29 nisan 17 mayıs arası tam kapanma

tamam kapanalım eyvallah. peki işyerleri kapanan insanlar ne yiyip ne içecek. hakikaten akıl tutulması yaşıyoruz. turistler maske bile takmadan elini kolunu sallayarak ülkemizde gezerken bizim evde oturduğumuz günler boşa kürek çekmek olacak. kongrelere, cenazelere değinmiyorum bile. bu şekilde asla kalıcı bir çözüm olmayacak. çalışıp gelip eve tıkılmaktan
bıktım. kurallara uyuyorum. başka insanların cahilliği ve sorumsuzluğu yüzünden neden ben bedel ödüyorum. çıkıp tek başıma yarım saat bir yürüyüş bile yapamamaya tahammül edemiyorum artık.

81 ilin valiliklerine içişleri bakanlığı tarafından genelgesi gönderilmiştir. ayrıntılar belli olmuş. bakalım neler var?

kaynak

ekleme: bu nasıl tam kapanma? herkes muaf. mevcuttan tek değişikliği tüm gün sokağa çıkma kısıtlaması var. onun dışında zaten tam kapalıymışız biz.

çalışan insanlar işe gitmeye devam ettiği sürece tam kapansa ne olacak? asıl bulaştın olduğu yerler toplu taşıma araçları ve herkes buna gözlerini kapıyor. kafede yan yana tanıdığın insanla yarım saat oturmak yasak ama otobüste tanımadığın onlarca insanla 1 saat kapalı kalmak serbest.

ölüyorum anlasana.(bkz: bihter ziyagil)(bkz: ölüyorum anlasana)

bu pandemi sürecinde yaşadıklarımız, "milli eğitim"in ne kadar önemli olduğunu, bir kere daha gösterdi. sen bireysel olarak çok iyi bir eğitim aşmış olabilirsin fakat içinde yaşadığın toplumun her bir ferdi sağlıklı ve yeterli bir eğitim öğretim sürecinden geçirilmemiş ise bunun sonuçlarını maddi ve manevi olarak sen de çekersin.
maske - mesafe - temizlik deniliyor ya öyle manzaralarla karşılaşıyorum ki delirmemek elde değil. arabasının içinde tek başına maske takan mı ararsın, su ve sabuna ulaşabiliyorken, dezenfektanla temizlenen mi ararsın.
oysa yapılacaklar listesi kadar basit ki!
kapalı alanlar sürekli havalandırılmalı, bence kapalı olan her bir bağımsız bölümde sürekli bir kapı ya da pencere aralık bırakılmalı. en azından daha az virüs yüküne maruz kalırsın. kapalı alanların tamamında ve açık alanda halkın yoğunlaştığı yerlerde maske takılabilir. mahallede, yolda, sahilde, parkta, bahçede v.s maske takmak tamamen saçmalıktır.
yöneticiler bir takım sorumluluklarını yerine getirmemiş olabilir bu konudan bağımsız olarak halkımız da eğitimsizlikten kolektif bir çaba içerisinde değil malesef. sosyal hayatın içerisinde bir yerlerde sıra beklerken önündeki ile arayı 2 mt açıyorsun ama sığırın birisi ense kökünde bitiyor.
bu kapanmanın sebebi de bu eğitimsizliktir.
eğitim konusunda itopik bir toplumla bile salgının %100 bitirilemeyeceğinin farkındayım. bu konuda tek çare aşılamadır.
en azından hayal ettiğim toplum olabilseydik, sağlık sistemimiz çökmezdi, dükkanlar kapanmazdı, kısıtlamalar olmazdı, daha moralli ve neşeli insanlar olurduk.

ulan tam iş buldum, farklı şehire gideceğim taşınmam gerekiyor tam kapanmaya denk geldik. bendeki şansın içine edeyim. lebalep dolu kongrelerde korona fink atarken bir şey yoktu da şimdi mi önlem almak gerekti. bizim milletin rahatlığıyla daha çok kapanma görürüz, ileriye dair ne kadar ümidim varsa yerle bir oluyor bu ülkede.

mayıs sonuna kadar olmalıydı. tam olsun öz olsun.

"tam kapanma" diye yazılır ama heryerin açık herkesin sokakta olacağı karar.

yaz geliyor tam açılma öncesi bide tam kapayalım.

allah bana yardım etsin dediğim kapanma, 3 gün içinde gömü bulmazsam ben ve benim gibilerin yandığının resmidir.

şimdi kimse kusura bakmasın ama sizin ben yapacağınız işi..... karma sizin teker teker belanızı versin!

vaka sayıları bu kadar yüksek iken yapılması gereken bir uygulama ama kardeşim öyle eve kapanın demekle oluyo mu bu işler? esnaf ne yapacak, küçük işletmeler? veya bu yerlerde çalışan işçiler? bu arkadaşlara destek verilmeden hadi eve demek çözüm mü?

sen yaza vaka sayısını düşürüp girelim turist gelsin diyosun ok önemli bi konu, önemli bi döviz girdisi kalemi turizm ki ülke elli cent e muhtaç; peki aşılama ne durumda? kapanma esnasında tüm hedef kitleyi aşılama şansımız var mı? aşılama istenilen düzeye ulaşamazsa veya vaka sayısında önemli bir azalış olmazsa turist ülkene güvenip gelir mi veya ülkesi gönderir mi sana vatandaşını turist olarak?

son olarak millet yine sokakta, parklarda ve sahil kesimlerinde elinde alışveriş poşeti akşama kadar gezecek buna önlem alma şansı var mı? yoksa take away kahve alıp turlamaya devam mı?

çalışmak çalışmak çalışmak
yani değişen bir şey yok.
hayat aynı şekilde devam edecek.

sözlerime ünal aysal’ın “bu ateş üfleyerek sönmez” tespitiyle başlamak istiyorum. tuzu gtü kuru herkes toplanmış iyi oldu mayıs sonuna kadar olsaydı falan diyor. ne kadar vicdansızsınız, herkesi kendi standardınızda yaşıyor sanıyorsunuz herhalde.

bu süreçte hiçbir kaybım olmayacak, ben zaten evdeydim. günlük kazanıp yaşayan, kenarda 20 günlük gıda stoğuna parası olmayan, maaşı patronunun insafına kalan insanları nasıl hiç düşünmüyorsunuz aklım almıyor. iş yeri kapanan garsonlar, günlük boyaya temizliğe hamallığa giden insanlar, nüfusun hiç de azımsanamayacak bir kısmı 20 gün hiç para almayıp içerden yiyerek geçirecek. kirasını faturasını, varsa kredisini falan geçtim, gıdadayım daha bak, düşün, 20 günlük gıda stoklayamayacak insanlar. gerçekten bu düşüncesizliğe hayret ediyorum. aç insanın virüs falan umrunda olmaz ihtiyaç hiyerarşisi mi anlatayım size burada?

bu kapanma virüsü bitirmeyecek, yaratabileceği maksimum etki sağlık sisteminde bir nebze rahatlamadır. bu süreçte insanlara maddi destekte bulunup aşılamayı hızlandırır, aşılanmadık yaş grubu bırakmazsın, belki o zaman hayat bir parça normale döner. o da yok? sağlık sistemi de max. 1 ay rahatlar zaten, sonra tatil sezonu açılınca eskisinden beter oluruz, insanını ekonomik ve psikolojik buhrana sürükleyen devlet politikası olarak da tarihe geçer, buna yarar ancak. kör dövüşü yaa şu hale bak, rezillik.

padişah fermanı gibi muafiyet listesi var.
çorbacı, köfteci, berber, kahveci, doncu kapalı demek daha kolay olurdu.
bir de alkol yasak.

delireceğimizin resmi bildirisi. bitsin artık bu işkence!

destek bulunmayan kapanma biçimi...ilginç

ihmali elden bırakmayacak milletimiz sayesinde bir halta yaramayacak kapanma. denetim mekanizması işlemediğinden kuralları biplemeyen halkımız mevzuyu zerre biplemeyecektir. her vatandaşın başına bir kolluk kuvveti dikmeden, kafasına vura vura yaptırmadan olmayacak.

tabloyu istatistikleri takip edip yorumlayan, durumun moktanlığını algılayan, buna göre tepki verip duyarlı davranan bir topluma evrilmemiz maalesef söz konusu değil. biz ancak bir yakınımızı kaybedince veya yoğun bakımda kıçımızdan nefes almaya başladığımızda vehameti anlarız. yakayı kurtarırsak kısa sürede olanı biteni unutup kaldığımız yerden devam ederiz.

bir yılı geçmiş maske hayatımıza girmiş ve yakın bir gelecekte çıkması mümkün değil. geçen bu bir yılda öküze beslenme saatleri dışında maske taksak çok sürmez alışır, takmadığımız zaman eminim tedirgin olur. insanlarımız ise evde unutur, arabada unutur, koluna ve çenesine takar, polisi görünce takar vs. şu süreçte ölmeyi bizim kadar hak eden başka bir millet eminim yoktur.

önlemi elden bırakmayıp direnen arkadaşları tebrik eder, sabırlar dilerim. henüz yakalanmadım fakat artık umudum kalmadı. bir mesai arkadaşım atlattı, bir diğeri yeni taburcu oldu, tedavisi evde devam edecek.

ülkenin yarısı karantinadan muaf zaten. herkes sokakta olacak. dolayısıyla pratikte karantina falan olmayacak. komple kapanma şart. sadece hastaneler, ekmek fırınları ve bu fırınlarla çalışan lojistik şirketleri açık kalacak şekilde.

evde kalanların evde kalmaya devam edeceği kapanmadır.