1.
madem müziğin zirve yaptığı yıllara yelken açtık. o zaman bir zirve de benden gelsin bakalım.
europe - the final countdown
bu da millenium cover'ı
europe - the final countdown
bu da millenium cover'ı
devamını gör...
2.
hair metal ve glam metalin piyasa girdiği, film sahnesi gibi kliplerin olduğu cayır cayır gitar tonlarıyla gençlik ateşinin gerçekten yandığı ve olabilecek en absürt konulara bile fenalı gitar sololarıyla şarkılar yapılan harika zamanlar
yani demem o ki we're right, we're free, we'll fight, you'll see
yani demem o ki we're right, we're free, we'll fight, you'll see
devamını gör...
3.
bu başlıkta sayısız parça paylaşabilirim.
ama bir taneyle başlayacağım şimdilik.
deep purple'ın en "metalsi" rock şarkılarından biridir. yani parçanın dominant riff'i adeta bir metal riff'idir.
cover'lardık da bunu biz, izmir'deki bir rock/metal cover grubumla. ben şarkıcıydım. söylemeyi de sevdiğim bir parçadır/parçaydı yani. patagonyalı'nın paylaştığı the final countdown'ı da ankara'daki bir grubumla cover'lardık.
neyse...
işte...
deep purple - perfect strangers
ama bir taneyle başlayacağım şimdilik.
deep purple'ın en "metalsi" rock şarkılarından biridir. yani parçanın dominant riff'i adeta bir metal riff'idir.
cover'lardık da bunu biz, izmir'deki bir rock/metal cover grubumla. ben şarkıcıydım. söylemeyi de sevdiğim bir parçadır/parçaydı yani. patagonyalı'nın paylaştığı the final countdown'ı da ankara'daki bir grubumla cover'lardık.
neyse...
işte...
deep purple - perfect strangers
devamını gör...
4.
az bilinenlerden bir tane favorimden bahsedeyim dediğim başlıktır.
valla youtube'da, hem de official alaska hesabı paylaşımında 1985 denmiş ama discogs'da 1984 tarihli heart of the storm adlı albümlerinden bir parça olarak görünüyor. rate your music (rym) de bu bilgiyi onaylıyor. benim tahminim, bu albümden sonra plak şirketi değiştirip albümü yeniden bastırmış olabilecekleri 1985 tarihinde çünkü 1984 tarihli albümlerindeki plak şirketleriyle videoda referans verilen plak şirketleri farklı görünüyor. neyse, aramızda bir senenin lafı mı olur? *
bu, bronze years isimli 2000 tarihli bir derleme albümünden paylaşılmış ama. kayıt 80'ler ortasına ait olsa da sound bir elden geçirilmiş olabilir.
şahane melodik rock.
(bkz: the sorcerer)
valla youtube'da, hem de official alaska hesabı paylaşımında 1985 denmiş ama discogs'da 1984 tarihli heart of the storm adlı albümlerinden bir parça olarak görünüyor. rate your music (rym) de bu bilgiyi onaylıyor. benim tahminim, bu albümden sonra plak şirketi değiştirip albümü yeniden bastırmış olabilecekleri 1985 tarihinde çünkü 1984 tarihli albümlerindeki plak şirketleriyle videoda referans verilen plak şirketleri farklı görünüyor. neyse, aramızda bir senenin lafı mı olur? *
bu, bronze years isimli 2000 tarihli bir derleme albümünden paylaşılmış ama. kayıt 80'ler ortasına ait olsa da sound bir elden geçirilmiş olabilir.
şahane melodik rock.
(bkz: the sorcerer)
devamını gör...
5.
abd'li müzik devi kansas'ın 80'ler döneminden şahane bir parçadır fight fire with fire. yani grubun 70'lerdeki çığır açıcı ve öncü prog rock işlerinden sonra 80'lerde izlediği yola çok gömseler de ben o "yaşlı prog'cular" kadar zalim değilim bu konuda. haha.
şu şarkı nasıl sevilmez ya?.. gerçi bu parçayı en azından "fena değil" buluyorlar o zalım prog'cuların çoğu da. *
şu şarkı nasıl sevilmez ya?.. gerçi bu parçayı en azından "fena değil" buluyorlar o zalım prog'cuların çoğu da. *
devamını gör...
6.
bir ara reklam cıngılı olarak da kulaklar aşina.
devamını gör...
7.
buraya da hep ben yazıyorum yeaaaaaaaaaa, şeklinde bir ergen tepkisi vermek istediğim başlıktır.
çılgın gençlik!
bu parça 1989'dan idi galiba. ben ergen bile değildim o zamanlar.
ama mükemmel anarşik ruhu ve taşkın gençlik enerjisi olan bir şarkıdır.
hastasıyız!
(bkz: youth gone wild)
çılgın gençlik!
bu parça 1989'dan idi galiba. ben ergen bile değildim o zamanlar.
ama mükemmel anarşik ruhu ve taşkın gençlik enerjisi olan bir şarkıdır.
hastasıyız!
(bkz: youth gone wild)
devamını gör...
8.
türkçe rock'un fırtına gibi estiği günlerdi. darbeden sonra müzik kültürü değişmeye başlamış,aşıkların söylediği,dönemin siyasi türkülerinin yerini türkçe rock almaya başlamıştı.
cem karaca, barış manço ve erkin koray ile başlayan fırtınaya 80'lerin sonuna doğru bulutsuzluk özlemi de katılmıştı..
fazla müzik dinleyecek vaktimiz olmamıştı o dönemlerde ama aklımda kalanlar bunlar. umarım yanlış hatırlamıyorumdur..
cem karaca, barış manço ve erkin koray ile başlayan fırtınaya 80'lerin sonuna doğru bulutsuzluk özlemi de katılmıştı..
fazla müzik dinleyecek vaktimiz olmamıştı o dönemlerde ama aklımda kalanlar bunlar. umarım yanlış hatırlamıyorumdur..
devamını gör...
9.
cem karaca yurt dışından dönmüştü, devlet böyüklerimizin izniyle ve 'nerede kalmıştık?' albumünü yayınlamıştı.
taş gibi bir türkçe rock albümü olarak almıştık, dinlemiştik, çalmıştık, söylemiştik
taş gibi bir türkçe rock albümü olarak almıştık, dinlemiştik, çalmıştık, söylemiştik
devamını gör...
10.
the beach boys
devamını gör...
11.
o yılların en iyilerinden
devamını gör...
12.
devamını gör...
13.
en çok izlediğim film olan the lost boys'un soundtrack'inden en sevdiğim parçalardan biri gelsin bu gece de.
(bkz: lost in the shadows (the lost boys))
(bkz: lost in the shadows (the lost boys))
devamını gör...
14.
80'ler rock şarkısı değil ama 90'ların başı. hem de doğduğum yıldan bu bilindik parça. buyrun:
devamını gör...
15.
hareketli şarkı ve müziktir.
devamını gör...
16.
latin rock'ı adına konuşmak gerekirse neşe dolu bir yanı da var. bu alanda en iyi örnekleri şüphesiz arjantin'li (bkz: soda stereo) verdi.
persiana americana
danza rota
en la ciudad de la furia
persiana americana
danza rota
en la ciudad de la furia
devamını gör...
17.
18.
(bkz: w.a.s.p.)
bu parça beni çok etkiler. derin bir duygusallığı var bence. blackie lawless'tan başkası söylese bu kadar tesirli olmazdı bana göre. the idol gibi bir ballad olmamasına rağmen—ki o parçanın da yeri ayrıdır—beni fena duygulandıran bir parçadır wild child.
80'ler rock klasiklerinden devam edelim.
scorpions'ı anlatmama gerek yoktur sanırım. 80'lerden gelen bu parçalarına tapıyorum.
(bkz: no one like you)
ve survivor'ın müthiş klasiği!.. bu parçayı cover'lardık biz, izmir'deki hard & heavy grubumla. ben şarkıcıydım. scorpions'tan da lonely nights'ı cover'lıyorduk. w.a.s.p. hiç söylemedim. yani cidden benim duygusal/ruhsal ve anatomik yapımla lawless tarzı vokal uyumlanamıyor. üstlerdeki tanımlarımdan birinin konusu olan skid row'dan da monkey business'ı cover'lıyorduk. o sözleri ezberleyip dilimin dönebileceği hale getirmek için az uğraşmamıştım. *
(bkz: eye of the tiger)
bu tanımı da avustralyalı men at work'ün şu bana büyük keyif veren parçasıyla sonlandırayım dedim. klibini de ayrı seviyorum. süper bir pop-rock şarkı.
(bkz: who can it be now?)
bu parça beni çok etkiler. derin bir duygusallığı var bence. blackie lawless'tan başkası söylese bu kadar tesirli olmazdı bana göre. the idol gibi bir ballad olmamasına rağmen—ki o parçanın da yeri ayrıdır—beni fena duygulandıran bir parçadır wild child.
80'ler rock klasiklerinden devam edelim.
scorpions'ı anlatmama gerek yoktur sanırım. 80'lerden gelen bu parçalarına tapıyorum.
(bkz: no one like you)
ve survivor'ın müthiş klasiği!.. bu parçayı cover'lardık biz, izmir'deki hard & heavy grubumla. ben şarkıcıydım. scorpions'tan da lonely nights'ı cover'lıyorduk. w.a.s.p. hiç söylemedim. yani cidden benim duygusal/ruhsal ve anatomik yapımla lawless tarzı vokal uyumlanamıyor. üstlerdeki tanımlarımdan birinin konusu olan skid row'dan da monkey business'ı cover'lıyorduk. o sözleri ezberleyip dilimin dönebileceği hale getirmek için az uğraşmamıştım. *
(bkz: eye of the tiger)
bu tanımı da avustralyalı men at work'ün şu bana büyük keyif veren parçasıyla sonlandırayım dedim. klibini de ayrı seviyorum. süper bir pop-rock şarkı.
(bkz: who can it be now?)
devamını gör...