ben güneş gibi gireceğim her dar kapıdan
kimseye uğramam ben sana uğramadan
kavlime sâdıkım, sâdıkım sana
takvim sorup hudut çizdirme bana
ben sana çiçeklerle geleceğim
- ıhlamurlar çiçek açtığı zaman...
devamını gör...
"mona roza tek gül anlamına gelir.
bir rivayete göre sezai karakoç üniversitedeyken bir okul arkadaşına sevdalanır. fakat kendisini yakışıklı bulmadığı için ona bir türlü açılamaz. bir gün cesaretini toplayıp aşkını muazzez hanım´ a arz eder. fakat reddedilince çok üzülür. okullar tatil olur. muazzez hanım geyve´ de yazlıkta kalmaya başlar. sezai karakoç’ ta tam karşısındaki yazlığın bahçesinde bahçıvan olarak çalışmaya başlar. her gün karşılıksız sevgi duyduğu sevgilisini seyreder. ona şiirler yazar. mona roza şiirinin her kıtasının baş harflerine dikkat edersek muazzez akkayam ismi ortaya çıkar. gel zaman git zaman. okul biter ve mezuniyet töreni yapılır. mezuniyet törenindeyse sezai karakoç mona roza şiirini okur. muazzez akkaya ise tam karşısındadır. şiiri bittikten sonra bir alkış tufanı kopar. herkes bir daha okuması için ısrar eder. ve tam 3 kez sezai karakoç bu şiiri artarda okur. sahneden tam ineceği sırada muazzez hanım koşarak yanına gelir ve ona hala teklifinin geçerli olup olmadığını sorar. sezai karakoç senin aşkın artık benimkine yetişemez der ve hayır cevabını verir. muazzez hanım bayılır.
ertesi gün ise muazzez hanım´ın intihar ettiği duyulur.

mona roza, siyah güller, ak güller
geyvenin gülleri ve beyaz yatak
kanadı kırık kuş merhamet ister
ah, senin yüzünden kana batacak
mona roza siyah güller, ak güller

ulur aya karşı kirli çakallar
ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa
mona roza, bugün bende bir hal var
yağmur iri iri düşer toprağa
ulur aya karşı kirli çakallar

açma pencereni perdeleri çek
mona roza seni görmemeliyim
bir bakışın ölmem için yetecek
anla mona roza, ben bir deliyim
açma pencereni perdeleri çek..

zeytin ağaçları söğüt gölgesi
bende çıkar güneş aydınlığa
bir nişan yüzüğü, bir kapı sesi
seni hatırlatıyor her zaman bana
zeytin ağaçları, söğüt gölgesi

zambaklar en ıssız yerlerde açar
ve vardır her vahşi çiçekte gurur
bir mumun ardında bekleyen rüzgar
ışıksız ruhumu sallar da durur
zambaklar en ıssız yerlerde açar

ellerin ellerin ve parmakların
bir nar çiçeğini eziyor gibi
ellerinden belli oluyor bir kadın
denizin dibinde geziyor gibi
ellerin ellerin ve parmakların

zaman ne de çabuk geçiyor mona
saat on ikidir söndü lambalar
uyu da turnalar girsin rüyana
bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar
zaman ne de çabuk geçiyor mona

aksamları gelir incir kuşları
konar bahçenin incirlerine
kiminin rengi ak, kimisi sarı
ahhh! beni vursalar bir kus yerine
akşamları gelir incir kuşları

ki ben mona roza bulurum seni
incir kuşlarının bakışlarında
hayatla doldurur bu boş yelkeni
o masum bakışlar su kenarında
ki ben mona roza bulurum seni

kırgın kırgın bakma yüzüme roza
henüz dinlemedin benden türküler
benim aşkım sığmaz öyle her saza
en güzel şarkıyı bir kurşun söyler
kırgın kırgın bakma yüzüme roza

artık inan bana muhacir kızı
dinle ve kabul et itirafımı
bir soğuk, bir garip, bir mavi sızı
alev alev sardı her tarafımı
artık inan bana muhacir kızı

yağmurlardan sonra büyürmüş başak
meyvalar sabırla olgunlaşırmış
birgün gözlerimin ta içine bak
anlarsın ölüler niçin yaşarmış
yağmurlardan sonra büyürmüş başak

altın bilezikler o kokulu ten
cevap versin bu kanlı kuş tüyüne
bir tüy ki can verir bir gülümsesen
bir tüy ki kapalı gece güne
altın bilezikler o kokulu ten

mona roza siyah güller, ak güller
geyve'nin gülleri ve beyaz yatak
kanadı kırık kuş merhamet ister
aaahhh! senin yüzünden kana batacak!
mona roza siyah güller, ak güller
devamını gör...
“terketmedi sevdan beni,
aç kaldım, susuz kaldım,
hayın, karanlıktı gece,
can garip, can suskun,
can paramparça...
ve ellerim, kelepçede,
tütünsüz uykusuz kaldım,
terketmedi sevdan beni...”

ahmed arif
devamını gör...
cemal süreya'dan:

"uzaktan seviyorum seni
kokunu alamadan,
boynuna sarılamadan
yüzüne dokunamadan
sadece seviyorum
…....
öyle uzaktan seviyorum seni
elini tutmadan
yüreğine dokunmadan
gözlerinde dalıp dalıp gitmeden
şu üç günlük sevdalara inat
serserice değil adam gibi seviyorum
öyle uzaktan seviyorum seni
yanaklarına sızan iki damla yaşını silmeden
en çılgın kahkahalarına ortak olmadan
en sevdiğin şarkıyı beraber mırıldanmadan
öyle uzaktan seviyorum seni
kırmadan
dökmeden
parçalamadan
üzmeden
ağlatmadan uzaktan seviyorum
öyle uzaktan seviyorum seni;
sana söylemek istediğim her kelimeyi
dilimde parçalayarak seviyorum
damla damla dökülürken kelimelerim
masum beyaz bir kağıtta seviyorum...."
devamını gör...
onu, sevebileceğinin en yücesiyle sevdin.
titreme daha fazla kalbim.
bağışla kendini artık onu da
bırak gitsin.
bırak gitsin.
o senin ezel gününden kaderin
sen onu nasılsa bin kere daha
seveceksin.
devamını gör...
uğruna dağıldığım kişi


bu mısralar sana belki bir gün okursun diye yazıldı.
herkes beni şiir yazıyor sanıyor.
bilmiyorlar ki ben şiir yaşıyorum.
biz sevdamızı yaşadık kâğıtta, onlar yazıyor sandı.

hani bazı özel şarkılar vardır ya,
onları dinleyene kadar unuttum zannedersin.
puslu bir akşam vakti istemsizce denk gelirsin o şarkılara,
sonra gece midene keskin bir ağrı girer.
burnunun ucu sızlamaya başlar hafiften,
boğazında tarif edilemez bir düğüm hissedersin.
unutamadığını fark edersin, onu hatırlarsın…

üstün başın öyle bir kokar ki,
en pahalı parfüm, gül ve lavanta kokuları…
hiçbiri çare olmaz, nafile…
unutma şunu hiçbir zaman çünkü,
“en kalıcı ayrılık kokusunu, en sevdiklerin sıkar.”

biz güzel gözlere değil,
gözleri güzel gösterene vurulduk.
biz güzel olana değil,
sevdiğimiz için güzel olana vurulduk.

bir kar yağışında düşlemiştim seni.
soğuk bir şubat gecesiydi,
beyaz gelinliğini giymiş istanbul sokaklarını izliyordum.
bizim şarkımız çalıyordu ve yine bir şiir yazıyordum.

en bahtiyar genci olmuştum bir süre.
bu koskoca acımasız şehrin,
eğer bir yaz akşamına çıkmayacaksa bu şiirler,
haram olsun! kafiyesi olduğun bütün heceler…

çayımı yudumluyorum okurken tekrar,
diyorum ki kendi kendime:
“bir sevgili uğruna yanma arkadaş.”
söndüm ben arkadaş, üşüyor ellerim…

biliyor musun dertli kalemim?
dağılmış birini toplamak için çok uğraştım.
ve işin en üzücü kısmı da,
uğruna dağıldığım kişi, beni toplamadı...

öylece kaldım ortalıkta, paramparça…
sessiz ruhum koskocaman acılara karşı davranıyor ahmakça,
sen gelsen düzelir zannediyordum.
bilemezdim ki, daha da parçaladı beni bu durum…




işte böyle,
bir gün okursun belki bu mısraları.
sonra bir damla gözyaşı düşer,
o güzel yanaklarından…
acının tatlı tebessümünü atarsın.
görürüm belki tekrardan,
güzel gülüşünü…
özlersin sonra beni,
sessiz geceden evvel…


-espinyel
devamını gör...
bilirsin ben hoyrat severim
-kendi fikrime göre, erkekçe.-
bir ağaç, bur bulut, bir kuş ve biz
ellerin ellerimde, ürkekçe…

veya sen pencerende akşamüzeri,
cigaramı köşebaşında bitiririm.
damalı, büyük mendilimde sana
unutulmaz geceler getiririm.

gür, ferah karanlıklar içinden
bana doğru uzar saçların.
bir büyük rahatlık alır götürür bizi
pırıl pırıl öpüşlerle başlar yarın…

selam, en güzel hasretlerden
selam sana, korkak ve iyi kadın…
ömrüne başlıyan tomurcuk gibi, baharda
aşka, sadık ve neş’eli başladın…

gün söner yıldızlar yanar gecelerden
bir ölümsüz alem başlar senden yana.
selam, ürkek ve sevgili kadın,
selam, sabahsız gecelerden sana…
devamını gör...
aşk olmasaydı şiirler nasıl olacaktı ...
lavinia
öyle çabuk geçiyor ki günler.
hele sen de bir bak hayatına.
daha dün doğmuşuz sanki.
yeni okula başlamışız,
yeni sevmişiz.
öyle çabuk geçiyor ki günler.
hele sen de bir bak hayatına.
yarın bitecek sanki her şey.
yarın ölecek gibiyiz.
daha doymamışız yaşamasına.
günlerimiz dün bir, bugün iki.
sakın bir şey bırakma yarına.
yarın yok ki.
devamını gör...
nasıl olabilirdi bu!!
sanki bütün şairler sana aşık,
bütün şiirler sana layık gibi.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"aşk şiirleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim