öne çıkanlar | diğer yorumlar

john kennedy toole tarafından yazılan ve ölümünden 10 yıl sonra basılmış olan muhteşem bir kitap. sıradışı ve bir o kadar gerçekçi oluşu, içerisindeki kara mizahın bile aşırı üst seviyelerde geziniyor olması kitabın okunması için ayrı çekici unsurlardır. oblomov ve katip bartleby'e benzer bir havası vardır. yine de kurgu açısından diğer ikisinden daha iyidir.
devamını gör...
bir john kennedy toole kitabıdır.

bu yaşıma kadar yüzlerce kitap okudum ama beni bu kadar etkileyen kitap çok az olmuştur. tek oturuşta okuduğum bu kitabı yıllar içinde birkaç kez daha okudum ve her seferinde aldığım zevkin ve yazara duyduğum hayranlığın katlanarak arttığını görmekle büyük bir mutluluk yaşadım.

john kennedy toole kitabı yayımlatmayı başaramadı. ve girdiği derin bunalım sonucu arabasında intihar etti. annesinin büyük çabaları sonucunda yayımlanan kitap yazarı öldükten sonra pulitzer ödülü kazanan ilk kitap oldu.

romanın başkahramanı alkolik annesinin çabalarına rağmen modern dünyanın her türlü saldırısına göğüs geren ve bu isyanına yandaşlar toplamaya çalışan ilginç bir adamdır.

ıgnatius o’reilly biraz don quixotte, biraz oblomov, bazen holden caufield, bazen de katip bartleby’ye benzer bir adamdır.

tembeldir, oburdur, uyanıktır. dünyaya kafa tutmak konusunda büyük bir isyan içindedir. dünya ile uyuşmayı reddeder. ve bunu da çok eğlenceli bir şekilde yapar. nerde bir dahi varsa alıklar onun etrafında bir birlik oluşturur. ıgnatius’un etrafı kalabalıktır çünkü o heykeli dikilecek adamdır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
kitabın baş karakteri ignatius’u çok ilginç bulmama ve olaylardan keyif almama rağmen kitabı çok yavaş okudum ve kendimi kaptıramadım. uzun süre de sebebini anlayamadım bunun ama sonradan fark ettim ki başka ufak tefek sebepler olsa da ana sebep aksan. çevirinin çok verimsiz olduğunu düşünüyorum. çeviri kötü demiyorum bakın sadece türkçeye çevrilince bir anlam ifade etmemesi sorun. belki bizde mevcut olan bir türkçe ağıza çevrilmiş olsa daha rahat okunabilirdi. bunu fark edince ingilizce versiyonunu buldum internetten biraz okumaya çalıştım ama dediğim gibi new orleans aksanı ile ilgili sosyolojik bir şema yok kafamda bu yüzden etkili olmadı onu da yarım bıraktım. yani mesela karadeniz ağzıyla konuşan biri olsa o kişinin hafif deli, her hareketi hızlı biri olduğunu düşünürsünüz (doğru ya da yanlış) çünkü bir fenotip vardır kafamızda. new orleans aksanı için böyle bir şey yok bende maalesef.
ıgnatius’u burhan altıntop’a benzettim. ilk sezonundaki o tacizci ve karikatüristik tarzı ignatius ile çok benzerdi, gülse burdan mı esinlendi diye düşündüm hatta...
ıgnatius'un özellikleri: cinsiyetçi, homofobik, ırkçı, kaba, pis. kitap adında bahsedilen asıl alık da kendisi.

genel olarak yaptığı sistem eleştirileri hikayeye cuk diye oturmuş ve hiç sırıtmamış. bu açıdan acayip değerli bir kitap ve neden ödül aldığını görebiliyorum. bunu yapmak gerçekten zor özellikle çağdaş yazarlarda çok iğreti yazanlar var bu meseleleri. olayların absürtlüğu, insanların cahilliği çok güzel anlatılmış. yazarı da gerçekten tebrik ediyorum, ıgnatius gibi bir karakter yaratmak gerçekten zor olsa gerek.
genel puanım 7/10 diyebilirim
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"alıklar birliği" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim