soyleneyapayim yazar profili

soyleneyapayim kapak fotoğrafı
soyleneyapayim profil fotoğrafı
rozet
karma: 275 tanım: 98 başlık: 5 takipçi: 4

son tanımları


sürü psikolojisi

toplumsal hareketleri baz alarak söyleyecek olursak gustava le bon'un klasik toplumsal hareketlerde öne sürmüş olduğu kavramın adıdır. insanlarin irrasyonel canlılar olmasından kaynaklı olarak duygularıyla hareket ettiğini söylemiştir düşünür. bunun yanında insanların birbirlerini de etkilediklerini söyleyebiliriz. asil vurucu nokta da insanların birbirlerini etkilemeleridir. aslında gustave le bon burada toplumsal hareketleri olumlamamakla beraber aşırı bir eleştiride de bulunmuştur çünkü ona göre bir toplumun zekasını o toplumdaki en düşük zekalı insanın zekasına eşittir.

gustava le bon un bunlari 1800lu yillarda söylediğini düşünecek olursak o dönemlerde var olan devlet yapılarının söz söyleyen insanların genelde üst sınıflarda yer alan insanların olduğunu söyleyebiliriz. ve bu insanların tabi ki devlete karsi ortaya çıkan hak iddialarında devletin yanında olamalari çok olasıdır. bununla beraber fransız ihtilali'nin ardindan ortaya çıkan uygulamalarından bu söylemi doğrulayacak yani vardır. fransız ihtilali'nin ardindan fransız sokaklarında kanlar akacağı boyutta giyotinle idamlar olmuştur bu da ihtilali yapan topluluğun zekasının gerçekten o toplumdaki insanların en düşük zekalısına eşit olduğunu göstermektedir.

yeni toplumsal hareketleri düşündüğümüzde ise durum daha farklıdır. insanların artık ciddi bir kimlik dertleri vardır, devletlerin yapısı da hala sınıfsal yapı devam etmekle birlikte bu sınıfsal yapı çok katmanlı hal almıştır. bu da insanlarin artık devletin ihlal ettiği haklara karşı bir arada yer aldıkları hareketleri ortaya çıkarmıştır. bunu daha sonra başka bir başlık (yeni toplumsal hareketler) altında inceyebiliriz.
devamını gör...

dublörün dilemması

birkaç kez başlayıp araya başka kitaplar girdiği için yarıda bıraktığım ve en sonunda okuyup nihayete erdirdiğim kitap. birçok duyguyu aynı anda yaşamamı sağlayan, yer yer güldürüp, yer yer umutsuzluğa kapılıp hayatın anlamını sorgulamamı sağlamıştır okuduğum süreçte. en sonunda ise bir tebessüm bırakmıştır dudaklarımda.
devamını gör...

pamuk ipliğine bağlı olmak

insan birini gercekten seviyorsa ona pamuk ipliğiyle bağlanmalı ve kalan ömrünü de o bağın kopmaması için adamalıdır..
devamını gör...

beterotu

"insanın aptallığı ne kadar kısa zamanda geçebiliyor değil mi? saflığı da." böyle bir cümle vardı kitapta, açıkçası beni benden aldı. şöyle çok geçmişe degil azcık geriye baktığımda ne kadar aptal olduğumu gördüm. birinin gözlerimin içine baka baka söylemis olduğu yalanlara inanmıştım. dahası söylediklerini gerçek sanıp dertlenmiştim onlarla. bir insanın başına nasıl bunlar gelebilir ve nasıl ben bunları bilmiyormuş gibi hayatıma devam edebilirdim. arkamı dönüp gidebilirdim ama yapamadım. gitmemenin benim sonumu getireceğini bilemezdim. bilsem ne yapardim peki gider miydin yoksa kalıp o insana yardım mi ederdim? kocaman bir soru işareti olarak hayatımın bir köşesinde beni bekleyen bir soru olarak duruyor bu durum..
bir hikaye ya da roman yazacak olsam böyle baslardim heralde.. belki yazarım.. bu burada dursun..
devamını gör...

