sermayenin yani paranın, kendinden başka inandığı değer yoktur. vatan, millet, bayrak, din, uygarlık, adalet, eşitlik, hak, özgürlük, parti, dava vs vs. hepsi sadece kendi "kasasına" kadardır. sermaye gruplarının birbirine oranla daha modern, geri, özgürlükten yana veya zorba görünmelerinin arka planı, sadece kâr konulu rekabettir. pastayı paylaşma pazarlığıdır. işte gördünüz: en azılı israil düşmanı görünenleri, gemileriyle israile gazze günlerinde yakıt ve lojistik malzeme taşıdı. birileri sözümona atatürk resimlerini boykot yiyince hatırladılar, astılar. tv.ler göremedikleri milyonları aniden farkettiler.
kısaca bilin ki, onların kıbleleri, dinleri kasalarıdır. bir gecede 40 yıllık ceo'larını kovar, bir gecede tesettüre girer, ertesi gün yatlarında bikini ile şampanya partileri düzenleyebilirler.. vefa, ahlak vb erdemler halka ait değerlerdir.. zorlu'ya sabancı'ya bakın. sadece kârlarını etkiliyorsa o konuyla ilgilenirler.
ali koç'un da farklı olması için bir neden yokki. kişisel yeteneksizliği ve beceriksizliği ile de rakiplerine umut verdi. son dönem sessizliği o yüzden. boykot tokadını yumuşatmaya çalışan ülker'de farklı değil. ve tüm diğerleri de.. bu onlara ait bir kusur da değil. dünyada böyle..
yığınlar, üretim ve tüketimden gelen güçlerini örgütlü ve birlikte kullanabildiği sürece de, sermayenin iç çelişkileri artacaktır. hiç bir siyasi iktidar da bu güce karşı uzun süre direnemez..
"güçsüz değil, güç sizsiniz" dostlarım, biziz yani halk, yani üreten ve tüketen yığınlar, işçiler, emekliler, memurlar, köylüler, üniversiteliler.. sokaklar, evler, kentler yani bu ülke. bu yurt.. ve bu koca dünya da böyle aslında..
iyilikte, güzellikte, kardeşlik, eşitlik, özgürlük ve gelecekte bizim insan ellerimizde, emeğimizde..
tabii gücümüzü anlayabilir, birleştirebilir ve güzel yarınlar için kullanabilirsek eğer..

devamını gör...

(0) (0)