_zynt_ yazar profili

_zynt_ kapak fotoğrafı
_zynt_ profil fotoğrafı
rozet
karma: 770 tanım: 67 başlık: 6 takipçi: 11

son tanımları


hayatı sorgulama sadece yaşa

sürekli başkaları tarafından sana söylenen yada bir karar sonucu bundan sonra hayatı kendi kendine sorgulamaman gerektiğini kendine hatırlattığın bir cümle olsa da aslında öyle değil. bir süre sonra ilk engelde bıraktığın yerden tekrar başlarsın hayatı sorgulamaya. sonra birden aklına dank eder tekrar çevrenden ve kendinden içsel bir uyarı alırsın hayatı sorgulama sadece yaşa. ve bu döngü böylece devam eder taki bir dahaki engele ya da bir daha ki rahatlama çabasına kadar. aslında şöyle de tanimlana bilir: (bkz: hayat döngüsü)
devamını gör...

türkiye'nin en iyi dizisi

ufak tefek cinayetler---- poyraz karayel
devamını gör...

normal sözlük'ü 3 kelime ile anlat

bakınca kafa sözlük.
devamını gör...

küçük prens

antoine de saint - exupéry tarafından yazılmış olan kitap her ne kadar bazı kesimlerce çocuk kitabı olarak nitelendirilip ona göre değer görse de aslında kitabın içerisinde barındırdığı herbiri kendine has ayrı bir derinliğe sahip cümleler üzerinde düşününce hiç de sadece çocuklara hasmış gibi durmuyor. aksine kendi içerisinde o kadar anlamlı ve ahenkli ilerliyor ki. her bir cümle okudukça insanı kendine hayran bırakıyor. kitabın hem çocuksu bir ahenkle yazılmış olması hem de bir o kadar olgun bir tavır sergilemesi sadece çocuklar için bir kitap algısını ortadan kaldırır nitelikte. işte tam da bundan dolayı bu kitabı sadece çocuklara özgü bir kitapmış gibi nitelendirmek kanımca çok doğru değil. öte yandan okuyanlar ne kadar fark etti bilmiyorum ama kitabın içerisinde barındırdığı çocuksu yapı bizlerin büyüdükçe ne kadar saf ve basit olan iç dünyamızdan uzaklaşıp her şeyi karman çorman bir duruma soktuğumuzu bize ustalıklı bir şekilde hem de şu sözlerle gösteriyor;

ben bir şapka resmi yapmamıştım. bir fili sindiren boa yılanını gösteriyordu resmim. büyükler daha iyi anlasın diye, boa yılanının içini çizdim ben de, büyüklerin her zaman açıklamalara ihtiyacı olur.

yani demem o ki bir kitabı okurken sadece nitelendirildiği kalıba göre değil içeriğinin derinliğine göre okumak her zaman o kitabın sizde kalıcı bir hatırasını mutlaka bırakır. kimi zaman içinizdeki o saf çocuğu buldurur kimi zamanda o çocuğun büyüttüğü olgun bir bireyi. çocuk kitabı diye ikinci bir plan atmışsanız okumaya değer derim.
devamını gör...

normal sözlük yazarlarının karalama defteri

siyah kalemle yazdıklarımın üstünü beyaz kalemle çizecek kadar kararlı bir iyileşme yok henüz bu hayatta. öyle ki siyah beyazı haketse de beyazın çizecek kadar gücü kalır mı orası muamma.
devamını gör...

