izlediğim birkaç filmde ve okuduğum birkaç kitapta rastladığım gerçek. bilirsiniz, bu tür amerikan, ingiliz hikâyelerinde bir ana kahraman vardır ve o kahraman kötülüklere karşı savaşmaktadır. bu yolda karşısına çıkan bütün engelleri tek tabanca veya birkaç destekçiyle aşar ve filmin/kitabın sonunda o kutlu zafere erişir.

işte bu hikâyelerde bir bölüm vardır, aklınızın köşesindedir. kahramanımız dinlenmek veya plan kurmak amacıyla bir binaya girerken o binanın güvenliği kulaklığını çıkarır ve abimizi içeri alır. tam o sırada gelişen diyalog ise hiç şaşılası değildir doğrusu.*

kahramanımız: bayan sato bugün binaya girdi mi?
güvenlik görevlisi: (kulaklığını çıkarır.) hemen bakıyorum bay langdon.
kahramanımız: redskins maçı mı?
güvenlik görevlisi: evet efendim, bugün final var, kazanan şampiyon olacak.
kahramanımız: ne güzel. kaç kaç?
güvenlik görevlisi: redskins sayıyla başladı efendim. 3-0.

başka bir örnek verecek olursak;

bay trish katherine solomon'un kendisinden istediği çok amaçlı arama motorunu kodlamaya çalışırken yaklaşık 23874 yıldır görüşmediği arkadaşı önce hâl hatır sormak için aramıştır, yüz bulamayınca da yine redskins maçından konu açıp bizim milletteki ''baba ne olacak bu fener'in hâli ya?'' durumuna benzer şekilde muhabbeti değiştirmeye çalışıyordur. bay trish ''hey dostum beni kahrolası bir basketbol maçı için mi aradın ha?'' der ve saçmalık bir sonraki redskins maçına kadar bitiverir.

aynı senaryo polisiye filmlerde de işler. şehirdeki her güvenlik problemini çözen ve olay yerine hep de yakın olan o bitirim ikiliden sesi kalın olan kişi ağzını yaya yaya şu kelime gruplarını seslendirir:

-bugün oğlumun beyzbol maçını kaçıracağım bill, lanet olsun!

akabinde de arkadaşının ''bu duruma gerçekten çok üzüldüm dostum bilmeni isterim, seni anlıyorum ama bu günlerin de sonu var. senin sağlığın o lanet olası pislik beyzbol maçından çok daha önemli tamam mı?'' şeklindeki tesellisine maruz kalır ve ikisi birlikte uzaklara bakarlar.

ben bu senaryoda murphy kanunları'nın devrede olduğunu düşünüyorum. ''en sevdiğiniz aktivite varken mutlaka işiniz olur ve o aktiviteyi kaçırır, eğlenceden mahrum kalırsınız.'' şeklinde bir kural olduğunu anlatmaya çalışıyorlar bence. çok sıklaşmadıkça komik, eğlenceli, gideri var yani. böyle devam.*
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"amerikan film ve kitaplarda değinilen spor müsabakaları" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim