kuro neko yazar profili

kuro neko kapak fotoğrafı
kuro neko profil fotoğrafı
rozet
karma: 3000 tanım: 108 başlık: 12 takipçi: 89
Yanılmak ve hayal kurmak cüretini göster.

son tanımları


kötü günlerde kişiye güç veren sözler

may the force be with you **


genelde zihnimde dönen:

halim yok ki geri dönmeye
halim yok burda ölmeye...**
devamını gör...

toplumun lgbt bireylerinden nefret etme sebebi

bir insanın başka bir insanı sevmesinden nefret etme durumu. cinsiyetle ya da cinsel yönelimle alakalı değildir. insanın içinin kötü oluşu, toplumsal baskılar, dinsel öğretilerle alakalıdır.
devamını gör...

güne bir kedi bırak

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
adını temas bağımlısı koydum, yanına oturduğunuzda hemen size dokunup uyumaya başlıyor :)
devamını gör...

dilek ağacı

william faulkner'e ait bir çocuk kitabının ismi.
devamını gör...

mamoru chiba

animenin japonca seslendirmesini izleyip, ay savaşçısının kendisine "takşido kame" diyişine ayrı eridiğim, tüm anime boyunca esas kızın aşık olması gereken erkek ihtiyacını karşılamak dışında ekstra bir vasfı olmayan, en yakışıklı anime erkekleri kategorimde epey yükseklerde bulunan, döneminin beyaz atlı prensi karakter. eş seçimimde etkisinin olduğuna inandığım karakter. animeyi her izlediğimde yine ve yeniden hayran kalıyorum karakterine. sahneye çıkacağı anı tüm anime boyunca bekliyorum, çıkmadığında üzülüyorum. usagi den çok seviyor olabilirim. *
yine de belirtmeden geçmeyelim kendisi tam bir japon erkeğidir. yani bazı açılardan yontulmamış bir karakteri vardır.
devamını gör...

terapi yerine geçebilecek şey

anime izlemek, manga okumak, kitap okumak. şimdilik bu kadar. gerçek dünya bana ilgi çekici gelmiyor.
devamını gör...

gece gelen patlamış mısır yeme isteği

güzel bir istek. isteklerinizi saçma bulmayınız. id- ego- superego üçlüsünde bazen superegonuza izin vermeniz ruhsal gelişim için faydalıdır.
devamını gör...

duvar yazısı fotoğrafları

favorim:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

islam'ın ilerici yorumlarını dinsizlik saymak

videosunu hatırlamıyorum ama bir şeyhleri kadınların çalışmasının günah olduğunu söylüyordu altını çize çize. karısı çalışan erkeğe günah, kocası olan kadına günah gibi bir dolu söylemlerde bulundu. kadın ne olursa olsun çalışmaz diye buyurdu. kadının görevinin evdeki işleri yaparak erkeğini bakmak olduğunu söyledi. aradan 3-5 yıl geçmiş, ekonomik kriz aldı başını gidiyor asgari ücretli bir aile için. yeni videosunu izledim. kadının çalışması mecburi durumda günah değildir. erkek eşiyle birlikte ev işlerini yapıp, çalışan karısına yardım etmelidir diyordu.
izlerken aklımdan ilk geçen "dine güncelleme gelmiş." oldu. evet ilerici bir yorumdu, kabul ediyordum. güncellemenin nasıl geldiği konusunda bir fikrim olmadığı gibi umursamıyorumda.
başlıkta yazan oldu mu bilmiyorum " din halkın afyonudur."
devamını gör...

türkiye halkının tarihini okumaması

ülkede tarihi nasıl anlattığınız pek önemli değil. vatandaş sadece işine gelen kısmı hoş bulup onu benimsiyor. zaten hali hazırdaki lisans seviyesinde bir çok kaynak kitapta anlatımlar taraflı, eksik hatta bazen yanlış. en basit örneği verirsem:

fransız ihtilali ile birlikte monarşi devrilir cumhuriyet kurulur. dünya tarihi için önemli bir dönüm noktasıdır vs. vs. . dünyada cumhuriyet ilk kez keşfedilmiş gibi anlatıldığı gibi aynı zamanda öve öve bitirilemeyen, aydınlanmanın kapısını açtı denilen bu ihtilal yalnızca özgür erkeklere gelmiş bir cumhuriyettir. kölelik bitmediği gibi kadınların hiç bir hakkı hala yoktur. bizim ülkemizde tarih size bu detayları vermez. bize sadece öğretilmek istenen bilgi verilmiştir. komik değil mi?
devamını gör...

ankara'yı özlemek

şehirden ayrılalı çok geçmemişti ki şarkısını yaptılar neyse ki... bazen anlatmak zor olabiliyor. bu şarkı kimse anlamasa da beni anlayan birileri varmış gibi hissettiriyor:

ankara

* *
devamını gör...

