1.
siyasetçi ve ekonomisttir, kendisi 2002-2015 yılları arasında 13 yıl türkiye dışişleri ve ekonomi bakanlığı, dört dönemde ankara milletvekilliği yapmıştır. şuanda (bkz: demokrasi ve atılım partisi)'ni kısaltması (bkz: deva) partisinin kurucusudur.
devamını gör...
2.
hiç güven vermeyen ve sinsi bulduğum siyasetçidir. gerçi bu listeye akpden yolu geçmiş tüm siyasetçileri sokarım ben :)
devamını gör...
3.
seçimler olursa kendisini favori olarak görüyorum.
devamını gör...
4.
şimdi, zamanında "mustafa kemal kaç yıldır osmanlı subaylığını yaptı bir nevi padişahın adamı oldu padişah yer içerken keyif çatarken halk bitap durumdaydı, savaşta da osmanlı yenildi ülkeyi battı bu da onların içinde değil miydi güven olur mu osmanlıdan çıkan adama kaç sene onlarla değil miydi? osmanlı adına savaştan savaşa koşan adam şimdi çıkmış yurtta sulh cihanda sulh diyor, olacak iş mi? " demek ne kadar mantıklıysa ali babacan için de" akp'nin içindeydi senelerce, görmedi mi etmedi mi. şimdi çıkmış neler diyor" demek o kadar mantıklı geliyor bana.
iki kişi de durum ve koşullar gereğince ülke adına görev alabilmek için mevcut iktidarın içinde bulunmuşlardır. burada demek istediğim "ali babacan yolunda çok haklı işte efendim sonuna kadar arkasından gitmeliyiz o da atatürk gibi ülkeyi kurtaracak" falan değil. sadece bu saçma önyargıları kırıp objektif bir şekilde gözlemleyip gerçekten doğru adam mı yanlış adam mı değerlendirmesini yapabilecek zihin açıklığında olmanız gerekliliğidir. otomatik cevap gibi akp den çıkan adama güven olmaz gibi hep aynı argümanı sunuyorsanız benim de size önyargım: muhtemelen oy kaybetmesini istemediğiniz bir partinin fanatiğisiniz.
!! notlar:
1- kesinlikle ve kesinlikle atatürk ile ali babacan özleştirmesi yapmıyorum. sadece, babacan hakkındaki önyargılı argümanları kırmak için böyle bir örneklemeye ihtiyaç duydum. boşuna "puhaha babacan ne alaka atatürk ne alaka" gibi yerlerden laf sokmaya çalışmayın, bence de ne alaka.
2-babacan fanboy değilim sadece objektif bakmaya çalışıyorum. söylediklerine gerçekten ikna olursam ve tutarlılığını koruduğunu gözlemlersem oyumu da verebilirim. neden olmasın? ama zaman gerekli hemen atlayacak da değilim.
iki kişi de durum ve koşullar gereğince ülke adına görev alabilmek için mevcut iktidarın içinde bulunmuşlardır. burada demek istediğim "ali babacan yolunda çok haklı işte efendim sonuna kadar arkasından gitmeliyiz o da atatürk gibi ülkeyi kurtaracak" falan değil. sadece bu saçma önyargıları kırıp objektif bir şekilde gözlemleyip gerçekten doğru adam mı yanlış adam mı değerlendirmesini yapabilecek zihin açıklığında olmanız gerekliliğidir. otomatik cevap gibi akp den çıkan adama güven olmaz gibi hep aynı argümanı sunuyorsanız benim de size önyargım: muhtemelen oy kaybetmesini istemediğiniz bir partinin fanatiğisiniz.
!! notlar:
1- kesinlikle ve kesinlikle atatürk ile ali babacan özleştirmesi yapmıyorum. sadece, babacan hakkındaki önyargılı argümanları kırmak için böyle bir örneklemeye ihtiyaç duydum. boşuna "puhaha babacan ne alaka atatürk ne alaka" gibi yerlerden laf sokmaya çalışmayın, bence de ne alaka.
2-babacan fanboy değilim sadece objektif bakmaya çalışıyorum. söylediklerine gerçekten ikna olursam ve tutarlılığını koruduğunu gözlemlersem oyumu da verebilirim. neden olmasın? ama zaman gerekli hemen atlayacak da değilim.
devamını gör...
5.
bi muhalefet adayına göre fazla pasif duran ''lider''. her cümlesi o kadar yuvarlak ki yarın cumhur ittifakına bile katılabilir. demedi demeyin.
devamını gör...
6.
gerek iktidarda, gerek muhalefet partilerinde; akılcı, eğitimli, işi ehline teslim eden liderlere hasret kalındığı için sivrilen siyasetçidir.
özellikle ekonominin yokuş aşağı yuvarlandığı günlerde doğru oynarsa ülkenin siyasi geleceğinde yer bulacaktır.
akp’nin ilk seçimde sağlam gelişi de büyük ekonomik sorunlar ve çözümsüz kalan siyaset sayesindeydi.
benzer rüzgarı iyi alırsa yürüyecektir.
merakımdan izlemekteyim. zaten ülke siyasetinde merak edecek bir şey yok, iktidarıyla muhalefetiyle herkes 20 yıldır aynı cümleleri tekrar ediyor.
özellikle ekonominin yokuş aşağı yuvarlandığı günlerde doğru oynarsa ülkenin siyasi geleceğinde yer bulacaktır.
akp’nin ilk seçimde sağlam gelişi de büyük ekonomik sorunlar ve çözümsüz kalan siyaset sayesindeydi.
benzer rüzgarı iyi alırsa yürüyecektir.
merakımdan izlemekteyim. zaten ülke siyasetinde merak edecek bir şey yok, iktidarıyla muhalefetiyle herkes 20 yıldır aynı cümleleri tekrar ediyor.
devamını gör...
7.
suç ortağı, herşeyin müsebbibi.
devamını gör...
8.
millet onun da ne olduğunu biliyor. ona atılan oylara yazık olacağını da biliyor. aynı diğeri gibi. neydi o? gelecek mi geçmiş mi, ha işte ondan. off, bıktım bu insanların tutarsızlığından. allah kulak vermiş, göz vermiş ve bunlardan en üstünü akıl vermiş. yüce yaradan der ki, aklını kullan.
devamını gör...
9.
eski akp kurucusu
yeni bi tane akp kurmak istemektedir.
ben de skyrim'de sıkıldıkça yeni karakter açardım.
yeni bi tane akp kurmak istemektedir.
ben de skyrim'de sıkıldıkça yeni karakter açardım.
devamını gör...
10.
her şeyin açık seçik belli olduğu zamanlarda doğruyu yanlışı ayırt edememesi kendisine karşı güvensizlik hissi uyanmasına sebep oluyor gayet doğal ben de güvenemiyorum.
devamını gör...
11.
ben kendisine güveniyorum, elit adam bi kere. her zaman ülkeyi bir elit yönetsin isterim.
devamını gör...
12.
projedir, arka bahçedir
devamını gör...
13.
romalılar siz delirdiniz mi? ali babacan'a elit diyorsunuz. ekşi sözlükteki gibi 'en azından diploması var' seviyesine ineceksiniz nerdeyse.
sabah gazetesi yazarı dilek güngör istanbul borsasındaki taze kuru gıda (bkz: tkuru) şirketindeki vurgunu anlatıyor.
ali babacan'nın kayınçosu nusret yurter 2009 yılında taze-kuru gıda şirketini kuruyor. yaş ve kuru sebze-meyve ihracatı yapan şirketin hisseleri 1.40 ve 1.68'den ülker grubuna satılıyor. şirketin içi boşaltıldıktan sonra 1 yıl içinde hisse fiyatı 707 lira oluyor. tam 140 kat değerleniyor hisse. nasıl elitler nasıl elitler şaştık kaldık valla.
biz de elitiz ama
ilber ortaylı'nın dediği gibi "biz paranın eliti değiliz."
işi ehline teslim ederseniz ülkeyi soyar giderler, ruhunuz duymaz. (bkz: cem uzan)
25 eylül 2020 tarihli dilek güngör'ün "borsada taze kuru bir hikaye!" başlıklı köşe yazısı,
borsayla biraz haşır neşir olan herkes son dönemde öz sermayesi ekside olan ama hisseleri tavan yapıp duran bir şirketi konuşuyor:
taze kuru gıda... düşünsenize, aktif büyüklüğü 6 milyon tl, piyasa değeri 707 milyon tl... son 1 yılda hisseleri 5 tl'den 707 liraya kadar çıktı. tavan tavan yapıp duruyor. kimdir bu şirket, ne iş yapar! biraz araştırınca ilginç bir hikâye karşınıza çıkıyor.
taze kuru gıda ankara kızılcahamam'da 2009'da kuruluyor. sahibi ali babacan'ın kayınbiraderi... hani bir dönem meşhur 'kayınço nusret' diye babacan'ın yatırım ajansı'na ballı maaşla danışman yaptığı nusret yurter... sebze-meyvede kuru gıda ihracatı yapan şirket 21 mayıs 2020'de el değiştiriyor. nusret yurter ve nazire erinç yurter hisselerini ülker'in a takımı'ndaki hüseyin avni metinkale'ye satıyor.
a grubu paylarını hisse başına 1.68 tl'ye, b grubu paylarını ise 1.40 tl'ye...
b grubu paylar borsada işlem gören hisseler...
borsada hisse değeri o tarihte satış fiyatının neredeyse 20 katı!
sonra hisselerini satsa da taze kuru net diye bir şirkette yurter'e yüzde 25 hisse veriliyor. üstelik, taze kuru gıda içindeki bütün iş bu şirkete devrediliyor.
bugün kayınço patronun 1.40 liradan sattığı hisseler 707 tl...
neresinden tutarsan tuhaf!
borsada 20 tl'yken 1.40 liradan hisselerini satıyorsun, taze kuru gıda'nın içindekileri bir başka kurulan şirkete devrediyorsun (bir nevi içini boşaltmak gibi), o şirketten pay alıyorsun, borsada işlem gören şirketin hisseleri ortada bir şey yokken rekor üzerine rekor kırıyor!
nasıl hikâye?
anlayan varsa bana da anlatsın.
***
tüpraş'a birkaç soru...
geçen gün yazdığım 'akaryakıtta indirim oyunu' yazısı üzerine tüpraş açıklama yaptı. epeyce içerlemişler. o kısımları geçiyorum. açıklamayı baştan sona okursanız içinde itiraflara rastlarsınız.
ne diyorlar?
kasım-aralıkta dağıtım şirketlerinden talepleri topladıklarını, zamdan önce 5-10 katı talep geldiğini, üretim ve stoklarının yetersiz kaldığı durumlarda günlük baz talepleri dikkate aldıklarını anlatıyorlar. üstelik ben 'falanca dağıtıcıya ayrımcılık yaptınız' diye tek bir cümle etmediğim halde sürekli 'herkese eşit mesafedeyiz' diye vurgulama gereği duymuşlar. sanırım, opet'ten dolayı... yaraları mı var anlamadım!
neyse...
kendilerine birkaç soru sormak istiyorum.
dağıtım şirketleri kasım-aralıkta senelik talep miktarlarını size bildirmiyor mu?
tüpraş üretim planlamasını o miktarlara göre yapmıyor mu?
hal böyleyken üretiminiz nasıl yetersiz kalabiliyor ya da stokunuzda ürün bulunamıyor?
dip not: dilek güngör ekonomi alanında güvenilir bir kaynak olmamakla birlikte yazdıkları yalan değildir. nitekim bu haberin yayınlanmasından sonra spk şirketin bedelli sermaye artırımı kararını onaylamamıştır. ancak soruşturma da başlatmamıştır. kaynak
09.01.2022 tarihli edit:
youtube kanalı flutv'nin olmaz öyle saçma ekonomi serisinin 16. bölümünde ali babacan yeniden konuk oldu. buradan izleyebilirsiniz: flutv - ekonomi nasıl düzelir
daha önce albayrak ailesinin sahibi olduğu sabah gazetesinde ekonomi köşe yazarı dilek güngör'ün ali babacanı'n borsa vurgununu ifşa ederek taze kuru gıda şirketinin içinin kimler tarafından boşaltıldığını yazmıştım. ali babacan ve akrabası hala dilek güngör'e bir yanıt vermiş değil. ancak tkuru hissesi son bir yıldır düşen trend içerisinde. malı yavaş yavaş boşaltıyorlar anlayacağınız.
flu tv'deki programın analizini yapalım;
soru1: kemal derviş'in ekonomi programını mı devam ettirdiniz?
ali babacan: "aklın yolu bir. istişare ile ortak akılla bilim temelinde bir plan yaparsanız , program yaparsanız ve bunu uygulayabilirseniz iyi sonuçlar alırsınız. yani, iki kere iki dört eder kadar basit konular. ya da ben en azından ben on üç yıldır bu konularla ilgilendiğim için bana basit geliyor. öyle ki türkiye'nin asıl son yirmi yılının en önemli reform süreci 1999'da helsinki süreciyle başlıyor. bu program kısa bir süre sonra patlıyor. dediğiniz gibi sayın derviş geliyor türkiye'ye. o da iyi şeyler yapmaya çalışıyor fakat uygulama konusunda sıkıntı çıkıyor. sayın derviş 2002 yılında erken seçim lazım diyor, çünkü biz bu programı uygulayamıyoruz. ekonomi programını kağıt üzerinde yazmaktan kolay bişey yok. asıl onu uygulamak çok zor. uygulayabilmek için türkiye'yi çok iyi tanımak gerekiyor, türkiye'nin ekonomik kodlarını iyi anlamak gerekiyor, türkiye'deki toplumsal davranış patternlerini -kalıplarını- iyi bilmek gerekiyor.esnafımızın çiftçimizin neye göre nasıl karar verdiğini, vatandaşlarımızın ekonomiden ne anladığını çok iyi bilmek gerekiyor. dolayısıyla, türkiye'de uygulanabilir bir ekonomik program gerekiyor öncelikle. biz onu yaptık. 2001'de siyasete girdim ve biz bir ekonomik program hazırladık. bu programı londra'da, new york'ta, boston'da dünya'nın önemli finans merkezlerinde seçimlerden önce gittik anlattık. biz (şimdi) yeni parti kurduk, eğer seçilirsek bu programı uygulayacağız. bu ekonomi programında kemal derviş döneminde uygulanmaya çalışılan ekonomi programındaki iyi unsurları aldık, yanlış kısımları kenarda bıraktık. şunu yaptık çok şükür, o dönemde ne dediysek uygulayabildik. 2002-2007 arası türkiye'nin olağan üstü hızlı kalkınma dönemi oldu. türkiye tarihindeki en başarılı dönem bu dönem oldu. "
yani şöyle diyor: biz kemal derviş'in ekonomi programını türkiye coğrafyasında ve toplumunda uygulanabilir bulmadık, yeni bir ekonomik program yaptık. bunu da batı'daki büyük finans kuruluşlarıyla konuştuk.
ali babacan 2002 - 2008 yıllarını kapsayan dolar kuru ve ihracat grafiği gösteriyor. dolar kuru 1.51 tl'den 1.29 tl'ye gerilerken ihracat 36 milyar dolar'dan 132 milyar dolara çıkmış. pardon da bu sizin başarınız değil ali babacan. bakın çin, kendi para birimi olan yuan'ın değerini düşürmek için çin merkez bankası 81 milyar dolar alım yapmış. 2003 yılında çin merkez bankasının dolar rezervi 206.7 milyar dolar iken, 2004`te 610 milyar dolara yükseldi. bigpara haber. ihracat konusuna gelirsek: (gbkz: çin, türkiye`nin bir yılda yaptığı toplam ihracata sadece 25 günde ulaşıyordu. 2009 yılında ise çin merkez bankasının döviz rezervi 2 trilyon doları geçti bigpara haber.
2001 krizinin ardından akp'nin iktidara geldiği 2002 yılında tcmb'nin doviz rezervi 27,6 milyar dolardı. 2008 yılına 71.6 milyar dolar rezervle girdi. yani ali babacan döneminde ihracat artarken türk lirasının değeri de arttı. ama çin, yuan'ın değerini korumak için piyasadan dolar toplarken ali babacan yönetimindeki devlet ekonomisi türkiye cumhuriyeti'ni ekonomik krizlere karşı savunmasız bıraktı. ali babacan döneminde enflasyon %13.2'dir. berat albayrak'tan sonra 2000 yılından sonraki en yüksek enflasyon ali babacan dönemindedir.
yani ali babacan döneminde dolar kuru düşüktü çünkü halka enflasyon üzerinde faiz veriyordu. halk dolar almak yerine mevduata para yatırıyordu. ali babacan sayesinde yüz binlerce milyoner türedi. çevremdeki herkes parasını mevduata koyup faizini yiyordu. herkes mutluydu. ihracat yapabildiğimiz için ithalat da oluyordu. cep telefonu, bilgisayar, parfüm gibi lüks tüketim mallarını ithal ediyorduk karşılığında dünya'ya ne satıyorduk peki? ham maddesini ithal ettiğimiz yarı mamul çelik, alüminyum, petrokimya ürünleri, tekstil ürünleri, çimento, buğday, saman vb. yani katma değeri düşük üretimli mallar. ali babacan ihracat grafiğine bir de katma değer grafiği eklerse façası çizilir.
alın bu da hazine'nin borçlanma faizi tablosu; borçlanma faizi verisi
ali babacan döneminde hazine yüksek faizle borçlanmış. kime borçlandı ?? "dünyanın en büyük finans şirketlerine" öve öve bitiremediği londra borsasına, new york wall street'e, boston'a
ali babacan hiç kusura bakmasın övülecek tarafı yok. çin bile ekonomik krizi görüp merkez bankasında 2 trilyon dolar rezerv biriktirmiş, 200 tonun üzerinde altın rezervi biriktirmiş. ali babacan napmış? gelen parayı fazile halka dağıtmış. akp'nin bu kadar sevilmesinin sebebi budur işte. herkesi faize alıştırdılar sonra gemi batınca nas var nas diyerek faize savaş açtılar.
ali babacan, recep tayyip erdoğan'ın tahtının altına saatli bomba koydu. 2008-2012 ekonomik krizi teğet geçti ama merkez bankası rezervlerini artırmak yerine halkı faize alıştırdıkları için pandemi döneminde kazığı yedik.
ekonomide altın kuraldır: halkını asla kolay paraya alıştırma.
sabah gazetesi yazarı dilek güngör istanbul borsasındaki taze kuru gıda (bkz: tkuru) şirketindeki vurgunu anlatıyor.
ali babacan'nın kayınçosu nusret yurter 2009 yılında taze-kuru gıda şirketini kuruyor. yaş ve kuru sebze-meyve ihracatı yapan şirketin hisseleri 1.40 ve 1.68'den ülker grubuna satılıyor. şirketin içi boşaltıldıktan sonra 1 yıl içinde hisse fiyatı 707 lira oluyor. tam 140 kat değerleniyor hisse. nasıl elitler nasıl elitler şaştık kaldık valla.
biz de elitiz ama
ilber ortaylı'nın dediği gibi "biz paranın eliti değiliz."
işi ehline teslim ederseniz ülkeyi soyar giderler, ruhunuz duymaz. (bkz: cem uzan)
25 eylül 2020 tarihli dilek güngör'ün "borsada taze kuru bir hikaye!" başlıklı köşe yazısı,
borsayla biraz haşır neşir olan herkes son dönemde öz sermayesi ekside olan ama hisseleri tavan yapıp duran bir şirketi konuşuyor:
taze kuru gıda... düşünsenize, aktif büyüklüğü 6 milyon tl, piyasa değeri 707 milyon tl... son 1 yılda hisseleri 5 tl'den 707 liraya kadar çıktı. tavan tavan yapıp duruyor. kimdir bu şirket, ne iş yapar! biraz araştırınca ilginç bir hikâye karşınıza çıkıyor.
taze kuru gıda ankara kızılcahamam'da 2009'da kuruluyor. sahibi ali babacan'ın kayınbiraderi... hani bir dönem meşhur 'kayınço nusret' diye babacan'ın yatırım ajansı'na ballı maaşla danışman yaptığı nusret yurter... sebze-meyvede kuru gıda ihracatı yapan şirket 21 mayıs 2020'de el değiştiriyor. nusret yurter ve nazire erinç yurter hisselerini ülker'in a takımı'ndaki hüseyin avni metinkale'ye satıyor.
a grubu paylarını hisse başına 1.68 tl'ye, b grubu paylarını ise 1.40 tl'ye...
b grubu paylar borsada işlem gören hisseler...
borsada hisse değeri o tarihte satış fiyatının neredeyse 20 katı!
sonra hisselerini satsa da taze kuru net diye bir şirkette yurter'e yüzde 25 hisse veriliyor. üstelik, taze kuru gıda içindeki bütün iş bu şirkete devrediliyor.
bugün kayınço patronun 1.40 liradan sattığı hisseler 707 tl...
neresinden tutarsan tuhaf!
borsada 20 tl'yken 1.40 liradan hisselerini satıyorsun, taze kuru gıda'nın içindekileri bir başka kurulan şirkete devrediyorsun (bir nevi içini boşaltmak gibi), o şirketten pay alıyorsun, borsada işlem gören şirketin hisseleri ortada bir şey yokken rekor üzerine rekor kırıyor!
nasıl hikâye?
anlayan varsa bana da anlatsın.
***
tüpraş'a birkaç soru...
geçen gün yazdığım 'akaryakıtta indirim oyunu' yazısı üzerine tüpraş açıklama yaptı. epeyce içerlemişler. o kısımları geçiyorum. açıklamayı baştan sona okursanız içinde itiraflara rastlarsınız.
ne diyorlar?
kasım-aralıkta dağıtım şirketlerinden talepleri topladıklarını, zamdan önce 5-10 katı talep geldiğini, üretim ve stoklarının yetersiz kaldığı durumlarda günlük baz talepleri dikkate aldıklarını anlatıyorlar. üstelik ben 'falanca dağıtıcıya ayrımcılık yaptınız' diye tek bir cümle etmediğim halde sürekli 'herkese eşit mesafedeyiz' diye vurgulama gereği duymuşlar. sanırım, opet'ten dolayı... yaraları mı var anlamadım!
neyse...
kendilerine birkaç soru sormak istiyorum.
dağıtım şirketleri kasım-aralıkta senelik talep miktarlarını size bildirmiyor mu?
tüpraş üretim planlamasını o miktarlara göre yapmıyor mu?
hal böyleyken üretiminiz nasıl yetersiz kalabiliyor ya da stokunuzda ürün bulunamıyor?
dip not: dilek güngör ekonomi alanında güvenilir bir kaynak olmamakla birlikte yazdıkları yalan değildir. nitekim bu haberin yayınlanmasından sonra spk şirketin bedelli sermaye artırımı kararını onaylamamıştır. ancak soruşturma da başlatmamıştır. kaynak
09.01.2022 tarihli edit:
youtube kanalı flutv'nin olmaz öyle saçma ekonomi serisinin 16. bölümünde ali babacan yeniden konuk oldu. buradan izleyebilirsiniz: flutv - ekonomi nasıl düzelir
daha önce albayrak ailesinin sahibi olduğu sabah gazetesinde ekonomi köşe yazarı dilek güngör'ün ali babacanı'n borsa vurgununu ifşa ederek taze kuru gıda şirketinin içinin kimler tarafından boşaltıldığını yazmıştım. ali babacan ve akrabası hala dilek güngör'e bir yanıt vermiş değil. ancak tkuru hissesi son bir yıldır düşen trend içerisinde. malı yavaş yavaş boşaltıyorlar anlayacağınız.
flu tv'deki programın analizini yapalım;
soru1: kemal derviş'in ekonomi programını mı devam ettirdiniz?
ali babacan: "aklın yolu bir. istişare ile ortak akılla bilim temelinde bir plan yaparsanız , program yaparsanız ve bunu uygulayabilirseniz iyi sonuçlar alırsınız. yani, iki kere iki dört eder kadar basit konular. ya da ben en azından ben on üç yıldır bu konularla ilgilendiğim için bana basit geliyor. öyle ki türkiye'nin asıl son yirmi yılının en önemli reform süreci 1999'da helsinki süreciyle başlıyor. bu program kısa bir süre sonra patlıyor. dediğiniz gibi sayın derviş geliyor türkiye'ye. o da iyi şeyler yapmaya çalışıyor fakat uygulama konusunda sıkıntı çıkıyor. sayın derviş 2002 yılında erken seçim lazım diyor, çünkü biz bu programı uygulayamıyoruz. ekonomi programını kağıt üzerinde yazmaktan kolay bişey yok. asıl onu uygulamak çok zor. uygulayabilmek için türkiye'yi çok iyi tanımak gerekiyor, türkiye'nin ekonomik kodlarını iyi anlamak gerekiyor, türkiye'deki toplumsal davranış patternlerini -kalıplarını- iyi bilmek gerekiyor.esnafımızın çiftçimizin neye göre nasıl karar verdiğini, vatandaşlarımızın ekonomiden ne anladığını çok iyi bilmek gerekiyor. dolayısıyla, türkiye'de uygulanabilir bir ekonomik program gerekiyor öncelikle. biz onu yaptık. 2001'de siyasete girdim ve biz bir ekonomik program hazırladık. bu programı londra'da, new york'ta, boston'da dünya'nın önemli finans merkezlerinde seçimlerden önce gittik anlattık. biz (şimdi) yeni parti kurduk, eğer seçilirsek bu programı uygulayacağız. bu ekonomi programında kemal derviş döneminde uygulanmaya çalışılan ekonomi programındaki iyi unsurları aldık, yanlış kısımları kenarda bıraktık. şunu yaptık çok şükür, o dönemde ne dediysek uygulayabildik. 2002-2007 arası türkiye'nin olağan üstü hızlı kalkınma dönemi oldu. türkiye tarihindeki en başarılı dönem bu dönem oldu. "
yani şöyle diyor: biz kemal derviş'in ekonomi programını türkiye coğrafyasında ve toplumunda uygulanabilir bulmadık, yeni bir ekonomik program yaptık. bunu da batı'daki büyük finans kuruluşlarıyla konuştuk.
ali babacan 2002 - 2008 yıllarını kapsayan dolar kuru ve ihracat grafiği gösteriyor. dolar kuru 1.51 tl'den 1.29 tl'ye gerilerken ihracat 36 milyar dolar'dan 132 milyar dolara çıkmış. pardon da bu sizin başarınız değil ali babacan. bakın çin, kendi para birimi olan yuan'ın değerini düşürmek için çin merkez bankası 81 milyar dolar alım yapmış. 2003 yılında çin merkez bankasının dolar rezervi 206.7 milyar dolar iken, 2004`te 610 milyar dolara yükseldi. bigpara haber. ihracat konusuna gelirsek: (gbkz: çin, türkiye`nin bir yılda yaptığı toplam ihracata sadece 25 günde ulaşıyordu. 2009 yılında ise çin merkez bankasının döviz rezervi 2 trilyon doları geçti bigpara haber.
2001 krizinin ardından akp'nin iktidara geldiği 2002 yılında tcmb'nin doviz rezervi 27,6 milyar dolardı. 2008 yılına 71.6 milyar dolar rezervle girdi. yani ali babacan döneminde ihracat artarken türk lirasının değeri de arttı. ama çin, yuan'ın değerini korumak için piyasadan dolar toplarken ali babacan yönetimindeki devlet ekonomisi türkiye cumhuriyeti'ni ekonomik krizlere karşı savunmasız bıraktı. ali babacan döneminde enflasyon %13.2'dir. berat albayrak'tan sonra 2000 yılından sonraki en yüksek enflasyon ali babacan dönemindedir.
yani ali babacan döneminde dolar kuru düşüktü çünkü halka enflasyon üzerinde faiz veriyordu. halk dolar almak yerine mevduata para yatırıyordu. ali babacan sayesinde yüz binlerce milyoner türedi. çevremdeki herkes parasını mevduata koyup faizini yiyordu. herkes mutluydu. ihracat yapabildiğimiz için ithalat da oluyordu. cep telefonu, bilgisayar, parfüm gibi lüks tüketim mallarını ithal ediyorduk karşılığında dünya'ya ne satıyorduk peki? ham maddesini ithal ettiğimiz yarı mamul çelik, alüminyum, petrokimya ürünleri, tekstil ürünleri, çimento, buğday, saman vb. yani katma değeri düşük üretimli mallar. ali babacan ihracat grafiğine bir de katma değer grafiği eklerse façası çizilir.
alın bu da hazine'nin borçlanma faizi tablosu; borçlanma faizi verisi
ali babacan döneminde hazine yüksek faizle borçlanmış. kime borçlandı ?? "dünyanın en büyük finans şirketlerine" öve öve bitiremediği londra borsasına, new york wall street'e, boston'a
ali babacan hiç kusura bakmasın övülecek tarafı yok. çin bile ekonomik krizi görüp merkez bankasında 2 trilyon dolar rezerv biriktirmiş, 200 tonun üzerinde altın rezervi biriktirmiş. ali babacan napmış? gelen parayı fazile halka dağıtmış. akp'nin bu kadar sevilmesinin sebebi budur işte. herkesi faize alıştırdılar sonra gemi batınca nas var nas diyerek faize savaş açtılar.
ali babacan, recep tayyip erdoğan'ın tahtının altına saatli bomba koydu. 2008-2012 ekonomik krizi teğet geçti ama merkez bankası rezervlerini artırmak yerine halkı faize alıştırdıkları için pandemi döneminde kazığı yedik.
ekonomide altın kuraldır: halkını asla kolay paraya alıştırma.
devamını gör...
14.
kendisi oldukça akıllı ve saygın bir insandır. abd'ye yakınlığı ile bilinir. atlantikçidir. atlantisçi de olabilir bilemiyorum.
devamını gör...
15.
bu seçimde ilk oyunu kullanacak olan bir birey olarak sempatim olan birisidir.
devamını gör...
16.
odtuyu 4.00 ortalama ile bitirdigi soylenen siyasetci. diplomasini gormedigin icin bisey diyemiyorum.
bizim halkimizda soyle bir durum var: herkes bir kurtarici bekliyor. o kisi bir anda cikacak ve herseyi bir parmak hareketi ile duzeltecek. ancak tarihte boyle bir olaydan bahsetmek cok mumkun degil, hele ki siyasi geciskenliklerin daha genis zaman dilimlerinde gerceklestigi gunumuzde ( bu bir iddia, yanlis da olabilir). be yazikki uzun vadeli planlar yapmak bize zor geliyor. ancak 5-10 yillik sureler devletlerin hayatinda bir kac gune tekabul eder. dolayisiyla eger degisim bekliyorsak 5-10 yillik hesaplar yaparak karar vermeliyiz.
simdi ali babacan meselesinde pek cok kisi akpde bulunmasindan ve o zamanda yaptigi yanlislardan bahsederek tamamen ustunu cizmeye kalkisiyor. kusura bakmayin ama bugun ulkenin bu hale gelmesinde iktidar kadar muhalefetin de sucu yok mu. eger degisim istiyorsak halk olarak stratejik dusunmemiz gerek. nasil ki siyasetciler halki, ulasmak istedikleri makam ve zenginlik icin bir basamak olarak goruyor. bizde halk olarak siyasetcileri bir basamak gibi kullanmasini bilmeliyiz. bugun ulkede herseye ragmen tarcih edilebilecek en donanimli kisi ali babacan’dir. gerek bir sans verme, gerek bir tur kolu verme, gerekse kopruyu gecene kadar iktidar ol deme olsun en azindan dogru secenek ortaya cikana kadar en iyisini secmek gerekir diye dusunuyorum. kimseye gobekten baglanmak zorunda degiliz. zaten be olursa olsun hic kimseyede uzun sureli bir iktidar imkani vermemek gerekir. kimse iktidarin cazibesine karsi kendisini koruyamaz zaten. oyle bir sans vermek kedinin onune ciger emanet etmek olacaktir ve bu herkes icin aynidir.
bizim halkimizda soyle bir durum var: herkes bir kurtarici bekliyor. o kisi bir anda cikacak ve herseyi bir parmak hareketi ile duzeltecek. ancak tarihte boyle bir olaydan bahsetmek cok mumkun degil, hele ki siyasi geciskenliklerin daha genis zaman dilimlerinde gerceklestigi gunumuzde ( bu bir iddia, yanlis da olabilir). be yazikki uzun vadeli planlar yapmak bize zor geliyor. ancak 5-10 yillik sureler devletlerin hayatinda bir kac gune tekabul eder. dolayisiyla eger degisim bekliyorsak 5-10 yillik hesaplar yaparak karar vermeliyiz.
simdi ali babacan meselesinde pek cok kisi akpde bulunmasindan ve o zamanda yaptigi yanlislardan bahsederek tamamen ustunu cizmeye kalkisiyor. kusura bakmayin ama bugun ulkenin bu hale gelmesinde iktidar kadar muhalefetin de sucu yok mu. eger degisim istiyorsak halk olarak stratejik dusunmemiz gerek. nasil ki siyasetciler halki, ulasmak istedikleri makam ve zenginlik icin bir basamak olarak goruyor. bizde halk olarak siyasetcileri bir basamak gibi kullanmasini bilmeliyiz. bugun ulkede herseye ragmen tarcih edilebilecek en donanimli kisi ali babacan’dir. gerek bir sans verme, gerek bir tur kolu verme, gerekse kopruyu gecene kadar iktidar ol deme olsun en azindan dogru secenek ortaya cikana kadar en iyisini secmek gerekir diye dusunuyorum. kimseye gobekten baglanmak zorunda degiliz. zaten be olursa olsun hic kimseyede uzun sureli bir iktidar imkani vermemek gerekir. kimse iktidarin cazibesine karsi kendisini koruyamaz zaten. oyle bir sans vermek kedinin onune ciger emanet etmek olacaktir ve bu herkes icin aynidir.
devamını gör...
17.
sürekli yenilikten yeni yüzlerin siyasete katılmasından bahsedip gençlerle ilgili konuşmalar yapmasına rağmen nazlı ılıcak gibi artık toplumda ismi kriminalize olmuş bir ismin kızını ve 1925'te belki de ülkemizin kaderini değiştirecek toprakları kaybetmemize neden olmuş şeyh sait'in torununu istanbul il yönetimine alarak söylemlerini çiğnemiş en azından benim için umut yolculuğu erken sona ermiş olan deva partisi genel başkanıdır. tabi ki insanlar soy bağlarını seçemez ve bu onları kötü biri yapmaz ancak sürekli yenilikten sürekli görülmemiş isimlerden bahsedip ülkeyi ve gündemini değiştirme sözü verip bunları yapınca bu sözler yalnızca birer komedi unsuru haline dönüşüp inandırıcılığını yitiriyor. ülke insanı olarak derdimizin ideoloji olmadığını artık kimsenin yeni akp, new age chp, neo mhp aramadığını fark etmesi, elde olmayan bire yamanırken eldeki yüzleri kaybettiğini anlaması gerekirdi. alanında başarılı, yetkin olduğundan zerre şüphem yok ancak enver paşa da harp akademisini dereceyle bitirmişti bugün ise her yerde mustafa kemal atatürk konuşuluyor.
devamını gör...
18.
en etkili muhalefet yorumuna hunharca katılıyorum.
ce ha pe nin muhalefet anlayışı malum. iktidar ne derse tersini söyle ypg terör örgütü değil de mezhepçilik yap ekonomiden o kadar anlama ki yabancı yatırımcıdan ekstra vergi almayı vaad et vs. hem entelektüel anlamda hem pratikte çökmüş bir parti. sadece malum sol örgütlere yakın olanlarla adamlar ayda araba yarışı yaparken hala irtica geliyor diyen güruh oy veriyor. 18 senede yapıcı hiçbir şey söylemediker.
babacan ise daha oy oranı bile belli değilken erdoğan a yüzümüzü avrupaya döndük bato ülkesiyiz serbest piyasadan taviz vermeyeceğiz vs dedirtti.
zaten bir iktidarın kalitesi doğrudan muhalefetle alakalı. bugüne kadar ldp hariç hiçbir muhalefet partisi çağa uygun rasyonalize bir parti programı yayınlayamanıştı.
başarılar. umarım serest piyasaya ve liberal değerlere ship bir ülke olur tr ama ben buna bahis oynamazdım.
ce ha pe nin muhalefet anlayışı malum. iktidar ne derse tersini söyle ypg terör örgütü değil de mezhepçilik yap ekonomiden o kadar anlama ki yabancı yatırımcıdan ekstra vergi almayı vaad et vs. hem entelektüel anlamda hem pratikte çökmüş bir parti. sadece malum sol örgütlere yakın olanlarla adamlar ayda araba yarışı yaparken hala irtica geliyor diyen güruh oy veriyor. 18 senede yapıcı hiçbir şey söylemediker.
babacan ise daha oy oranı bile belli değilken erdoğan a yüzümüzü avrupaya döndük bato ülkesiyiz serbest piyasadan taviz vermeyeceğiz vs dedirtti.
zaten bir iktidarın kalitesi doğrudan muhalefetle alakalı. bugüne kadar ldp hariç hiçbir muhalefet partisi çağa uygun rasyonalize bir parti programı yayınlayamanıştı.
başarılar. umarım serest piyasaya ve liberal değerlere ship bir ülke olur tr ama ben buna bahis oynamazdım.
devamını gör...
19.
şimdi herkesi fetöcü yapıyorlar ya. kendileri ile beraber ali babacan da bir numaralı fetöcüdür.
ama burdan vuramıyorlar çünkü ucu kendilerine dokunacak.
ama burdan vuramıyorlar çünkü ucu kendilerine dokunacak.
devamını gör...
20.
siyasal islam'ın makyajlanmış laciverdlerinden bir diğeri. ''yetmez ama evet''in allah-u ekber diyeni.
devamını gör...