victory06 yazar profili

victory06 kapak fotoğrafı
victory06 profil fotoğrafı
rozet
karma: 24097 tanım: 547 başlık: 12 apolet: 4 takipçi: 41
cahit sıtkı'nın yolun yarısından daha büyüğüm. küçüklüğüm dün gibi. ne ara gelip geçti bu kadar zaman ve neden bu kadar hızlı geçti, ne hayata yetişebildim ne de planladıklarıma. gördüğümden geri koymazsa yaradan beni, ihtirasım yok gibi. olmayan olmasın gayrı, can sağolsun yeter.

son tanımları | başucu eserleri


burada paylaşılan şeyin ekşi'de yer aldığını görmek

intihal suçtur, fikri ve sınai hak ihlalinde bulunmuştur müellifi, ayıptır, günahtır. hadi kestin kopyaladın bari yapıştırma.


başkasına ait esere, kendi eseri olarak ad koyan kişi altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezasıyla cezalandırılır. bu fiilin dağıtmak veya yayımlamak suretiyle işlenmesi hâlinde, hapis cezasının üst sınırı beş yıl olup, adlî para cezasına hükmolunamaz.


hırsızlığın lüzumu yok. başka bir yerden alıyorsan, aşağıda bak ne güzel "bkz" , "*", "alıntı" butonu koymuşlar onları kullan değil mi yani.
devamını gör...

islam'ın şartları

kimileri (alimler , vahitler, müctehidler, muvahhidler) beş temel ibadet olarak olarak görürken, kimileri bu sıralamayı beş şart olarak hadis-i şeriflere atıfta bulundururlar. kimileri kuran-ı kerimde açıkça yazdığını söyler. kimisi (bkz: bakara suresi 177. ayet)i delil gösterir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
bu tartışmalar bazı yerlerde genel kabul görmüş ve bazı yerlerde de tartışmalara sebep olmuştur.
oysa ki konu; kuran-ı kerimde geçmesi ise, bir çok husus burada açıkça belirtilmiş ve haliyle birçok başka konu da islamın şartı sayılmalıdır.
nisa suresi 136 da allaha peygambere ve kitaba iman sözkonusudur. bu zaten inanmanın gereğidir, kelime-i şehadet getirmek bir şart değil inanmanın gereğidir.
insanları bir dehlizin içerisinde bırakarak dar alana sıkıştırmanın, kendi emelleri doğrultusunda sınır içerisine koymanın bir lüzumu yoktur kanımca.
kuran-ı kerimde de islamın şartları 5 tir denilemez haliyle. bu hurifilik kur'an da geçmez.
allahın emir ve yasaklarının tamamı şarttır. bunun rakamlandırılması harflendirilmesi uygun değildir.
geleneksel inanca ek olarak bu 5 şartın içerisine:
adam öldürmeyeceksin, kul hakkı yemeyeceksin, şirk koşmayacaksın, zulmetmeyeceksin.... gibi birçok emri de şarta eklemek gereklilik değil midir. zira insan zaruri hallerde oruç tutamazken ve allah, kitabında klişinin tutamadığı oruç için yapılması gerekeni işaret ederken (bakara 183-184) , zulm etmesi için bir meşru müdafa hali emretmemiş , nisa 168 de zulmedeni asla affetmeyeceğini belirtmiştir. asıl şart, kesin olarak bildirdiği bu emir değil midir öyleyse.

bakara 269

allah hikmeti dilediğine verir. kime hikmet verilmişse, ona gerçekten pek çok iyilik ve güzellik verilmiştir. fakat bu hakikatleri ancak gerçek akıl sahipleri anlar, üzerinde düşünüp ibret alır.

insana akletmesini emreden allah, inancı şarta bağlı kılmamış, halis bir şekilde inananlara emir ve yasaklarına uyulması yönünde irade belirtmiştir.

neyse konuyu sözlük müftüsüne bırakarak müsade talep ediyorum.
devamını gör...

zihinde yer etmiş anonslar

camiden çıkan cemaat, camiler gösteri yeri değildir. ibadeti biten vatandaşlar alanı terkedin, aksi halde zor kullanarak dağıtılacaksınız.
not: 1997 istanbul,beyazıt meydanı, her cuma, cuma namazı çıkışı
ve sonra ....
devamını gör...

