aşk her şeyi affeder mi sorunsalı

affetmeli.

hiçbir şey aşktan daha büyük olamayacaksa, affetmelidir.

hatanın ne olduğuna bağlı.

affeder ama affetmemeli.

her şey affedilecek kıvama geldi ise aşk yoktur.

affetmez. hele ki ihaneti asla.

bu konuda konuştuğumda herkes şimdiye kadar kimseye aşık olmadığımı düşünüyor ama kusura bakmayın arkadaşlar aşk her şeyi affetmez. affetmemeli de zaten. birileri sizi aldatacak, sizi kandıracak, size şiddet uygulayacak (psikolojik veya fiziksel hiç farketmez) vs vs ve sizde sırf aşıksınız diye onu af mı edeceksiniz? azıcık kendinize öz saygınız olsun, aşk böyle bir şey değil çünkü.

aşık bilir.
aşkı öldürebilen günahlar, yanlışlar varsa tartışılacak bir şey yok.
fakat aşk 'her şeye' rağmen yaşıyorsa affettiğine inanılır.
o duygu artık yerinde yoksa ya da yerini başka duyguya bırakmışsa bitmiştir.

aşkı böyle sınamak isteyenler, belki bundan hoşlananlar bile vardır. aramızda her şeyi affedecek bir aşk olmadıktan sonra... gerçek bir aşk ancak böyle anlaşılabilir... diyenler vardır muhakkak.
hoş bir şey değil elbette. doğru da değil.
bence bunun adı aşk da değil ya.

ne söylesek hayır bence yanlış düşünüyorsun diyecek birileri çıkacaktır. insanına aşkına göre değişir deyip kapatmak en doğrusu.

aşkın bir iradesi mi var sayın romalılar? çok rica ederim bu deli gönlü böyle adam yerine koymayınız. affedecek olan sizlersiniz, aklınızla fikrinizle duygularda kaybolmayınız.

dersin zamanla geçer mi ?
güzel günlerin hatrına.
aşk herşeyi affeder mi?

bence affetmemeli. affederse takıntı, kendine saygısızlık veya karşıdakinin size saygısını kaybetmesi, depresyon ve birçok sorun ile geri döner diye düşünüyorum.

kendi değer yargılarını etkilemeyen her şeyi affedebilmeli. o yüzden her şeyi affetmez, affedemez.

valla herkes işine geleni yaptığına göre ben de öyle yaparım. normalde etmez ama.

hocam ilk defa haksız

hocamın dediği gibi neleri affettik de sonradan kendimize olan saygımızı yitirdik. o yüzden affetmemeli.

karda donuyorsun uyumak tatlı geliyor ama sen öldüğünün farkında değilsin diye bir replik var ya işte bu replikteki gibi aşık insan aşık olduğunu farketmezse o zaman her konuda ikna olur.

o kadar ikna olur ki en yakın arkadaşıyla aynı yatakta bastığında bile suç benim arkadaşım da onda değil der.

bu hipnoz durumunda herkes her şeyi affeder belki ama ne zaman kendisine aşık olmayan biriyle birlikte olduğunu fark eder o zaman aşık olsa da ilişkiyi bitirir ama bu paradoksal bir durum.

aşık olmaya devam etse göremiyor , görüyorsa aşık değil. görüp bitiriyorsa aşık kalmaya devam ediyor mu yoksa sadece yaşanmışlık ve akışkanlık mı kalıyor işte hep bunlar soru işareti.

gerçek aşk bir çeşit ruh hastalığı. daha çok takıntılı hastalıklara benziyor. bu nedenle de istisnai durumlar olarak karşımıza çıkıyor.

gözüyle gördüğünde bile inanmayan ama samimi olarak inanmayan içten içe bilip sadece bozuntuya vermeyen değil konduramayan insan ya çok aşıktır ya da birinin onu sevdiğine inanmaya varoluş düzeyinde açtır.

ihaneti asla.

aşk değil insan eder mi? ben çok aşığım ama her şeyi affetmem. o da affetmez o yüzden klişe bir soru aşık ol mal değil **

aşk değil de aptallar her şeyi affeder

affetmeseydi aşk olmazdı zaten. aşık olmamalı.

affetmez aga o kadar da değil hayat hele ki izlediğiniz diziler gibi hiç değil.

affetmez. mesela aldatan bir insan affedilir mi? hayır. ilişkide şiddet kullanan bir insana ikinci şans verilemez mesela. bunlar uzar gider.