yazar: ahmet ümit
yayım yılı: 1998
15 kısa polisiye öyküden oluşan eser, sade ve akıcı dili ile okurlarına gizemli vakitler vadediyor.
yayım yılı: 1998
15 kısa polisiye öyküden oluşan eser, sade ve akıcı dili ile okurlarına gizemli vakitler vadediyor.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "armysuzy" tarafından 13.10.2021 23:10 tarihinde açılmıştır.
1.
normal sözlük kitap edebiyat kulübü ile birlikte toplantısını gerçekleştirdiğimiz 6. kitap.
okunsa da olur, okunmasa daha da güzel olur kitabı. ahmet ümit sevenler kızabilir lakin bu öykü kitabını okuyan birinin bana hak vermemesi imkansız. gelin neden böyle düşünüyorum kısaca açıklayayım**:
öncelikle belirtmeliyim ki gerçekten akıcı bir kitap, fakat çok basit. olaylar güzel ve ilgi çekici olsa da bunun işleniş şekli ve sonuca bağlanışı fazlasıyla zayıf. bazı öyküler okuyucuyu merak ettirirken bazılarında da katil zaten başında tahmin ettiğiniz kişi çıkıyor. keşke bununla sınırlı kalsa, bazı öykülerin elle tutulur bir sonucu yok. çok alakasız bitiyor. öykülerin mesajları sağlam, ülkemizin zihniyetini gözler önüne seriyor fakat bunu oldu bitti'ye getirip kısaca üzerinden geçerek aktardığı için mesaj askıda kalıyor. (bkz: askıda mesaj).
sanırım en sevdiğim öykü sevgilim tiner'di. savcıyı öldürmek de diğer öykülere nazaran daha ayrıntılı olduğu, adım adım ilerlediği ve zeki bir katile sahip olduğu için hoştu. bunun haricindeki diğer öyküler ya saçma sonundan dolayı komik, ya da anlatılanlar açık olduğundan basitti. hatta kulüple birlikte öyküleri tartışırken bir öyküdeki mantık hatası sinirlerimizi zıplattı.
ama yine de birlikte kitap hakkında konuşmak keyifliydi. hiç polisiyeye ilgisi olmayanlar belki beğenir. ben sevmedim.
okunsa da olur, okunmasa daha da güzel olur kitabı. ahmet ümit sevenler kızabilir lakin bu öykü kitabını okuyan birinin bana hak vermemesi imkansız. gelin neden böyle düşünüyorum kısaca açıklayayım**:
öncelikle belirtmeliyim ki gerçekten akıcı bir kitap, fakat çok basit. olaylar güzel ve ilgi çekici olsa da bunun işleniş şekli ve sonuca bağlanışı fazlasıyla zayıf. bazı öyküler okuyucuyu merak ettirirken bazılarında da katil zaten başında tahmin ettiğiniz kişi çıkıyor. keşke bununla sınırlı kalsa, bazı öykülerin elle tutulur bir sonucu yok. çok alakasız bitiyor. öykülerin mesajları sağlam, ülkemizin zihniyetini gözler önüne seriyor fakat bunu oldu bitti'ye getirip kısaca üzerinden geçerek aktardığı için mesaj askıda kalıyor. (bkz: askıda mesaj).
sanırım en sevdiğim öykü sevgilim tiner'di. savcıyı öldürmek de diğer öykülere nazaran daha ayrıntılı olduğu, adım adım ilerlediği ve zeki bir katile sahip olduğu için hoştu. bunun haricindeki diğer öyküler ya saçma sonundan dolayı komik, ya da anlatılanlar açık olduğundan basitti. hatta kulüple birlikte öyküleri tartışırken bir öyküdeki mantık hatası sinirlerimizi zıplattı.
ama yine de birlikte kitap hakkında konuşmak keyifliydi. hiç polisiyeye ilgisi olmayanlar belki beğenir. ben sevmedim.
devamını gör...
2.
normal sözlük kitap edebiyat kulübüyle birlikte okuyup az önce toplantısını yaptığımız ahmet ümit kitabı. içerisinde polisiye türünde kısa kısa öyküler barındıran ve ahmet ümit'le beni ilk kez tanıştıran bu kitap açıkçası biraz hayal kırıklığı oldu.
sanki lise edebiyat öğretmeni polisiye türünde öykü yazın sınavınıza +5 puan ekleyeceğim demiş de onun üstüne yazılmış gibiydi. katillerin hemen ortaya çıkması ve gerçek hayatta bulunmayacak olasılıkta tesadüfler barındırması kitabı oldukça basit yapmış.
kitapta beğendiğim tek şey içinde bulunduğumuz toplumdaki kanayan yaralarımızdan bazılarının öykülerinin içine serpiştirilip,insanların cinayete,şüpheli durumuna düşmesine etken olmasıydı. ki bunda da olayın psikolojik boyutu işlenip çözümlenmediği için eksik kalmıştı. gerçi ahmet ümit'ten öykü kitabında psikolojik tahliller yapmasını beklemek saçma olurdu ama kitapta bir şeyler eksikti işte. sanki içinde her şey olsun ama hiçbir şey olmasın gibiydi.
savcıyı öldürmek isimli öykü güzeldi bir tek ,onun dışındakilerin hepsinde katiller avcumun içindeymiş gibi ilk tahmin ettiğim kişi çıktı.
sonuç olarak her şeye rağmen akıcı bir kitaptı ve *çerezlik okunabilir diye düşünüyorum.
o son öykü neydi öyle yahu. adam pezevenk çıktı rıza baba.
sanki lise edebiyat öğretmeni polisiye türünde öykü yazın sınavınıza +5 puan ekleyeceğim demiş de onun üstüne yazılmış gibiydi. katillerin hemen ortaya çıkması ve gerçek hayatta bulunmayacak olasılıkta tesadüfler barındırması kitabı oldukça basit yapmış.
kitapta beğendiğim tek şey içinde bulunduğumuz toplumdaki kanayan yaralarımızdan bazılarının öykülerinin içine serpiştirilip,insanların cinayete,şüpheli durumuna düşmesine etken olmasıydı. ki bunda da olayın psikolojik boyutu işlenip çözümlenmediği için eksik kalmıştı. gerçi ahmet ümit'ten öykü kitabında psikolojik tahliller yapmasını beklemek saçma olurdu ama kitapta bir şeyler eksikti işte. sanki içinde her şey olsun ama hiçbir şey olmasın gibiydi.
savcıyı öldürmek isimli öykü güzeldi bir tek ,onun dışındakilerin hepsinde katiller avcumun içindeymiş gibi ilk tahmin ettiğim kişi çıktı.
sonuç olarak her şeye rağmen akıcı bir kitaptı ve *çerezlik okunabilir diye düşünüyorum.
o son öykü neydi öyle yahu. adam pezevenk çıktı rıza baba.
devamını gör...