doğum günü

hic kimseyi sevemezsin sandigim zamanlar
dalgakiransiz bir cocuk, butun limanlar
kahramansiz bir film gibi solar romanlar
figuranlar beni oynar dogum gunumde

bir an varki unutulmaz derdi kederi
bir an var ki unutturmaz derdi kederi
goclere tok bir kent gibi mağrur durursun
istanbul’a benziyorsun dogum gunumde

basladigi yerde biter tum yolculuklar
bir selami eksik etme dogum gunumde
gozlerimde sensizlikten gayri nem kaldi
mahsuni’den bir türkü çal dogum gunumde

bir an varki unutulmaz derdi kederi
bir an var ki unutturmaz derdi kederi
basladigi yerde biter tum yolculuklar
bir selami eksik etme dogum gunumde

doğum günümde de bunu buraya bırakmış olayım..
devamını gör...

beterotu

pınar öğünç'e ait muazzam bir öykü kitabı.. asker doğmayanlarla tanıdığım yazar olur kendileri, asker doğmayanlar da ise asker doğmayanlarla yapmış olduğu çarpıcı röportajlarla beni benden almıştı..
devamını gör...

geceler kara tren

ben de bir resmin var yüzüme bakmıyor..
devamını gör...

anadolu efes'in euroleague şampiyonu olması

izlemesi keyifli bir maçlar sonrasında böyle bir sampiyonluğun gelmesi güzeldi bence.. ben izlerken gayet eğlendim..
devamını gör...

mübarek kadınlar

gaye boralıoğlu'nun 2014 te çıkan hikaye kitabi, kötü diyemem ama bir şey anlatmaya çalışma çabası bazen edebiyat yapmaya engel olabiliyormuş bunu hissettim okurken. neyse ki ilk bu kitabini okumamışım "alametler kitabi", "haysiyet" ve benim için nirvana olan" dünyadan aşaği" kitaplarindan sonra farkli bir denemeydi diyelim.
devamını gör...

nohut oda bakla sofa

bu kavramdan esinlenerek yazilan melisa sönmez in nohut oda kitabının okunmasi şiddetle tavsiye edilir..
devamını gör...

bir ayakkabıyı beş sene giymek

benim yedi sene giymişliğim var.. bazen vazgeçemiyor insan en sonunda ayakkabı ondan vazgeçiyor..
devamını gör...

yeni kelime öğreniyorum

yeknesak;monoton
devamını gör...

defalarca izlenen filmler

casablanca-1942 yapım
devamını gör...

yazarların yalnız olma nedeni

yalnız olmak istemediğimiz halde bizi tam anlamiyla anlayan biri henuz karşımıza çıkmadığından tercih edilmiş gibi davrandığımız durumdur.. yalnızlık sorun mudur bence çoğu zaman sorundur şöyle her şeyi yapabileceğim beni anlayan benim anladığım biri çıksa karşıma neden yalnızlığı tercih edeyim ki???
devamını gör...

tribünlere oynamak

popülizm olarak da adlandırabilecegimiz ve şu anki konjonktürde epey karşımıza çıkan siyasi bir tutumdur..
devamını gör...

kumandanı öldürmek


yaşlanmak insan için ölümden de garip bir şeydi belki. insanın hayal gücünün çok ötesine geçen bir şey. bir gün birileri çıkıp sana artık bu dünya için biyolojik olarak (ve toplumsal olarak da) gereksiz olduğunu söylüyordu, yok olsan da olur diyordu.
syf. 557
devamını gör...

yaşlı insanlar gibi yaşayan gençler

yaşlı insanlar için yaşayınca insan yaşlanıyor haliyle..
devamını gör...

kumandanı öldürmek


kişi bir şeyi düşünmeyi bırakmayı düşününce, o şeyi düşünmeyi kesmesi neredeyse imkansızdır.. bir seyi düşünmeyi bırakmayı düşünmek de düşünmektir, bu düşünceye sahip olduğun sürece o bir şeyi düşünüyorsundur.. bir şeyi düşünmeyi bırakmak için o şeyi düşünmeyi bırakmayı düşünmenin kendisini bırakmak gereklidir.. syf. 515
devamını gör...

sözlük yazarlarının yaptığı mesleğin en zor yanı

boş boş gezmemin en zor yanı arada çok fazla sıkılıyor olmak olsa gerek..
devamını gör...

insanların geceyi sevmesinin sebebi

"bu karanlık böyle iyi aferin tanrıya
herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam
herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım"
turgut uyar.

ben bu yuzden seviyorum geceyi anca gece kendini bulabiliyor insan eğer varsa sevdiğini de..
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim