ali ismail korkmaz

bugün ölüm yıldönümü olan canım abim. katillerini biliyoruz ve onlar bu dünyadan silinip gidecekler senin ise yaşın hep 19 düşlerinde özgür dünya olacak.

bugün yine ölüm yıldönümün. tam 8 yıl olmuş. her 10 temmuz'da "uyan ali'm" diye anıyoruz seni abim. huzurlar içinde uyu

o hep 19 yaşında.

biz fotoğrafına bakmaya kıyamazken, annesinin babasının gözünün nuru iken gözlerini bile kırpmadan öldürdüler söndürdüler gençliğini.. susuyorum bazen konuşmanın değmediği bir şey ifade etmediği yerler var, işte oralardayım.

“uyan ali’m uyan, uyanmaz oldun
yedi bıçak yarasına dayanmaz oldun”

ne zaman dinlesem aklımdasın güzel kardeşim! o son tekmeye dayanamadın. o 38 gün çok dua ettim dayanman için ama demiştin zaten sen de onlara “vurmayın, ölüyorum” diye. dinlediler mi? hiç ama hiç dinlemediler! peki ne diye vurdular? sadece düşlerinde özgür bir dünya istiyordun, bunun için mücadele ediyordun ve kimseye zarar vermemiştin. daha 19’undaydı, gencecik, zehir gibi! ama dinlemediler işte hiç, vurdular. 9 yıl önce bugün aramızdan aldılar ali ismail’i, güzel kardeşimi! polisi, esnafı, doktoru, valisi bir oldu, ali ismail’e hiçbiri yardım dahi etmedi.

ah be güzel kardeşim, ah!

avrupa birliği'ne girişin koşullarından biri karakolların şeffaf olmasıydı. bu karakollarda eskisi gibi işkence yapılamayacağı anlamına geliyordu ve türkiye cumhuriyetinin güvenlik paradigmasına tersti. bu nedenle devlet ne ayranım dökülsün ama gözüm de silinmesin diye "balyoz" timleri kurdu. bunlar, özellikle toplumsal olaylarda suçlu addedilen kişilerin polis olmayan kişilerce "halledilmesi" işini yapan bir ya da birkaç polis denetiminde çalışan, it, kopuk, çakal, lümpen kişilerden oluşan paramiliter çetelerdi. ali ismail korkmaz işte bu çetelerden birine denk geldi.
kendisini öldüren sopa darbesini izlediniz mi? o darbenin şiddetinden orada ölmesi gerekirdi ama can havliyle kaçabildi. soysuz bir doktor kendisine bakmayı kabul etmedi.
19 yaşında sonsuzluğa ulaştı.

saldırıdan sonra beyin kanaması geçiren ali ismail korkmaz’a ağrı kesici verip gönderen doktoru unutmayalım! seni aklayanlar da tıpkı senin gibi hesap verecek!

vefatından bir süre sonra fakülten, fakültem oldu... o dönemde her gün kantinde çıktıları alınmış fotoğrafların, bazı kolonlarda posterlerin ve etrafında çokça slogan vardı...

insanlar bir dava güdüyorsa vefat edenleri kullanmayı da iyi bilirler. hatta birini en çok vefat ettikten sonra kullanırlar. düşünüyorum, olayları yaşadıktan sonra işletilen sürecin kahrolası yanlarını. ama düşünüyorum da senin orada olmana sebebiyet veren kimselerin bu gün ne kadar umrunda olduğunu, acaba sana kaç gün üzüldüklerini, acaba dönüp kendilerine "bir can gitti değer miydi?" diye sorup sormadıklarını...

eğer değerdi diyorlarsa değmez.

senden sonra senin gibi bir sürü insan daha gördüm yürüyüş yapan, ortalığı ayağa kaldıran, isyan etmeyi seven ama bunu heyecanla bir noktada gösterdiğinde düzeni değiştirebileceğini zanneden...

dayım denizler gibiydi, zehirlenerek öldürüldü o zamanlar... ben yıllarca annesinin siyah giydiğini biliyorum sadece, bir de annemin gözyaşlarını. biri ölüyorsa, bilin ki değmiyor.

acaba diyorum seni anarak ailenin yarasını biraz daha açıyor muyuzdur...

tanım: ali ismail korkmaz. adıyla yaşamış biri.

türkçü milliyetçi teröristler tarafından öldürülen çocuk.

fenerbahçe yıkılmazdır.

''vurmayın, öldüm.''

başlıkla bakıştım. öylece bakıştım.
bir şeyler yazayım dedim. sonra boşver nida dedim...
kısacası öylece bakıştığım başlık..
yazsam mı?
boşver nida..

ali ismail korkmaz , fenerbahçe yıkılmaz !
edit: bjkliyim

2013 gezi parkı olaylarında eskişehir'de akfaşist polisler ve yardakçı esnaflar tarafından daha 19 yaşındayken vahşice ve kalleşçe öldürülen gencecik bir delikanlı(1994-2013). bir halk şehidi.
ali ismail korkmaz, ölümsüzdür.
uyan ali'm uyan uyanmaz oldun, yedi bıçak yarasına dayanmaz oldun...
adına kurulan vakıf: alikev.org/2021/03/04/dogum...
ilgili linkler:
1)
2)

polis ve karşıt görüşlü kişilerce dövülerek komalık edilen ve 38 gün komada kaldıktan sonra 19 yaşında hayatını kaybeden gençtir.

selda bağcan'ın ''uyan alim uyan uyan, uyanmaz oldu, 7 bıçak yarasına dayanmaz oldu'' dediği yerdir. sözün bittiği yer.

öyle bir şey söyle ki hangi ideoloji bir insanın canından daha değerli olsun?

(bkz: yok ki)

öldürmek neyi hallediyor ki? neyi çözüyor? hangi ideoloji, hangi fikir bir ana babanın çocuğunu mezara koymasından daha ağırdır?

"yunus emre caddesi'nde, bir sanayi sokağında, gözü dönmüş kahpe döller pusu kurmuş karanlığa, katli vacip görülmüş, sebep özgür olmasında, alev almış bir ateş bu şimdi taksim meydanı'nda yanar."

bugün doğum günü olan genç. öldürüldüğünde 19 yaşındaydı, bu yıl ben 19 yaşıma geldim. şu an çok net görebiliyorum ki bu genci öldüren cehaletti. bizim ülkenin insanlarının herhangi bir parti ya da siyasetçi uğruna insan öldürebilecekleri kadar fanatik ve cahil olmaları sebep olmuştur ölümüne. cehaletin medeniyeti katlettiği menemen olayı, inönü'nün uşak'ta linç girişimi atlatması, sivas katliamı gibi olaylarla aynı olaydır bu gencin katli ve halkımız cahil oldukça bu tip medeniyet katliamlarının benzeri, benzerleri yaşanacaktır.

öpüyorum alnından çocuk...

10 yıl olmuş.
kademeli olarak sinmekten başka hiçbir şey yapmadım senin için.
çok üzgünüm.