konuştuğun herkesin çok dürüst ve iyi olması

dürüstlük doğrunun söylenmesi değil, samimiyet ve özgün olmanın karşılık bulmasıdır. kelimenin karşılığı olarak doğruluk terimi ile karıştırılan bir kavram olmakla birlikte, sosyal dengenin bozulmaması maksadıyla içinde bulunan duruma göre değişiklik göstermemelidir. objektif, nesnel, genelgeçer olarak samimiyet, içtenlik gerektiren bir kavramın tezahürüdür. sonradan kazanılan bir özellik olmaması genel hükmü ile, insan olmanın temelinde donatılmış bir özelliktir. her insan dürüst doğar. evrenin oluşmasından, insanlığın var olduğu andan itibaren, insanın kendisini tanıması ve ihtiyaçlar hiyerarşisine dahil olması ile beraber, kişilere biçilmiş olan roller devreye girer. ikbal kaygısı, yaşam mücadelesi, diğer dürtüler .... bunun neticesinde saf bir şekilde yaratılan insanoğlu, doğumundan itibaren sahip olduğu dürüstlük meziyetinde güncellemeye ve evrilmeye başlar. kişinin yaşadığı olaylar neticesinde kendisini sorgulamaya başlamasıyla ikircikli davranış sergilemesi aynı ana denk gelir. sahip olduğunu düşündüğü dürüstlük meziyetini sorgular. hatta vazgeçme düşüncesi bünyesini sarmalamıştır.

hasılı; bahsettiğim gibi ikbal kaygısı ve beklentiler, taleplerle birlikte dürüst olmak yerine dürüst-müş gibi davranmaya başlar insan. sağa sola bakarsam en dürüst benim, öne arkaya bakarsan en dürüst sensin.
devamını gör...

azalarak biten şeyler

ömür,
zaman,
ilgi, ( sebebi itibariyle )
sağlık ( neticesi itibariyle )
kimine göre neşe, bana göre öfke,
devamını gör...

fatih altaylı ve murat bardakçı küslüğü

#3804710
erhan hoca gelemez paşa o,
devamını gör...

bir üstteki yazar hakkında düşünülenler

...
noktayı koyayım, sırası geçmesin öyle yazayım devamını. (artık her üstteki tanıma böyle yapıyorum)

evetttt sevgili yazarımız: mony tontana

bekleyiniz 27.11.2025 23.59 a kadar yazmış olurum, dedim ama 27.11.2025 09.53 te yazdım bitirdim. bugün hamliye işim çok fazla.

hanım köylü, geçim ehli. !!! olmayı hedefleyen yazar arkadaşımız. (kendisi farkında değil ama neticede öyle olacak, ahanda burada kalıyor olacak bu yazı, 10 sene sonra okursun)
yılbaşı çocuğu, neredeyse 01.01.2025 doğumlu olacakmış sözlükte, tüm çorumluların doğum tarihi gibi. sen yeme içme 2024 yılbaşı gecesi sözlüğe kayıt olmak için sıra bekle, millet pilot konumda o saatlerde abisi. yoldaş ferdinand seni duymazdı aslında ama o saatte şalteri kapatmamış neyse ki yoksa 1 yıl geç yazılmış olacaktın. bu bir senede bugün itibariyle 2150 ye yakın tanım girmiş. 104 başlık açmış ve 14 madalyalı tanımı var. 7 tane de öne çıkan tanım. emek vermiş adam bir beğeniyi çok görmeyin. kanalına abone olmayı da unutmayın, katıl butonuna basarak destek te verebilirsiniz.
kendisi tony montana’nın köylüsüdür. baba tarafı küba ana tarafı venezuellalıdır. montana soyisimliler ova tarafında ikamet ederken, kendileri yayla tarafında oba kurmuşlardır. . çorumun kafkasya dağlarından çerkezdir artvin’li bir tarafı da. ama enteresandır ne çorumu, ne artvini, ne de bu şehirlerin bağlı bulunduğu coğrafi bölgenin insanlarını sever. dedesi köyün eski imamlarındandır ama kendisinin pek o taraklarda bezi yoktur. baba "asuma sarutobi", senelerce havana’da döküm atölyesinde çalışmış, annesi ev hanımıdır. baba kesin dönüş yaparken kendisine havanadan puro değil pipo getirmiştir ve kardeşimizin tütün aşkı iyice tescillenmiştir. kendisi de karakas ülkü ocaklarında büyümüştür. sonra da rus, çin ve kuzey kore ekolüne sempati duyarak sol kulağının üzerine yatmıştır. türkçü, atatürkçü, kendine dindar,kendine müslümandır. “bir umuttur yaşamak” mottosuyla başlamıştır sözlükte yayın hayatına.
narutocu (sözlükteki değil, orijinal manga olanı) babylade ci. az buçuk korecesi de var.
………………………………………………………………………………………………………………………………………..
aranot: bu arada benim “bir üstteki yazar hakkında düşünülenler” tanımımdan sonra dahlvier yorum yaparken, içe içe olan niçe babanın bana yaptığı tanım çakışmış, niçe babanın da dediği gibi ankaralıyım ama benim de bir osmancıklı gibi, yerköylü gibi, fatsalı gibi, akçaabatlı gibi bir şansım olmalı. ben de onlar gibi şehri değil de ilçeyi söyleyebilmeliyim gururla,
ben “m a m a k” lıyım. ankaranın başkenti mamak.
………………………………………………………………………………………………………………………………………..
devam mony tantonaya
nicknamesi her ne kadar kıta amerikasına ait olsa da kendisi anadolu çocuğudur, şükretmeyi bilir, halinden memnundur ekseriyetle. ben gibi o da ankara’yı seviyor ya, dolayısıyla asgari müşterekte birleşiyoruz.
nicki aslında mihail bakunin’de olabilirdi, albert camus’ta ama o yerli ve milli olduğundan caner taslaman ve dücane cündüoğlu olmasını tercih edecekken tontana’da karar kaldı. kont drakula olsaydı da konttan dolayı mutlu olurdu.
kendisi gibi ünlü bir filozof olan “scaremongering” hayranı. bazen nick vermeden ona da sesleniyor caretta carettalara atıf yaparak.
atsızın şiirlerine hayran, gizli gizli gülnur kayadan dinliyor bu şiiri ,karanlık ruha sahip olduğu dönemlerde.
1933-1945 yılları almanya’sı hayali, eee ideolojisi de yakın “ad…f h….r” isimli o dönemin avusturya kökenli alman liderine.
montana yeşili, 95 li yılları seviyor (kendisi de 90 ların bebesi olduğundan), toros, zamanında en çok sahip olmak istediği araba modeli idi. bazen yan çizdi hatta jandarmaya, hürriyete, çok sevdiği bir millete. ümidi de sever özünü de dağınıda. vadici, pusucu, mematici

sen sakarya’da, tunalı’da arada bir tur at tabii de verdiğin söz için seslenmen 8 ay sürmesin be reis. unuttun ama 22.02.2025 tarihinde “an itibariyle yazarların nerede olup ne yaptığı sorusu” başlığı altına “bu resmin yerini bilen olursa sakarya’da ona bira ısmarlarım dediğinde oranın neresi olduğunu sana ilk ben yazmıştım, bira için değildi tabiki cevabım ama sen de hiç sözünün arkasında durmadın, unuttun gittin tontanalı mony. ceza olarak bana itachi yüzüğü alacaksın.

sen filozof adamsın, yeri geliyor kamarada, yeri geliyor borda da, yeri geliyor pruvada derin tefekkür alemlerine akıyorsun. önyargılarını kırman lazım, bazen çok önyargılı oluyorsun, atomu parçalamak bile kolay sayılır bunun yanında, hatt-ı zatında gerçekten bazı önyargılarına ben de katılıyorum ama beş parmağın beşi bir değil diye değerlendirelim biz.
kendisi ve ben bir gün şefik tetik boks salonunda müsabık olacağız. bakalım kimin gücü kime yetecek. bu kadar çok etekaltı içerikli tanım girdiğin için karaciğerini morartacağım mony. çok pekmez yiyorsun bu da enerji yaratıyor bünyende. bunu ben demiyorum #3448240, #3447841 sen söylüyorsun bak. ipleri kördüğüm etmek lazım bazen.

çok uzun yazacaktım aslında, bugün çok işim çıktı, birkaç calendar takibi, bir 30000 (otuzbin) sayfa kağıt işi, (gerçekten de bak, öyle abartmıyorum otuzbinküsür sayfa kağıt toplayıp taşıyacağım.) bir de hizmet sektöründe çalışan emekçiyim ben, mavi yakalıyım patron ipimi kesebilir. yaptığımın sosyalleşmek olduğunu düşünmeyip avarelik olarak görürse eve ekmek götürmem sıkıntı olabilir. zaten bundan sonrası da senin için sınır ihlali olurdu. başka zaman yine denk gelirse yazarım. hoşça kal.
devamını gör...

artık anlamı kalmayan şeyler

kredi kartının ikâmesi olan nakit paranın hiçbir anlamı kalmadı.
asgari ücretin bir anlamı kalmadı,
üniversite okumuşla okumamışın bir anlamı kalmadı. eğitimli ile eğitimsiz kişinin arasındaki farkın da bir anlamı kalmadı.
siyasal islamcının nazarında, dinin diyanetin bir anlamı kalmadı.
düşünerek, hissederek alınan küçük bir hediyenin anlamı kalmadı.
mücadelenin, emeğin, göz nurunun bir anlamı kalmadı.
damak tadının bir anlamı kalmadı.
devamını gör...

sözlük yazarlarının söylemek istedikleri

bana gözümün önünde olduğu halde görmediklerimi gösteren sensin.
dünyanın kimseye kalamayacağını, kalmadığına ikna ettin beni gösterdiklerinle.
gönlümde ateş vardı hâr'ını aldın.
ihtiraslarımdan arındırdın beni ve dahi, kinimden nefretimden uzaklaştır, içimde kırıntısını bırakma.
gördüklerimden geri koyma beni,
devamını gör...

nick vermeden bir yazara seslen

aklıma gelenlere hemen, aklıma gelmeyenlere online yazarlara bakarak kimler varmış diye sallamaya başlayacağım. benim gibi vicdan ve hümanist felsefe sahibi adamı da çizgimden çıkaranlara üfleyerek.

1. person: sen; at ağızlı hermafrodit, sen kimsin de instagramdan izleyerek öğrendiğin kişi analizi videolarıyla insanlara yargı dağıtıyorsun. 3-5 tane senin gibi kuyruksuz mirket de senin onlara salça olmanı engellemek için yazdıklarını beğenmiş, bahsettiği ben değilim dercesine, sen de haddini daha fazla aşmışsın haliyle. nickinin içinde en sevmediğim adamın baş harfi var zaten. bir daha milletle alakalı eleştiri yaparken hakerete varmasın yazdıkların, fazla tevazu vasattan nasihat dinletir derler ya o hesap, tevazu gösterip efendi davranıyor burada insanlar. sen ekmeğe mama derken biz otobüse tam bilet atıyorduk, akıllı ol. yoksa biz de biliriz gördüğün gibi hakaretvari yazmasını, i.in g..üne sokar orada bırakırım seni.

2 person: senin de kibirinden osandım valla, normalde de hiç osanmam aslında, tamam biri, ikisi iyi de sürekli yayvanlığın sıkıyor artık, devegiller familyasından mini "alpaga" gibi sürekli geviş getirir gibi konuşuyorsun, insanlar burada yüzüne güler, dışarda ... haberin olsun. bak sana söyleyim durumun iyi değil, bu işin sonu kötü, yoksunluğa girersin sonra. tükenmişlik sendromu yaşarsın. yaşıyorsun şu an ama fakında değilsin hatta.

3 person: küstahlığın ve ilkokul 3. sınıfları okutan, yün dokulu kaşe etekli sınıf öğretmeni edasıyla yazdığın cümleler, "değilmi çocuklar: evettttttt" dedirtecek cinsten. iticisin aslında. buz gibisin. soğuk nevalesin, insanlıktan da nasibini almamışsın,
telif yememek için sözlerini değiştirdiğim tariz sanatı kullanılmış bir şiir ile son vereyim.
"narsist 100 kiloluk bir zenci, ben olsam utanırım bu ne biçim öğrenci. allahtan babası sağ, uzun ömürler versin, yoksa kendini asardı değirmenci," 2.person ile birlikte aynı b..un lacivertisin aslında da neyse.

4. person: sen çok efendisin, her halinle, dik duruşunla, düzgün diksiyonunla, edebinle olumluyu temsil ediyorsun. tertemiz giyiniyorsun, söylemlerin de tertemiz, gayet iyi senin notun. ancak"naif"e "nahif" deme bir daha. ben kullanırken hususi olarak naif diyorum, tecrübesiz, acemi manasında, sen biliyorsun anlamını da, sen o çaylağa "nahif" dersen o senin söylediğini incelik olarak düşünecek kadar naif'tir çünkü.
böylece isabet olmuş olur.

5. person: aslanım sen de zeusun oğlu apollon değilsin be. nedir bu özgüven. bir gün şamarlayacağım seni ve 1. person'u. beni görünce uzaklaşın, pis ederim sizi.

6. person: geceden sabaha çalışıyorsun, hatta bazen mesleğin gereği aydınlık, karanlık ve görev bitiminde de aydınlık görerek evine gittiğin oluyor, allah yardımcın olsun güç kuvvet versin sana, gençliğin hizmet etmekle geçti vatan evlatlarına, bazen de vatansızlara. iyisin, iyi insansın nazarımda, güçlüsün, hiç değişmeyecek bir stabilite ile.
senin kadar güçlü çok az insan tanıyorum, buradan değil, seni canlı kanlı olarak gerçekten tanıdığım için yazıyorum bunu.
iyi ki varsın dediklerimdensin, dımbıllı.

7. person: sen de çok başkasın, imkanlarının kısıtlı olmasına rağmen kendini çok iyi yetiştirmişsin, sadece kendini mi yetiştirmişsin, bahçeni, ağaçlarını, çiçeklerini, ellerine emeklerine sağlık. hayatının kalan kısmında yaşayamadıklarını yaşa, ulaşamadıklarına ulaş, eksik kalanları tamamla, hayallerinin tamamı gerçekleşsin inşallah. hep mücadele etmişsin, vazgeçmemişsin, vazgeçme daha da koca asena.

8. person: senle karşılıklı çay içtik abi, sohbet ederken hiç yabancı görmedim seni. sen de çok çalışıyorsun. bakalım bir daha ne zaman oturacağız beraber. aramızda metrik olarak mesafe yok ama işten güçten fırsat bulamıyoruz işte, denk gelmiyor. sağlıcakla kal.

9. person: yahu sen benim akranımsın, kocaman adamsın, ne zaman kurtulacaksın avellikten, o yaşta çocukluk yapıyorsun diye yazmıyorum bunu, aksine keşke çocuk kalsaydık hepimiz daha dürüst olurduk, iğreti gelmezdi davranışlarımız, normal karşılanırdı. bir duruşu olmaz mı bir insanın. tanımlarını okuyorum, omurgan eksik senin, ne olduğun belli değil, kavak ağacının esnekliği var sende. ama çabuk kırılırsın, kırarlar seni bak.

10. person: ablası senin de memleketinin iklimi yüzüne vurmuş, sıcacık bir izlenim veriyorsun, sen de mutlu ol, tartışmaya hıra güre girmekten kaçınıyorsun insanlarla, tebrikler. allah ta uzak tutsun kaostan kargaşadan.
devamını gör...

bir şarkıya anlam yüklemek

şarkıya anlam yüklenmez bence, anlamlı bir yaşanmışlığa şarkı seçilebilir ancak.
sevdiğin kişinin kokusunu bir başkasında aldığında hemen onun aklına gelmesi gibi bişey yani.
özdeşleştirme de denilebilir.
o şarkı çalınınca direk o aklına gelir. onunla tanıştığında duymuşsundur şarkıyı, şarkıyı söyleyenin tonu, onun tonlamasına benzer. ilk vurgun yediğin andaki havanın rengi ile dinlediğin şarkının klibi benzerdir gibi gibi gibi...
neticede hatırlamak istediğini anlamlandırırsın, hatırlamak istemediğini duyduğunda onu aklına getirmesi gibi.
aynı bir isim gibi evladına isim koyacaksındır, sana isim önerirler ama önerdikleri isimnefret ettiğin bir tanıdığına aittir ve onu hatırlatır diye koymazsın oysaki isim bir boncuktur.
hasılı; hatırlanan şey benzerlik kurdurur. bu da bazen insanı kudurdur.

not: ne çok gibi demişim, biraz ara vermeliyim yılmaz, ilkkan ve ersoy'a bak onları hatırlattı şimdi gibi edatı.
devamını gör...

en yakın kitabın 75. sayfasının 5. cümlesi

"ebu leheb'in iki eli kurusun " ifadesi , mekkede mal ve iktidar
sahiplerine karşı türkçede çok bilinen tabirle "kahrolsun" sloganı atmaktır.
devamını gör...

uzun yaşamanın sırrı

uzun yaşamanın en temel sırrı :
kimsenin işine "k a r ı ş m a m a k"
herşeye dahil olmamak.
hatta bazen kokmaz bulaşmaz martı b.ku gibi davranmaktır.
bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasıncılıkla karıştırılmasın. o başka birşey.
haddini bilmek manasında söylüyorum.
devamını gör...

konuşurken en çok kullanılan kelime

şahsımın en çok kullandığı kelime “kendime” imiş,
bir yakınım söyledi yakın bir zamanda,
bu genelde kürt kökenli bireylerin türkçede en çok kullandığı kelimelerdendir,
kendime oturuyorum ya da kendime oturmuş çay içiyorum gibi,
e haliyle bende de kürtlük var ülkenin diğer bireylerinde olduğu kadar ( burada birlik ve bölünmezliğe vurgu, ayrımcılık ve ırkçılığa karşı zarif bir dokunuş ve naifçe naçizane temas etmek istedim) demek ki ben de ondan kullanıyorum bu kelimeyi.

çevremdekilerin en çok kullandığı kelimelere gelirsek:
bir “yani”ciler var, bir “efendime söyleyim”ciler var
bir de yalancılar var, yemin ediciler, en çok kullandıkları kelime “vallaha”cılarla birlikte.
son olarak “ seni seviyorumcular” da var etrafımdakilerde
devamını gör...

bir üstteki yazar hakkında düşünülenler

...
noktayı koyayım, sırası geçmesin öyle yazayım devamını. (artık her üstteki tanıma böyle yapıyorum)

evetttt sevgili yazarımız: beta lena

24 kasım olmadan tamamlarım diye düşünüyorum yazının devamını.

beta lena 14 madalyasıyla göz dolduran 53 öne çıkan tanımıyla bilgilendirici tanımlarıyla öne çıkan bir yazar.
2022 nin 7. ayında sözlük doğumlu olmasına rağmen çok fazla tanım yapmayı düstur edinmemiş ancak ben tanım yaparım, tanımlarım da okunası olsun diyen seçkinliğe önem veren bir kişiliğe sahip.
tanımlarına bakınca biyografisini çözmek pek kolay değil aslında zira; paranoyak deli gibi hafif deliliği, agresif mali müşavir gibi agresifliği, bazen dik ,diko gibi (ki diko abim de gayet naif bir insandır), hatşepsut gibi antik ve antika özellikleri mevcut.
mevcut ekonomik durumu kancı kansız ibo’nun ki gibi, kan veririm, hem de can veririm, karşılığında meyve suyu alırım, onu da garibanla paylaşırım diyen bir kişilikte mysafu'nun ki gibi.
yarın mayış günü parayı hem birkaç dakika görür, sonrada peti pay ederim dercesine paylaşımlı.
fakirlik ilmuhaberim var diyerek converse ayakkabısını ihmal etmeyen taşralı zenginliğe sahip turkuazbozoooooo gibi.
sade anlaşılır bil dil kullanıyor, dolambaçsız düz terimlerle.
mecaz ya da tariz kullanmıyor dümdük ilerliyor tanım yaparken. soğukkanlı, eski dildeki “mar” edasıyla. kurmaca tarih alternatif tarih gibi didaktik bir üslubu var.
duygusallıktan uzak, birşeye kırılmış, kızmış, öfkeli gibi. ne hissettiğinden çok nasıl hissettireceğine odaklanmış. akla yaslamış yazdıklarını. bilimkurguya ilgisi yüksek. olumlu ve olumsuzu dengede tutarak yazdığı tanımları toplumsal eleştiriye uyma zorunluluğuna negatif bir bakış açısıyla yaklaşıyor.
kaliteli kurgu ve akıcı anlatıma özen göstermeye çalışıyor, yapay, duygusallıktan uzak olmaya çalışıyor. analitik bakıyor, gözlemle yaklaşıyor konulara. nedense abartmıyor, rafine bir zevki var. sarkazm kullanıyor dilinde. estetik açıdan seçici, bana birisini hatırlatıyor.
ilgi gösteririm başkasından ilgi beklemem ikiyüzlü değilim diyor, kim ilgiden hoşnut olmaz ki oysa.
iyi ingilizceye sahip, artikel bilgisi de var.
“u n u t a m a y a n” lardan.
düz dünyacılardan bazen thales’ci, bazen ferguson’cu, bazen barış özcan’cı, bazen evrim ağacı’cı, bazen de düz dünya derneği başkanı adana’lı doğukan özkan’cı
izlemediği yabancı dizi yok gibi. marvel’ci
siyasal islamcılara düşman hepimiz gibi.
erdal beşikçioğlunun pis gibi koktuğunu düşünüp behzat ç ye de vurgu yapar, yer yer.
bütün digital platformlarda var (nexflik, dizney, hbomax……)
beğene beğene bim deki avşar elmalı maden suyu seviyor, zevkler ve renkler tartışılmamalı tabiisi de.
tarihçi, felsefist, ingilişceci, astronomi ve uzay bilimlerici, hepisinden birer tane.
akrep midir nedir, cinsiyetçi nudeci.
münker ve nekir’ i bilen son kullanma tarihi yaklaşmış dindar.
akdenizli hakuna matata.
neyse daha fazla yazarsam bana da kinlenir, kötü mesaj yazar korkusuyla sonlandırıyorum, ben sevmiyorum kargaşayı kaosu.
hayırlı öğretmenler günü dilerim. 24 kasımınız kutlu olsun tüm sözlük öğretmenleri, öğretenleri.
devamını gör...

sözlük yazarlarının söylemek istedikleri

gördüklerimizden geri koymasın allah bizi.
kapalı kapılar ardında ne sıkıntılarla boğuşuyor insanlar, dertleri var kimilerinin.
kimi sağlığıyla imtihan oluyor, kimi sayısız başkaca dertlerle.
kimi hüznünü belli etmemek için, içine atıp dert sahibi oluyor, kimi gülerek göstermemeye çalışıyor hüznünü.
kimi "bu derdim geçsin başka bir şey istemem" diyor umarcasına, kimi ahmak yarın ne olacağını bilemeden dert sahibi olmayacakmış gibi, küstahlık ve kibir abideliği yapıyor.

herkes mutlu olsun umalım.
bana dokunmayan yılan başkasına da dokunmasın.
hiçbir koyun kendi bacağından asılmasın,
komşusu açken kendisi tok diye karnını sıvazlayanlardan eylemesin bizi yaradan.

allahtan sözlüğü canlı tutan ama tanıdığımız-tanımadığımız arkadaşlarımız var da onların neşelerini neşemiz sayıyoruz. umarım onlar gerçekten de mutludurlar.

alfanumerik sırasıyla:
nn*
ebs
sd
d
pd
sm
tb
devamını gör...

hadis inkarcıları

bu tartışmalara girmek istemememe rağmen mecbur kalıyorum, hatta mecbur bırakılıyorum.
kuran-ı kerim ahsen-ül hadis olarak ifade edilir. en güzel söz manasındadır bu da.
mübin ve mufassal kelimelerinin bilinmesi de bu hususta önemlidir.
mübin'i apacık, mufassal'ı da ayrıntılı olarak değerlendirir islami ilimlerde az çok bilgi sahibi olanlar. haliyle kuran apaçık ve ayrıntılıdır zaten.
güzel olan sözü yani hadis olarak değerlendirilen herhangi bir tümceyi kimsenin inkar etmesi mümkün değidir. zira akla mantığa aykırı olan bir hususu da birileri hadis dedi diye hiyerarşik olarak kur'an ın önüne getirerek ,işte bu kur'anı tamamlıyor demek hem islam dinine, hem müslümanlığa, hem de en önemlisi kur'ana hakarettir.
aslında konuşmayacaktım ama "sussam gönül razı değil, söylesem tesiri yok"
yapmayın etmeyin araştırmadan, sığ tartışmaların içerisine girmenin birilerinin duygularını zedelemekten başka bir sonucu olamaz.
yok; çok mu ilgilisin bu konulara, bir defa kur'an- kerim'in oku olan ilk ayeti alâk suresinde de zaten bunu emrediyor. hatta benimle iletişime geçin size birçok kaynak ileteyim. nuzul sırasına göre kur'an-ı kerimi göndereyim, tecrid-i sarih'i göndereyim buharinin 8 ciltlik eserini, tırmızi, ebu müslim, davud, ibn-i maceyi göndereyim onu okuyun.
aklınıza yatarsa inanırsınız, yok yatmazsa zaten inanmıyordunuz bişey kaybetmezsiniz.
okumayı gereksiz görüyorsanız da en azından üzmeyin inananları.
müslümanları sevmiyorsan en azından onları hizaya getiren bir yol diye saygı duy dine,
yok inanıyorsan islam dininin emrettiği gibi oku ,araştır öyle hüküm ver.
devamını gör...

ben geri zekalıyım demenin alternatif yolları

önüne gelen her tanıma yazmak (sıfır seçicilik),
denk düşen her kişiye yazmak,
anlamadığı konularda bilgi sahibiymiş gibi hüküm bildirmek.
siyaset üstü konularda (din, mezhep, ırk üstünlüğü ekseninde tarışmalara sebep olacak yazılar yazmak) ısrarcı olmak.
itabarı sanalda aramak.
mahremiyet duygusundan mahrum davranışlar sergilemek.
ölmeyecekmiş gibi kibir sahibi olmak, aşırı özgüven, aşırı özgüvensizlik semptom sahip-sahibeliği .
gereksiz güç zehirlenmesi yaşamak.
malıyla övünmek..........
devamını gör...

ilk buluşmada hesabı kim öder sorunsalı

hesap ödenmesini düşündürtecek biriyle karşılatırmasın allah.
devamını gör...

bir üstteki yazar hakkında düşünülenler

...
noktayı koyayım, sırası geçmesin öyle yazayım devamını. (artık her üstteki tanıma böyle yapıyorum)

evetttt sevgili yazarımız: sevimsiz karga

2024 mayıs doğumlu sözlük yazarı, an itibariyle 1650 nin üzerinde tanımı var, yememiş içmemiş tanım girmiş gibi bu kısa zamanda. tanımları bilgi içerikli. hatta sözlük yönetimi hakkını da yemiş, bence daha fazla madalyalı tanımı olmalıydı. 1 yıl 5 ay 23 gündür “normal sözlük memleketinde” ikamet ediyor. bu da 541 gün yapar. bir salı günü sözlüğe kayıt yaptırmış.
güne vurursak kayıt gününden bugüne, günlük ortalama 6,75 adet tanım girmiş. bazı zamanlar ara vererek sözlüğe girmediğini de düşünürsek, giriş yaptığı günlerde 15-20 adet tanımı var. maşallah diyoruz. 73 takipçili ve 42 başlık açmış. aktif kulanıyor sözlüğü.
sözlükte mayısta doğmuş reelde ekimde. ekim-mayıs kadını. libra burcu. terazi yani,
yazılarına tam 11350 beğeni almış. tebrikler. demek ki beğeniliyor.
özgüvenli, dominant ama söyleyemedikleri…… var. kendisi alfa ya karşısındaki alfalara tahammülü yok. dikkat etsin alfalar, kuzular etrafına yanaşabilir. çemkirir valla neme lazım.
birini merak ediyorsa mutlaka önce dış görünüşü onun için çok önemli.
terası da sever, şalgamı da, buz payı bırakır yalnızca. haydariyle patlıcan ezmesi samimi dostlarıdır.
altın küre ödüllü filmleri sever. çünkü italyan sanatını da sever. karmaşık ilişkiler olan filmlerde empati yapar zaman zaman, sonra da oturur kendisini yerine koyar duygulanır. empatiktir, melankolikliği hayati tehlike yaratır karşısına.
efendi hanımın (hanımefendinin) gezmesi-görmesi fransa, beğenisi katedral, okuduğu kitap fransız yazar, izlediği film italyan. aristokrat olur kendisi, bizim gibi taşralı değil, içtiği denmark copenhagen. hanım hanım, türkler de var sanatta edebiyatta, az da ülkene bak.
al ozaman bir vendetta alıntısı da benden
“"insanlar hükümetlerinden korkmamalı. hükümetler insanlardan korkmalı."”
yaralanma tehlikesinden uzak kalmayı isterken kurt güdüleri yarasını sarmasını engeller ve kabuğun altından akan kanı görmek bazen canlı tutar kendini.
sen nereden okudun büşra üstün’ün 46 lık dergiye yazdığı kırk bavul şiirini enterasan.

