üniversite öğrencisi

her koşulda içki ve sigara parası bulabilen canlı türü.

türkiye de makarna, patates ve yumurta yiyerek hayatta kalmaya çalışır.

yemekhanenin yemekleri makarna çorba vesaireden iyidir tavsiye ederim.

kaç çeşit makarna vardır en iyi onlar bilir.

survivor yarışmasına aday kişilerdir.

değerlendirmesini bilen için bir daha ele geçmeyecek zamanlardır. ancak genelde boşuna geçirdiğimiz , heba ettiğimiz yıllardır.

çaydanlıkta makarna yapıldı, saç kurutma makinasıyla ısınıldı vs bunlar çok basit şeyler. ulan biz bitmiş tuvalet kağıdı rulolarından sehpa yapmıştık be, iki mühendis bir mimar güçlerimizi birleştirip yapmıştık. o kadar fukaraydık, ama mutluyduk...

üniversite üniversite, yoksulluk dediler anlamadım işte şu anda ebemi tersten görüyorum.

senelerini heba edip işsiz kalacak veya okuduğu bölümle alakasız bir işte çalışacak kişilerdir. diplomanıza bu kadar bel bağlamayın, üzülürsünüz. sevdiğiniz ve ilginizi çeken farklı alanları keşfedip, kendinizi birkaç konuda geliştirin. her zaman alternatifiniz olsun.

türkiyede borç harç içinde geçirmektedir üniversite öğrencisi zamanını.

bu tür, türkiye'de sefalet köpeğin adeta dört ayaklı bir versiyonudur.

2-4 yillik ogretim kurumlarinda okuyan kisi.

bizatihi ben olurum. okullu olduk sonunda.

sigaraya ve içkiye verdiği paralar yüzünden evde ekmek bulamadığında tüm ev eşrafından ellişer kuruş toplayıp 1 tam ekmek almak için yırtınan.

çaya olan aşkına hiçbir zaman ihanet etmeyen ve her kafe oturmasında kafedeki tiki kızların sıcak çikolata sevdasına karşı göğsünü gere gere hep 'çay'la direnen. devletin 'kredi' görünümlü borç batağını ziraat bankası bankamatiklerinde kuyruklar oluştururak bekleyen ve parayı alınca 'devlet baba sağolsun' diye sevinerek mutlu olan.

final zamanında beynine dolduramadığı bilgileri, ciğerine doldurduğu nikotin ve zehirle tamamlayan. tüm bu sıkıntıları kafasına takmayıp sevgilisinin sesini duymak için bahtsız bedevi gibi hattına tl yükleme peşinde koşan.

memleket meselelerini sadece eş dost muhabbetlerinde duyuran ve hiç kimse tarafından takılmayan hayata ve getirilerine rock müziğin gırtlak tınısıyla karşı duran.
kimi zaman romantik, kimi zaman agresif ama çok zaman sadece bir 'öğrenci daha o' yakıştırmasıyla kendi yağında kavrulan.

'öğrenci' kelimesini hep 'dünyanın en zavallı işi'ymiş gibi duyan ama mezun olduğunda o zavallılık için her şeyini vereceğini bilen 'garip ülke' nin garip insanları.

elindeki parasını harçlığının geleceği güne kadar kaç gün varsa o kadar güne bölüp bir günde kaç lira harcayarak hayatta kalabileceğini hesaplayan kişi.

kendi idealleri olan, bir amaç doğrultusunda eğitim hayatını gelecekteki kariyerine göre şekillendiren, okumayı yazmayı tartışmayı seven buna keza tartışma kültürü edinmeye de çalışan bilinç sahibi öğrencilerdir.

herkes elbette böyle değildir ancak tanımlama bu ve benzeri türde olmalıdır. öğrencilik de bir meslektir hele ki üniversite öğrenciliği en güzel yılları barındırdığından daha değerlidir.

benim üniversite öğrencisi olduğum dönem ile şimdi ki öğrencilerin arasında dağlar kadar fark var. ben cebimdeki son 5 tl ile 2 paket makarna alıp okula yürüyerek gidip 1 hafta yaşam savaşı vermiştim:) geçen bir barda gördüğüm üniversite öğrencilerinden oluşan grup ise şişe açtırıp sabaha kadar kop kop yaptı...

evden okula, okuldan eve gider. yada yurt diyebiliriz. ınsanlar da sanıyor ki üniveriste öğrencileri sabah akşam geziyor eğleniyor diye düşünüyorlar. yok öyle bir şey para mı var. fakirlikten sabah çay sigara yapıyorduk.

koymotono bolon tomom mo

her daim sınavlarının ve özel hayat çöküşünün çakıştığı kişilere denir