genshin impact

hiç bir bilgim olmadan kendi kafama göre oynamaya başladığım ve hala aynı şekilde oynamaya devam ettiğim oyun. yaklaşık 6 aydır falan oynuyorum. kawaii olan her şeyi sevdiğim ve oyun ilgimi çektiği için oynuyorum. hikayeyi, görevleri falan hiç umursadığım yok. hatta oyunu yaklaşık 2-3 sene boyunca evde bulunan hiç bir elektronik sistem desteklemediği için merak etsem de oynayamadım. şimdi telefondan oynuyorum ona rağmen bağımlısı oldum.
oyun hastası olmadığım için derinlemesine bir yorumum olmayacak.
grafikleri bence çok güzel, inanılmaz huzurlu bir oyun atmosferi var. bazı oyunlarda migrenim görsellerden aşırı etkilenip tetiklenirdi. bundan öyle bir sorun yaşamıyorum. zaten pozitif bir havası var çizim ve renklendirmesinin. açınca bossla bile savaşım olsa içim kıpır kıpır oluyor.
oyun "görevini nasıl yapmazsın?" tarzında bildirimler göndermediği için sürekli "bugün ne yapsam?" hissi ile giriş yapabilmenizi sağlıyor. canım görev yapmak istemeyince çiçek, taş topluyorum. haritada yeni yerler açıyorum. görevler umurumda değil ve oyun da habire şunu yap diye akıl vermediği için inanılmaz bir rahatlama sağlıyor.
telefondan oynadığım için bileklerim ve boynum sürekli rahatsız.
rahatlama zamanı olarak gördüğüm için aşırı yorgun ya da uykuluyken, aşırı stresteyken aklıma oyun geliyor. zihinde durduğu yer çok doğru değil. *
açınca saatlerce oynayasım gelen ender oyunlardan. türkçe olması bir anlam ifade etmediği gibi hiç bir dilini bilmeseniz dahi oynayabileceğinize inandığım bir oyun.
devamını gör...

edebiyatta ünlü giriş cümleleri

"bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti." ülke içindeki en ünlülerinden. kitap çıktığı zaman çocuk aklımla etrafımdaki tüm yetişkinlerin aşkla konuştuğu bu cümle aklıma kazındı.

yeni hayat
orhan pamuk
devamını gör...

rakı yerine viski tercih edilmeye başlanması

ülkede kaliteli rakı alabilirken kaliteli bir viski alınamadığını bilmeyen kitlenin tercihi.
içilebilir bir viski yaklaşık 5-10 bin tl civarından başlayıp*, tercihin temel sebebinin para ya da kalite olmadığını göstermektedir.
temel sebep için şudur demek doğru olmadığı gibi rakı toplumda avam görünmekte iken viski asil bir havada görülmektedir. temel sebebinin sosyal medya ve film-dizi endüstrisi olduğuna inanıyorum. türk fimlerinde çocuğuna kıyafet alamayan erkek karakterler fakirlikten meyhaneye gidip rakı içip dertlenirken, amerika temelli film ve dizilerde dertlenen kişi kimseyi rahatsız etmeden karizmatik bir şekilde viski içmektedir. hepiniz bir, ben tek pozu vermektedir.
bu arada viskiyi sek içiyorum* diyen arkadaşların mide başta olmak üzere tüm sindirim sistemine saygılarını sunması yerinde olur. o seviye bir alkolü mezesiz sek kaldıran bünye radyasyona maruz kalsa mutasyon geçirerek duruma hızla uyum sağlar gibi geliyor. *
günümüz toplumu gittikçe yalnızlaştığı için rakı arkadaş grubuyla içilen bir alkol türüyken viski "tek başınalığın yolcusu tek olur." grubunun içeceğidir.
bana göre bizim toplumda viski arabesk insan alkolüyken rakı "sabahlar olmasın" grubunun alkolüdür.
devamını gör...

güney kore denince akla gelenler

hyun bin
won bin
kim woo bin

ayrıca
v
jimin

kore dramaları.
ismini sayamayacağım uzunlukta manhwa listesi.

hepsi de kalbe zararlı. *
devamını gör...

kitap okumak vs kitap dinlemek

okumak.
bu arada dinlemeyi gerçekten çok denedim. istanbul trafiğinde günde 3-4 saat geçirdiğim ve büyük bir zaman kaybı olarak gördüğüm için açıp açıp denedim. olmuyor. ben okusam zihnimde o tonlamayı yapmazdım diyorum. ben okusam burada duraklamazdım diyorum. kitabın zihnimdeki akışını okuyan kişi manipüle ediyor adeta. keyfimi kaçırıyor, canımı sıkıyor, ruhumu daraltılıyor.
dinleyip beğendiğim tek kitap satrançtır. okan bayülgen seslendirmişti ve oldukça beğenmiştim. buna rağmen "keşke ben okusaydım." diye hala hayıflanırım.
devamını gör...

değişmem

üçnoktabir şarkısı. sade rock şarkılarını çok seviyorum.
"kendinizi kısaca tanıtır mısınız?" diye sorduklarında aklıma gelen tek şey. yine de beni tanımlayan tek şey olmadığı için başka bir cevap veriyorum. en sevdiğim kısmı sanırım şu bölümü:

ben gülmeyen bir suratım
yarım kalmış fıkrayım
ben içimde bir tuhafım
dışımda hep insanım

bitmeyen bir kavgayım
kusursuz bir hatayım
ben yıpranmış bir inancım
kendime bir cezayım

buradan dinleyebilirsiniz. alternatif rock severler için paha biçilmez bir parça.
devamını gör...

hoşlandığın yazarın evli çıkması

(bkz: genç werther'in acıları) *
devamını gör...

mükemmelliyetçi olmak

türkiye simülasyonunda faydasını göremiyorsunuz* ama özel hayatınızda işe yaramıyor değil.

not: takıntılarınızı sevmeyin. *
devamını gör...

one piece

mangasını okumuyorum ama haftalık manga çıkaran bir adamın önünde saygıyla eğiliyorum. haftalık manga çıkarmanın nasıl bir şey olduğunu bilmeyen arkadaşlar bu cümleyi anlayamayacaklar.* konu nereye vardı bilmediğim için animeye dönük bir yorum yapacağım.
lastik çocuk diye izlediğim dönemden yetişkinliğe geçince "bu çok güzeldi." diye tekrardan izlediğim anime. sanırım 8 yıl önce falan. anime seviyorsanız başlayın diyeceğim bir anime. 500'ü aşkın anime serisi izlemiş biri olarak bana göre ovarrated**** bir hale geldi. ömrümün yarısı geçti bu seri hala devam etmekte ki oda sensei serinin sonuna bir on yıl daha var dedi. kendisi hiç yaşamak istemiyor diye düşünüyorum. bitir de kazandığın parayı ye be adam.
seriyi en son 628. bölümde izlemeyi bıraktım.* baştan sona izlemem 3 ayımı aldı benim ama yemem-içmem derseniz bence 2 ayda da bitebilir. baştan çizimler çok çirkin, renklendirmeleri çok kötü, görüntü kalitesi yerlerde gelebilir çizildiği yıllara bakmanızı öneririm. dönemi için inanılmaz kaliteli bir animedir. yıllar geçtikçe gelişen teknolojiyi daha net fark edebildiğiniz gibi çok fazla arka plan eklendiğini de anlarsınız. mangasında arka plan çok az bulunmaktadır. oysa animede zaman geçtikçe zengin bir arka plan sunmaktalar. orijinalinden ayrılan seriler beni gıcık etse de sanırım one piece bile anime olarak izlenme kaygısı yaşıyor olabilir.
ben arc larından falan bahsetmeyeceğim. detaylı bir dolu incelemesi var. ben size animenin zamanla shounenden seinene geçişini fark ettirecek kişiyim. bu yorumu yazdığım için her daim nefret mesajları alıyorum. *


animenin başında luffy ve zoro tamamen amaçlarına odaklanmış kişiler olarak sunulmakta. hedefleri olan, hedefleri dışında gözleri başka şey görmeyen hatta ilgilenmeyen kişiler. aynı şey nami için de geçerli. hedefinin peşinde shounen erkeklerini yön yaka eden tipik kız karakter. ama ne oluyorsa 500 bölümden sonra nami ve robin'in kalça ve göğüsler birden açılıyor. kocaman olmaları yetmez gibi sık sık fanservice dediğimiz görüntülere rastlıyoruz. daha da komiği luffy gibi baka bir adam namiyi görüp "vauuuv" yapıp gözleri kalp kalp oluyor bir bölümde. hatta aynı bölüm zoro da aynı tepkiyi veriyor. şaşkınlık içinde kaldım. karakterlerin 500 küsür bölümdür gösterilen kişiliklerine o kadar ters ki bu tepki animenin shounenden seinene evriminden başkası olamaz. bana göre oda sensei ortaokulda okumaya başlayan kitlesini devam ettirebilmek için böyle bir yola girdi. gerçi adam shounen çizmekten de sıkılmış olabilir bilemiyorum ama seri hala daha shounen jump ta yayınlandığı için ayrı bir garip buluyorum. çok fazla bilgim var ama işime yaramıyor, çözemiyorum bu durumu. seinen seriler shounen jump ta yayınlanmaz. japon yayın/yayım zımbırtılarına ters bir durum.

yine de meraklısı için güzel bir seri. benim çok zamanım var uzun bir seri lazım diyenlere şimdiden 1100 bölümü geçtiğini belirtmek isterim.
anime/manga o kadar meşhurdur ki olimpiyatlarda bile sporcular karakterlerin özel hareketlerini müsabakaların başında ya da bitiminde gösterecek kadar sevmişlerdir. *
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim