sonroze yazar profili

lanet olsun size, lanet olsun bu zihniyete.

hayatımı mahvettiniz, ilk tanımda yazdığım gibi sizden ikinci bir hayat da istemiyorum. sadece çekin o kirli ellerinizi üstümden ve beni rahat bırakın.
her adımımı, her hareketimi, her isteğimi ve her yaptığımı size beğendirmek istemiyorum.
sizin doğrularınız benim doğrularım değil.
benim hayatım sizin hayatınız değil..
ben bir bebek değilim.
sizin bir uzantınız değilim.
akılsız ve bencil de değilim.
'iyiliğini düşünüyoruz' yaftasıyla beni gün ve gün pasifleştirdiniz. şimdi istediğim üniversiteye bile sırf başka şehirde ve ben erkek değilim, tek başıma gidemem diye göndermiyorsunuz.
mezuna kalayım, sizden kuruş para almam yemin ederim yük olmayacağım size diyorum, "seni bir sene daha mezuna bırakmayız" diyorsunuz.
gözyaşlarım, çığlıklarım, istediklerim ve hislerim hiç umrunuzda değil. hiç olmadı, onu da biliyorum.
eskiden bu zihniyetle savaşacağım kendi hayatımı kurup başka kızlara yardım edeceğim diyordum, artık ona da gücüm var mı bilmiyorum.
sadece ve sadece başımda "kapan, sesli gülme, düzgün otur, dışarı çıkma, çıkarsan uzaklaşma, tırnaklarını kes, oje sürme" diyen insanlar olmasın ve bunlar benim seçimime bıraksın istedim..
yaşamayı hep çok sevdim, seviyorum da. intihar etmek hiç istemiyorum. ama bir gün edersem ve hepiniz duyar da katil kim diye sorarsanız, katilimi uzaklarda aramayın.
benim katilim evimde, yanıbaşımdaki babamdır.

sabahın köründe beni uykumdan eden hastalık.

(bkz: aşko)
daha kötüsünü duymadım.

umut bir kenara gerçekten bende de olan ve asla anlam veremediğim istek.
yıllar önce bir gün aşırı kötü bir duygu haliyle camdan aşağı bakıp intihar etmeyi düşünüyordum. sonra içimden bir şey bunu yapmama engel oldu.
içeri geldim, herkes televizyon izliyordu. o sırada o korkunç duygu durumundan kurtulup 'kadının elbisesi ne kadar çirkin yaa' diye düşündüğümde ben de şaşırmış, yaşamayı bu kadar sevemem diye düşünmüştüm.
yıllar geçti hala hiçbir şey değişmedi, bazen hayattan ailemi bile görmezden gelecek kadar nefret edip, yaşamak istemezken, aynı gün, aynı anda kırılan tırnağımı ve soyulan ojemi dert edinebiliyorum.
hayat cidden çok garip, ben ve duygularım da öyle...

ülkemi seviyorum.
ekonomik zorluklar olmasa, siyaset bu kadar karışık olmasa ve geleceğimi net bir şekilde görebilsem kesinlikle hayatımın hiçbir anında başka bir ülkede yaşamayı düşünmem.
ülkenin tarihi, coğrafyası, kültürü, doğası, havası ve insanları hepsi birbirinden güzel. başka nedene gerek var mı?

insanların kendi benliklerine, onurlarına ve kişiliklerine gram saygısı olmadığını; güç, şan ve para karşısında bunları satabilecek kişilerin çok fazla olduğunu simgeleyen olay.
ben sokakta yürürken ayağım burkulsa utanırım, aha kesin rezil oldum diye. bu insanlar nasıl böyle bir şeyi kabul edebiliyor aklım almıyor açıkçası...

her türlü hint filmi.
filmlerin konusunu ya da hikayesini bağlamaksızın neredeyse her filmde olan garip danslı ve sözlü müzikleri her izlediğimde -bazıları güzel olsa da- ister istemez içimde 'ne izledim lan ben?' fikri oluşuyor.

(bkz: pencere)
çoğu konuda aynı düşünmesek onun yazılarını okumaya bayılıyorum. lütfen yazmayı hiç bırakma. *

addetmek: (öyle) kabul etmek, (öyle) saymak.
atfetmek: bir düşünceyi, eylemi ya da sözü birinden çıkmış gibi göstermek, birini kaynak olarak belirtmek.

yine işsizliğin tanımı değişti herhalde dedirten olay.
yoksa insanlar bu haldeyken işsizliğin azalması, rüyada dahi görülemeyecek bir ihtimal. *

tanım: turistlere kendi milletinden daha fazla önem veren dışişleri bakanının beyanı.
kısaca;
turist > zengin yandaş türk > turistleri gören türk > zengin muhalif türk > zengin olmayan yandaş türk >>>>> zengin olmayan, turistleri görmeyen muhalif türk.

kıskanç biri değilimdir. kıskanma duygusunu da sevmem. ama kendisiyle barışık insanları kıslanıyorum. hem de çok.
keşke ben de onlar gibi kendimi sevebilse, kendimle barışık bir insan olabilseydim...

rock müzik.
türkiye'de neredeyse hiç aktif rock müzik yapan grup kalmadı. 90larda her yerden rock grupları çıkıyordu. şimdi onun yerini rap müzik aldı. *

çekirdek ve dertten anlayan, muhabbeti güzel bir arkadaş.

bunlar ateistt, bunlar teröristt.

türkiye'deki tüm hırsız, terör yandaşı, kadın düşmanı, pislik insanlarla fotoğrafı olan; şimdi içerisinde bulunduğu partiye eskiden muhalefet yaparken küfürler eden tutarlılık abidesi, mafya bozuntusu, saç bakımından yetersiz sözde siyasetçi.
daha çok var da dava açıyor amcamız. ondan bu kadarı yeterli şimdilik.

bende de var olan bağımlılık. oje sürmesi, o renklerin elde görünüşü falan çok güzel olsa da tırnaklara zarar veriyor. ara sıra tırnakları ojesiz bırakıp bakım yapmakta fayda var.

oksijen israfı
küçük erkek kardeşim..
kaslı
aslı adındaki kuzenimi kaydetme şeklim..
'npynn'
bir akşam tanımadığım bir numara aynen numarayı kaydettiğim şekilde "ne yapıyosun?" diye mesaj atmıştı.
kim olduğunu anlayıp, wp profiline bakmak için attığı mesajla ismini kaydetmiştim.

gerisi aynen isim-soyisim...

bir de bunun yöre ağzıyla konuşan versiyonu var. böyle hocaların olduğu yerde asla dersi dinleyemez, sadece hocanın konuşmasına odaklanırsınız.

iyi bir öğretmen olabilmek için hitap ve konuşma becerisi çok önemli bence.