amaterasu ile gölgedekilerin sesi

hakikaten hiç aklıma gelmemişti. radyo yayınını yaptın ilk kim dinledi? türkiye'de ilk yayını yapanlar da kime konuşuyom lan ben demiştir muhtemelen. (bkz: swh)

açılın ben elektronikçiyim. (bkz: swh) radyo dalgası dediğiniz şey de ışık. ses uygun uzaklıkları aşacak bir ışığın üzerine bindirilip yollanıyor. buna da modülasyon deniliyor. f.m. dediğimiz şey frekans modülasyonu demektir.

misyoner olsaydım tabii ki son teknoloji olan radyoyu kullanırdım. şu an radyo eski dursada o dönem son teknolojiydi.

puura a.m. yayınları dinliyor. a.m. radyo yayınları çok fazla uzağa gidebilir fakat maliyetlidir.

ilginç bir bilgi de benden olsun.
1970'lerde yayınlanan trac diye bir elektronik dergisi vardı. oradan anımsadığım bir hikaye.
kristal radyo diye en ilkel radyo çeşidi vardır. radyo yayınalrı başladığında sık kullanılmıştır basitliği nedeni ile.
bir kristal ve antenden oluşur, pile bile ihtiyaç duymaz. rivayet odur ki eski zamanlarda yapılan diş dolguları kristal radyo gibi radyo yayınlarını alıyormuş. dişçiye gidip dolgu yaptırıyorsun yanında sana tek kanal radyo hediye ediyorlar. yersen.

radyo yayını başlığını görünce çok mutlu oldum. bu gece harika bir başlangıç olacağından hiç şüphem yok. ege kafası'n dan s'agopa şarkısını çalarsan sevinirim.

ilgilenen insanlar aslında isterse 1-2 km'den başlayıp 15-20 km'ye kadar amatör yayın yapabilir. örneğin bu siteden 1.5 km için devresini vermişler. fakat kanunen şu an hatırlamasam da belli bir km'ye kadar sınırı var bu yayınların. sonrası kaçak yayınlara girer cezası var. çünkü sizin yaptığınız yayın anlık olarak etrafınızdaki en baskın yayın olduğu için ticari radyoların yayınlarını baltalarsınız. biz lisede bizim sokağı çok sabote ettik.

bahsi geçti mi bilmiyorum* ancak radyonun cumhuriyet tarihimizde de ciddi bir önemi vardı, darbe yapılacağı zaman radyoevi başbakanlık kadar ele geçirilmesine önem verilen bir yer olurdu*. televizyonun da pek gelişmediği yıllarda yapılan müdahalelerde radyoevinin kazandığı bu önem anlaşılabilir biraz da, memleketi haberdar edip darbeyi meşrulaştırmanın tek yolu radyoydu*. 28 şubat'ta ise televizyon epey geliştiği için** bu sefer kanallara hükmetmek önem arz etmeye başladı. bir süre ordunun istediği yönde haberler çıktı ve yayınlar yapıldı o dönem*, bunlar kamuoyunun hükümetten soğuyup darbeyi meşru görmesinde büyük pay sahibi oldular**.

özetle siyasi propaganda, kitle manipülasyonu aracı olarak kullanılabilir radyo/televizyon*.

#2933448
bu bilgiyi bana vermeyecektin dayı...

yayinin sesin gibi guzel abicim. sarki icin tesekkurler. bana musade. hepinize iyi geceler. ıyi yayinlar.

radyo kitlesel iletişim için çok büyük bir propaganda aracı. aslında devletin modern vatandaş yaratmak ve onu endoktrine etmek konusunda kullandığı en etkili medya araçlarından biri bence.

eyfel kulesi ilk olarak radyo vericisi olarak inşa edilmiş.
alın bu bilgiyi naparsanız yapın. (bkz: swh)

radyo tarihi dediğimizde radyo tiyatrosu tarihine de değinmek gerekir. çok emin olmamakla birlikte arkası yarın tabiri radyo tiyatrolarından çıktı diye biliyorum.

1984 kitabını örnek gösterebilirim. tamamen psikolojik şiddet tabii insanların zihinlerini ele geçirmek için yapıyorlar. kısmen robot-köle üretiyorlar. ''bakın sizi izliyoruz,aykırı bir şey yaparsanız görürüz'' mesajını verip tamamen evcilleştiriyorlar insanları.

iyi yayınlar.
iyi geceler.

türkiye'de radyo dediğimizde 1945 yılında istanbul harbiye'de açılan istanbul radyo'su binası da çok önemli bir yere sahiptir. binası avrupa'da ilk 3'e giriyor diye bir bilgi okumuştum.

aslında bugün hareketlerimizi algoritmalar izliyor ve bize yönelik ürün veya hizmet pazarlıyor pek rahatsız olmuyoruz. ama muhtemelen oldukça rahatsız edici olurdu alışkanlarımızın günlük rutinlerimizin kamuya açık yayınlanması. bazı insanlar da bugün kendi hayatlarının her anını yayınlayarak para kazanıyor. böyle bir programın çok ürküteceği ama çok da dinleneceği kesin.

#2933509 yazar arkadaşım insanlar bundan zevk alıyor bulsalar lavabo ile münasebetlerini de paylaşacaklar ama işte allahtan onu yapmıyorlar. kimse ciddiye almazdı o da bir yere kadar. garip bir çağdayız.

bu geceki bu yayından sonra sözlükte dinleyiciler arasında şöyle bir şey yaşanacak bundan sonra;
(bkz: swh)

ek olarak devlet dışında türkiye'de ilk yayını da 1945 yılında kurulan itü radyosu yapmıştır.

90'larda radyodan sevgiliye şarkı yollatmak meşhurdu. özellille askerlerden geliyordu bu istekler yanlış hatırlamıyorsam.

iyi geceler canım su.

güzel yayındı, iyi geceler :)