hayvanlardan tanrılara sapiens

yuval noah harari tarafında kalame alınmış olan "hayvanlardan tanrılara sapiens", kitabın kapağından da anlaşılacağı üzere "insan türünün kısa bir tarihi"ni ele almaktadır. insanların yüz bin yıl önceki tarihinden bugüne kadar bilinen en az altı farklı insan türünün olduğuna işaret eder ve bu güne kadar insan türünün nasıl bir evrimleşme sürecinden geçtiğinden bahseder. ayrıca insan türünün muhteşem değişimine ve tarihine ışık tutan bu kitapta yüz bin yıl öncesinden günümüze kadar sadece bu altı insan türünden homo sapiens'in var olduğunu ve bu varlığını kimi zaman yıkım ve kendinden başka her türlü canlı için büyük bir tehdit oluşturarak sürdürdüğünü kimi zaman da varlığını muhteşem değişimlerle kendinden sonraki nesillere aktardığını anlatır.
sadece insan türünün biyolojik gelişimini anlatmaz bu kitapta harari. bu biyolojik gelişmenin (evrimleşme) beraberinde getirmiş olduğu, insanların ekonomik, sosyal, siyasi, kültürel, tarihi, dini vb. roller açısından sapiens'in küresel ekosisteme etkileri üzerine de durmaktadır. kitap öncelikle insanın biyolojik devrimi ile başlayıp bilimsel devrimle beraber insanların kendilerini nasıl tanrılaştırdığına değinerek sona ermektedir. sadece bu iki başlık arasında insanların zaman içerisinde kendilerini keşfedip para ekonomisinin de gücünü kullanarak nasıl bir değişim ağının parçası olduğuna kitabın sonuna gelmeden her bir satırda hayret ediyorsunuz. öyle ki çoğu satırda sadece canlı türleri içerisinde ayakta kalmak için başka bir türün yok oluşunu umursamayan insanın vahşiliği karşısında dehşete düşüyor, başka bir satırda ise gelişmişliğin doruklarına kadar eriştiği için yaratılmış en benzersiz canlı olduğunu düşünüyorsunuz.
son olarak kitap içerisinden şu an içerisinde bulunduğumuz pandemi sürecine atıfta bulunacak olursak kitabın ilk bölümlerinden birinde -uzun zaman önce okuduğum için hatırladığım kadarıyla- şöyle der; " binlerce yıl önce de küresel çapta büyük salgınlar vardı ancak insanlar avcı göçebe toplumlar şeklinde yaşadığı için sürekli hareket halinde olduklarından dolayı bu tür durumları çok kolay atlatırlardı."
bir gün okumaya karar verirseniz diye şimdiden keyifli okumalar dilerim.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

okunması gereken kitaplar

sabahattin ali = kürk mantolu madonna
sadık hidayet = kör baykuş
franz kafka = dönüşüm
stefan zweig = olağanüstü bir gece
stefan zweig = amok koşucusu
dan brown = başlangıç
platon = devlet
platon = sokrates'in savunması
sophokles = antigone
nietzsche = böyle buyurdu zerdüşt
albert camus = yabancı
albert camus = sisifos söyleni
poulo coelho = simyacı
jeorge orwell = 1984
jeorge orwell = boğulmamak için
jeorge orwell = hayvan çiftliği
devamını gör...

dönüşüm

franz kafka'nın yazmış olduğu en güzel kitaplardan birisi diyebilirim. ilk başlarda kitabı elinize alıp okumaya başladığınız bir kaç cümle için hiçbir şey anlamayıp bırakmak isteseniz bile sakın böyle bir şey yapmayın derim. ilerleyen bir kaç cümleden sonra emin olun çok akıcı ve muhteşem bir eser olduğunu anlamanız çok kısa sürmeyecektir. öyle ki elinizden bırakamayıp şıp diye bitirebileceğiniz bir kitap olduğuna siz bile şaşıracaksınız.
kitabın konusuna gelecek olursak, romanın baş kahramanı olan gregor samsa bir sabah ne olduğunu anlayamadığı bir şekilde uyanır ve birden kendisini yatağında ufacık sert bir kabuğun içine sıkışmış bir böceğe dönüşmüş halde bulur. önce bir rüya olduğunu zannetse de aslında öyle değildir gerçekten bir böceğe dönüşmüştür. çevresindeki her şey ona o kadar yabancıdır ki en yakınları tarafından bile yok sayılacak bir raddeye gelmiştir artık bu "dönüşümü". tüm bunlar olurken bir anda ne olduğunu anlayamaz bile. spoiler olmaması adına en iyisi devamını siz okuyun.
ancak söylemeden geçemeyeceğim kitap her ne kadar hikayeleştirilmiş bir yaşamı anlatıyor olsa da alttan alta hepimizin zamanı geldiğinde ufacık bir kabuğa sıkışmış olduğu gerçeğini o kadar ustalıklı bir şekilde gün yüzüne çıkartıyor ki kitabın sonunda ne olduğunu anlamıyorsunuz bile. sadece bununla kalsa iyi franz kafka'nın hayatına ne kadar hakimsiniz bilmiyorum ama onun hayatını bir kez bile okumuşsanız aslında bu kabuğa sıkışmış olanın kendisi olduğunu anlamanız çok uzun sürmeyecektir. neyse ki en yakın arkadaşı franz kafka'nın vasiyeti üzerine yazılarının hiçbirini yakmayıp bastırmış yoksa bu gün ne bu güzel eserleri ne de franz kafka'yı tanımıyor olurduk. demem o ki franz kafka'nın herhangi bir eserini okumadan önce kısa da olsa yaşam öyküsüne bir göz atın derim.
devamını gör...

