ali babacan'ın iyi bir çocuk olduğunu düşünmek

türkiye'de ekonomiden sorumlu olduğu dönemlere sıklıkla gönderme yapan ve iktidara yönelik yerinde eleştirileriyle göz dolduran deva partisi lideri ali babacan'ın aslında iyi bir çocuk olduğunu düşünmektir.

gerçekten de bu adamın temiz, güler yüzlü ve iyi aile babası olması ve ailesinin de son derece temiz görünümlü olması nedeniyle ben de negatif bir yaklaşım içinde bulunamıyorum. elbette eksik tarafları, geçmişte yanlış icraatları ya da söylemleri olmuş olabilir. lakin ben bugüne geldiğimizde ali babacan'ın türkiye'de siyasi ömrünün ama iktidarda ama muhalefet içinde uzun soluklu olacağına inananlardanım.
en azından ülkeye seviyeli, düzeyli bir siyaset anlayışı getireceği kesin.
meydanlarda ona buna hakaret eden siyasiler gibi olmadığı için bile teşekkürü hak etmekte..
altılı masanın hemen her unsuru benim için umut vadediyor. umut anlamına geliyor.
biliyoruz ki türkiye cumhuriyeti devletini yönetebilecek yetkin ve de etkin kadrolar mevcuttur.

ayrıca ne sağ ne de liberal çizgiye yakın değilim. görüş ayrılıkları, yakınlıklarından daha önemlisi ahlaklı ve namuslu insanların ülkemizde siyaset yapmasıdır. ali babacan'ın da ahlak veya namus konusunda şahsen bir eksikliği olduğuna inanmıyorum. temiz, düzgün bir adam bence. yolu açık olsun.

suriyeliler ülkemiz ekonomisi için yük değil diyerek aşağıdaki açıklamayı yapmış eski akpli bakandır.

bir laf vardır; katranı kaynatsan olur mu şeker, cinsini sevdiğim cinsine çeker diye...

z kuşağı bilmez belki, mevcutta duran arkadaşlar da o zamanlar 'gömleğimizi değiştirdik' gibi bir şeyler söylüyordu, belki gömlek değişmişti de içlik hala duruyormuş arkadaşlarda. gömleği çıkarttıklarında gördük, görüyoruz da...

ali babacan -bence - iyi bir çocuk değil, iyi değil çocuk hiç değil!

mevcut siyasilerin hiçbiri -ben parti ayırmıyorum- hiçbiri bu ülkeyi yönetecek yeterlilikte (bu yeterliliğe istediğiniz şeyi koyun) değil bence. ama bak bunlar bence ama bu bencesi, tabi ki canım bu bencesi zaten diyerek gibi'ye de selamımızı gönderdikten sonra, 3 hayırla ali babacan'ı da uğurlayalım.

sgklı bir işim olmasa aslında kendi partimi de kurabilirdim de, tazminattan falan olmayalım şimdi.

mevcut hükümetle birlikte aynı yolda yürümüş bir siyasetçinin gözümdeki değeri lağımdaki fareden farksızdır.

anlaşmazlıklar, pastayı bölüşememek, birilerini koparıp başka yollara itti.

hepsi aynı tavuğu yoluyordu.
hiçbirine yağmurlu havada bir damla su yok nezdimde.

tipine bakınca öyle bir intiba ediniyor insan, evet..
iyi kötü çirkin filmi gibi...

clint eastwood da filmde, iyi bir karakter olarak yansıtılır ve izleyici tarafından da öyle görülür ama aslında öyle çok da iyi biri değildir...
inceden bencildir..

gerçek iyilik, çirkin bir yüz ifadesinin arkasında gizlidir aslında, bu noktada... tüm o çirkinliğin, kötülüğün altında yatan iyi karakter...
onu bulup çıkarmak ya da en azından varlığını bilmek, çok daha önemlidir...

hep söylerim; "ülkenin en sağlam solcusu, şu an bayburt'ta yaşıyor" diye..
dışarıdan nasıl göründüğüne bakmadan, genel algıya biat etmeden, o en saf iyiliğin peşine düşmek...

gaflet , dalalet ve hatta cehalettir.

''sinsi'' diyelim biz ona.