agnostik

eskiden deist'tim. şimdi ise agnostik... bence agnostik olmak çok güzel. tanrı, cennet veya cehennem varmış yokmuş beni ilgilendirmiyor. varlığını veya yokluğunu ispatlayamam. agnostik olmak gerçekten beni iyi hissettiriyor.
he ama varsa da beni cehenneme gönderirse sevinirim, teşekkür ederim.

-bu ne kendini bilmezlik canım?
+kendimi değil tanrıyı..
-tamam işte bu ne kendini bilmezlik?

evet narsistmiş aynı zamanda

yahu ben ne bileyim yahu

tanrının veya tanrısal varlıkların bilinemezliğini, ne olabileceğini ne de olmayacağını savunan fikir.

bir yanıyla materyalizme benzer, görmediğine inanmaz, görmediği için de kanıtlayamaz.

egosuz insanların tercihidir.
dini bütün insanlar nihai açıklama getiremeden körü körüne inanırlar.
dinle işi olmayanlar da insan beyninin alamayacağı kadar büyük bir evrenin kendinden üstün bir varlık tarafından yaratılmadığını öne sürerler.
ikiniz de çeşitsiniz. çok şey bildiğinizi sanıyorsunuz ama bir şey bilmiyorsunuz. ölene kadar da bilemeyeceksiniz.
kendinize gelin arkadaşlar, tanrının olup olmamasının somut bir kanıtı yok.
bilemezsiniz, bilmiyorsunuz da. bir şeyin olduğunu kanıtlayamıyorsunuz, olmadığını da kanıtlayamazsınız.
koskoca evrende minicik bir varlık olan siz nasıl eminsiniz olduğuna ya da olmadığına. kimsiniz siz kardeşim hayırdır!?

ateizm kadar katı değildir, ateizm tanrının var olma ihtimalini veya varlığını kökten reddederken agnostisizm daha insaflı davranır, sadece bilinemez der.

varlığı da yokluğu da bilinemez der, nötr davranır.
bu kavramı ortaya atan ilk isim thomas henry huxley olarak bilinir.

sanılanın aksine katıdır. "şu şöyle olabilir ama olmayabilir de biz kesin bilemeyiz" inancını katı bir şekilde savunur. sadece din alanında değil, herhangi bir konuda agnostik inanca sahip olunabilir (örneğin galatasaray bir gün fenerbahçe'yi yenebilir mi?)

tanrı şu an sonraki zamanlarda bilinmesi mümkün değildir

" bilinemezci karşılığı agnostik sözü yunancadan gelir : a, olumsuzlama öneki, ve gnosis, 'bilgi'. "

*
lenin

yazılanlara bakınca, başlığa yazan yazarların çoğunun sandığı kadar konforlu bir düşünce değildir.

''size öyle geliyor pantolonun üstünden...''*

dostlar konforlu olan inanmak yahut reddetmektedir. bu tarafından baktığınız zaman iki düşünceyi de karşısına alan bir görüştür. tanrının varlığını savunana da reddedene de karşı çıkar...

azıcık mantık lütfen...

hele de ima ettiğiniz üzere yokluğundan şüpheye düşüp de 'belki vardır' kafasına girmemişlerdir. bu kafaya girecek kişi zaten 'belki vardır' diyerek inanır. tanrı yoksa kaybedecek bir şeyi yoktur çünkü...