kafada hep karga var, karga kafası defteri de önünde. karalar kadını. kargası da sevdiği kedi de hepsi kara.
sanatsal okuryazar. okurizler, okurgözler.
kafası çalışmayan insana öfkeli, tahammülü anında tükenebiliyor bazen, yok sayabilir hemen hepinizi, ayağınızı denk alın. aile ile ilgili meseleler kendi mahremi, ben hiç girmem o topa. (keşke sen de girmesen be karga hanım)
cankurtaran’ı da sever, karahayıt’ı da akköy’üde bambıkkaleyi de, honazı’da buldan’ı da
tek perdelik istanbul dt oyunu ve tek kişilik gösteri, hamlet’i izlemekte gecikmiştir, izlemeli hemen. tam bir psikolojik harp, kendine ve ilgi alanına göre.
ne alaka diyeceksin şimdi, hem psikolojiye meraklı hem iktisada, biri işi diğeri ilgi alanı, tam bir mahkemeden bilirkişi dosyası alan mali müşavir.
her ne kadar sofrasında ömer hayyam, neyzen tevfik, charles bukowski olmasını istese de, aynı sofrayı yine ismini zikrettiğim şahıslarla ( ömer hayyam, neyzen tevfik, charles bukowski )aynı tefekkür sahibi tarzda olan viva zapata ile, dahlvier ile, killerqueen ile paylaşır,
ne zaman karşınıza nasıl çıkacağı belli olmaz. ayarsız havya ile ejderha temalı ahşap yakma bile yapabilir.
bazen kafa karşık, bazen nazım’cı, bazen ismet özel’ci, bazen dante’ci. bana da buradan kötü bir espri yapmak kalıyor bu kafa karışıklığına “ilahi komedya”. (açıklama yapmam zaruri olduğunda ne demek istediğimi anlatayım. hani dante dedim ya, ilahi komedya da onun eseri, ben de ilahi sevimsiz karga diyeceğime ilahi komedya diye tariz sanatı uyguluyorum. m a l’a anlatır gibi anlattım, allahtan sözlükte mal yok!!!)


bi,yeniden doğsa rahatlayacak. sıfırdan başlasa yaşama şöyle, tüm ilişkilerini ona göre düzenleyecek, sevmedikelerinden uzaklaşacak, hatta sevmedikleri kendisine “aaa bu çocuk dilsizmiş diyecek”, kendileriyle konuşmayan, konuşmak istemeyen kızı dilsiz zannedercesine.
elindeki dövmeleri kendini orada da ele veriyor, dünyadaki dengeyi ve dengedeki zıtlığı ifade ediyor. gece varsa gündüzü de var bu işin, siyahın beyazı da var, ebenin …. var gibi. yazarımız manâ dünyasında yaşıyor, ne tarafından bakarsan bak subliminal mesaj.


80 kuşağıyız tabi, severiz biz daktiloyu, retro fotoğraf makinesini, plakçaları, teybi, walkmani. ama o öylemi bizden daha fazla sever plakçaları (pikap) da plakları da, fotoğraf çektirdiği pikap bile subliminal mesaj verir kendi ruhu gibi “dijtal yeni ,eski görünümlü retro”

ben nam-ı diğer victory olarak kendisini hiç tanımıyordum bu yazıyı yazana kadar. kendisinin 19.07.2024 14:53 tarihinde, “durduk yere alakasız bilgi veren arkadaş” tanımında da söylediği gibi beyin jimnastiği yaptırmaya çalışıyorum. kendisi ile bu kadar analiz yapıyorum diye bana da çemkirir mi diye korkuyorum aslında.

özeleştiri yapıyor sürekli, kendini çok sorguluyor.
olamadığını düşünüyor da olmuş esasında, sürekli bir “ham meyva” (özellikle meyve yazmadım, kıh kıh yapılmasın) düşüncesindesin çık artık, şu fikri at kafandan. olmuşsun tamam işte. rahat ol sen kalıba girmezsin seni kalıba sokmaya çalışsalar da.
a n a r ş i k,
hem erkeklere, hem reddiyecilere, hem haricilere, hemi de ………….

bundan fazla yorum hem huzursuz eder hem de okunmaz artık, sıkıcı olur.
başka zamana.
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim