1.
algernon henry blackwood (1869-1951)
ingiliz yazar ve radyo yayıncısıdır*. doğaüstü ve gizem türlerindeki eserleriyle ve özellikle de hayalet hikayeleriyle bilinir. 1930'larda ve 1940'larda bbc radyosunda yaptığı yayınlarla "hayalet adam"* olarak da tanınırmış. neredeyse tümü bir biçimde tabiatüstülük içeren 200'den fazla hikaye ve bir düzine roman yazmıştır kariyeri boyunca.
hayalperest bir çocukmuş, kendi dediği üzere ve doğa ile birlikte doğaüstü düşüncelere sığınırmış hayatının erken dönemlerinde. "korkunç/berbat özel okullarım" diye adlandırdığı 5 tane okulda okumuş. bir tanesinin "şeytani" müdürü, haksızca kendisini bir kitap çalmakla suçlamış. bir diğeri ise alman kara ormanı'ndaki bravyalı kardeşler okuluymuş. bu bölge, "elfler ve cücelerle sarılı, hayaletli ve sihirli efsanelerle bezeli insanlarla dolu" bir yermiş ancak algernon buradaki okulu, "aşırı, yarı askeri disiplini yüzünden" tiksintiyle anıyormuş.
blackwood, doğu mistisizminden büyülendiğinde henüz büluğ çağındaymış ve madam blavatsky'nin teosofisine kendisini tamamen kaptırmış. babası onun çiftlik işlerini devralması umudundaymış ve algernon da bu uğurda edinburgh üniversitesi'nde öğrenim görmeye gitmiş. sonrasında, 1887 yılında kanada'ya taşınmış, 1892'de ise new york'a gitmiş*. ontario'nun bakir doğası olan bölgelerinde yaşadığı deneyimleri onu "tuhaf" hikayeler yazmaya itmiş ve bunların arasında en bilineni hala "the wendigo” (1910) olarak kalmıştır. kendisi o zamanlarda ne çiftçilikte, ne gazetecilikte ne de başka herhangi bir işte [otel işletmeyi, alaska'da altın madenlerinde madencilik yapmayı, new york'ta gazete röportörü olmayı falan hep dene(yimle)miş] dikiş tutturamamış ve bunun neticesinde kendisini morfine vermiş. ardından 1899'da ingiltere'ye dönmüş ve ilk iki hikaye derlemesi 1906 ve 1907 senelerinde yayımlanmış. üçüncü kitabı john silence: physician extraordinary (1908), bir bakıma okült bir sherlock holmes hakkında bir romanmış ve bu o kadar başarılı olmuş ki blackwood bu sayede tam zamanlı bir yazar olabilmiştir. algernon'un bu dönemdeki diğer başarı sağlayan işlerinin arasında the centaur (1911) ve pan’s garden (1912) bulunmaktadır.
1. dünya savaşı döneminde, isviçre'de konumlandırılan ajanlık merkezinde bir istihbarat subayı olarak çalışmıştır ve birtakım farklı görevler de yapmıştır bu isim.
büyük harp (1. dünya savaşı) bittikten sonra yazar, oyun yazımıyla aktivitelerini sürdürmüştür ve çocuklara yönelik kurgular üretmeye yönelmiştir. aynı zamanda da radyoda bir kariyer çizmeye başlamıştır. britanya'nın ilk tv programı olan picture page'de de yer almıştır, 1936 yılında. bu zamanlarda tv'de düzenli bir pozisyonu olmuştur bu ismin ve saturday night story programıyla algernon artık bir ünlüdür*. 1949 senesinde, kendisinin hikayelerinden seçmeler, tales of the uncanny and supernatural adı altında yayımlanmıştır. blavatsky'nin okültizmine olan ilgisi de devam etmiştir ve ouspensky ile gurdjieff ile ahbaplık kurmuştur blackwood. yine 1949 senesinde algernon, cbe*'ye layık görülmüştür*. ve 1951 senesinde londra'da hayatını kaybetmiştir bu önemli yazar.
kaynaklar:
www.britannica.com/biograph...
sf-encyclopedia.com/entry/b...
fantastic-writers-and-the-g...
algernon blackwood'u keşfetmem çok da eskilere gitmez. favori yazarlarımdan biri olan h.p. lovecraft'ı etkileyen yazarlardan biri olduğunu öğrendiğimde ilgimi çekmişti bu isim. özellikle kozmik mistisizmin okültik bir mahiyette yansıtılmasında lovecraft'ın ana ilhamı blackwood olabilir. sonra algernon'un kimi eserlerini okudum ve gerçekten beğenmiştim. yalın bir dili ama kesinlikle sürükleyici bir üslubu var ve kurguları da ilgi celbedici diyebilirim. gene de lovecraft'ı daha fazla seviyorum. çünkü "love" craft. *
ingiliz yazar ve radyo yayıncısıdır*. doğaüstü ve gizem türlerindeki eserleriyle ve özellikle de hayalet hikayeleriyle bilinir. 1930'larda ve 1940'larda bbc radyosunda yaptığı yayınlarla "hayalet adam"* olarak da tanınırmış. neredeyse tümü bir biçimde tabiatüstülük içeren 200'den fazla hikaye ve bir düzine roman yazmıştır kariyeri boyunca.
hayalperest bir çocukmuş, kendi dediği üzere ve doğa ile birlikte doğaüstü düşüncelere sığınırmış hayatının erken dönemlerinde. "korkunç/berbat özel okullarım" diye adlandırdığı 5 tane okulda okumuş. bir tanesinin "şeytani" müdürü, haksızca kendisini bir kitap çalmakla suçlamış. bir diğeri ise alman kara ormanı'ndaki bravyalı kardeşler okuluymuş. bu bölge, "elfler ve cücelerle sarılı, hayaletli ve sihirli efsanelerle bezeli insanlarla dolu" bir yermiş ancak algernon buradaki okulu, "aşırı, yarı askeri disiplini yüzünden" tiksintiyle anıyormuş.
blackwood, doğu mistisizminden büyülendiğinde henüz büluğ çağındaymış ve madam blavatsky'nin teosofisine kendisini tamamen kaptırmış. babası onun çiftlik işlerini devralması umudundaymış ve algernon da bu uğurda edinburgh üniversitesi'nde öğrenim görmeye gitmiş. sonrasında, 1887 yılında kanada'ya taşınmış, 1892'de ise new york'a gitmiş*. ontario'nun bakir doğası olan bölgelerinde yaşadığı deneyimleri onu "tuhaf" hikayeler yazmaya itmiş ve bunların arasında en bilineni hala "the wendigo” (1910) olarak kalmıştır. kendisi o zamanlarda ne çiftçilikte, ne gazetecilikte ne de başka herhangi bir işte [otel işletmeyi, alaska'da altın madenlerinde madencilik yapmayı, new york'ta gazete röportörü olmayı falan hep dene(yimle)miş] dikiş tutturamamış ve bunun neticesinde kendisini morfine vermiş. ardından 1899'da ingiltere'ye dönmüş ve ilk iki hikaye derlemesi 1906 ve 1907 senelerinde yayımlanmış. üçüncü kitabı john silence: physician extraordinary (1908), bir bakıma okült bir sherlock holmes hakkında bir romanmış ve bu o kadar başarılı olmuş ki blackwood bu sayede tam zamanlı bir yazar olabilmiştir. algernon'un bu dönemdeki diğer başarı sağlayan işlerinin arasında the centaur (1911) ve pan’s garden (1912) bulunmaktadır.
1. dünya savaşı döneminde, isviçre'de konumlandırılan ajanlık merkezinde bir istihbarat subayı olarak çalışmıştır ve birtakım farklı görevler de yapmıştır bu isim.
büyük harp (1. dünya savaşı) bittikten sonra yazar, oyun yazımıyla aktivitelerini sürdürmüştür ve çocuklara yönelik kurgular üretmeye yönelmiştir. aynı zamanda da radyoda bir kariyer çizmeye başlamıştır. britanya'nın ilk tv programı olan picture page'de de yer almıştır, 1936 yılında. bu zamanlarda tv'de düzenli bir pozisyonu olmuştur bu ismin ve saturday night story programıyla algernon artık bir ünlüdür*. 1949 senesinde, kendisinin hikayelerinden seçmeler, tales of the uncanny and supernatural adı altında yayımlanmıştır. blavatsky'nin okültizmine olan ilgisi de devam etmiştir ve ouspensky ile gurdjieff ile ahbaplık kurmuştur blackwood. yine 1949 senesinde algernon, cbe*'ye layık görülmüştür*. ve 1951 senesinde londra'da hayatını kaybetmiştir bu önemli yazar.
kaynaklar:
www.britannica.com/biograph...
sf-encyclopedia.com/entry/b...
fantastic-writers-and-the-g...
algernon blackwood'u keşfetmem çok da eskilere gitmez. favori yazarlarımdan biri olan h.p. lovecraft'ı etkileyen yazarlardan biri olduğunu öğrendiğimde ilgimi çekmişti bu isim. özellikle kozmik mistisizmin okültik bir mahiyette yansıtılmasında lovecraft'ın ana ilhamı blackwood olabilir. sonra algernon'un kimi eserlerini okudum ve gerçekten beğenmiştim. yalın bir dili ama kesinlikle sürükleyici bir üslubu var ve kurguları da ilgi celbedici diyebilirim. gene de lovecraft'ı daha fazla seviyorum. çünkü "love" craft. *
devamını gör...