aşırı duygusal olmanın olgunlaşmamış bir ruhun göstergesi olması

olgunlaşmış bir ruh yeteri kadar duygusaldır ve gereği kadar katıdır bu ikisi arasındaki dengeyi bulmuştur duygusallığın kendisine zarar vereceği noktada realist davranacak aşırı katı olduğunu fark ettiğinde empati kurarak duygularıyla da olaya yaklaşabilecektir ancak bütünüyle duygusal olan insan anti parantez romantik henüz olgunlaşmamış ya da aşırı empatik bir ruh halinin göstergesidir, ancak bu tip insanlar duygusal yaklaştıkları olaylarda kendi ellerinden bir şey gelmediği için çevredeki insanların olaya dahil olmasını teşvik etmeye çalışan bireylerdir kendilerini geri plana çekip etraftakileri yönlendirmeye çalışırlar birisi şu adama yardım etsin birisi bir şeyler yapsın vesaire gibi tarzında serzenişleri bulunur bunun nedeni olgunlaşmamış ruh hali içinde olmalarıdır.

valla mı? yemin edemiyosan inanmıcam bak. yemin et.

ben bunun tam tersini düşünmekteyim.
aşırı duygusallık derken salya sümük ağlayan insan gelmesin aklımıza, o ayrı.

duygularını yönetebilen, kendi ayarları üzerinde oynayabilen insan anlatımı tamamen palavra. mekanik varlıklar değiliz bizler. olgunluğun göstergesiyse katılık veya duygusal olmamak, az duygusal olmak olamaz. bu öküz insan tipine işaret eder.

insan geçip giden zaman içindeki durumuna, mevsimlerin tadını çıkaramadan, mazideki günleri doğru düzgün, doyasıya yaşamadan zaman içinde sürüklenip gidişine, düne, geçen günlere ve bugüne içerlemeden yaşayabilirse insan sayılır mı? yüreği sızlamayan, kendini tuhaf hissetmeyen nice odun var. bunlar olgunlukları gereği az duygulu değiller, öküz oldukları için böyleler.

duygularının olumlu, olumsuz etkileri altında yaşayıp giden, bu durumu yönetmeye çalışan, duyguları yoğun ve yüksek hisseden insanların olgunluktan çok başka problemleri vardır. çağımızın duygusuz, sentetik atmosferinden boğulup bitkin düşmüş olmaları muhtemel. bunu kaldıramamak, taşıyamamak insan olduğumuzun göstergesi.

olgunlaşmış bir ruh ortalama 3 ses/ışık ruhgram gelmektedir. bölgesel olarak boyutları değişmekle beraber olgunlaşmamış ruh < 3 v/ l oluyor. neyse ya sallamanın da bu kadarı değil mi siz bana bakmayın devam edin güzel güzel açıklamaya.

olgunlaşmak duyguları gösterme ya da yaşama biçimiyle alakalı bir şey değildir.

olgunlaşmak düşüncelerin böyle yoluna yoluna, kalbinize ine ine, içinize öküz kamp yaparken bir şeylerin içselleşmesi, beklentilerin minimalize edilmesi, fevriliğin içe kaçmasıyla ilgili bir şey.

çocukla çocuk olabildiğiniz,
hop oturup hop kalkabildiğiniz için elenmezsiniz mesela.

şu kavramlar başa bela sahiden.

duygusal demeyelim de duygusal kontrolü olmayan diyelim.

%100 doğrudur. olgunlaṣma öncelikle her duyduğundan, izlediğinden; sırf bazı duygularını tetiklemeyi baṣardı diye gaza gelmemeyi gerektirir.

ikinci olarak da duygularına yenilip reaksiyoner olmamayı. yoksa seni güderler de güderler.

olgun insan mantıkla hareket eden, analizle karar veren insandır.

aşırı kelimesi pek göreceli.kime göre aşırı,neye göre fazla duygusal? işin içine insanın bir diğeriyle karşılaştığında yönelttiği "öteki" bakış açısı girdiğinden itibaren zaten farklılaşıyoruz ve kendi özelliklerimize, içimizde bulunan potansiyele ve çevresel faktörlere bağlı olarak şekilleniyoruz ya da baskılayarak yön değiştirmesini sağlıyoruz,belki saklıyoruz çoğu zaman duygularımızı.
olgunlaşmak süreci, bedensel ve duygusal anlamda gelişimin tamamlanması ve eksik kalan,vakti zamanında gösterilmeyen/gösterilemeyen duyguları fark edip onları dışavurmayı başardıkça ve kabullendikçe,bir yolunu bulup ifade edebildikçe mümkün.