antimilitarizm

kelime anlamı olarak militar yani silahlı bir hareket veya eylem karşıtlığıdır.

savaş, ordu ve bilimum silahlı eylem karşıtlığı. benimseyene de antimilitarist denir.

(bkz: vicdani ret)

düşman kapıya dayandığında ben antimilitarist bir kişiliğe sahibim diyemeyecek insanların savundukları görüş.

her ülkenin günün birinde kendi askerleri tarafından savunulması gerektiği gerçeğini unutanların sıklıkla başvurduğu düşüncedir.

boş bir terimdir çünkü militarizmle karşı karşıya geldiği zaman mücadele etmek için silahlanıp militarizmin bizzat kendisine başvuran bir düşüncedir.

bunun yerine mahatma gandhi'nin uyguladığı (bkz: pasif direniş) yöntemi denenebilir. fakat bu düşünce bizim doğamıza uygun değildir ve kurtuluş savaşı bu fikri yenen tek örnek olmuştur.

(bkz: antimilitarizm)

anasını bacısını düşmana sevdirtmek isteyen sapıkların ideolojisidir.

militarizm yalnızca silahlı mücadele anlamına gelmez. militarizm hayatın tüm veçhelerini, kişinin kendi özdeğerine varana dek biçimlendiren bir ideolojidir. her şeyi savaş terminolojisine indirgeyerek anlamaya çalışmaktır. cinsiyetleri ve hatta hemcinsler arasındaki ilişkiyi buna göre konumlandırmaktır.

antimilitarizm destekçileri militaristlerin aksine savaşın yıkıcılığını bilen kimselerdir. "kadınlarımızı koruyoruz" yalanına gelince... militarizm ancak kadınları öldürme ve onlara şiddet uygulama "hakkını" "yabancılara" kaptırmamak için uydurulmuş bir masaldır...

(bkz: enayilik)

egemenlerin çocukları çürük raporu alıp yurtdışında fink atarken enayi yere ölmemek ve öldürmemektir.

teröristlerin sahip olamayacağı ideolojidir. çünkü tek varlık sebepleri silahlı şiddettir.

militarizm gereklidir. hiç tehdit yoksa bile gerekli olacaktır. humanizm masalları tıpkı, komünizm gibi boş bir hayaldir ve hiç başarılı olamayacaktır. çünkü karşısında kapitalizm gibi bir vahşi rakip vardır.

çok uç bir örnek olsa da, tek bir dünya devleti olsa dahi dünya dışı olası tehditler için ordu kurumu var olmak zorundadır.

kısacası, antimilitarizm dünyadan ve onun gerçeklerinden habersiz saf insanların savunduğu ideolojidir.

hayalperestliktir. kutup ayıları da ölmesin ister misin?

(bkz: vicdani ret)

insanlığın tek kurtuluşu bu tavrı benimsemesidir.
savaşa hayır !

thomas hobbes tarafından dile getirilen insan insanın kurdudur ile ifadesini bulan anlayışa göre her insan bencildir.

bencil insan sadece kendisini ve kendinden olanı düşünür. kendinden olan da ona kan bağı ile bağlı olanlar ve ona biat eden tebasıdır.

çukur dizisi bu yaklaşımın görülebileceği bir yapımdır. aile her şeydir, kan bağı her şeydir.

feodal toplumlarda ataerkil düzenin olması, erkek egemen toplum yapısının olması bu yaklaşımın eseridir.

kayanaklar kıt nüfus fazladır. bu nedenle sürekli bir mücadele vardır. bu mücadele ancak sayıca üstün olmakla kazanılabilir zira eski zamanlarda savaşlar iki aşriet - klan - topluluk artık adı ne diyorsak, iki gruba mensup erke erkeklerin bir ovada karşı karşıya gelmesiyle ve kılıç kalkan mızrak gibi temel savaş silahları ile gerçekleşiyordu.


militarizm dediğimiz aslında biz ve onlar ayrımına dayanan ya bizdensin ya onlardan, bizden değilsen onlardansın olarak özetlenebilecek bir yaklaşımdır.

bu yaklaşım dünya var olmaya devam ettiği sürece birilerini, diğerini, kendinden farklı olanı, kendi gibi olmayanı kendine yönelik bir tehdit olarak algılamaya devam edecektir.

ülkeler bazında bakarsak aşiret ve klan düzeyini devlet düzeyine çekerseniz çevredeki komşulardan başlayarak herkesi kendinize düşman görürsünüz.

şimdi gelelim anti militarist anlayışa.

makyavel prens kitabında insanların bir hükümdara itaat etmesi için onu sevmesi ya da ondan korkması gerektiğini söyler.

hükümdar eğer ikisi arasında kalacaksa korkuyu seçmelidir çünkü korku sevgiden daha güçlüdür.

herkes sevemez çünkü herkesi aynı anda mutlu etmek bir hükümdar için pek mümkün değildir ama herkesin korkması mümkündür.

korku sadece hükümdarın onları cezalandırmasıdan korkmak olarak anlaşılmamalı.

otoriteye uymamak her zaman ceza görmek için bir sebep ve dolayısıyla bir korku yaratır ama insanlar zalim bir hükümdara isyan da edebilir.

bu nedenle korkunun yönünü değiştirmek ve diğerine yöneltmek gerekir. ülke içinde çoğunluk olan azınlığı tehdit olarak görmeye yöneltilir.

dünya ölçeğinde israil gibi devletler daha çocuk yaşta devlet eliyle verilen bir eğitimle çocukları tevrata göre eğitir. yahudi olmayanların yahudilere karşı tarihsel arka planı da katarak nasıl düşman olduğunun tohumları ekilir.

bu ve bunun gibi örneklerle halk sürekli korkuyu öğrenir. korkan insan elinde olanı da kaybetmemek için hükümdara itaat eder.


bu yaklaşıma göre her zaman iç ve dış düşmanlar vardır. bu bugün komşu eyalet olur öbür gün çin rusya olur hiç olmadı uzaylılar olur ama her zaman bir düşman vardır.

düşman algısını diri tutmak size aynı zamanda mental olarak savaşmaya, ailesini ve sevdiklerini korumaya yönelik gel dediğinizde gidecek hazır askerler yaratır.

dünya böyle bir yer değil. bunlar güç sahiplerinin güçlerini devam ettirmek için size söylediği yalanlar diyenler de anti militarist oluyor.

savaşı kim çıkardıysa bırakın onlar savaşsın. hiçkimseye bir şey borçlu değilsiniz. hiçkimse için ölmek zorunda değilsiniz. bu sizin savaşınız değil. otoritelerin sadece daha çok para, güç kazanmak için savaş çıkardıklarını unutmayın. otoriteler için savaşmayı reddedin. savaşmayın sevişin. bu hayata sadece bir kere geleceksiniz unutmayın. bu hayatta kendi canınızdan daha değerli hiçbir şey olamaz. peace.







(bkz: hair)(bkz: hippi)(bkz: john lennon)(bkz: bertrand russell)(bkz: noam chomsky)

aynen kanka savaş çok kötü bir şey ya, masumlar ölmesin falan.

insanlığın en eski gerçeklerinden biridir savaş. pasifist ve savaş teknolojisi geliştirmeyen toplumlar ise işgal yahut yok edilmeye mahkumdur. burası dünya, cennet değil üzgünüm.

antimilitarizm, adı üstünde orduculuk karşıtlığı demektir yani orduya karşı olma durumudur. vicdani ret, antimilitarizme girer.