hiç bir bilgim olmadan kendi kafama göre oynamaya başladığım ve hala aynı şekilde oynamaya devam ettiğim oyun. yaklaşık 6 aydır falan oynuyorum.
kawaii olan her şeyi sevdiğim ve oyun ilgimi çektiği için oynuyorum. hikayeyi, görevleri falan hiç umursadığım yok. hatta oyunu yaklaşık 2-3 sene boyunca evde bulunan hiç bir elektronik sistem desteklemediği için merak etsem de oynayamadım. şimdi telefondan oynuyorum ona rağmen bağımlısı oldum.
oyun hastası olmadığım için derinlemesine bir yorumum olmayacak.
grafikleri bence çok güzel, inanılmaz huzurlu bir oyun atmosferi var. bazı oyunlarda migrenim görsellerden aşırı etkilenip tetiklenirdi. bundan öyle bir sorun yaşamıyorum. zaten pozitif bir havası var çizim ve renklendirmesinin. açınca bossla bile savaşım olsa içim kıpır kıpır oluyor.
oyun "görevini nasıl yapmazsın?" tarzında bildirimler göndermediği için sürekli "bugün ne yapsam?" hissi ile giriş yapabilmenizi sağlıyor. canım görev yapmak istemeyince çiçek, taş topluyorum. haritada yeni yerler açıyorum. görevler umurumda değil ve oyun da habire şunu yap diye akıl vermediği için inanılmaz bir rahatlama sağlıyor.
telefondan oynadığım için bileklerim ve boynum sürekli rahatsız.
rahatlama zamanı olarak gördüğüm için aşırı yorgun ya da uykuluyken, aşırı stresteyken aklıma oyun geliyor. zihinde durduğu yer çok doğru değil.
*
açınca saatlerce oynayasım gelen ender oyunlardan. türkçe olması bir anlam ifade etmediği gibi hiç bir dilini bilmeseniz dahi oynayabileceğinize inandığım bir oyun.
devamını gör...