1.
acıdan besleniyoruz, her ne kadar alışmış olsak bile sanki hayatın şu "acı " dediğimiz tarafı olmasa içimizde kocaman bir eksiklik hissedeceğiz. acının insana kattığı bir değer var, idama mahkum edilmiş bir insan müebbet dileyebilir. oysa tek seferde bitecek birçok kararı bile isteye uzatıyoruz. sorarsan kimse dünyayı sevmiyor ,ölümle burun buruna gelmekten de bir o kadar çekiniyor. her gün hayatına lanet edip, ölmek için yalvaran birçok insan var çünkü bu acı onu ölümden daha fazla mutlu ediyor. ne kadar çok acı çekerse o kadar çok güçlenip, yeniden doğuyor gibi. bilmiyorum, bir şeylerin güzelleşmesi için sancı çekmesi gerekiyor sanki.
devamını gör...
2.
ben olaya fiziksel değil de psikolojik acı açısından bakıyorum;
böyle insanlar imkansıza aşıktır.
hep olmayacak şeylerin peşinden koşmalarıyla tanınırlar. nerde uzakta, ulaşılmaz bir şey varsa onun için çabalarlar. altın tepside önlerine fırsat sunsanız çekici gelmez. ama ulaşılamaz olan bakır tepsideki kendisine faydası olmayacak olayın peşinden koşarlar.
aşık mı olmak istiyordur? asla birlikte olamayacağı marjinal tipe aşık olur. güzel bir iş imkanı mı var? asla o iş için çaba sarf etmez. resmen kötülüğü hayatlarına çeker.
olur ya düzgün giden bir şeyler varsa hayatlarında onları bozmak için de çaba gösterirler. resmen beyinleri şöyle çalışır: "şu anda hayatımda her şey yolunda. bu işte bir terslik var."
bu mantalite ile hareket ederek hayatlarında güzel giden şeyleri özenle tespit edip bozmak için fark etmeden bir çaba içine girerler. genelde bu kişiler ateş burcu (koç, aslan, yay) grubuna dahil olabilir.
işin kötü yanı bu bir psikolojik rahatsızlık da olabilir ve bende de biraz var gibi hissediyorum. varsa bu konuda bir çözümü olan mesaj kutumu seve seve yeşillendirebilir
böyle insanlar imkansıza aşıktır.
hep olmayacak şeylerin peşinden koşmalarıyla tanınırlar. nerde uzakta, ulaşılmaz bir şey varsa onun için çabalarlar. altın tepside önlerine fırsat sunsanız çekici gelmez. ama ulaşılamaz olan bakır tepsideki kendisine faydası olmayacak olayın peşinden koşarlar.
aşık mı olmak istiyordur? asla birlikte olamayacağı marjinal tipe aşık olur. güzel bir iş imkanı mı var? asla o iş için çaba sarf etmez. resmen kötülüğü hayatlarına çeker.
olur ya düzgün giden bir şeyler varsa hayatlarında onları bozmak için de çaba gösterirler. resmen beyinleri şöyle çalışır: "şu anda hayatımda her şey yolunda. bu işte bir terslik var."
bu mantalite ile hareket ederek hayatlarında güzel giden şeyleri özenle tespit edip bozmak için fark etmeden bir çaba içine girerler. genelde bu kişiler ateş burcu (koç, aslan, yay) grubuna dahil olabilir.
işin kötü yanı bu bir psikolojik rahatsızlık da olabilir ve bende de biraz var gibi hissediyorum. varsa bu konuda bir çözümü olan mesaj kutumu seve seve yeşillendirebilir
devamını gör...
3.
sorarım aşk durulur mu?
acıyı sevmek olur mu?
acıyı sevmek olur mu?
devamını gör...
4.
ya etin yanında güzel gidiyor biliyon mu o süs biberleri falan ondan olsa gerek.
devamını gör...
5.
ister acıyı sevmek diyelim, ister acıya alışmak. konuşulacak bir acı kalmadı. konuşa konuşa tükettik bütün acıları. elimizde, acıları "insanca" hissedememenin acısı kaldı tek. sadece bu.
devamını gör...
6.
bazen öyle bir hale gelirsin ki hissedebildiğin tek duygu acıdır. bu yüzden de acıyı sevmeye başlarsın.
devamını gör...
