140journos çalışanının sevgilisine tecavüz ettiği iddiası

metoo hareketiyle başlatılmış, tecavüz ifşası olayı.
iddialar çok ciddi. 140journos çalışanı çağdaş erdoğan'ın sevgilisi cansu yıldıran'a tecavüz ettiğine dair ciddi iddialar var. cansu yıldıran'ın iki arkadaşı da bu metoo hareketi başlamadan önce arkadaşlarının gelip durumu anlattığını fakat olaya şahit olmadıklarını belirtiyor.
çağdaş erdoğan ise cansu yıldıran'a tecavüz etmediğini belirtip öpüştükleri videoyu paylaştı.

cansu yıldıran tweet'i

eski bir 140journos çalışanının tweet'i

çağdaş erdoğan'ın tweet'i

edit: lafa gelince herkesten demokrat, herkesten özgürlükçü, herkesten cumhuriyetçi olan 140journos'un tek bir açıklaması dahi yok.

edit 2: çağdaş erdoğan'ın tecavüz ettiği iddiası gerçek olmayabilir. fakat daha önce mit binasının fotoğraflarını izinsiz çektiğini ve terör örgütü propagandası yaptığı için 1 yıl 8 ay ceza aldığını da unutmamak gerekir. şu adamın 140'ta kadrolu olması bile pek çok şeyi açıklıyor.

kaynak

edit 3: cansu yıldıran tweetlerini kendi takipçileri dışına kapattı.

tecavüz gibi vahim bir olaya tepki vermeyecek hale getiren herkesin allah belasını versin demek istediğim başlıktır.
şaşırmayacak hale geldiğimiz için utanıyorum artık.
yapmışlardır kanı bozuklar dediğim için nefret ediyorum artık.

doğruluğu ispat edilmediği sürece sadece kuru laftan ibarettir. ya istediğini alamadı ya da iftira atıyor olabilir. her insan iddiasını ispatla etmekle yükümlüdür. artık kimseye bu konular da inanmıyorum, güvenmiyorum.

linç girişimine soyunmuş insanların kanun, mahkeme, hakim, savcı, karar, cezaevi gibi kelimelerden haberi yok herhalde. kadın bir istismara maruz kalmışsa bunu yapan elbette cezasız kalmamalı. ancak bunun yolu sosyal medya değil.

kanıtı olmayan bi iddia, linç sevicilerine ekmek çıktı. insanların acısını kendisine prim malzemesi gören bu tiplere bırakın sosyal medyayı, telefon bile kullandırılmamalı. diğer mağdurları daha da mağdur ediyorlar böyle hareketlerle.

tutarsızlıklar var, 31 aralık 2019'da ayrılıyor çiftimiz. 14 aralık 2020'de de taciz iddiaları boy göstermeye başlıyor. ama beyanlarda 4 sene önceki tecavüz, yıllarca bekledik, yıllarca düşündük gibi detaylar var. 4 yıl önce yaşanmışsa bu olay neden 3 sene sonra ayrılma, 4 sene sonra da ifşa etme gereği duyar ki insan? ayrılma sebepleri de taciz ettiği iddia edilen şahsın yurtdışına yerleşmesi.
buradan,

keşke olayın yaşandığı gün darp raporunu alıp savcılığa başvursaydı, belki haklıdır ama güvenemedim.

peşinen not: 140journos çalışanı ya da hayranı değilim, solperen değilim, aktroll değilim.

tecavüz, taciz gibi insanlık dışı bir suç ile itham etmek klavyedeki üç beş tuşla basite indirgenecek bir olay değildir. ''tacizin ispatı olmaz'' ilkesinin ardına sığınmak yanlış önermedir. bugün kız kardeşimin veya annemin sapık bir erkek tarafından taciz edilmesine ne kadar karşıysam yarın sorunlu, psikopat bir kadının erkek kardeşimin veya babamın geleceğini asılsız bir iftira ile yok etmesine de karşıyım. duracağımız nokta burası olmalı.

gaza gelip inancak degilim. bu kadar büyük bir olay varsa bunun yeri mahkemedir. ha suc duyurusunda bulunur sosyal medyayada taşırsın lakin ortada kanıt olmaksızın sosyal medyada yayınlayamassın.

buradan öğrendiğim tek şey var 140journos ekibinden biri berlin'de yaşıyor ve hdp propagandası yapan bir markanın içinde aktif rol alıyor. geri kalanı beni ilgilendirmez. tecavüz iddiası olan bir kadın olayın hemen ertesinde gidip doktordan darp-tecavüz bulgu raporu almalıydı.
lafa gelince adalet yok, hukuk yok diyorsunuz da hukuki prosedürü öğrenmiyor ve kanıt toplamayı beceremiyorsunuz. varsa kanıtın paylaş. zaten herif berlin'de yaşıyormuş artık hukuki süreci başlatamaz kimse. tam aksine herif "itibarım zedelendi" diye dava açsa kazanır.
bizi ilgilendirmez, yesinler birbirlerini.

arkadaşta yılmaz güney hayranı solcu tipi var. modern insan olmak siyasi görüşünüzün çok üzerinde bir şey tabi.

twitt altında ki yorumları okudum ve beyinsiz insanların,hukuku kendine biçimlendirmeye çalışan aptalları görünce hayattan ümidimi kestim.bu ülkenin en büyük sorunu adaleti kendimizie göre istememiz.

suçu ispatlanana kadar suçsuzdur. amma velakin adamın sevgilisiyle öpüşme videosunu yayınlaması beni biraz tilt etti. kesinlikle etik dışı.

140journos da çalışan birinin de or**** çocuğu olması mümkün, burda 140journos çalışanı diye adamı arşa çıkarmayalım. ama suçu kanıtlanana kadar masumdur tabi ki, sosyal medya da bu tip ifşalar yapmak kolay, insanlar önüne gelene böyle o sapık bu tecavüzcü diyememeli, bu durumla suçlanan arkadaşın da dediği gibi ülkemizdeki adalet artık hem topal hem kör olduğundan bu durumu açıklığa kavuşturmak zor olsa da tek yol bu... hem hukuk devleti isteyip hem de hukuksuz şekilde insanları yargılayamayız. bu konuda benim, senin düşüncelerimiz önemsiz, iki tarafı da ön yargısız olarak değerlendirmek gerekli ama üstünden zaman geçince bunları söylemek bana pek inandırıcı gelmedi bana. evet bir sürü konuşma var ondan bundan toplamış, bunlar kurgulanması çok mümkün şeyler. olayın adli olarak incelenmesi şart. iddaayı öne süren kişi bunu kanıtlamakla yükümlüdür, bu da başkasının sözlü yazışmaları ile olmaz. mesajlaşmalarda çağdaş`ın bunu itiraf ettiğini söylemiş biri, bu bile mahkeme de yeterli olmasa da büyük kanıt. şu konuya da açıklık getirelim "madurun beyanı esastır" ilkesini yanlış anlıyosunuz. mağdurun beyanı esastır demek, sadece mağdurun beyanı ile soruşturma açılması için yeterli şüphe eşiğinin aşıldığı kabul edilir demektir. burda şuçlanan kişinin suçsuzluğunu kanıtlama gibi bir yükümlülüğü yoktur ve suçlayan kişinin şuçu kanıtlama zorunluluğunu ortadan kaldırmaz. hanım arkadaşımız umarım bu işin peşini bırakmaz.