orijinal adı: o alquimista
yazar: paulo coelho
yayım yılı: 1988
dünya çapında fazlaca okunan eser, mevlana celaleddin-i rumi'nin mesnevi (kitap)'sinde bulunan öyküden ilham alınarak yazılmıştır. kitap, papaz okuluna giden çoban santiago'nun bir gün rüyasında mısır piramitleri'nde hazinesi olduğunu görmesini ve bu rüyadan etkilenerek yola çıkmasını konu alıyor.
yazar: paulo coelho
yayım yılı: 1988
dünya çapında fazlaca okunan eser, mevlana celaleddin-i rumi'nin mesnevi (kitap)'sinde bulunan öyküden ilham alınarak yazılmıştır. kitap, papaz okuluna giden çoban santiago'nun bir gün rüyasında mısır piramitleri'nde hazinesi olduğunu görmesini ve bu rüyadan etkilenerek yola çıkmasını konu alıyor.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "ofsaytı biliyorum" tarafından 08.11.2020 01:38 tarihinde açılmıştır.
1.
kitabın bir bölümünde bir tane müslüman vardır. bu müslümanın tek hayali hacca gitmek. çoban buna sorar neden gitmiyorsun diye müslüman da param yok der. aradan bir süre geçer çoban farkeder ki müslümanın parası var ama gitmiyor. neden diye sorar müslüman cevap verir:
bir gün yola çıktım gidiyorum sonra farkettim ki eğer ben haca gidersem başka hayalim kalmayacak ve yaşam amacım yok olacak sonra geri döndüm der.
önemli olan hayallere ulaşmak değiş yoldaki süreçtir
bir gün yola çıktım gidiyorum sonra farkettim ki eğer ben haca gidersem başka hayalim kalmayacak ve yaşam amacım yok olacak sonra geri döndüm der.
önemli olan hayallere ulaşmak değiş yoldaki süreçtir
devamını gör...
2.
simyacı kesinlikle okunması gereken, sizi alıp gerçekten başka başka yerlere götüren bir kitaptır. pişman olmazsınız, sıkılmazsınız zira yazarı paulo coelho' dur ki kendisi muhteşemdir. veronika ölmek istiyor 'da bonus tavsiyem olsun öyleyse. :)
devamını gör...
3.
güzel kitaptır. başarılı edebi eser nasıl yazılır sorusunun cevabıdır. ama kişisel olarak bana tesiri olmadı. uyduruk bir young adult kitabının tesir ettiği kadar bile olmadı. bu beni içten içe üzüyor. 2 kez okudum kitabı, iki ayrı çeviriden. yine olmuyor... yine de okumayanlar bu kitabı "ölmeden önce okunması gereken kitaplar "kontenjanından okusun mutlaka. ( o listeyi de kim yapıyorsa artık)
devamını gör...
4.
biraz felsefe, biraz çok popüler olan bir efsaneyi karıştırıp ortaya kişisel gelişimsi bir şey çıkarayım denilip de oluşturulan dünyanın en abartılan kitaplarından biri. yine de okuması zevkli.
devamını gör...
5.
okurken bazı cümleler, ifadeler halil cibran'ın kalemini anımsattı bana. kitabı yeni okudum ve keşke daha erken okusaymışım dedim, belki o zaman daha etkileyici olurdu benim için. akıcı bir dili var, olay örgüsü yersiz uzatılmıyor. verilmek istenen mesajlar okuyucuya net bir şekilde ulaşıyor. etkili tek cümlelere ve diyaloglara sahip olsa da benim için oluşturduğu beklentiyi karşılayan bir kitap değildi ne yazık ki.
devamını gör...
6.
simyacı hakkında çalıntı olduğuyla ilgili birkaç iddia okumuştum fakat mesnevi'den çalındığını az önce kendi elimle teyit etmiş oldum. belki aynı oykü farklı kaynaklarda da mevcuttur ve mesnevi de onlardan beslenmiştir, bir fikrim yok fakat eserin orijinal olmadığı açık. sonuç olarak, ötüken neşriyat'ın altı ciltlik mesnevi basımında, altıncı cildin 320'nci sayfasında aynı hikayenin okunabileceği kitap.
devamını gör...
7.
2 kere okudum kendisini. ilki 4. sınıftayken sanırım. eşyaları altına çevirme olayı beni o kadar etkilemişti ki yazlıkta tanıştığım üniversiteli gençler büyüyünce ne olacaksın dediğinde simyacı demiştim. diğer okumam da herkes gibi lise felsefe dersinde gerçekleşti.
devamını gör...
8.
sonundan bir şey anlamadığım kitap. bir şeyi gerçekten istersen tüm evren iş birliği yapar gibi bir laf vardı kitapta, o laf ünlü olmuştu. ben de gaza gelip okumuştum. bir adam işte, arap müslüman bir kıza aşık oluyor bir hazine var. sonda hazineyi buluyor sonra bunu dövüyorlar mı ne. haa kızın adı da fatımaydı sanırsam. işte bunu dövüyorlar adamı bu adam da bayılıyor. sonra uyanıyor bilmiyorum yahu. kitapta komik bulduğum nokta, melkisedek'in olması. bilmeyenler için melkisedek zaman yolcusu olduğu söylenen eski ahit'in bir karakteri, en gizemli karakterlerinden biri. kitapta melkisedek'i görünce güldüm yani, melkisedek ne alaka lan. bir de şeyi anlamadım, bir şeyi istediğinde tüm evren işbirliği yapar sözü çok saçma değil mi ya. yine de okuyun yani güzel hikayesi var.
devamını gör...
9.
brezilyalı eski şarkı sözü yazarı olan paulo coelho'nun 1988 yılında yazdığı romanıdır.
altı yılda 42 ülkede 26 dile çevrilmiş ve 7 milyondan fazla satmıştır.
endülüslü çoban santiago akıllı ve meraklı bir gençtir.
babası papazdır ve onunda papaz olmasını istemektedir.
fakat santiago dünyayı gezmek ve olabildiğince farklı insanlar ile farklı kültürleri tanımak ister.
bu nedenle plansız ve akışına bir seyahate çıkarak ispanyadan mısır'a yola koyulur.
santiago'nun masasalsı yaşamının felsefi bir öyküsüdür roman.
simyacı'yı bulmak kendini bulmaktır.
romanın dünya çapında ünlenmesinin sebebi klavuzculuk niteliğinin ön planda olmasıdır.
bu romanı okumak, herkes uykudayken şafak vakti güneşin doğuşunu beklemektir.
altı yılda 42 ülkede 26 dile çevrilmiş ve 7 milyondan fazla satmıştır.
endülüslü çoban santiago akıllı ve meraklı bir gençtir.
babası papazdır ve onunda papaz olmasını istemektedir.
fakat santiago dünyayı gezmek ve olabildiğince farklı insanlar ile farklı kültürleri tanımak ister.
bu nedenle plansız ve akışına bir seyahate çıkarak ispanyadan mısır'a yola koyulur.
santiago'nun masasalsı yaşamının felsefi bir öyküsüdür roman.
simyacı'yı bulmak kendini bulmaktır.
romanın dünya çapında ünlenmesinin sebebi klavuzculuk niteliğinin ön planda olmasıdır.
bu romanı okumak, herkes uykudayken şafak vakti güneşin doğuşunu beklemektir.
devamını gör...
10.
kitabı okuyali uzun yillar oldu ama hala unutmadım tekrardan okumak isterim tabi ama ayni kitabi okumak yerine farkli okumayi tercih ederim 14 15 yaslarimda okudum ruyaysiyla yola cikan adam cobandi sanrm onun o tuhaf ruhani dusncelriyle bende giitim sanki misir piramitina gizemler anlamszlkalr tamda bana gore karmasik ve ozel bir kitaptir yazarini cok severim bir cok kitabini soluksuz okudum sanki adam benim kafama cok yakin gibi belkide o yuzden sevdim kitapalrini dusncelerini tuhaf hayal gücünü. simyaci da ozeldir tam hatirmasam unutsamda kitabi aklimda kalanalar bile beni mutlu ediyor iyiki boyle bir kitap var ve okumusum diyorum.
devamını gör...
11.
iyi hoş keyifli bir kitap fakat fazla fazla balon bir kitap. yani methiyeler düzmeye gerek yok zannımca. mesaj falan güzel ama. bence vasat seviyede. şimdi esere yazara saygısızlık etmek istemem fakat fikrim bu.
devamını gör...
12.
başucu kitabım. o kadar çok altını çizdiğim yer var ki kitap kendinden fosforlu oldu. sayfalar adeta fosforu emcüklemiş. asla küçük görülmemesi ve 7den 70 e herkesin okuması gereken bir kitap. bu karanlık günlerde ışığınız olacak bir nitelikte. bir alıntı bırakıp gidem bari.
çünkü dünyada bir büyük gerçek vardır:
kim olursan ol, ne yaparsan yap, bütün yüreğinle gerçekten bir şey istediğin zaman, evrenin ruhunda bu istek oluşur. bu senin yeryüzündeki özel görevindir.
çünkü dünyada bir büyük gerçek vardır:
kim olursan ol, ne yaparsan yap, bütün yüreğinle gerçekten bir şey istediğin zaman, evrenin ruhunda bu istek oluşur. bu senin yeryüzündeki özel görevindir.
devamını gör...
13.
geçen sene annemin kitaplarının arasında bulup okumuştum bu kadar popüler olduğunu bilmiyordum o zamanlar ki çok popüler olan kitapları, dizi veya filmleri izlemeye çekinirim bir önyargı oluşur hep .
kitap beni alıp oradan oraya götürdü, kendi içimde bir çok farkındalık yaşamama sebep oldu neden daha önce okumadım diye üzülmüştüm hatta . youtube de çok bilmiş kitap filozofları çöp falan demiş izlerken gerçekten üzüldüm. bir kitabı okurken anlamak içinden bir şeyler kapmak lazım bence. demem o ki okumuş olmak için okumayın.
kitap beni alıp oradan oraya götürdü, kendi içimde bir çok farkındalık yaşamama sebep oldu neden daha önce okumadım diye üzülmüştüm hatta . youtube de çok bilmiş kitap filozofları çöp falan demiş izlerken gerçekten üzüldüm. bir kitabı okurken anlamak içinden bir şeyler kapmak lazım bence. demem o ki okumuş olmak için okumayın.
devamını gör...
14.
bu tarz kitaplar ufkumu açıyor, üstelik finali bir çok kitapta hissettiğim boşlukta asılı kalma hissini vermedi , ama sonrasında gerçek hayatın sıradanlığı ve renksizliğinin için de boğuluyorum .
devamını gör...
15.
paulo cholho tarafından yazılan bir kitaptır. dünyada 75 milyondan fazla satılmıştır. kitap dünyadaki varlığınızı sorgulatmak amacıyla yazılmıştır. birçok dile çevrilen bu kitap dünya klasikleri arasında yer almaktadır.
devamını gör...
16.
fakültenin ilk yılında ödev olarak verildiğinden bir görev ifa ediyor olmanın verdiği can sıkıcı hissiyattan dolayı bir türlü içindeki o herkesin keşfettiği-ni söyleyip durduğu- cevhere vakıf olamadığım kitaptır.
devamını gör...
17.
okurken, bu kadar maneviyatı hissederek yazan bir yazara şaşırdım açıkcası fakat kitabın arka kapağında, mevlananın mesnevisinde yer alan bir küçük öyküden yola çıkılarak yazıldığını öğrenince iş tatlıya bağlandı. *
devamını gör...
18.
hikayeler uluslar arasında dolaşır dururlar. simyacı'nın öyküsü de böyledir.
simyacı' nın öyküsü ile arakiyeci ibrahim efendi'nin öyküsü de benzerlikler taşır.
arakiyeci ibrahim efendi, istanbulun fethinden sonra suriçinde yaşayan bir adamdır. yıllarca bir rüya görür, gördüğü bu rüyada, ak sakallı bir dede, bağdat içerisinde bir cami var, o caminin bahçesinde bir asma var, o asmanın altında üç yastık kılıfı altın var, oraya git, o altınlar senin kısmetin der. arakiyeci bu hikayeyi karısına, saygı dıyduğu insanlara anlatır, herkes ya boşver, rüya işte derler.
arakiyeci bir gün karar verir bağdat'a gitmeye, aylarca sürecek yolculuk için, birkaç hayvanını satar ve yola çıkar.
aylarca süren uzun bir yolculuktan sonra bağdata varır ve bir asma gölgesinde dinlenmek ister, yanına bir adam gelir, sohbet ederler ve arakiyeci bağdata geliş sebebini anlattığında, adam da efendim ben de 10 yıldır bir rüya görmekteyim, iatanbulda arakiyeci ibrahim efendi diye bir adam varmış, onun evinin bahçesinde 3 yastık kılıfı dolusu altın varmış, geçiniz efendim bunları, rüya için yola mı çıkılır.
ibrahim efendi, rüyasında gördüğü altınların kendi evinin bahçesinde olduğunu anlamış ve aylarca süren bir yolculuktan sonra istanbula dönmüş ve bahçesini kazdığında altınları bulmuş.
lakin altın bulduğunu kime söylesem diye düşünmeye başlamış.
sabah erken kalkmış, tavuk kümesinden 3 yumurta almış ve yatağa dönüp yumurtaların üstüne yatmış. hanımı kendisini çağırınca gelemem hanım demiş. hanımı merak etmiş neden gelemezsin falan diyince, ibrahim efendi yumurtaları gösterip, kimseye söyleme hanım ama ben yumurtladım demiş. tabii hanımı da olur mu öyle şey bey demiş.
öğle namazı için evden çıkan ibrahim beyi görenler kahkahalar atarak gıdaklamaya başlamışlar.
tabii ibrahim bey altın bulduğunu eşine söylerse, dünya alemin bu hikayeyi öğreneceğini anlamış.
ibrahim bey, bulduğu altınlarla suriçinde arakiyeci ibrahim bey camisini yaptırmış.
çok ilginçtir, ispanyollarla osmanlı hikayeleri, kıssaları çakışırlar.
en erken dönem yazılı bask hikayesi yakup çelebinanın öyküsüdür.
yakup çelebi sultan murat'ın oğlu, yıldırım beyazıt'ın kardeşidir. bu bask hikayesinde osmanlıdaki taht kavgasını anlatır.
bı da böyle bir anımdır.
islamansiklopedisi.org.tr/t...
simyacı' nın öyküsü ile arakiyeci ibrahim efendi'nin öyküsü de benzerlikler taşır.
arakiyeci ibrahim efendi, istanbulun fethinden sonra suriçinde yaşayan bir adamdır. yıllarca bir rüya görür, gördüğü bu rüyada, ak sakallı bir dede, bağdat içerisinde bir cami var, o caminin bahçesinde bir asma var, o asmanın altında üç yastık kılıfı altın var, oraya git, o altınlar senin kısmetin der. arakiyeci bu hikayeyi karısına, saygı dıyduğu insanlara anlatır, herkes ya boşver, rüya işte derler.
arakiyeci bir gün karar verir bağdat'a gitmeye, aylarca sürecek yolculuk için, birkaç hayvanını satar ve yola çıkar.
aylarca süren uzun bir yolculuktan sonra bağdata varır ve bir asma gölgesinde dinlenmek ister, yanına bir adam gelir, sohbet ederler ve arakiyeci bağdata geliş sebebini anlattığında, adam da efendim ben de 10 yıldır bir rüya görmekteyim, iatanbulda arakiyeci ibrahim efendi diye bir adam varmış, onun evinin bahçesinde 3 yastık kılıfı dolusu altın varmış, geçiniz efendim bunları, rüya için yola mı çıkılır.
ibrahim efendi, rüyasında gördüğü altınların kendi evinin bahçesinde olduğunu anlamış ve aylarca süren bir yolculuktan sonra istanbula dönmüş ve bahçesini kazdığında altınları bulmuş.
lakin altın bulduğunu kime söylesem diye düşünmeye başlamış.
sabah erken kalkmış, tavuk kümesinden 3 yumurta almış ve yatağa dönüp yumurtaların üstüne yatmış. hanımı kendisini çağırınca gelemem hanım demiş. hanımı merak etmiş neden gelemezsin falan diyince, ibrahim efendi yumurtaları gösterip, kimseye söyleme hanım ama ben yumurtladım demiş. tabii hanımı da olur mu öyle şey bey demiş.
öğle namazı için evden çıkan ibrahim beyi görenler kahkahalar atarak gıdaklamaya başlamışlar.
tabii ibrahim bey altın bulduğunu eşine söylerse, dünya alemin bu hikayeyi öğreneceğini anlamış.
ibrahim bey, bulduğu altınlarla suriçinde arakiyeci ibrahim bey camisini yaptırmış.
çok ilginçtir, ispanyollarla osmanlı hikayeleri, kıssaları çakışırlar.
en erken dönem yazılı bask hikayesi yakup çelebinanın öyküsüdür.
yakup çelebi sultan murat'ın oğlu, yıldırım beyazıt'ın kardeşidir. bu bask hikayesinde osmanlıdaki taht kavgasını anlatır.
bı da böyle bir anımdır.
islamansiklopedisi.org.tr/t...
devamını gör...
19.
hafif,güzel bir anlatımıyla birlikte felsefemsi bir kitaptır,her gruba uygun
(ilkokul-üniversite) olduğunu düşündüğüm anlaşılması kolay bir kitaptır.
kitap okuyan insanların çok kaliteli kitap okumamasından veya okudukları tek kitap bu olduğu için fazla abartılmışdır.
(ilkokul-üniversite) olduğunu düşündüğüm anlaşılması kolay bir kitaptır.
kitap okuyan insanların çok kaliteli kitap okumamasından veya okudukları tek kitap bu olduğu için fazla abartılmışdır.
devamını gör...
20.
ordan burdan kopyala yapistir ile yazilmis bir kitabin hala okunuyor olmasi cok sasirtici tabii. tans'hanimin kocasi ozer ucuran ciller de boyle calinti bir kitap yazmisti ama rezil olmustu. bu adam bundan nasil yirtti bilemiyorum.
devamını gör...
"simyacı (kitap)" ile benzer başlıklar
simyacı
2