7.
acıyı yemekte seversin.
bebekken memeden kesmek için meme başına sürülen acı pul biberden değil.
çocukken düşüp dizlerini yaraladığın hatta dudağının patladığı oluk oluk kan geldiği değil.
bir kavgada yediğin dayak hiç değil.
yada bir hastalıkta ve lokal anestezi aştın neşter darbeleri ile kesilen etinde değil.
en zoru kalp acısıdır.
bu acı mesafelerden olabilir,
bir kayıptan olabilir,
sevgiliye kavuşamamakta olabilir
yada
dünyanın bir yerinde gördüğün acı çeken bir insanın yüzündede
bunların acısını hissediyorsanız o yüreğinizle
yani demem o ki;
hiç birşeye benzemez
kalp acısı...
nasıl seveceksin o acıyı?
insan olduğunu hissetiğin ve sana hatırlattığı için.
bebekken memeden kesmek için meme başına sürülen acı pul biberden değil.
çocukken düşüp dizlerini yaraladığın hatta dudağının patladığı oluk oluk kan geldiği değil.
bir kavgada yediğin dayak hiç değil.
yada bir hastalıkta ve lokal anestezi aştın neşter darbeleri ile kesilen etinde değil.
en zoru kalp acısıdır.
bu acı mesafelerden olabilir,
bir kayıptan olabilir,
sevgiliye kavuşamamakta olabilir
yada
dünyanın bir yerinde gördüğün acı çeken bir insanın yüzündede
bunların acısını hissediyorsanız o yüreğinizle
yani demem o ki;
hiç birşeye benzemez
kalp acısı...
nasıl seveceksin o acıyı?
insan olduğunu hissetiğin ve sana hatırlattığı için.
devamını gör...
8.
ancak zıtlarla hissedilir yaşamak. hiç hüzünlenmemiş biri mutluluğu bilmez, bilemez. acı yaşamadan insan yaşayamaz. alışmak, alışamamaktır aslında. çünkü devamı gelir, daha fazla gelir. daha ne kadar acır dersin, hep daha fazlası vardır. çünkü mutluluğun da daha fazlası vardır. acıyı, hüznü hissedebiliyorsan hala, yaşıyorsundur.
devamını gör...
9.
acı biterse kim olacağını bilememe durumudur.
acı çekmeyen kişi merhamet de edemez, merhamet edemeyen robot değilim testinden geçemez.
acı çekmeyen kişi merhamet de edemez, merhamet edemeyen robot değilim testinden geçemez.
devamını gör...
10.
sevecek kimsemiz yok, elimizde sadece acılarımız kalmış. ateşe, dikene, keskin bıçaklara sarılmayı huy edindik.
devamını gör...
11.
alıştı...can! dayanmaz yeni sevmelere...
devamını gör...
12.
kurtulamayacağını anlayınca sevmeye başlıyor insan. hissizlesmeye, acısıyla yaşamaya alışıyor.
devamını gör...
13.
devamını gör...
14.
acı, insani bir duygu olarak yaşam sürdükçe de var olacak bir şey. ozan 'acılardır adam eden adamı' diyor.. yani acı, adam edebilen bir şey olarak görülüyor ve kimsenin yaşamaması yolunda sizi davranışa itiyor, yeniliyorsa olumlu bir 'şey' de sayılabilir. ama bir sömürü amacıyla pazarlanıyor, düşmanca bir cezalandırma gereci olarak kullanılıyorsa, kötü ve karşı durulması gerekli bir şey..
olur ki bazan 'acılara tutunmak' zorunda kalır insan.. kimi zamanda 'acıyı sevmek olur mu' şarkıları çınlar iç sesinizde..
acı, acı bir gerçekliktir yaşamda, ne zaman karşılaşacağınızı bilmediğiniz.. hepsi bir yana, tatlıyı nasıl tanıyıp tanımlayacaktık acı olmasaydı yaşamımızda.
olur ki bazan 'acılara tutunmak' zorunda kalır insan.. kimi zamanda 'acıyı sevmek olur mu' şarkıları çınlar iç sesinizde..
acı, acı bir gerçekliktir yaşamda, ne zaman karşılaşacağınızı bilmediğiniz.. hepsi bir yana, tatlıyı nasıl tanıyıp tanımlayacaktık acı olmasaydı yaşamımızda.
devamını gör...