikayesi kitabında "hayatımı kurtaran alman" diye anacaktı.

1945'te alman bölüğünü kıstıran kızıl ordu, şehri çembere aldı ve kaçış noktası bırakmadı. hosenfeld ve beraberindeki alman subaylar ve askerlerin sovyetlere teslim olmak dışında bir seçeneği kalmadı. tıpkı diğer alman rütbelilerine yapıldığı gibi savaş suçları işlediği suçlamasıyla tutuklandı ve 25 yıl zorunlu çalışma cezasına çarptırıldı. abwehr'de ve sicherheitsdienst'te aktif bir isim olduğu inancıyla sovyet gizli servisleri tarafından mahzenlerde işkence gördü. yaşamının korkunç bir sonla biteceğini hisseden hosenfeld, batı almanya'daki eşine gönderdiği mektupta kurtardığı yahudilerden bahsetti, onlarla temasa geçmesini ve kurtulmasını istemek üzere yalvarmasını istedi.
1950'de władysław szpilman'ın kulağına ona yardım eden hosenfeld'ın ismi ve yardım talebi geldi. szpilman, derhal harekete geçerek polonya gizli polis şefi jakub berman ile irtibata geçti. fakat hosenfeld'ın kurtarılmasıyla ilgili bir sonuç alınamadı.
polonya yahudilerinin lehinde tanıklık etmesine rağmen hosenfeld, sovyetlere bunu inandıramadı. kampta gördüğü yedi yıllık kötü muamele, işkence, ve kötü şartlar nedeniyle hosenfeld, 13 ağustos 1952'de stalingrad'taki bir sovyet toplama kampında hayatını kaybetti.

 yad vaşem'i, hosenfeld'a uluslararası dürüstler madalyası vermeye davet eden szpilman'ın oğlu andrzej szpilman, babası dahil binlerce yahudi'yi kurtarmak için hayatını riske atan hosenfeld'ın isminin unutulmaması için mücadele etti. en sonunda 2008'de uluslararası yahudi komitesi tarafından, hosenfeld'a, uluslararası dürüstler madalyası verildi.

ayrıca bu konuyla ilgili szpilman'ın kitabından uyarlanan 2002'de yayımlanan, piyanist filmine bakabilirsiniz. filmde hosenfeld'in kurtardığı piyanist szpilman'ın savaş dönemindeki hayatı anlatılıyor.

kaynak:buradan
devamını gör...

yazarların yaşadığı en büyük şanssızlık

okul gezisinin ilk kurasına girememiştim annemle kavga ettiğimiz için. geziye 3 hafta kala iki kişi çıktığı için yer açıldı. 4 kişi kuraya kaldık bu boşluk için ama iki kız arkadaş var biri çıkmazsa kurada diğeri de gitmeyecek yani benim 12 ihtimalden 10 şansım var. kızlar dışındaki diğer kişi de arkadaşım. biz kuraya giderken kesin gözüyle bakıp gazlıyoruz birbirimizi. kurayı çekerken de sordular gidenleri mi çekelim gitmeyenleri mi diye. gidenleri çekmeyi ben teklif ettim ve öyle de oldu. ilk çekilen o kızlardan biri oldu. (kağıdı da onlardan biri çekti) ikinci kağıdı da ben çektim. ama çok rahatım kesinlikle gideceğim diyorum. bir açtım. ikinci kızın ismi. o an pişmanlık, hayal kırıklığı, şaşkınlık karışımı bir duygu hissettim. birkaç saniye kaldım elimde kağıtla. sadece ben değil kızlarda, arkadaşımda şaşkın. bu gezide bizim okulun en teferruatlı gezisi. kaldı ki diğerleri de karantinadan dolayı iptal olmuştu. bu yüzden beni biraz fazla üzen bir anımdı.
devamını gör...

isim şehirdeki atmasyonlar

h harfi ile bitki kategorisine has otu yazmıştım. kimse sorgulamadı. g harfi ile eşya kategorisine de gemi motoru yazmıştım, önce itiraz ettiler ama onu da kabul ettirdim. biraz tutarlı sallayınca kimsenin ruhu duymuyor.
devamını gör...

yazarlar tarafından sevilmeyen tanımlar

her ne olursa olsun bir kimseyi bir olayı eleştirirken yapıcı değil de en iyisini o biliyormuş gibi aşağılayıcı, kırıcı bir şekilde eleştiren yazarların tanımları ve komik olsun derken işin dozunu kaçıran yazarların tanımları.
devamını gör...

süleyman demirel

-efendim, neden ingiliz dışilişkiler bakanı’nın elini sıktınız?
-neresini sıkacaktım kardeşim.

- sayın başbakan, yunanistan ege denizi'nin bir yunan gölü olduğunu iddaa ediyor. cevabınız ne olacak?
- ege bir türk gölü değildir. ege bir yunan gölü de değildir. ege zaten bir göl değildir.

sayın demirel, türkiye'nin durumunu tek kelimeyle özetler misiniz?"
demirel: iyi ama iki kelimeyle özetlememi isterseniz "iyi değil"..

sözlerine sahip türk siyasetçi.
devamını gör...

sakinleştirici özelliği taşıyan şarkılar

gregory alan ısakov'un şarkısı honey, ıt's alright

buradan
devamını gör...

çocuğunu vegan büyüten doktor çift

vegan değilim ama vejetaryen biri olarak ileride çocuğum olursa vegan veya vejetaryen olarak büyütmeyi düşünmüyorum. bu konu da, din gibi hayatını etkileyecek ve seçimle yapılıp istekle sürdürülecek bir şey. ayrıca hadi onu geçtim çocuğa sosyal medya hesabı açıp görüntülerini herkes açık bir şekilde paylaşmak da yanlış bence. sonuç olarak bir çocuğun ebeveyni de olsanız o bir birey ve kendi hayatını yaşayacak. bu yüzden ne olursa olsun ebeveynlerin kendi doğrularını çocuğa işlemek konusundaki ısrarını yanlış buluyorum.
devamını gör...

imam hatip lisesi vs fen lisesi

kendi şehrimin en yüksek puanlı fen lisesinde okuyorum. kendi şehrim için konuşacak olursam en yüksek puanlı imam hatip lisesi bile (ki o da imam hatip fen lisesi) bizim okulun imkanlarının, öğretmenlerinin ve öğrencilerinin üniversite başarısının yanından bile geçemez. tabi ki her fen lisesiyle imam hatip lisesi böyle değildir ama genellikle fen liseleri öndedir bence.
devamını gör...

sosyal medya kullanmayan insan

sosyal medya kullanan insan kadar normal olan insandır. normalde de pek sevmem zaten yaşadığım şeyleri birilerinin öğrenmesini. bu yüzden ben de sevmiyorum ve kullanmıyorum ama methiyeler düzmeye de sosyal medyayı sosyallikle bağdaştırıp asosyal diye laf sokmaya da gerek yok.
devamını gör...

cenaze evinde ülke gündemindeki olaylardan bahsetmek

bugün anneannemi kaybettik. annemler perişan bir durumda. teyzeler oturmuş yeni aldıkları evi, açmayan çicekleri falan konuşuyorlar dangalak dangalak. kalkıp laf sayıp kapıyı göstermeme ramak kaldı.
devamını gör...

az kişinin bildiği muhteşem kitaplar

john boyne'nun "romanovların son evi" ve "asker doğmayanlar" kitabı. aşk romanlarını pek sevmeme rağmen konusu direkt aşk olmasa da içindeki sevgiyi tarihsel olaylarla güzel işleyen ve sıkmayan kitaplardı. çevremde john boyne okuyan görmedim o yüzden bence ikisi de bu kategoriye girer.
devamını gör...

bir günlüğüne tanrı olunsa yapılacak şeyler

yol yapardım.
devamını gör...

en son sinirlendiğiniz şey

bu akşam müzikalde arkamda mizahşör bir adam oturuyordu. etraf tam sessizleşiyor patlatıyor bir espri müzikalle ilgili. susar mı diye bekledim ama yok. adam zaten komedyen bozması vasıfsız bir insan yanında da arkadaşı var sırıtıp duruyorlar. espri de espri olsa salak salak konuşup gülüyorlar. bi de etraf karanlıkken flaşla fotoğraf çeken mallar vardı.
devamını gör...

parol ile kafa bulan yazarlar derneği

2 parol arasına bir tane arveles koyup susuz yutarsanız biraz pahalı olur ama iyi kafa bulursunuz.
devamını gör...

takıntılı yazarlar

rahatsız edilmek hoş bir durum değil tabi ki ama sözlüğe girmek istememek kadar nasıl etkiliyor anlamıyorum. o hesabın mesajları hoşunuza gitmiyorsa engelleyin ve moderasyondan birine şikayet edin. ben yardımcı olacaklarını düşünüyorum. asıl online yazarlar kısmından kimin hesabına baktığına bakmak takıntılılık bence.
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim