1.
2 eylülde yayımlanmış bir netflix filmimizdir.
başarollerinde settar tanrıöğen ve kıvanç tatlıtuğ vardır. kıvanç abimiz güzel adam filmede yakışmış ama sanki bir şeyler eksik filmde ama çözemedim.
25 yıldır babası ile görüşmeyen yusuf'un karşısına birden babası çıkar. doğal olarak onu arayıp sormadığı için kızgın ve kırgın. fakat babasının yakalandığı hastalığın oldukça fena olduğunu öğrenir ve bir kere daha yıkılır. kısacası babası heves ali ile yaşadıklarını hüzünlü bir şekilde izliyoruz.
başarollerinde settar tanrıöğen ve kıvanç tatlıtuğ vardır. kıvanç abimiz güzel adam filmede yakışmış ama sanki bir şeyler eksik filmde ama çözemedim.
25 yıldır babası ile görüşmeyen yusuf'un karşısına birden babası çıkar. doğal olarak onu arayıp sormadığı için kızgın ve kırgın. fakat babasının yakalandığı hastalığın oldukça fena olduğunu öğrenir ve bir kere daha yıkılır. kısacası babası heves ali ile yaşadıklarını hüzünlü bir şekilde izliyoruz.
devamını gör...
2.
netflix'te türk filmi var dediler, izledim, unutmadan yazmaya geldim.
kemal varol'un aynı adlı romanından özcan alper'in senaryolaştırdığı ve yönettiği filmimizin başrollerini kıvanç tatlıtuğ ve settar tanrıöğen paylaşıyorlar.
yusuf, kırşehirli bir avukattır. yalnız yaşamaktadır. bir gece ansızın kapısı çalar ve 25 yıldır görmediği babası halk ozanı heves ali, elinde sazı ve bavuluyla çıkagelir.
yusuf babasının hasta olduğunu bir vesile ile öğrenir ve onu kars'ta yapılacak aşıklar bayramı'na yalnız göndermek istemez. beraber uzun bir yolculuğa çıkarlar. kırşehir'den ergani'ye oradan da kars'a uzanacak upuzun bir yolda, geçmişin hesabını görmek için çabalarlar. oysa geçmiş geçmiştir.
hemşire sahnesine gerek var mıydı, babasından çapkınlık genlerini mi almış manasında vardı acaba diye çok merak ettim. bir de yıldız kim? neden arıyor ve yusuf neden ptelefona cevap vermiyor?
film aşırı derecede sessiz, fazla konuşmayan iki karakter sayesinde filme dair tüm ipuçlarını el yordamıyla bulmaya hazır olduğunuz zamanı kollayın.
daha geçen hafta aşk-ı memnu'yu bilmem kaçıncı kez yeniden bitirmiş beni bile yusuf olduğuna inandırdığına göre kıvanç tatlıtuğ gayet iyi bir oyunculuk sergilemiş diyebiliriz ancak karadenizlinin birinin zeybek oynayan egeliye dediği gibi, o kadar düşünürsem ben de iyi oynarım.
film aşırı temposuz olduğu için, donuk bir karaktere can verdiği için kıvanç tatlıtuğ olmuş.
settar tanrıöğen benim hayatıma saldıray abi olarak girmişti, o günden sonra başka başka rollerde izledim. izledikçe daha iyi bir oyuncu olduğuna kanaat ettim. bu filmde de çizgisini hiç bozmadan bulunuyor. settar tanrıöğen'i film boyunca çetin tekindor sanabilirsiniz. o kadar benziyor.
filmde görüntüsüyle eser miktarda kadın bulunduğunu söyleyebilirim.
tütün içen halk ozanı heves ali'nin sararan bıyıkları bile filmde es geçilmemiş. görüntü yönetmeni harikalar yaratmış. anadolu'nun uçsuz bucaksız bozkır görüntüleri belgesel tadında filme yerleştirilmiş. diyalog az ama görüntülerle idare ediyor izleyici.
nbc sinemasını sevenler için heyecan verici bulunabilir ama ben filmi beğenmedim. bu kadar yavaş filmleri ancak 1,25 hızda izleyebiliyorum.
film netflix dışında yayınlanmayacakmış. aslında birkaç festivale katılsa mutlaka ödül alırdı. (kötü bir şaka oldu ama idare ediverin)
kırşehir, aşıklık hatta abdallık geleneğinin çok güçlü olduğu bir yer, orada başlayan filmde azıcık daha yer bulmasını beklerdim. kırşehir'den arkanya'ya kuş gibi uçmaları gereksiz olmuş. filmin başlangıcının öylesine kırşehir olmaması lazımdı bence.
fırsat olur da kitabını okursam, asıl eleştirimi o zaman yapacağım. senaryoda bana eksik gelen yerler var çünkü.
yaykadını der ki, izleseniz de olur izlemeseniz de. bana vasat geldi.
puanım 4,5tan 5 ancak.
kemal varol'un aynı adlı romanından özcan alper'in senaryolaştırdığı ve yönettiği filmimizin başrollerini kıvanç tatlıtuğ ve settar tanrıöğen paylaşıyorlar.
yusuf, kırşehirli bir avukattır. yalnız yaşamaktadır. bir gece ansızın kapısı çalar ve 25 yıldır görmediği babası halk ozanı heves ali, elinde sazı ve bavuluyla çıkagelir.
yusuf babasının hasta olduğunu bir vesile ile öğrenir ve onu kars'ta yapılacak aşıklar bayramı'na yalnız göndermek istemez. beraber uzun bir yolculuğa çıkarlar. kırşehir'den ergani'ye oradan da kars'a uzanacak upuzun bir yolda, geçmişin hesabını görmek için çabalarlar. oysa geçmiş geçmiştir.
hemşire sahnesine gerek var mıydı, babasından çapkınlık genlerini mi almış manasında vardı acaba diye çok merak ettim. bir de yıldız kim? neden arıyor ve yusuf neden ptelefona cevap vermiyor?
film aşırı derecede sessiz, fazla konuşmayan iki karakter sayesinde filme dair tüm ipuçlarını el yordamıyla bulmaya hazır olduğunuz zamanı kollayın.
daha geçen hafta aşk-ı memnu'yu bilmem kaçıncı kez yeniden bitirmiş beni bile yusuf olduğuna inandırdığına göre kıvanç tatlıtuğ gayet iyi bir oyunculuk sergilemiş diyebiliriz ancak karadenizlinin birinin zeybek oynayan egeliye dediği gibi, o kadar düşünürsem ben de iyi oynarım.
film aşırı temposuz olduğu için, donuk bir karaktere can verdiği için kıvanç tatlıtuğ olmuş.
settar tanrıöğen benim hayatıma saldıray abi olarak girmişti, o günden sonra başka başka rollerde izledim. izledikçe daha iyi bir oyuncu olduğuna kanaat ettim. bu filmde de çizgisini hiç bozmadan bulunuyor. settar tanrıöğen'i film boyunca çetin tekindor sanabilirsiniz. o kadar benziyor.
filmde görüntüsüyle eser miktarda kadın bulunduğunu söyleyebilirim.
tütün içen halk ozanı heves ali'nin sararan bıyıkları bile filmde es geçilmemiş. görüntü yönetmeni harikalar yaratmış. anadolu'nun uçsuz bucaksız bozkır görüntüleri belgesel tadında filme yerleştirilmiş. diyalog az ama görüntülerle idare ediyor izleyici.
nbc sinemasını sevenler için heyecan verici bulunabilir ama ben filmi beğenmedim. bu kadar yavaş filmleri ancak 1,25 hızda izleyebiliyorum.
film netflix dışında yayınlanmayacakmış. aslında birkaç festivale katılsa mutlaka ödül alırdı. (kötü bir şaka oldu ama idare ediverin)
kırşehir, aşıklık hatta abdallık geleneğinin çok güçlü olduğu bir yer, orada başlayan filmde azıcık daha yer bulmasını beklerdim. kırşehir'den arkanya'ya kuş gibi uçmaları gereksiz olmuş. filmin başlangıcının öylesine kırşehir olmaması lazımdı bence.
fırsat olur da kitabını okursam, asıl eleştirimi o zaman yapacağım. senaryoda bana eksik gelen yerler var çünkü.
yaykadını der ki, izleseniz de olur izlemeseniz de. bana vasat geldi.
puanım 4,5tan 5 ancak.
devamını gör...
3.
kıvanç tatlıtuğ için izlenecek bir film olmuş. o da filmin sonuna kadar saç baş yolmadan gelinilebilinirse sıkıntıdan. çağan ırmak'ın babam ve oğlum'un yanından bile geçmez. adının hakkını veren heves dayının şapkasındaki şey bile yumuşatmadı yediği herseleri affettirme gezisini izlerken kalbimi. kırşehir'deki abdal kültürüyle anlattığı hikayenin bağını kuramayınca senaryo için diyarbakır'ın kırşehir ile yer değiştirildiğini gördüm. semahın bir zikir biçim olduğu unutulmuş anladığıysanız alevilikle ilgili birşeyler anlatıyoruz diye eklenmiş. eğer aşıklardan söz edeceksen ekle şah hatayi'nin buradan deyişlerini seyyid nesimi'nin buradan şiirlerini. zira karı-kız avlamak için vurmazlar o saza gerçek hak aşıkları çünkü telli kuran derler ona.
devamını gör...
4.
kıvanç tatlıtuğ'un başrolünde oynadığı netflix filmi.
**yazı spoilerımsı olabilir.
sürekli aman şöyle güzel, aman böyle ağladım, ağlamaktan içim dışına çıktı yorumlarıyla önüme çıkınca, hadi biraz ağlayayım diye izlemeye karar verdim. ağlamak şöyle dursun, sinir oldum, içim şişti. sonunda sinirden ağlayabilirdim ama.
konu var ama konu tek cümlelik. "babası çocukken bırakıp gitmiş." off ne dram di mi? değil. çünkü içi boş. babası neden bırakmış, bırakınca ne yapmış hiç bir açıklama yok. belli ki çocuğun annesi dışında başka kadınlara aşık olmuş ama onlar da hiç bir düzleme oturmuyor. hikaye havada kalmış.
her an hadi biraz daha izleyeyim, belki açıklanır umudu var ama maalesef. sanırım senarist üstümüzde yeni fantezi denemek istemiş. herkes hayal gücüne göre senaryodaki boşlukları doldursun!
kıvanç tatlıtuğ'un oyunculuğunu severim. yine güzel oynamış. fakat gözlüklü karakterimiz iki dakikada bir gözlüğünü çıkartıyor. sebep? ya komple taksın ya da hiç takmasın. yakışıyor diye muhtemelen ama kıvanç zaten yakışıklı bir adam gözlüğe ne hacet?
öyle ki iki saat sadece kıvanç'ı boş boş koysalar daha güzel bir film olurdu. boşa para harcamışlar film çekeceğiz diye. emeğe yazık. giden iki saate yazık.
**yazı spoilerımsı olabilir.
sürekli aman şöyle güzel, aman böyle ağladım, ağlamaktan içim dışına çıktı yorumlarıyla önüme çıkınca, hadi biraz ağlayayım diye izlemeye karar verdim. ağlamak şöyle dursun, sinir oldum, içim şişti. sonunda sinirden ağlayabilirdim ama.
konu var ama konu tek cümlelik. "babası çocukken bırakıp gitmiş." off ne dram di mi? değil. çünkü içi boş. babası neden bırakmış, bırakınca ne yapmış hiç bir açıklama yok. belli ki çocuğun annesi dışında başka kadınlara aşık olmuş ama onlar da hiç bir düzleme oturmuyor. hikaye havada kalmış.
her an hadi biraz daha izleyeyim, belki açıklanır umudu var ama maalesef. sanırım senarist üstümüzde yeni fantezi denemek istemiş. herkes hayal gücüne göre senaryodaki boşlukları doldursun!
kıvanç tatlıtuğ'un oyunculuğunu severim. yine güzel oynamış. fakat gözlüklü karakterimiz iki dakikada bir gözlüğünü çıkartıyor. sebep? ya komple taksın ya da hiç takmasın. yakışıyor diye muhtemelen ama kıvanç zaten yakışıklı bir adam gözlüğe ne hacet?
öyle ki iki saat sadece kıvanç'ı boş boş koysalar daha güzel bir film olurdu. boşa para harcamışlar film çekeceğiz diye. emeğe yazık. giden iki saate yazık.
devamını gör...
5.
netflix işi türk filmidir.
sinemada, edebiyatta bir klasiktir. baba oğul ilişkisi. senelerce incelenmiştir, ele alınmıştır. naçizane okuduk, izledik, baba oğul ilişkilerini anlamaya çalıştık.
aşıklar bayramı bu konuda en son sırada. baya kötü işlenmiş, baya kötü anlatılmış. üzüldüm ve sinirlendim. normalde sinirlenmem kötü film der geçerim ama aşıklar bayramı iyi bir potansiyele sahipmiş, yazık olmuş.
klişe hikaye, kötü aforizmalar, kötüyü aklama çabası filmi kötü yapıyor. duygu var ama anlatılmıyor, oyuncular yaşıyor bilmiyoruz. duyguyu bana geçiremediğin zaman filmin sonunda tokat atamazsın, atamıyorsun.
başrol oyuncularını sevdim, kıvanç ağabeyi severek izledim, filmin az iyi taraflarından biriydi.
vaktiniz varsa kıvanç seviyorsanız bir göz atın.
ulan filmin patlama noktası, karakterler çözülüyorlar, kıvanç babasıyla hesaplaşacak artık. adam çıkıp ben yurtta kaldım bir kere gelmedin diyor. bu mu hocam cidden bu mu? senelerce seni görmemiş, yanına gelmemiş, seni yurtta terketmiş, sen yurtta ağlarken kadınlarla alem yapmış adama bunları mı söylüyorsun? ben neyinden etkileneceğim abi bunun?
allah’ın unuttuğu kasabada seksi dövmeli hemşireyle ilişki neydi? ne anlatmak istediniz? babası gibi çapkın abi yhaa mı demek istediniz?
babayı affettirme çabası neydi. abi adam her boku yemiş ama şapkasında oğlunun fotoğrafını saklıyor ya. müthiş. duygulandım.
ha pişmanlık üzerinden bir hikaye anlatacaksan öyle anlat, böyle değil. klişe.
iyi bir potansiyelin heba olmasına sinir olurum. iyi film izlemek isterim. abi kıvanç var zaten izlerler kafasıyla iş yapılmış gibi geldi.
sinemada, edebiyatta bir klasiktir. baba oğul ilişkisi. senelerce incelenmiştir, ele alınmıştır. naçizane okuduk, izledik, baba oğul ilişkilerini anlamaya çalıştık.
aşıklar bayramı bu konuda en son sırada. baya kötü işlenmiş, baya kötü anlatılmış. üzüldüm ve sinirlendim. normalde sinirlenmem kötü film der geçerim ama aşıklar bayramı iyi bir potansiyele sahipmiş, yazık olmuş.
klişe hikaye, kötü aforizmalar, kötüyü aklama çabası filmi kötü yapıyor. duygu var ama anlatılmıyor, oyuncular yaşıyor bilmiyoruz. duyguyu bana geçiremediğin zaman filmin sonunda tokat atamazsın, atamıyorsun.
başrol oyuncularını sevdim, kıvanç ağabeyi severek izledim, filmin az iyi taraflarından biriydi.
vaktiniz varsa kıvanç seviyorsanız bir göz atın.
ulan filmin patlama noktası, karakterler çözülüyorlar, kıvanç babasıyla hesaplaşacak artık. adam çıkıp ben yurtta kaldım bir kere gelmedin diyor. bu mu hocam cidden bu mu? senelerce seni görmemiş, yanına gelmemiş, seni yurtta terketmiş, sen yurtta ağlarken kadınlarla alem yapmış adama bunları mı söylüyorsun? ben neyinden etkileneceğim abi bunun?
allah’ın unuttuğu kasabada seksi dövmeli hemşireyle ilişki neydi? ne anlatmak istediniz? babası gibi çapkın abi yhaa mı demek istediniz?
babayı affettirme çabası neydi. abi adam her boku yemiş ama şapkasında oğlunun fotoğrafını saklıyor ya. müthiş. duygulandım.
ha pişmanlık üzerinden bir hikaye anlatacaksan öyle anlat, böyle değil. klişe.
iyi bir potansiyelin heba olmasına sinir olurum. iyi film izlemek isterim. abi kıvanç var zaten izlerler kafasıyla iş yapılmış gibi geldi.
devamını gör...
6.
başrollerinde settar tanrıöğen ve kıvanç tatlıtuğ'un bulunduğu bir netflix filmi. kemal varol'un aynı addaki romanından uyarlama bir filmmiş.
konusu özetle şöyle: yusuf (kıvanç tatlıtuğ) kırşehir'de yaşayan bir avukat. bir gün, 25 yıl önce terk eden babası çıkageliyor kapısına. hiçbir açıklama yapmadan, bir özür beyan etmeden. onda kalacak sonrasında ertesi gün kars'taki âşıklar bayramına yetişmek üzere yola çıkacak. zira baba heves ali, ünlü bir âşık. yusuf bir şekilde öğreniyor ki babası hasta. belki özlemden belki vicdandan belki de sadece hesaplaşabilmek adına babasını o götürmeye karar veriyor kars'a. filmin bundan sonrası baba oğulun yol hikayesi.
konu açısından çok ilgimi çektiğini söyleyemeyeceğim. ki zaten çok bir olay veya sonuca bağlanmış herhangi bir şey de yok filmde. ama oyunculuklar o kadar güzel ki insan bırakamıyor filmi. kıvanç tatlıtuğ zaten oyunculuğuna (öhm evet sadece oyunculuğuna) hayran olduğum bir isim. ama bu filmde settar tanrıöğen'in usta oyunculuğu kesinlikle ön planda. her şey çok hayattan, çok gerçek. yol boyunca yusuf'un konuşmak isteyip konuşamamaları çok gerçek. konuştukları anlardaki o hesaplaş(ama)malar çok gerçek. babası ölen adamın kendisine söylenen süslü sözlere yanıt bulma çabasına girmeyip uzaklaşarak ağlaması vs her şey çok doğaldı. konusu için değil ama oyunculukları hatrına izlenir.
konusu özetle şöyle: yusuf (kıvanç tatlıtuğ) kırşehir'de yaşayan bir avukat. bir gün, 25 yıl önce terk eden babası çıkageliyor kapısına. hiçbir açıklama yapmadan, bir özür beyan etmeden. onda kalacak sonrasında ertesi gün kars'taki âşıklar bayramına yetişmek üzere yola çıkacak. zira baba heves ali, ünlü bir âşık. yusuf bir şekilde öğreniyor ki babası hasta. belki özlemden belki vicdandan belki de sadece hesaplaşabilmek adına babasını o götürmeye karar veriyor kars'a. filmin bundan sonrası baba oğulun yol hikayesi.
konu açısından çok ilgimi çektiğini söyleyemeyeceğim. ki zaten çok bir olay veya sonuca bağlanmış herhangi bir şey de yok filmde. ama oyunculuklar o kadar güzel ki insan bırakamıyor filmi. kıvanç tatlıtuğ zaten oyunculuğuna (öhm evet sadece oyunculuğuna) hayran olduğum bir isim. ama bu filmde settar tanrıöğen'in usta oyunculuğu kesinlikle ön planda. her şey çok hayattan, çok gerçek. yol boyunca yusuf'un konuşmak isteyip konuşamamaları çok gerçek. konuştukları anlardaki o hesaplaş(ama)malar çok gerçek. babası ölen adamın kendisine söylenen süslü sözlere yanıt bulma çabasına girmeyip uzaklaşarak ağlaması vs her şey çok doğaldı. konusu için değil ama oyunculukları hatrına izlenir.
devamını gör...