yanlış telaffuz edilen kelimeler

kalorifer - kalorfer
poğaça - bohça
makine - makina
devamını gör...

erkek adam ev işi yapar mı sorunsalı

temizliğine önem veriyor ve tertipli düzenli bir hayat istiyorsa yapmalı bence. çünkü bir insan kadın veya erkek hiç farketmez öncelikle ev içerisinde düzenli ve temiz olmalı ki hayat akışı da o düzene göre kendini şekillendirsin. dolayısıyla ev içerisinde yaptığımız ve olduğumuz kişi bizim dışarıya karşı yansıttıgımız karektetimizi de belirlemektedir diye düşünüyorum.
devamını gör...

yazarların yalnız olma nedeni

yalnızız çünkü, olumsuz değerlerimizin aksine kaybolan olumlu değerlerimiz oldu. yalnızız çünkü, tüm olumlu değerlerimizin yerini bireysellik yavaş yavaş ele geçirmekte. bununla da yetinmeyip insani yönümüzü törpüledikçe törpülemekte. sadece törpülemekle kalsa yine iyi, en önemlisi aile olmak düşüncesini yavaş yavaş ortadan kaldırmaya yelteniyor ve bizler bu olumsuzluğun farkına varmış olana dek iş işten geçiyor. iş işten geçiyor çünkü, bireyselliğin kendiyle getirmiş olduğu hayat koşuşturmasında kendimizi kaybediyoruz. değerlerimiz, var olan saygın düzenimiz biranda çirkefleşiyor bu süreçte. çirkefleşiyor diyorum çünkü aslında farkında olmadan bireyselliğin getirmiş olduğu bir öz güvenle çevremizde olan bitene kulak tıkayıp önemsemiyoruz, onları hor görüyor, incir çekirdeğini doldurmayacak gerekçelerle aşağı ittikçe itiyoruz. hiç dikkat ettiniz mi bu süreçte yazılan roman, makale, edebiyat türü yazınlarda dahi değerlerden çok bireysellik ön planda enini boyunu düşünmeden yazdıkça yazıyoruz. oysa eskiden yazılmış olan eserler öyle mi, kırmadan incitmeden özellikle olumlu değerleri koruyarak ne kadar incelikli yazılmışlar. tabi bunları okurken ve bunlar arasında bir karşılaştırma yaparken insan düşünmeden edemiyor nereden nereye diye. işte tam da bu yüzden yalnızız.
devamını gör...

şaka maka normal sözlük’ün kaliteli bir sözlük olması

isteğin başlıkla alakalı istediğin zaman kaliteli cümlelere denk gelebiliyor olmak güzel. özellikle çok kaliteli yazarların sayısı da az değil.
devamını gör...

karma puanı yükseltme

karma puanım yükselsin ya da karşılıklı olarak beğeni yapmak amacıyla yazmıyorum yazabilmek duygusu ve sadece kendimce kaliteli bulduğum başlıklar üzerine yazmak hoşuma gidiyor. okuyup beğenmediğim hiç bir açıklamayı da beğenmek gibi bir derdim yok. kaliteli bir yazı zaten ilk cümlesinden kendini belli ediyordur bu yüzden beğenip oy veriyorum. (bkz: kafa sözlük bu açıdan gerçekten çok kaliteli bir sayfa.) diye düşünüyorum.
devamını gör...

kadınların artık evlenmek istememesi

neden istesinler ki? özellikle her gün neler duyuyor ve neler okuyoruz. evli kadınların eşleri tarafından öldürülmesi, tecavüze uğraması, hayatları ile an ve an tehdit edilmesi, boşanmak istese eşleri tarafından varsa çocukları ile tehdit edilmesi ya da ailesi ile tehdit edilmesi, tüm bunlara dayanamayıp sesisini çıkaran her bir kadının belli nedenler doğrultusunda bastırılması, iki ay ya da iki sene ceza alan eşinin çıktıktan sonra tekrar kadının başına bela olması ve sayamayacağımız ve anlayamadığımız pek çok neden daha, neden evlensin ki?
devamını gör...

okunması gereken kitaplar

1984, hayvan çiftliği, yabancı
kör baykuş, yaprak dökümü
kürk mantolu madonna,
küçük prens, suç ve ceza
ölü canlar, antigone,
dorian gray'in portresi, simyacı
ve sayamadığım onlarcası daha.
şimdiden keyifli okumalar.
devamını gör...

simyacı (kitap)

her ne kadar son yıllarda aşırı popüler olduğu için belli bir kesim tarafında anlaşılmadan sadece popüler olduğu için okunsa da asıl okumanın ve popülerlikten çok kitabın ne demek olduğunu bilen ve ona değer veren insanlar tarafından okunması gereken muhteşem bir kitap olduğu su götürmez bir gerçek. özellikle okurken insanın kendi benliği hakkında düşünmesini sağlayan, insanın kendini bulma arayışı sırasında nasıl bir yol kat etmesi gerektiğini anlatan ince ince işlenmiş her bir detay kitabı popüler olmaktan çok değer görmesi gereken bir eser olarak bizlere sunuyor. ayrıca bu kitabı hakkını vererek okuduğunuz zaman sanki yazıldığı dönemin aksine hangi dönemde okunursa okunsun o dönemin insanı için o dönem içerisinde hissettiklerine çok güzel bir şekilde ayak uydurabilen ender kitaplardan sadece bir tanesi. bir gün okumaya karar verirseniz mutlaka popüler olduğu için ya da sadece elinizde bulunan herhangi bir kitap olduğu için okumamaya dikkat edin. değer görmesi gereken sizi kendi benliğiniz hakkında düşündüren ve sizi benliğinize doğru kısa bir yolculuğa çıkaracak olan bir kitap gibi düşünerek okuyun.
not: insanın kendini bulma arayışını hiç bu kadar derinden herhangi bir kitapta okumamıştım.
devamını gör...

bir türk markası

english home ve madame coco sanılanın aksine birer türk markalarıdır.
devamını gör...

gratis

(bkz: bir türk markası) olup latince anlamı "bedava" olan ama aslında ülkemizde latince anlamının tam tersi olan kadın kozmetik ürünleri satışı yapan türk kozmetik mağaza zinciridir.
devamını gör...

ingilizce

halihazırda istikrarlı bir şekilde öğrenmekte olduğum bir dil. ancak ülkemizde özellikle ilk okuldan başlayıp eğitim hayatımız içerisinde belli bir eğitim seviyesine kadar çok yanlış bir şekilde öğretilmeye çalışılmaktadır. bakın öğretiliyor demiyorum, öğretilmeye çalışılıyor diyorum. çünkü ilk okuldan başlayıp belli bir seviyeye kadar bize öğretilmeye çalışılan bu dil sadece grammer üzerine kurulu ayrıca her sınıf atladığımızda aynı konular tekrar tekrar bizim önümüze sunulmakta. bundan dolayı öğretilen grammer konularını bile öğrenemiyoruz. örneğin ilk okul 4.sınıfta alfabe öğretiliyor öğrendik, bu konu ile alakalı pratiklerimiz de tam ancak bir sonraki yıl yani 5.sınıfta tekrar alfabeden başlanıyor ve bu süreç hem öğrenci için hem de öğretmen için çekilmez sancılı bir süreç olmaktan ileriye gitmiyor. ayrıca öğrenci bu dersten veya bu dersin hocasından hazetmemeye başlıyor. sonuç böyle olunca bu dili öğrenmek de bir hayli zor oluyor. kısacası bir dili öğrenmek için onu sancılı bir süreç içerisine hapsedip sanki dünyanın en zor şeyi gibi karşınızdaki insana sunma zahmetine girdiğiniz zaman bu sadece karşıdaki kişi açısından değil onunla beraber gelen tüm sistemi alt üst etmekten öteye gitmiyor. bu yüzden öncelikle şuna bakmak gerek bir şeyi öğreniyor veya öğretmeye çalışıyorsanız öncelikle o şeyi karşıdaki kişiye nasıl sevdirmeliyim diye düşünmelisiniz. çünkü her şey isteyerek ve severek inşa edilir. bunu sağlam bir binanın temellerini atmak gibi de düşünebilirsiniz. belki de bu şekilde bir sistem içerisinde bizlere ilk okuldan bu yana dil eğitimi verilmiş olsaydı şu an ana dilimiz gibi olmasa da temel seviyede de olsa kendimizi ifade edebiliyor olurduk.
devamını gör...

yazarlar karma puanlarıyla ne yapacak sorunsalı

toplayalım bakalım, belki ileride buralar değerlenir. örneğin kafa sözlük inşallah ilerde çok büyük bir sayfaya dönüşür ve bizlerde bu büyümenin şerefine bu karma puanlarımızla kitap alabiliriz. neden olmasın.
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim